E3 2018 öncesinde çıkan sızıntı haberleriyle gündeme bir anda oturmuştu RAGE 2. Sosyal medya üzerindeki resimlere gizli notlar bırakmak ve bu notların gösterdiği tarihte duyuru yapmak gibi pek çok eğlenceli reklam stratejisi ardı ardına kullanılmıştı. Şimdiyse bu yaşananlardan bir yıl sonrasındayız. Bakalım reklam yapmak mı, video oyunu yapmak mı daha kolaymış; bir incelemeyle göz atalım.
RAGE 2 ile kıyamet sonrasına geri dönüş
2010’lu yılların başında yenilediğim bilgisayarıma göz kırpan, yakın geçmiş dönemde oynama imkanı bulamadığım yapımlardan bir tanesi, ilk RAGE oyunu idi. Efsanevi oyun geliştiricisi id Software tarafından yıllar sonra gelen ilk yapım olan bu oyunda neler göreceğimi hayli merak ediyordum. Nihayetinde oynamış ve pek çok kişinin aksine büyük beğeniyle bu yapımı bitirmiştim.
Öncelikle söylemeliyim ki ilk RAGE oyunu, yalnızca araçlar arası savaşlara sahne olan bir açık dünyada geçiyordu. Oyun tabii ki bölümler üzerine kurulmuştu fakat bu bölümlerin oyunun genel dünyasıyla pek bir alakası bulunmamaktaydı. Harita üzerindeki işaretli noktaya giderek, görevin oynanacağı bölgeye geçerdik. Oyundaki açık dünyadan kopuk bir biçimde, bölümün kendi haritası üzerinde başarıya ulaşılmaya çalışılırdı.
RAGE 2 ile benzer fakat geliştirilmiş bir yapının kurgulandığını ifade edebilirim. Günümüzün alışageldik açık dünya oyunlarının bir harmanlamasını buluyoruz karşımızda. Görev yapısı yine ilk oyuna benziyor ama oyunun açık dünyasında da mücadelelere katılabiliyoruz. İnceleme yazısının devamında oyunun açık dünyası hakkında detaylıca bilgiler paylaşacağım, merak etmeyiniz.
Öte yandan, artık açık dünyayı gördüğümüzde gözümüzün aradığı rol yapma unsurları var ki bu unsurlara artık açık dünya etkenleri denmesini dileyeceğim. Rol yapma oyunlarının yapısından farklı olarak hazır elimize açık dünya geçmiş, şunları kullanarak oynanış süresini uzatalım mantığını istisnasız her video oyunu geliştiricisi kullanır oldu. RAGE 2 oyununda nasıl kullanıldığına, başarılı olunup olunmadığına yine ilerleyen kısımlarda değineceğim.
Savaş mekaniklerini gördüğünüzde eski bir dosta kavuştuğunuzu hissedebilirsiniz
RAGE 2 duyurulduğundan itibaren beni bu oyunu oynamaya en çok motive eden faktör, oynanış ve savaş mekaniklerini deneyimleme isteğimdi. Son olarak DOOM oyunundaki akışkan, basit ama tatmin edici oynanışı yeniden yaşayacağım için sevinçliydim. Gösterilen videolardan da DOOM oyununun gerçek dünyada geçen bir sürümüyle karşılaşacağımı umut ediyordum. Gel gelelim hayallerim tam manasıyla karşılığını bulmadı.
Oyunu açtığım anda karşılaştığım performans sorunları, hevesimin tamamen yitirilmesine neden oldu ne yazık ki. Elimdeki standart PlayStation 4 cihazının artık tamamen eskidiğini düşündüm. Cihazı götürüp yerine tost makinası alma fikri doğdu zihnimde. Bir tost makinası daha çok işime yarar derken standart PlayStation 4 cihazında görebildiğim diğer yapımları hatırladım.
