Rockstar Games ekibinin 2018 senesinde Take-Two Interactive ile birlikte piyasaya sürdüğü Red Dead Redemption 2, tüm zamanların en sevdiğim video oyunlarından biri olmayı başarmıştı. Arthur Morgan’ın hikayesi kusursuzdu. Oyunun temel oynanış elementlerinden bahsetmiyorum bile. Bu oyunun, serinin bir önceki oyunun öncesinde geçiyor olması da ilginç bir detaydı. İşte bununla alakalı olarak Rockstar Games, çok kısa bir süre içinde orijinal Red Dead Redemption oyununun PlayStation 4 ve Nintendo Switch gibi “modern konsollara” geleceğini duyurduğunda çok sevindim. Sonunda bu orijinal hikayeyi daha iyi bir ortamda deneyimleyebilecektim.

Sıkıntı şu ki Red Dead Redemption oyununun bu sürümü ne bir yeniden yapım, ne de bir iyileştirilmiş sürüm… Bunu öğrendiğimde heyecanım bir anda durdu. Oyunun her iki platformda da 30 FPS kilidine sahip olma düşüncesini kabul etmek benim için açıkçası zordu. Evet, ikinci oyun da 30 FPS idi ama şu anda 10 yaşından daha da yaşlı bir oyundan bahsediyoruz. Bu oyun eminim ki biraz emek ile en azından PlayStation 4 Pro üzerinde 60 FPS olabilirdi. Ayrıca bu port projesi, Grand Theft Auto: The Trilogy – The Definitive Edition gibi direkt olarak Rockstar Games tarafından da yapılmıyordu. Yani, heyecanım iyice ölmüştü diyebilirim.

John Marston’ın üzücü yolculuğunu PlayStation 3 veya Xbox 360 konsollarında deneyimleme şansım olmadığı için beklentilerimi kontrol altında tutarak Red Dead Redemption oyununun PlayStation 4 sürümüne, PlayStation 5 konsolumda bir şans vermek istedim ve bu oyunun bana yaşatacaklarına pek de hazır değildim. 1912 yılında geçen bu yapıt, ikinci oyundaki olaylardan birkaç yıl sonra geçiyor. Eski bir kanun kaçağı olan ve ailesinin başına gelecek büyük zararı önlemek için bu video oyununda, ikinci oyunda daha da iyi tanıdığımız eski çetesinin üyelerini avlamak zorunda kalan ödül avcısı John Marston karakterinin rolüne bürünüyoruz.

Geçmiş hayatının yansımaları arasında sıkışıp kalan karakterimiz, eski bir suç ortağı olan Bill Williamson tarafından neredeyse vurularak öldürüldükten sonra kendisini kurtaran bir çiftlik sahibi olan Bonnie MacFarlane’in bakımında huzur buluyor. MarFarlane’in çiftliğinden John’un Beecher’s Creek’teki evine, Red Dead Redemption oyunu sizi hayatın her kesiminden bir gezintiye çıkarıyor; çok sayıda dejenere, ayyaş, devrimci ve zorbanın arasında bir umut ışığı ile yayılıyor hikayemiz. Vahşi batı içerisinde ve savaşın parçaladığı Meksika’da tek bir sıkıcı anı bile olmayan 20 saatlik bir sefer sunuluyor ve bu sefer, “modern konsollar” için pek de bir şey sunmuyor.

Red Dead Redemption

Red Dead Redemption, bir şarap gibi yıllanmış

Karakterimizin baş kahraman olmasının yanı sıra Red Dead Redemption ayrıca Bonnie, Seth, Irish, Dickens, Louisa ve Abigail, Jack ve Uncle gibi isimlerden oluşan Marston ailesi gibi güçlü bir dizi karaktere sahip. Bu karakterlerin çoğu için yeterince ekran süresi almasa da ana karakterimizin hikayesi üzerinde kalıcı bir etki bırakmayı başarıyorlar. Oyunun sonunda her şey o kadar yüksek bir notla bitiyor ki emeği geçenler sahnesine girdiğimiz zaman, video oyunu tarihinin en büyük finallerinden birine tanık olduğunuzu hemen hissediyorsunuz.

Vahşi batı döneminin sona yaklaşması, Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en çalkantılı zamanlarından biriydi. Oyun, New Austin ve West Elizabeth eyaletlerinde bu özü muhteşem bir şekilde yakalıyor. Aynı şey, savaştan zarar görmüş Meksika eyaleti Nuevo Paraiso içerisinde daha da öteye gidiyor. Ana karakterimiz, Meksika sınırlarına girdiği andan itibaren seferde dinamik bir değişim yaşanıyor. Bu aslında Red Dead Redemption 2 içerisindeki Guarma bölümü gibiydi ama son derece iyi uygulanmıştı. Zaten iki oyun arasındaki yapı benzerlikleri hemen dikkat çekebiliyor.

