Milestone, her sene birden fazla motosiklet temelli video oyunu piyasaya sürüyor ve buna rağmen stüdyo, oyunculara hala nihai bir motosiklet yarışı deneyimi sunamıyor. Yani, bu stüdyo gibi sadece tek bir türe odaklanıp, o türde arka arkaya oyunlar çıkartıp, hala ustalaşamamış olan bir başka geliştirici ekibi var mıdır, bilemiyorum. Tabii tüm bu dediklerim öncesi için geçerli. 2022 yılının Monster Energy Supercross: The Official Videogame 5, MotoGP 22 ve SBK 22 oyunlarını kast ediyorum yani ama bu stüdyonun bir de RIDE serisi bulunuyor. Bu serinin dördüncü oyunu 2020 senesinde piyasaya sürülmüştü ve RIDE 5 için bir sene değil, üç sene bekledik.
Milestone ekibinin neredeyse tüm oyunları belli bir turnuva, lig veya şampiyonluk lisanslı kullanıyor, Superbike World Championship gibi mesela. RIDE ise daha çok motosiklet yarışı dünyasının Gran Turismo veya Forza Motorsport oyunu gibi. Yani, lisanslı motosikletlerimizi alıyoruz, lisanslı pistlerde yarışıyoruz ve bu sırada kendimizi MotoGP gibi lisanslarla sınırlamıyoruz. RIDE 5 oyunu özelinde konuşmamız gerekirse, bu oyun ayrıca bir başka sınırı kaldırıyor: PlayStation 4 ve Xbox One. Evet, bu video oyunu, Milestone ekibinin sadece yeni nesil konsollara (ve tabii ki bilgisayarlara) özel olarak piyasaya sürdüğü ilk oyun.
RIDE 5 içerisindeki deneyimimiz kendi yarışçımızı yapmamız ve bir deneme yarışı yapmamız ile başlıyor. Bu sırada zorluk ve yardımcı ayarı gibi şeyler de yapabilmek mümkün. Daha sonra oyun, sizi otomatik olarak Career moduna atıyor ve oyunun karışık kullanıcı arayüzü ile tanışıyorsunuz. Aslında, tasarım olarak çok bir sıkıntı yok ama mantık hatası çok. Mesela, ana menüdeki Settings kısmında yarış zorluğu ve asist ayarları filan yok. Bunları değiştirmek için Career moduna girmeniz gerekiyor. Ayrıca, ana menü de aslında ana menü değil; bu ana menüden Home ekranına çıkıyorsunuz ki orası da garajınıza göz atabileceğiniz bir yer.
RIDE 5 oyununda eğer kariyer modunu oynayacaksanız, zaman zaman motosikletinizi özelleştirmeniz gerekecek ve bunu, zorluk ayarlarının tam tersine, kariyer modu içinden yapamıyorsunuz; önce ana menüye, sonra da Home alanına gitmeniz gerekiyor. Orada motosikletinizi özelleştiriyorsunuz, ana menüye dönüyorsunuz, kariyer moduna giriyorsunuz. Fakat motosiklet yerine karakterinizi özelleştirmek isterseniz bunu kariyer modu içinden yapabiliyorsunuz. Bunlar sadece aklıma gelen birkaç örnek ama oyunun menü sisteminde bu şekilde sinir bozucu çok fazla detay bulunuyor. Geliştirici ekip keşke biraz daha kafa yorsaymış bu kısma…
RIDE 5, yüzeysel bir modifiye sistemi sunuyor
Madem menüler arasında bu kadar dolaştık, öncelikle Home sekmesindeki özelliklerden bahsedeyim. Burada garajınız, motosiklet modifiye ekranınız, yarışçı özelleştirme ekranınız, motosiklet mağazası ve istatistiklerinizi gösteren kimlik kartınız var. Garajdan seçtiğiniz motosikleti, modifiye ekranına taşıyıp, 10 farklı kategori altında modifiye edebiliyorsunuz: Motor, egzoz, şanzıman, fren, süspansiyon, zincir, jantlar, lastikler, aynalar ve plaka/göstergeler. Bu kategorilerde genellikle birkaç farklı seçeneğiniz oluyor ve kategorilerin yarısından fazlası, motosikletinizin performansını etkileyebiliyor. Performans, birçok oyundaki gibi rakamlarla özetleniyor.
RIDE 5 oyununda her motosikletin hızlanma, maksimum hız, kontrol ve fren olarak dört adet performans istatistiği var. Ayrıca motosikletlerin teknik verilerini de görebiliyorsunuz; motor tipi, kaç beygir gücünde olduğu, ağırlığı filan yani… Modifiye sistemi ile bunların bir kısmı değişebiliyor. Yarışçı özelleştirme kısmında ise karakterinizin bilgilerini, kaskını, tulumunu, eldivenlerini ve botlarını filan özelleştirebiliyorsunuz. Ayrıca yarışçınızın yarış stilini de belirleyebilmek mümkün. Mesela, viraj alırken vücut ağırlığını ne şekilde vereceği, kaç parmak ile frene basacağı filan. Tabii tüm bunlar kozmetik, eğer oynanışa etki ediyorlarsa da ben fark etmedim.