Sonrasında nasıl olduysa oyun konsolu ile RAGE 2 oyunu, birbirlerine biraz daha uyum sağlamaya başladılar. Performans ve grafikler kısmında sonrası dediğim bölümleri anlatacağım. Neticede, karşımda yeni bir DOOM akıcılığı bulamadım ama pek çok oyundan daha başarılı bir silahlı çatışma mekaniğini görmüş oldum. Atışan kurşunların rakibe değişini hissedebilmekten, ateş gücüne göre düşmanın darbe hareketlerini ve imleçleri oldukça başarılı buldum.
Düşmanların öldüğünü anlayıp devam etmek isteyen oyuncuları da kenara itmeyelim. İmleci bir kenara bırakırsak, bir FPS oyunu için beğenilebilecek, gerçekçi ve tatminkâr bir silah mekaniğinin RAGE 2 oyununda bulunduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Oyunlarda nadiren tercih etmeme rağmen özellikle pompalı tüfekle oyunda adam öldürmeye bayıldım.
Görev yapısı ve açık dünya üzerindeki milyon tane etkisi
Üst kısımlarda oyundan kabaca bahsederken, RAGE 2 oyunundaki açık dünyayla ilgili fikirlerimi detaylıca paylaşacağımı söylemiştim. Oyundaki görev yapısından ve açık dünya unsurlarından bahsetmek istiyorum. Yine üst kısımlarda belirttiğim gibi bu oyundaki açık dünya unsurları serinin ilk oyunuyla aynı değil. Tabii ki aradan geçen 8 sene içerisinde video oyunu dünyasında bazı köklü değişiklikler yaşandı.
RAGE 2 oyununda, serinin ilk oyunundaki gibi her bölümü oynamak için açık dünyadan kopmamız gerekmiyor. Pek çok yan görev ve açık dünya etkinliği bu oyunda mevcut. Bu görevler ve aktiviteler kendi aralarında farklı tarzda hazırlanmış olsa da şahsen biraz dostlar alışverişte görsün dedirtmek için oyunda bulunuyor gibi bir izlenimi veriyor. Daha doğrusu, vur-kır-parçala mantalitesine, farklı yollardan ulaşmayı sağlıyorlar.
Ana görevlerimizin ışığında ilerlerken harita üzerindeki pek çok bölgeyle etkileşime geçilebiliyor. Oyunun mantığı da ana görevleri bitir ve oyunu kapat, değil aslında. Geliştirici ekip tarafından, RAGE 2 oyununun ucu açık bir yapıda olacağı belirtilmiş, hikaye konusunda oyuncular uyarılmıştı. İşin aslına bakarsanız öyle dokunaklı bir hikayenin ardından gitmediğimizi kısaca söylesek yeterli olacaktır gibi geliyor.
RAGE 2 oyununda, serinin ilk oyununun devamı olan bir evren karşımıza çıkıyor. Serinin ilk oyununu oynayanlar varsa bazı aşina oldukları karakterleri ve bölgeleri RAGE 2 oyununda göreceklerini söyleyeyim. Bu arada oyunun açık dünyasını genel hatlarıyla boş bulduğumu belirtmek isterim. İlk RAGE oyunundaki gibi boş bir açık dünya var bu oyunda ve her ne kadar her tarafı etkinlik kaynasa da harita üzerine saçılmış bölgelere ulaşmamız gerekiyor.
Bu kıyamet sonrası dünyada bizleri pek çok görev bekliyor
RAGE 2 oyununda akılları karıştırmayacak derecede düzgün işleyen ve kolay takip edilen bir görev yapısı var. Neredeyse tüm görevler harita üzerinden işaretleniyor ya da fazla zorlanmadan keşfedilebiliyor. Bu arada, yakınından geçtiğimiz bölgeler ve etkileşime girdiklerimiz kişiler sayesinde ana haritamızın üzerinde pek çok soru işareti simgesi beliriyor.
