Monkey Island ismiyle ilk olarak 1990 senesinde karşılaşmıştık. O zamandan beri birkaç kere el değiştirmiş olan bu seri, şimdi de Devolver Digital şirketinin elinde ve Terrible Toybox da Return to Monkey Island ile karşımızda. Kendi serisinin altıncı oyunu olan bu yapıt, aslında oyuncuların tahmin edebileceği bir şekilde, markanın köklerinden pek de ayrılmıyor ve “Point & Click” tarzında bir macera deneyimi sunuyor. Ayrıca bu oyunun arkasında, markanın orijinal yaratıcısı da yer alıyor ki kendisini en son 1991 senesinde piyasaya sürülmüş olan Monkey Island 2: LeChuck’s Revenge ile görmüştük. Yani, bu oyunun önemli olduğunu söyleyebiliriz.

Monkey Island serisinin ana karakteri olan Guybrush Threepwood, Return to Monkey Island ile geri dönüyor ve bu sefer karakteri, orijinal oyunda da aynı karakteri canlandırmış olan Dominic Armato seslendiriyor. Ayrıca, bu oyun ile geri dönen karakterler arasında sadece kontrol ettiğimiz ana karakter değil; Elaine Marley, LeChuck ve daha fazlası da yer alıyor. Aynı zamanda, yine serinin önceki oyunlarından geri dönen mekanları da ziyaret ediyoruz ama hem karakter, hem de mekan tarafında tabii ki tamamen yeni içerikler de yer alıyor. Tabii tüm bunlara geçmeden önce oyunun hikayesinden bahsetmemiz gerekiyor.

Return to Monkey Island oyunundaki hikayemiz aslında bir tema parkında başlıyor. Bu parkta ana karakterimiz ve eşi, çocuklarına bir hikaye anlatıyor. Karakterimiz, Monkey Island’ın gizemini nasıl bulduğunu anlatmaya başlıyor ve bizim de hikayemiz orada başlıyor. Macera oyunlarında hikaye çok önemlidir ve bu yüzden de oyunun hikayesinde çok derine inmek istemiyorum. Anlatılan macera boyunca bolca sürpriz, oldukça akıllı bir hikaye anlatım sistemi, komik anlar ve daha fazlası sizleri bekliyor olacak. Evet, hikayeden sadece iki cümleyle bahsedebildim ne yazık ki; daha fazlası keyif kaçırıcı olacaktır.

Monkey Island serisini seviyorsanız, eminim ki anlatılan bu hikayeye bayılacaksınız. Seriyi bilmiyorsanız ama eğlenceli bir macera oyunu arıyorsanız, bu hikayeye yine bayılacaksınız. Return to Monkey Island, kendi serisinin altıncı oyunu olsa bile seriye yeni adım atacak olan oyuncuları unutmuyor ve hikayeyi onlara da uygun bir şekilde anlatıyor. Böylece, serinin geçmişini bilmeyen oyuncular, bilgiler arasında kaybolmuyor. Bu sırada, karakterlerin o bilgileri anlatırken ortaya koyduğu seslendirme performanslarının da harika olduğunu belirtmek istiyorum. Hikaye oldukça olumlu etkileniyor bu performanslardan.

Return to Monkey Island

Return to Monkey Island, geçmiş ile geleceği birbirine katıyor

Return to Monkey Island ile Karayipler bir kere daha tema olarak seçiliyor ama gerçek değil, hayali adalara yolculuk ediyoruz. Bu adalar arasında daha önce de söylediğim gibi serinin geçmişinden geri dönen Mêlée Island gibi mekanlar bulunuyor. Aynı zamanda, tamamen yeni olan Terror Island gibi mekanlarla da tanışıyoruz. Yalnız, böyle bir video oyununda hikayenin, karakterlerin ve mekanların öneminin bulunduğu kadar bulmacalar da kritik bir önem taşıyor. Sonuçta, karşımızda bir macera oyunu var ve bulmacaların başarısız olması, biraz sıkıcı ve tatsız bir deneyim ile sonuçlanabilirdi. Bu oyun, o hatayı yapmıyor.

Return to Monkey Island oyununda birbirinden başarılı ve çözdüğünüz zaman inanılmaz derecede tatmin edici olan bolca bulmaca bulunuyor. Hikaye ile bulmacalar arasındaki tempo da güzel bir şekilde tutturuluyor. Bulmacalarda sadece tek ufak bir sıkıntı bulunuyor, o da yeni şeylerin denenmemiş olması ve bulmacaların bu yüzden kreatif hissettirmemesi. Bulmacalar her ne kadar klasik bir yapıya sahip olsa da kendilerinde takılabilmeniz mümkün; her şey çok da kolay değil ama bu konuda da oyun size bir ipucu sistemi ile yardımcı oluyor. Merak etmeyin, bu ipuçları tamamen opsiyonel, ihtiyaç duyan oyunculara sunuluyor.

