Son zamanlarda ulaşım simülasyonlarına kafayı sardım diyebilirim. Yakın geçmişte Transport Fever 2 oyununa bayağı bir saatimi harcamıştım. Şu sıralar da Bus Simulator 21, Fernbus Simulator ve Railway Empire 2 ile kafayı bozmuş durumdayım. Senelerdir oynadığım Microsoft Flight Simulator oyununu saymıyorum bile. Yine de bugün inceleyeceğim Railway Empire 2, saydığım tüm bu oyunlardan daha çok Transport Fever 2 yapıtına benziyor. Eğer o oyun için yazdığım incelemeyi okuduysanız veya oyunu biliyorsanız, bugün inceleyeceğim oyun, direkt olarak onun tren temelli olan versiyonu. Bu şekilde düşünebilirsiniz bu yapıtı.
Railway Empire 2 oyununda 1800’lü senelere geri dönüyoruz ve ufak ama potansiyeli büyük olan bir demir yolu şirketinin başına geçiyoruz. Transport Fever 2 oyununa göre çok ama çok daha büyük haritalar sunan, hatta Avrupa kıtasının tamamını tek bir haritada sunabilen bu video oyunu, şehirler ve şirketler arasında tren yolları kurmanızı istiyor. Yine adını geçirdiğim diğer ulaşım oyununda olduğu gibi bu oyunda da trenleri ve raylarını kullanarak, şehirleri ve şirketleri birbirine bağlıyoruz. Böylece şehirler ve şirketler gittikçe gelişiyor ve bizler de daha fazla para kazanıyoruz. Bu sırada zaman da ilerliyor ve yeni trenlerin kilidini açıyoruz.
Eğer trenlere karşı ayrı bir sevginiz ve ilginiz varsa, Railway Empire 2 içerisinde karşınıza çıkacak olan 60 farklı lokomotifi mutlaka tanıyacaksınız. Bu trenlerin tamamı Sanayi Devrimi döneminden geliyor ve böylece birbirinden ikonik lokomotiflerin kontrolünü ele alıyorsunuz. Çok fazla örnek vermiş olacağım, biliyorum ama Transport Fever 2 oyununda olduğu gibi bu yapıtta da trenlerinizin gideceği rayları yaparken, zemine dikkat etmeniz gerekiyor. Tren rayları için köprüler veya tüneller yapmak, belki de 100 bin dolarlık bir harcamayı, 1 milyon dolara çıkartabiliyor. Bu yüzden de o kurduğunuz hattan para kazanmak oldukça zorlaşabiliyor.
Railway Empire 2 oyununda iki büyük harita bulunuyor. Bunlardan biri Amerika Birleşik Devletleri, diğeri de Avrupa kıtasını ele alıyor. Serinin ilk oyununa göre haritalar çok daha büyük ve çok daha canlı yapılara sahip. Tabii ki haritalar bu kadar büyük olunca detay seviyesi düşüyor. Mesela, her şehir birbirine benziyor ve şehirler içinde de hareket eden at arabaları ve insanlar, herhangi bir zekaya sahip olmuyor. Mesela, bir tren rayı ile şehrin en kritik yolunun üstünden bile geçseniz, bunlar hiçbir şekilde şehir halkını etkilemiyor. Yani, oyun trenlere ciddi anlamda odaklanıyor ve bunun haricindeki şeyler ne yazık ki biraz zarar görüyor.
Railway Empire 2, daha büyük ve geniş bir yapıda
Railway Empire 2, ilk oyuna kıyasla çok daha büyük ve geniş bir deneyim sunuyor. Bunu aslında öncelikle oyunun haritalarından görebiliyorsunuz. Daha sonra da tren rayları üzerinden bu büyüklüğü ve genişliği hissediyorsunuz. Mesela, artık tren istasyonları aynı anda sekiz farklı ray tutabiliyor. Serinin önceki oyunlarında bu rakam daha düşüktü. Aynı şey köprüler ve tüneller için de geçerli. Artık yan yana olan, daha doğrusu birlikte durabilen 8 ray ekleyebiliyoruz ve tüm bunları yine 8 ray alabilen istasyona aktarabiliyoruz. Bu sırada oyun, eğer sinyal gerekirse, bunları da otomatik olarak düşünüp, koyabiliyor. Bunu siz de kontrol edebiliyorsunuz.
Railway Empire 2 oyununda kurduğunuz tren istasyonlarını zamanla geliştirebiliyorsunuz. Mesela, trenleriniz bakım gerektiriyor ve onlar için bakım istasyonlarını, hatta daha fazlasını kurabiliyorsunuz. Yerleştirebileceğiniz binalar sadece tren istasyonları ile de sınırlı kalmıyor. Oyun, kendisini büyütür ve geliştirirken, yeni oyuncular da unutulmuyor tabii ki. Aslında atılan tüm bu adımlar, serinin kıdemli oyuncularına güzel bir şekilde hitap etmeyi başarıyor ama bu sırada oyunun basitleştirilmiş ve anlaması daha kolay hale getirilmiş noktaları da seriye yeni katılacak olan oyuncuların gözünü korkutmuyor. Ayrıca, bu oyunda daha fazla içerik bulunuyor.
