Analog ile dijital yapılar arasındaki çekişme neredeyse her ürünün temelinde bulunuyor. Bu ürünlerden bir tanesi de oyuncu klavyeleri. Analog klavyeler tekrardan zirveye oturmaya çalışırken Razer da bu durumdan faydalanabilmek adına Razer Huntsman V2 Analog ile karşımıza çıkıyor. Bahsi geçen şirketin ilk analog optik klavyesi olan bu ürün, bir oyuncunun ihtiyacı olabileceği her özelliği üzerinde bulundurduğunu belirtiyor ama gerçekten durum böyle mi? Razer Huntsman V2 Analog, bir oyuncunun satın alabileceği en iyi klavyelerden bir tanesi olabilir mi? İnceleme yazımız ile bunu tartışacağız.
Her şeyden önce söylemeliyim ki Razer Huntsman V2 Analog, oldukça büyük ve tam boyutta olan bir oyuncu klavyesi. Hatta işin içine bilekleriniz için dinlenme kısmını da katarsanız, ürün daha da büyüyor. Ayrıca bu özelliği kesinlikle kullanmanızı öneriyorum, yoksa gelecekte bilek problemleri ile başa çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Klavye ile birlikte fareyi de çok kullanıyorsanız, onun için de bilek dinlendirici bulunduran bir fare altlığı tercih etmenizi öneririm. Her neyse, konuyu daha fazla dağıtmadan önce Razer Huntsman V2 Analog klavyesinin kısmen ağır ve büyük olduğunu söyleyebilirim.
Bu klavyenin hem büyük, hem de ağır olması bence sizi korkutmamalı; bu boyutlar aslında ürünün kalitesini de çok iyi bir şekilde yansıtıyor. Plastik ve metal materyallerin birlikte kullanıldığı bir yüzeye sahip olan Razer Huntsman V2 Analog, sağlamlık konusunda mükemmel hissettiriyor. Cihazı elinizin altına aldığınız zaman, “Tamam yahu, bunun kırılmasına imkan yok.” hissini anında alıyorsunuz. Bazı diğer klavyeler gibi ucuz hissettirmiyor yani. Bu arada, sadece klavyenin temel malzemesi değil, PBT tipi tuş kapakları da inanılmaz kaliteli hissettiriyor. Buna karşılık, boşluk tuşu gibi büyük yer kaplayan tuşlar biraz daha kalitesiz ve dengesiz bir his veriyor.
Space, Shift ve Caps Lock gibi tuşlarda hafiften kalite farkı bulunsa bile kendileri benim için büyük bir sıkıntı yaratmadı. Kısa sürede elim onlara da alıştı. Henüz alışamadığım bir şey ise klavyenin ayaklarının tam olarak yüzeyi tutmuyor olması. Günlük kullanımda bu durum çok rahatsız edici olmayacaktır ama elinizin çok hareket ettiği oyunlarda nadiren de olsa kayma durumu söz konusu olabilir. Eğer bardağın dolu tarafından bakacak olursak da bu durum sayesinde klavyeyi çok rahat bir şekilde hareket ettirebiliyoruz. Açıkçası tasarım tarafında beni en rahatsız eden konu bu oldu ve bence kendisi çok büyük bir konu da değil.
Razer Huntsman V2 Analog, ergonomiyi düşünüyor
Razer Huntsman V2 Analog, her ne kadar bir oyuncu klavyesi olsa da ben bu klavyeyi daha çok çalışırken kullandım. Sonuçta bütün gün oyun oynamam mümkün değil ama bütün gün çalıştığım zamanlar oluyor. Bu noktada da ergonomi önemli bir hal alıyor. Özellikle yazı yazanlar için klavyenin birkaç derecelik açı ile size bakması gerekiyor ve Razer Huntsman V2 Analog ürününde de 3 derecelik bir açı kullanılıyor. Ayrıca, bu açıyı değiştirebilmeniz mümkün değil. Günümüzdeki bazı diğer klavyelerde ergonomi adına daha çok özellik bulunuyor ama bu klavye de kesinlikle fena değil. Sadece ufak tefek eksikleri var.