RIDE 5 oyununda 236 adet motosiklet mevcut ve bunlar 15 farklı markadan geliyor. Markalara ait motosikletleri kullandıkça, o markalarla olan ilişkileriniz artıyor ve ilişkiler arttıkça da motosikletleri indirimli fiyatlardan satın alabiliyorsunuz. İndirimsiz fiyatlar 2 bin CR ile 85 bin CR arasında değişebiliyor. CR birimini, karakteriniz için tecrübe puanını ve markalar için ilişki puanını da yarışları başarıyla tamamladıktan sonra alıyorsunuz. Yarışlar ne kadar uzun sürerse ve siz de ne kadar yüksek bir sıralamada bitirirseniz, o kadar fazla puan alıyorsunuz. Mesela, üç turlu kısa bir yarışı birinci bitirmek, seçtiğiniz zorluğa göre ortalama 2 bin CR verebiliyor.
Seçtiğiniz zorluğa göre diyorum; RIDE 5 içerisinde oyunun zorluğunu arttırarak ve oyundaki asistleri kapatarak, daha fazla puan ve para kazanabilmek mümkün, Forza Horizon 5 gibi oyunlarda gördüğümüz gibi. Oyunda asist olarak 12 adet ayar mevcut; hızlanma, direksiyon ve fren gibi elementler asist ile daha rahat hale getirilebiliyor ama açıkçası ben bu asistlerin en temellerini kapattım. Yani; fren, gaz ve yön gibi elementlerde temel asistler kapalı bir şekilde oynadım, sadece otomatik vites atma ve frende direksiyon kilitlenmesi gibi biraz daha detay asistler açıktı. Zorluk ayarları da 1-100 arası yapay zeka zorluğu ve yapay zeka agresifliği olarak sunuluyor.
Kariyer modunda kendimize bir isim yapıyoruz
Tek oyunculu içeriklerden hoşlanıyorsanız, RIDE 5 içerisindeki tek eğlenceli opsiyonunuz Career modu olacak. Bu modda Tour adı altında dört büyük kategoride yarış yapıyorsunuz. Bu dört tur, kendi içerisinde birden fazla turnuva bulunduruyor ve her turnuvanın içerisinde de birkaç farklı yarış bulunuyor. Mesela, en kolay seviyedeki ilk Tour, Rev It Up adında ve içerisinde 10 grup yarış bulunduruyor. Bunun içindeki ilk grup, European Junior 250 Championship ve içerisinde üç farklı yarışa sahip. Yarışların belli performans ve motosiklet tipi kısıtlamaları oluyor, onlara uygun bir motosiklet alıp/bulup/kiralayıp, yarışları yapıyorsunuz. Tour modunun nihai hedefi, global sıralamada birinci olmak ve bunun için de her bir yarışta altın madalya almanız gerek.
RIDE 5 oyununun genelindeki tüm yarış tipleri, Career > Tour modunda yer alıyor. Yani; klasik yarışlar, zamana karşı yarışlar, dayanıklılık yarışları ve daha fazlası mevcut. Modun genelinde hoş bir ilerleme hissi olduğu için açıkçası burada sunulan deneyimi sevdim. Yani, adım adım daha da zorlaşan yarışların her birinde altın madalya alarak, grupları ve turları %100 bir biçimde bitirmeye çalışmak bana hitap eden bir içerik tarzı. Sadece, bu içeriklerde uzun vadede pek de bir yenilik sunulmuyor. Yani, birinci turu bitirdikten sonra, diğer üç turun size sunabileceği yeni tek şey, motosikletler ve zorluk. Bu arada, grupların tamamı yeni motosikletler ile ödüllendiriyor sizi. Mesela, ilk turu bitirdiğinizde 10 adet civarı motosikletiniz oluyor, hepsi de farklı türlerde.
Yine de RIDE 5 oyununun bu modu kusursuz değil. Biraz önce de söylediğim gibi uzun vadede çok sıkıcı bir deneyim sunuluyor ama bunun üzerine biraz da hatalı. Mesela, ilk turdaki gruplardan birinde dayanıklılık yarışı var ve ben bu yarışı ne yaptıysam geçemiyorum. Her şey güzel bir şekilde giderken, bir anda birinciliğim elimden alınıyor. Yani, zorluğu da aşağıya çekip, öyle denedim. İkinci ile aramda 10 saniye varken, yarışın son iki dakikasında filan pitten çıktıktan sonra birincilik gidiyor, sadece turu bitirdiğiniz zaman tekrar birinci görünüyorsunuz, sonra tekrar onunculuğa düşüyorsunuz. Yani, beni fiziksel olarak hiçbir yarışçı geçmiyor, sıralama tablosu şaşırıyor ve yarış da sonsuza kadar devam ediyor. Bu yüzden hala o grubu %100 bir şekilde tamamlayamadım.