Eylemlerinin sonuçlarının farkında olmayan John Marston, kendisini Meksika Ordusu ve İsyancılar arasındaki çatışmalarda kapana kısılmış buluyor. O andan itibaren oyun o kadar hızlı bir tempo yakalıyor ki ve o kadar çok konuyu aynı anda sunuyor ki oyunun sunduğu yan işlere girişmeyi bıraktım ve sadece ana hikayeye odaklanmaya karar verdim. Yalnız, Red Dead Redemption içerisinde sunulan tek şey de kaliteli hikaye değil tabii ki. Oyunun içerisindeki mini oyunları ve diğer elementleri de unutmamak gerekiyor bence.

Liar’s Dice gibi bağımlılık yaratan mini oyunlardan, çete sığınaklarına ve ödüllere kadar para kazanmanın, ün kazanmanın ve onuru kurtarmanın pek çok yolu var. Red Dead Redemption içerisinde arada sırada, zaman zaman sizi yorabilecek bol miktarda çobanlık, atçılık ve avcılık da var. Neyse ki oyun, yabancı görevler ve harika karakter kadrosu sayesinde bunu fazlasıyla telafi ediyor. Eğer sadece bu serinin ikinci oyununu oynamadıysanız ve yaşından ötürü ilk oyunu es geçtiyseniz, aslında bu yeniden çıkış hoş bir giriş noktası olabilme potansiyeline sahipti.

Red Dead Redemption

Yeni platformlarda herhangi bir yenilik mevcut değil

Daha önce söylediğim her şey Red Dead Redemption oyununun aslında son derece parlak olan Undead Nightmare isimli ek paketi için de geçerli. Tam oyunla işinizin bittiğini düşündüğünüz anda bu ek paket sizi Aztek zombi sarsıntısıyla sizi tekrar içine çekiyor. Tek başına 6-8 saat süren bir yan ürün olarak sunulan bu içeriği ben daha önce oynamamıştım ve ilk deneyimde de beklentilerimin çok ötesine geçti. Genel olarak kendisi kaliteli içerikle dolu bir paket. Temel oyunun herhangi bir yeniden yapım veya iyileştirilmiş sürüm olmaması, bu durumu daha da kötüleştiriyor.

Read Dead Redemption oyununun temel oynanışı ve görselleri güzel bir şarap gibi yıllanmış. Ancak saniyede 30 kareye kilitlenmiş olması gibi büyük bir uyarı ile birlikte geliyor kendisi. Oyun aslında PlayStation 5 ve PlayStation 4 Pro konsollarında doğal 4K çözünürlükte işleyen iyi uygulanmış bir AMD FSR 2 desteğine sahip ama oyunun bu sürümünde gözle görülür bir iyileştirme yok. Yine de, düşük çözünürlüklü dokular ve önceden hazırlanmış doğal olmayan aydınlatma gibi sorunların çoğu, oyun eğer 30 FPS değerine kilitlenmemiş olsaydı, kolayca görmezden gelinebilirdi.

Görsel olarak oyun hala oldukça iyi görünse de kare hızı sınırı ateş etme ve ata binmenin oldukça dalgalı görünmesine neden oluyor. Oyun bunu uzman atış modunu etkinleştirerek devre dışı bırakılabilen bir nişan kilitleme sistemi uygulayarak düzeltmeye çalışıyor. Bu genellikle çoğu zaman iyi çalışsa da, düellolar sırasında 30 FPS sınırı tam bir kabusa dönüşüyor. Bu kalibrede bir oyunun bu şekilde kafeslendiğini görmek oldukça cesaret kırıcı. Rockstar Games ekibinin neden basit bir port yaptığını merak ediyorum açıkçası. Bu oyun için en azından bir 60 FPS desteği bile yapılabilirdi.

Red Dead Redemption kendi başına muhteşem bir başyapıt olsa da oyunun Nintendo Switch ve PlayStation 4 sürümleri, kendine ait yüksek bir fiyat etiketi ile masaya yeni bir şey getirmiyor. On yıllık bir bekleyişin ardından kaçırılmış büyük bir fırsat olsa da Xbox konsolları dışında daha modern sistemlerin de nihayet bu sanat eserini oynayabilecek olması güzel. Eğer halihazırda bu oyunu daha önce oynadıysanız, bence kendisini PlayStation 4 veya Nintendo Switch için böylesine yüksek bir fiyattan satın almanızın bir anlamı yok. Diğer oyuncular da bence indirim beklemeli.

Red Dead Redemption
Olumlu
Şarap gibi yıllanan bir video oyunu.
Undead Nightmare ücretsiz olarak geliyor.
Olumsuz
Sadece basit bir port projesi; oyunun iki yeni sürümünde de herhangi bir yenilik veya iyileştirme yok.
7