Ufak tefek eksikliklerin olmadığı alan ise klavyenin ışıklandırmaları. Ben açıkçası RGB ışıklandırmaya pek değer vermiyorum ama sanıyorum ki bunun sebebi günlük kullandığım dizüstü bilgisayarın klavyesindeki ışıklandırmanın uyduruk olması; Razer Huntsman V2 Analog klavyesini kullanmaya başladığım andan itibaren ışıklandırma beni açıkçası büyüledi. Bu ürün, eksiksiz bir arka ışıklandırmaya sahip ve klavyenin kenarlarında da çizgisel ışıklandırmalar bulunuyor. Aynı zamanda bu ışıklandırmaları oldukça detaylı bir şekilde özelleştirebiliyorsunuz da ama bunun için Razer Synapse 3 uygulaması gerekiyor.
Tüm bunların haricinde Razer Huntsman V2 Analog, örgülü bir bağlantı kablosuyla geliyor. Bu klavyeyi ne yazık ki kablosuz olarak kullanmanız mümkün değil; kablodaki USB-A ve USB-C bağlantılarını da takmanız gerekiyor. Eğer bilgisayarınızda bu konuda bir eksiklik bulunuyorsa, paketin içerisinden bir adaptör de çıkıyor. Bu arada, örgülü kablomuzun uzunluğu da iki metre, gayet fazla bence. Bunun haricinde, paketin içerisinde daha da fazla bir şey bulunmuyor. Yani; klavyenin kendisi, bilek alanı, kablolar, adaptör ve kullanıcı rehberi geliyor. Daha da fazlasının sanıyorum ki olması gerekmiyor. Kutu içeriği tam olarak bu kadar.
Razer Huntsman V2 Analog, üzerinde özel medya tuşları da bulunduruyor. Bu tuşlar sayesinde dinlediğiniz veya izlediğiniz medya ögelerini kontrol edebiliyorsunuz. Ayrıca tüm tuşların tekrardan programlanabilir olduğunu, üzerine ayrıca makro için de destek sunulduğunu belirtebilirim. Bu arada, direkt olarak bilgisayara takmak istemeyeceğiniz fare gibi cihazlar için USB Passthrough, masaüstüne yanlışlıkla dönmemeniz için Windows Key Lock özelliği ve detaylı kontroller için tekerlek de klavyenin üzerinde yer alıyor. Yani, temel kullanım haricinde klavyede bolca ek özellik de yer alıyor.
Sırada tabii ki analog tuşlar bulunuyor
Razer Huntsman V2 Analog, Key Switch teknolojisi olarak Razer Analog Optical Switches kullanıyor. Klavyedeki tuşlar, bu teknoloji ve sistem sayesinde düz bir his veriyor. Bu da genel anlamda video oyunları için ideal olsa bile haricindeki diğer durumları biraz eksik bırakıyor. Mesela, dokunsal bir geribildirim yer almadığı için yazı yazmak, bir tık boş hissettiriyor. Buna karşılık tuşların tamamının çok hafif bir basma gücü istediğini belirtebilirim. Yalnız, bu ürünün asıl özelliği, analog tuşlarının kendisinde yatıyor. Bilmeyenler için söyleyebilirim ki bu tuşlar sayesinde çok daha detaylı hareket edebiliyorsunuz.
DualSense gibi oyun kontrolcülerinde R2 ve L2 tuşlarını kullanarak yarış oyunlarını filan oynamak oldukça zevklidir. Bunun sebebi ise bilgisayar klavyelerinde olduğu gibi direkt tam gaza basmıyor olmanız, gazı ve freni kontrol edebiliyor olmanızdır. Aynı şey direksiyonu kontrol etmek için de geçerli. Razer Huntsman V2 Analog ürünündeki analog tuşlar ise tam olarak bu deneyimi, bilgisayar oyuncularına taşıyor. Yani, klavyedeki tuşları birer pedal olarak kullanabiliyorsunuz. Bunu en iyi yarış oyunlarında hissediyorsunuz, W veya yukarı yön tuşunu ne kadar aşağı bastırırsanız, o kadar gaz kullanıyorsunuz araçta.
Razer Huntsman V2 Analog, çok iyi bir şey düşünüyor ve oyunculara muhteşem bir deneyim sunmayı planlıyor bu analog tuşlarla ama ne yazık ki destek konusunda elinden bir şey gelmiyor. Bahsettiğim özellikleri kullanabilmeniz için öncelikle oynadığınız oyunların, oyun kontrolcüsü desteği vermesi ve arka planda da Razer Synapse 3 uygulamasını aktif tutmanız gerekiyor. Bazı video oyunları ise tasarım konusundaki farklılıklardan ötürü analog özelliğini kullanabilmek için tüm tuşları yeniden belirlemenizi gerektirebiliyor. Bu durum özellikle kontroller için hem klavye, hem de fare kullanan oyunlarda karşınıza çıkacaktır.