Railway Empire 2 içerisinde hem kum havuzu tarzı bir mod, hem de ilerlemeli ve görevli bir mod bulunuyor. Oyunda seçebileceğiniz 6 farklı karakter, 5 bölümlü bir sefer modu, 14 farklı senaryo ve kum havuzu için seçebileceğiniz iki büyük harita bulunuyor. Oyunu kurarken bazı ayarları da değiştirip, tam istediğiniz gibi bir deneyim oluşturabiliyorsunuz. Belki oyunda sadece iki tane haritanın olması ve bu haritaların birbirine biraz benzemesi, uzun vadede sıkıcı olabilir ama başlangıç için bence ideal. Yine de Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa yanında bir de Asya görmeyi isterdim; oyuna güzel bir kontrast katabilirdi bu.
Railway Empire 2 oyunundaki tüm bu içeriklerdeki amacımız ise buğday, et ve kumaş gibi ürünler ve aynı zamanda da insanlar için tren hatları oluşturmak. Böylece şehirler ve şirketler gelişiyor; bizler de daha çok para kazanıyoruz. Oyundaki diğer temel şeylerden biri de daha önce belirttiğimiz gibi rayları olabildiğince ucuz bir şekilde yapabilmek. Bu sırada daha çok para kazanıyorsunuz, tren istasyonlarınızı ve trenlerinizi geliştiriyorsunuz. Mesela, yolcular için oteller, mallar için de depolar kuruyorsunuz. Daha sonra da kazandığınız bu paralar ile rakiplerinizi satın alıyorsunuz ve tekel olmaya çalışıyorsunuz. Oyunun temeli böylece kuruluyor.
Karşımızda sunumu çok da etkili bir oyun yok
Railway Empire 2 oyununun PlayStation 5 versiyonunu deneyimledim ve açıkçası oyunun sunumundan pek memnun kalmadım. Her şeyden önce oyunun görselliği ya çok yetersizdi, ya da çok abartılmıştı. Özellikle de haritada kamerayı yakınlaştırdığınız zaman karşınıza çıkan görsellik yoğun ve aynı zamanda da kötü görünüyor. Oyun, uzaklaştırdığınız zaman biraz daha farklı, minimalist bir hal alıyor ve o şekilde daha güzel görünüyor ama ray kurma filan o kadar uzaktan yapılmıyor tabii ki. Ayrıca oyunun renk paleti filan da oldukça iç bunaltıcı seviyede, bu yüzden uzun süreli oyun deneyimleri bir tık sıkıcı olabiliyor psikolojik açıdan.
Railway Empire 2 oyununun performansı da ne yazık ki başarısız. Her şeyden önce oyun, 30 FPS olarak çalışıyor. Yeni nesilde hala 30 FPS olan ama bunu çok belli etmeyen birçok oyun var, bunların en büyük örneği bence EA Sports PGA Tour. O oyunda ve diğer birkaç oyunda, deneyiminizi yaşarken 30 FPS kendisini hiç belli etmiyor ama bu oyunda performansın düşük olduğu çok açık ve özellikle kamerayı yaklaştırdıkça bu FPS oranı daha da fazla düşebiliyor. Bu da ne yazık ki halihazırda kötü hissettiren deneyimi daha da kötü bir hale sokuyor. Keşke oyunun içerisinde bir performans modu bulundursaymış geliştirici ekip.
Görsellik ve performans kategorilerinde olduğu gibi ne yazık ki sesler ve müziklerde de net olarak bir başarı yok. Öncelikle, oyunda seslendirme performansları mevcut ve bunlar aslında fena değil ama geriye kalan ses efektleri çok zayıf ve arka planda çalan müzikler de kendisini hiçbir şekilde memnun etmiyor. Yani, bu oyunun bütçesi tabii ki çok yüksek değil ama aynı zamanda da sunum kategorisine sanıyorum ki bu bütçeden çok az pay düşmüş. Görsellik ve performans biraz daha iyi olsaydı, sesler ve müziklerdeki problemleri biraz görmezden gelebilirdim ama Railway Empire 2 oyununun sunum elementlerinin tamamı başarısız.
Durumu özetlemek gerekirse Railway Empire 2, sunum kategorisinde başarısız kalsa bile en azından oyunun geri kalanı hiç de fena değil. Eğer trenlere karşı bir ilginiz varsa ve/veya daha önce Transport Fever serisinden bir oyunu oynadıysanız, ona alternatif bir oyun arıyorsanız, bu yapıta kesinlikle bir şans verebilirsiniz. Bu serinin ilk oyununu sevdiyseniz de bence ikinci oyuna bayılacaksınız. Sadece, oyun PlayStation 5 tarafında performans tarafında sıkıntı çektiği için belki biraz indirim beklemek isteyebilirsiniz. Yine de bütçe sizin bütçeniz; paranızı kendi istediğiniz gibi harcayın, oyun eğer ilginizi çekiyorsa alın. Benim fikrim, indirim beklenmesinden yana.