Career modu haricinde RIDE 5 içerisinde Race ve Multiplayer seçenekleri de var. Race, tek oyunculu bir deneyim sunuyor ve kendi içerisinde Single Race, Endurance, Time Trial, Race Creator ve Split Screen seçeneklerine sahip. Multiplayer ise lobilerden oluşuyor. Başkasının kurduğu lobilere girebiliyorsunuz veya kendiniz lobi kurup, o şekilde gerçek insanlarla yarışabiliyorsunuz. Lobilerde yarış tipi, motosiklet kısıtlamalar, pist ve benzeri şeyler ayarlanabiliyor ama ben inceleme yazdığım süre boyunca sağlıklı bir lobi bulamadım. Mesela, şu anda lobi ekranına bakıyorum ve sadece üç lobi var, bunların hepsi de inanılmaz kötü bağlantılara sahip. Bu yüzden, çok oyunculu içerikler pek mümkün değildi; tek oyunculu içeriklerde de benim için tek ideal içerik Career modu oldu.
RIDE 5, en iyi motosiklet yarışı deneyimlerinden biriydi
Motosikletler sanıyorum ki gemilerle birlikte alakalı oyunlarını en az oynadığım araçlar. Bu yüzden RIDE 5 oyunundaki temel oynanış hissine alışmam 4-5 saat sürdü ama oyuna alıştığım zaman aslında hem gerçekçiliği, hem de motosiklet yarışlarındaki zorluğu görmeyi başardım. Serinin önceki oyunlarına kıyasla bu yapıtta artık yarışlar 20 kişi ile yapılıyor ve yapay zeka biraz daha rekabetçi hissettiriyor. Yapay zeka konusuna geri döneceğim ama ondan önce motosikletler kesinlikle kusursuz hissettiriyor. Gerçek hayatta motosiklet kullanmadığım için belki bu yorumlarım tam olarak güvenilir olmayabilir ama bana verilen motosiklet hissini ben açıkçası sevdim ve beynim bunu gerçekçi olarak algıladı. Kendimi arcade değil, sim-arcade tipi bir oyun oynar gibi hissettim.
RIDE 5 oyununda fizikler bence çok güzel bir şekilde işliyor. Her bir motosikletin farklı olduğunu hissedebiliyorsunuz ve pistler arasındaki farklılıklar da aynı şekilde hissedilebiliyor. Bu arada, oyundaki tüm pistler de bu sefer olabildiğince gerçekçi ve her biri lisanslı. Bu pistler, dinamik hava şartları ve gece-gündüz döngüsü ile zenginleştiriliyor ki bu da seride bir ilk. Bunlar özellikle de dayanıklılık yarışlarında işleri çok daha güzel bir hale getiriyor. Tüm bu güzelliği öldüren şey ise yapay zeka. Serinin bir önceki oyununda olduğu gibi bu oyununda da yapay zeka, dayanıklılık gibi uzun yarışlarda sıkıntı çıkartıyor ve pit stop yapmayı unutuyorlar, pistin ortasında benzin olmadan öyle boş boş bekliyorlar. Şaka gibi gerçekten böyle bir sıkıntının olması…
Oynanış anında RIDE 5 oyununu en çok aşağıya çeken şey kesinlikle yapay zeka. Kendilerinin bu salak yapılarının haricinde ne yazık ki inanılmaz da agresif bir yapıya sahipler. Oyunun onlar için belirlediği çizginin içinde gidemedikleri zaman adeta çıldırıyorlar ve oraya girebilmek için sizi öldürmeyi bile planlıyorlar. Bu yüzden yapay zeka çok sahte görünüyor; herkes bir ip gibi, tek bir çizgide gidiyor. Biliyorum, yarışların doğasında bu var ama benim bahsettiğim bu durum gerçekçi olmaktan ziyade yapay görünüyor. Oyun, yapay zeka haricindeki birçok alanda kesinlikle yeni nesil bir motosiklet yarışı oyunu olduğunu ortaya koyuyor ama yapay zeka ne yazık ki bir önceki konsol neslinin ilk zamanlarından geliyor gibi hissettiriyor bana.