Analog tuşlar çok iyi düşünülmüş bir sistem. Ayrıca, destek konusunda sıkıntı çıkartmayan oyunlarda da oldukça kaliteli bir deneyim elde edebiliyorsunuz ama oyunların çoğunluğunda sıkıntı yaşayabiliyorsunuz. Eğer oyun oynamakla birlikte benim gibi yazı yazmaya da önem veriyorsanız, Razer Huntsman V2 Analog yine güzel bir deneyim sunuyor. Kendisi, yazı yazma deneyimi konusunda kusursuz değil ama yine de oldukça başarılı. Tuşların dengeli olması, aralarında yeteri kadar boşluk bulundurması benim gibi büyük parmakları olan bir insanda problem çıkartmıyor. Tuşların kalitesinden filan da zaten daha önce bahsetmiştim.
Razer Huntsman V2 Analog, en sesli klavyelerden biri
Razer Huntsman V2 Analog, yapısından ötürü doğal olarak tuşlara bastığınız zaman çok gürültü çıkartıyor. Bu durum oyunlarda sizi pek etkilemeyebilir ama genel anlamda yazı yazarken, sessiz bir ortamda çalışmaya çalışırken, halka açık alanlarda bir şeyler yaparken veya arkadaşlarınızla konuşurken de klavye kullanırken, bu gürültü diğer insanları mutlaka rahatsız edecektir. Yani, oyun oynama deneyimi burada pek etkilenmiyor olsa da yazı yazma deneyimi bir eksi puan daha alıyor. Yalnız bu eksi çok da büyük değil; analog klavyelerin zaten gürültülü olması normal bir şey. Şaşırmamak lazım bu konuda.
Razer Huntsman V2 Analog, kablolu bir ürün olduğu için hiçbir şekilde gecikme de hissettirmiyor. Bu yüzden, en rekabetçi oyunları oynarken bile bu klavyenin size gecikme konusunda en ufak bir sorun bile çıkartacağını sanmıyorum. Daha önce ufaktan bahsetmiştim ama Razer Synapse 3 de oldukça başarılı bir uygulama. Eğer bu tip olaylara yabancıysanız, klavyenizi özelleştirebilmeniz için Razer Synapse 3 uygulamasına ihtiyaç duyacaksınız ama bu uygulama oldukça kolay bir kullanım sağlıyor. Aynı zamanda klavyenizi de oldukça detaylı bir şekilde özelleştirebiliyorsunuz; ışıklandırmalardan tutun da programlanabilir tuşlara kadar…
Konu, diğer cihazlara karşı verilen destek olduğu zaman ise hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Windows temelli cihazlarda olması gerektiği gibi çalışan Razer Huntsman V2 Analog, ne yazık ki macOS ve Linux gibi sistemlerde problem çıkartabiliyor. Bunun sebebi ise Razer Synapse 3 desteğinin o sistemlerde yer almaması. Aynı zamanda bu klavye, herhangi bir mobil cihaz için de destek vermiyor. Yani, iOS ve Android gibi platformlarda da bu klavyeyi kullanabilmeniz mümkün değil. Bu durum muhtemelen oyun konsolları için de geçerli olacaktır. Cihazda kablosuz kullanım özelliği olmadığını da tekrarlamak istiyorum.
Her şeyi özetlemek gerekirse bu ürün, muhteşem bir oyuncu klavyesi. Neredeyse var olmayan gecikme değeri, detaylı ışıklandırması, kaliteli yapısı ve tabii ki hem analog, hem de tekrar programlanabilir makro tuşları ile bu ürün gerçekten de her oyuncunun ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasitede. Klavyedeki en büyük problem ise aslında en iyi özelliğinin sadece video oyunlarının sunduğu destek ile sınırlandırılmış olması. Onun haricinde, eğer çok kaliteli bir oyuncu klavyesi arıyorsanız, satın alacağınız klavyenin de birbirinden farklı özelliklerle donatılmış olmasını istiyorsanız, Razer Huntsman V2 Analog ürününe bir şans verebilirsiniz.