Zaten açık dünya temalı oyunların hemen hepsinde aynı öğüdü duymasak da anlar hale geldik son yıllarda. RAGE 2 oyunu görev temelli bir ilerleyiş barındırmadığı için oyunculara açık dünya üzerinde uzunca vakit geçirebilecekleri bir alan sunuluyor. Ana görevler genelde öğretici ve hikaye unsurlarını destekleyen cinste devam ederken bir yandan da yan görevleri öğretme niteliği taşıyorlar.
Oyunda pek çok görev çeşidi bulunuyor gibi görünse de bu görevlerin genelde bölgeye gir, düşmanı öldür, bölgeden çık tarzında gerçekleşiyor. Bazı görevlerde keşif odaklı bazılarındaysa meydan okuma temelli görevler olmasına karşın genelde RAGE 2 oyununda, düşman saldırılarına karşı ayakta kalmaya çalışılan bir yapıyla yüz yüze kalıyoruz. Bu arada düşmanlar saldırırken yapay zekâ anlamında pek stratejik hamleler yapmıyorlar.
Bununla birlikte savuşturma animasyonları ve hareket kabiliyetleri sayesinde düşmanlarla mücadelenin öyle çok kolay olmadığını belirtmeliyim. Tam nişan aldım kesin öldürdüm derken bir anda bedenlerini bir tarafa fırlatabiliyor, duvara yapışıp yeniden koşabiliyorlar. Böylelikle hedefi vurmak hayli zor hale geliyor. Haliyle karakterimizi ve donanımlarımızı güçlendirmemiz, oyunda ilerlememiz için yegâne çaremiz oluyor.
RAGE 2 oyununda, kendine has bir karakter geliştirme sistemi bulunuyor
Pek çok video oyunundaki yetenek ağaçlarının dallı budaklı yapısını bilirsiniz. RAGE 2 oyununda da klasik yetenek ağaçlarına benzeyen bir yapı üzerine gidiliyor fakat bu sistem bazı farkları barındırıyor. Şöyle ki, yetenek ağaçları tek bir tabloda değil de 4 farklı yardımcı karakterin başlıkları altında toplanıyor. Bunlar giriş yetenekleri, öldürme, bölge ele geçirme ve arama olarak 4 farklı başlık altına alınmış vaziyette.
Oyunda dört seçenek için yetenek puanları alabiliyoruz. Örneğin; John Marshall, Kill & Destroy başlığının altındaki yetenekleri bize bahşetmekte. Bu yetenekleri yükseltmek için gerekli olan puanlarıysa, oyunun açık dünyasındaki orijinal adlarıyla; Mutie Nest, Electro Farge, Bandit Den ve Crusher Nest etkinliklerinde başarılı oldukça kazanabiliyoruz.
Benzer şekilde diğer gelişim türleri, kendi alanlarında gösterilen görevleri kazandıkça açılıyorlar. Savaşma yetenekleri mor ile pembe arasında bir renk, coğrafi yetenekler sarı ve keşif türündeki yetenekler mavi çerçevelerle oyun haritası üzerinde gösteriliyorlar. Bu arada benim tanımladığımla birebir aynı yeteneklerin kazanılmadığını ilave edeyim. Keşif yetenekleri kısmında bumerang atma geliştirmeleri yer alıyor mesela.
Karakter geliştirme seçenekleri arasında bir de özel yetenek hareketlerinin kilidini açtığımız ya da yükselttiğimiz Nanotites bölümü bulunuyor. Oyunun açık dünyasında Ark bölümlerinde elde edilen çift zıplama, güç darbesi vurma, hızlı kaçınma gibi karakter yetenekleri bu kısımlarda yer alıyor. Öte yandan envanterlerimiz bulunuyor ama öyle birleştirip yeni bir eşya üretmek için kullanılan malzemeler yok bu oyunda.
Grafikler, hüzünlü ve çok sevilen eski bir şarklı gibi
İnceleme yazısının ilk kısımlarında RAGE 2 oyununun grafikleriyle ilgili fikirlerimde nasıl gelgitler yaşadığımdan kısaca bahsetmiştim. Oyunun giriş bölümlerinde hem grafikler hem performans, hem de sesler hayli sorunlu gibi hissettirdi. Yine yazının üst kısmında kaleme aldığım üzere durumun standart PlayStation 4 cihazından kaynaklandığını düşünmüştüm.