Return to Monkey Island oyunundaki ipucu sistemini aslında ayrıca övmek gerekiyor; bu sistem ipuçlarını size öyle bir şekilde veriyor ki bulmacaların gizemi ve tadı kaçırılmıyor; ipucunu kullandıktan sonra bulmacayı çözseniz bile o tatmin edici hissi hala yaşıyorsunuz. Yani, internetten direkt olarak insanların bu bulmacaları nasıl geçtiğini izlemek veya rehber okumaktan çok daha iyi hissettiriyor; hile gibi durmuyor. Ayrıca oyunun genel anlamda komedi temelli tonu da bu bulmacalara güzel bir şekilde yediriliyor. Sadece, geliştirici ekibin biraz daha yaratıcı kararlar verebilmesini çok isterdim ama yapacak bir şey yok.

Günümüzdeki birçok bu tarzdaki oyun ne yazık ki çok klasik hissettiriyor. Bu da benim pek hoşuma gitmiyor; ben modern deneyimler elde etmeyi daha çok seviyorum. Bir oyun serisi her ne kadar 80’ler veya 90’lardan geliyor olsa bile 20’lerde geliştiriliyor ve bence ona uygun olması gerekiyor bazı standartların. Return to Monkey Island, sunduğu yapı ile bence 21. yüzyıla ait modern bir bulmaca oyunu gibi hissettiriyor ki bu da bence oyunun en büyük artılarından bir tanesi. Eğer bu oyun daha çok klasik bir yolda kalmayı tercih etseydi, bu kadar dikkat çekmeyi başaramazdı diye düşünüyorum efendim.

Return to Monkey Island

Eleştirilerin sağlam bir temeli yokmuş demek ki

Serinin yaratıcısının Return to Monkey Island ile geri döndüğünü sizlere belirtmiştim. Orijinal yaratıcının var olmasına rağmen aslında markadaki görsel tasarım, bu yapıt ile ciddi bir şekilde değiştirildi ve hatta bahsi geçen yaratıcı, sırf bu yüzden ölüm tehditleri bile aldı. Konular oldukça büyüdü ve oyuncular bir kere daha nerede duracağını bilemedi. Şimdi ise oyun çıktı ve görsellik hakkında olumsuz konuşan kimse yok. Bunun sebebi ise yeni görsel tasarımın tek kelime ile şahane olması. Eğer serinin önceki oyunlarını çok oynadıysanız, belki bu görselliğe alışmanız biraz zaman alabilir ama onun haricinde tek bir olumsuz nokta bile yok.

Görsellik ile birlikte Return to Monkey Island oyununun performansı da oldukça başarılı. Ben bu yapıtı PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve elde ettiğim performans, inanılmaz stabil bir 60 FPS idi. Ayrıca oyunda herhangi bir hata da karşıma çıkmadı; yükleme ekranları gayet hızlı geçiyordu ve oyunun temposu hiçbir şekilde baltalanmıyordu. Yani, görsel açıdan muhteşem olan bu oyun, aynı başarıya teknik tarafta da ulaşıyor ve hiçbir sıkıntı sunmuyor. Sıkıntı değil de bir eksiklik olarak belki DualSense üzerinden verilen desteği gösterebiliriz. Böyle bir oyun bence DualSense üzerindeki teknolojileri daha aktif bir şekilde kullanmalıydı.

Return to Monkey Island oyununda güçlü olan bir başka taraf ise sesler ve müzikler. Zaten inceleme yazımın önceki bölümlerinde seslendirmelerin gayet başarılı olduğunu söylemiştim; bunu tekrarlamayacağım. Onun yerine oyunun müziklerini öveceğim; başarılı olan bir diğer nokta da o. Oyundaki müzikler hem kaliteli, hem de his olarak sizleri 90’lara tekrar götürüyor. Tabii bunu dediğim diye beni de 80’li biri sanmayın, 1996’da doğdum ama o dönemin müziklerini, ruhunu, atmosferini anlamıyor değilim. Geliştirici ekip ve bestekarlar, bu serinin temelini müziklerle tekrar yansıtmayı başarmış bence.

Durumu özetlemek gerekirse Return to Monkey Island, 2022 senesinin en iyi “Point & Click” türündeki macera oyunu bence. Bu oyun sadece güçlü temellere sahip olan bir markanın 21. yüzyıldaki en iyi temsili değil, aynı zamanda kendi türünün de önde gelen oyunlarından bir tanesi. Türü ve/veya markayı seviyorsanız, bence bu oyuna kesinlikle bir şans vermeniz gerekiyor. Geçmişte oyunların fiyatlarını tartışmıştım, şimdi onlardan bahsetmeyi pek olumlu bulmuyorum. Malum, ekonomi ve oyunların fiyatları sürekli olarak değişiyor ama yine de bu oyunun fiyatının da çok uygun olduğunu belirtmek istiyorum.

Return to Monkey Island
Return to Monkey Island
Olumlu
Hikaye, karakterler ve diyalog yazımları oldukça kaliteli ve esprili.
Bulmacalar ve diğer oynanış elementleri serinin geçmişini güzelce yansıtıyor.
Görsellik, seslendirmeler ve müzikler muhteşem; 90'ları andırıyor.
Olumsuz
Envanter sistemi özellikle oyun sonuna doğru biraz fazla karışıyor.
Bulmacalarda çok da kreatif elementler kullanılmıyor.
9