RIDE 5 oyununun temel oynanış hissindeki en büyük ama en büyük gelişme bence kaldırım kenarlarının fiziklerinin adeta nesil atlatılmış olması. Milestone ekibinin geliştirdiği tüm oyunlarda kaldırım kenarları biraz boş ve hissiz geliyordu bana ama bu video oyununda kaldırım kenarları, motosikletiniz ile gerçekçi bir şekilde etkileşime geçiyor. Tahmin ediyorum ki bunun da iyileştirilen fiziklerle doğrudan bir alakası var. Yani, eğer yapay zeka biraz daha kaliteli olsaydı ve Tour modu haricinde eğlence kaynağı olabilecek başka içerikler de sunulsaydı, bu oyun aslında geliştirici ekibinin en iyi oyunlarından biri olmaya adaydı ama şimdi oyun sadece birkaç saatliğine sizi etkileyebiliyor. Onuncu saatlere filan ulaştığınızda artık sıkılmalar başlıyor.
Motosikletler hiç olmadığı kadar gerçekçi görünüyor
İnceleme yazımı bitirmeden önce RIDE 5 oyununun sunum elementlerine de değinmek istiyorum ki en başta görsellik geliyor. Bu video oyununu PlayStation 5 konsolumda, Samsung 50RU7400 ile deneyimledim ve elde ettiğim görsellikten memnun kaldım. Oyunun genel görüntüsü gayet hoş. Yani, pistler gerçekçi görünüyor ve motosikletler de Milestone ekibinin herhangi bir oyununda olduğu gibi inanılmaz gerçekçi. Sadece karakter modelleri iki nesil öncesinden geliyor ve bunları da özellikle Tour modundaki ufak ara sahnelerde görüyorsunuz. Bunun haricinde, gece vakitleri de oyun tam olarak gece gibi durmuyor. Yani, etraf çok kararmıyor ama bunun haricinde, oyunun görselliği kesinlikle kaliteli ve oyun başarılı bir şekilde göze hitap ediyor.
Bu görselliğin üzerine RIDE 5, mükemmel bir performans sunuyor. Oyunda dinamik çözünürlük var mı, bilmiyorum ama sonuç olarak oyun sürekli çok net görünüyor ve 60 FPS değerini hiçbir şekilde bozmadan da oynanabiliyor. Performans tarafında her şey stabil olsa bile inceleme yazım boyunca anlattığım üzere teknik açıdan oyun biraz sıkıntılı; özellikle de yapay zekalar ve onlarla alakalı oyun içi hatalar çok can sıkabiliyor. Ayrıca oyun bir kere de çökme hatası verdi ama 10-15 saatlik deneyimim boyunca ikinci bir hata almadım. Bir diğer yandan, sunucu performanslarını da ne yazık ki değerlendiremiyorum; bu ana kadar ne yazık ki oyun oynayabileceğim çevrim içi bir lobi bulamadım. Daha doğrusu, mevcut lobiler olabildiğince kötü bağlantılara sahipti.
Sesler ve müzikler ise RIDE 5 oyununun ne yazık ki başarısız olduğu bir alan. Her şeyden önce, oyunda müzik adına çok da etkileyici bir şeyler yok. Oyundaki her parça telif hakkı olmayan basit parçalara benziyor. Sesler ise bazen iyi, ama çoğu zaman kötü. Motosikletlerin motor sesleri bazen o kadar yapay oluyor ki kendinizi PlayStation 2 döneminden bir oyun oynuyormuş gibi hissedebilirsiniz. Bazen de o motor sesleri o kadar güzel geliyor ki kulağa, gerçek hayatta motosiklet sahibi olmak istiyorsunuz. Özellikle de birebir yapılan yarışlarda, motor seslerinin etraftan yansıması filan çok epik hissettirebiliyor ama bunlar nadir anlar. Yine de hoş bir atmosfer oluşturuyor. Keşke motor seslerinin tamamı güzel olsaydı da her şeyi övebilseydim.
RIDE 5, kesinlikle kötü bir video oyunu değil ama aynı zamanda zevkli bir yapıt da değil. Bunun en büyük kaynağı yapay zeka ve bu problemin üzerinden gelmek için de yapay zekayı maksimum zorluğa çekmeniz gerekiyor. Bu anlarda bile daha önce bahsettiğim problemleri yaşayabiliyorsunuz ama oyun biraz daha gerçekçi hissettiriyor. Ayrıca bu durum, türe yeni olan oyuncuların eğlencesini öldürüyor; zorluk ayarları ve asistler her ne kadar yardımcı olsa da yapay zekanın seviyesini düşürdüğünüz zaman diğer yarışçılar resmen pit stop yapmayı unutuyor. Yani, ben daha önce böyle bir şey görmedim. Bu yüzden de incelemiş olduğum bu oyunu sadece çok güzel bir indirim yakalarsanız satın almanızı öneririm. Belki o zamana kadar birkaç hata da düzeltilebilir.