Neyse ki bu durum devam etmedi. Oyundaki aydınlatma ve gölgelendirme efektleri bir süre sonra yeterli gelmeye başladı. Ayrıca, RAGE 2 oyununun grafikleri gerçekten de hüzünlü ve çok sevilen eski bir şarkı gibi hissettiriyor. O eski id Software oyunlarının tadını, hatta eski oyunlardan kopartılıp getirilen bazı animasyonları görmek, benim gibi eski oyunlarla haşır neşir olmuş olanlar için zamanda yolculuk yapmaya neden olacaktır.
Detaylara inildiğine kocaman piksellerle oyunun her anında karşılaşılabiliyor. Oyunun performansı da aynı şekilde ilk bölümde yorucu gelmesine rağmen sonradan kısmen toparlayıp daha istikrarlı bir çizgide seyretti. Çok ileriye gidilmese de standart bir 30 FPS performansını açık dünya üzerinde gördüm. Bazı çatışma anları ve patlamalarda yer yer kasmalar yaşanmasına rağmen bu hataların küçük dokunuşlarla düzeltilebileceğini düşünüyorum.
Bir FPS oyununun ana odağındaki aksiyonun en büyük tamamlayıcı unsurlarından bir tanesi oyunun sesleridir. RAGE 2, sesler bakımından fazla sıkıntı oluşturmuyor. Öte yandan karakter seslendirmelerinde fazlaca sorun yaşandığını söylemek isterim. Umarım bu seslendirme problemleri de güncellemeler sonrasında giderilir.
RAGE 2; ne başarısız, ne de devrimsel bir oyun
RAGE 2 oyununa ilk başladığımda biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Seneler önce Doom 3 ve ilk RAGE oyununun getirdiği heyecanı arıyordu bu oyunda. Sonrasında, oyunun performansındaki artış ve grafiklere alışmamla birlikte RAGE 2 oyununun türünü kavrayınca oyundan keyif almaya başladım. Karşımdaki yapımın açık dünya yapısına uygun, ucu açık, senaryo temeline fazla dayanmayan bir oyun olduğunu bilince, RAGE 2 daha da değerli oldu.
Şimdi bana bu oyunun tam manasıyla türü nedir diye soran birisine kesin bir yanıt veremeyeceğimi kabullenmekle birlikte bazı tanımlamalar yapabileceğimi düşünüyorum. Bu oyunda eşya toplayıp, güçlenmek yerine; günümüzdeki açık dünya oyunlarına benzer biçimde karakterimizi ve silahlarımızı farklı yönlerden güçlendirerek yolumuza devam etmemiz gerekiyor.
Son yıllarda çıkan benzer türdeki oyunlara göre oldukça başarılı silah mekaniklerini bu oyunda gördüm. Düşmanların yapay zekası taktiksel olmasa dahi ,animasyonlar sayesinde oyunun zorluğunu arttıran unsurlardan oluyor. Hal böyle olunca, karakteri güçlendirmek zaruri hale geliyor. Sıkıcı olmayan, eğlenceli ve böylesine tatminkar vuruş mekaniklerine sahip olan bir oyuna kötü oyun diyemiyorum.
Tüm bunlarla birlikte, ara başlıkta belirttiğim gibi RAGE 2, devrimsel yenilikler getiren bir yapım değil. Daha çok yaşı biraz ilerleyen, eski türdeki FPS oyunlarını sevenlere hitap eden bir yapım. Haritadaki görevlerin çeşitli olmasına rağmen sürekli öldür geç mantığına sahip olduğunu da hatırlatmak isterim. Doğru kitleye ulaşması halinde, bu oyunu satın alanlar uzun süre vakit geçirebileceklerdir.