Aslında her sene karşımıza birbirinden farklı yarış simülasyonu oyunları çıkıyor. Yalnız bu oyunların çok büyük bir kısmı dört tekerlekli arabalara odaklanıyor; motosiklet tarafında sadece 1-2 farklı oyun görebiliyoruz. Bu oyunlar da zaten genelde hep aynı stüdyolar tarafından geliştiriliyor. Şimdi ise Nacon, motosiklet sevdalılarından oluşan yeni bir stüdyo ile karşımıza çıktı. Bu stüdyo da ilk oyunu olan RiMS Racing yapıtını geliştirdi. Bu oyunun, diğer tüm motosiklet temelli oyunlardan olan farkı ise aslında bir motosiklete sahip olma hissini içerisinde bulundurması. Yani, bir RIDE oyunundaki gibi dünyanın en iyi motosikletini sürüp, onu unutmak değil.
Evet, günümüzdeki birçok motosiklet yarışı oyunu bunu yapıyor. Yani, en iyi motosikletleri kullanıyoruz ve geçiyoruz. RiMS Racing, bir motosiklet sahibi olmanın verdiği hissi yakalamaya çalışıyor. Motosikletimizi geliştirmek, özelleştirmek, zamanla onu daha iyi bir hale sokmak hedefleniyor. Yani, aslında araba yarışlarında sıkça gördüğümüz bir olay bu ama motosiklet kategorisi için yeni sayılır. Bu arada, oyunun adında da ufak bir gönderme bulunuyor: RiMS, Rider ve Motorbike Simulator kelimelerinin birleşimi ile oluşturuluyor. Bu noktada da hem sürücü, hem de motosiklet simülasyonu deneyiminin sunulduğu belirtiliyor.
Ne yazık ki oyunun en büyük eksilerinden biri de tam olarak bu yüzden karşımıza çıkıyor. Motosiklet ve araba yarışı oyunlarında artık onlarca, hatta yüzlerce seçeneğe sahip olmaya alıştık. Yalnız, RiMS Racing oyunu sayıdan çok kaliteye önem veriyor ve içerisinde sadece 8 adet motosiklet bulunduruyor. Evet, yanlış okumadınız, bu oyunda sadece 8 adet motosiklet ve 14 adet pist var. Pist sayısı, eğer ters rotaları da eklerseniz 19 oluyor. Ayrıca, oyun için bazı ek paketler de satılıyor; böylece pist sayısı şimdilik 20 oluyor. Yalnız, gelecekte hem motosiklet, hem de pist olarak yeni ek paketler karşımıza çıkacaktır diye tahmin ediyorum.
RiMS Racing oyununda yer alan 8 adet motosiklet; Aprilia, BMW, Ducati, Honda, Kawasaki, MV Agusta, Suzuki ve Yamaha markalarından geliyor. Motosikletlerin tamamı da oldukça güçlü, 190’dan fazla beygir gücü bulunduruyor. Şimdi, eğer klasik yarış oyunlarını ele alırsanız, 8 adet motosiklet, kesinlikle kabul edilebilir bir şey değil ama yazımın en başında da söylediğim gibi bu oyun, bir motosiklete sahip olma deneyimini de simülasyona katıyor. Yani, her motosiklet için özelleştirebileceğiniz ve güçlendirebileceğiniz yüzlerce farklı parça bulunuyor. Eğer, atıyorum bir Forza oyunundaki gibi her yarışta farklı bir araç kullanmak istiyorsanız, bu oyun size göre değil.
RiMS Racing, motosikletlerin çivilerine kadar kendisini detaylandırıyor
Geliştirici ekip, RiMS Racing oyununda sadece 8 adet motosiklet bulundurduğu için aslında her motosikleti ciddi anlamda detaylı bir şekilde oluşturmayı başarmış. Yani, satın aldığınız motosikleti özelleştirmek için sunulan yüzlerce parçanın yanı sıra, bu parçaları takma ve değiştirme gibi aksiyonlar için de ayrı bir detay seviyesi katılmış oyuna. Bu noktada da akıllara hemen Car Mechanic Simulator serisini getirebilirsiniz. Aynı o seride olduğu gibi motosikletinizin parçalarını tek tek çıkartıyorsunuz, yeni parçalar alıyorsunuz ve onları yine tek tek takıyorsunuz. Bu tip bir mini oyun, herkese göre değil ama detay seven oyuncular için birebir.
RiMS Racing oyununda motosikletlerinizin parçalarını değiştirmek, bir kere yapıp, daha sonra unutabileceğiniz bir şey değil. Geliştirici ekip, sadece motosikletlerin üzerine detay yağdırmıyor, aynı zamanda pistleri de benzersiz hallere sokuyor. Tabii ki oyuna çok alışırsanız, buna ihtiyacınız olmayacaktır ama en başlarda her pist için farklı motosiklet modları kullanma ihtiyacı hissediyorsunuz. Bunun sebebi ise yine her pistin farklı yapılara sahip olması ve bu yüzden de farklı taktikler, hatta parçalar gerektirmesi. Uzun vadede bu durum çok can sıkar diye düşünebilirsiniz ve bu konuda haklısınız da.
Motosikletleri geliştirip, özelleştirebildiğiniz gibi kendi karakterinize de aynı şeyleri yapabiliyorsunuz. Daha doğrusu, karakter geliştirme diye bir şey bulunmuyor ama seçtiğiniz görüntünüzü, yeni kıyafetlerle zenginleştirebiliyorsunuz. Bu noktada, motosikletler için ne kadar fazla parça varsa, karakterler için de o kadar fazla kıyafet bulunduğunu söylemem gerekiyor. Yani, öyle 4 farklı tişört arasından seçim yapıp, geçmiyorsunuz. Karakter özelleştirme de en çok çoklu oyunculu içeriklerde işinize yarayacaktır diye düşünüyorum. Malum, yapay zekalar sizin ne kadar iyi göründüğünüzü pek takmayabilir.
Motosikletler için parçalar ve karakterler için kıyafetler, genel anlamda ilerleme sistemlerinin arkasında kilitleniyor. Kendilerini açabilmek için hem yeteri kadar ilerleme kaydedebilmeniz gerekiyor, hem de paraya sahip olmanız gerekiyor. Bu yüzden, çok güçlü motosiklet parçalarını veya çok havalı duran kıyafetleri, daha ilk günden kullanamıyorsunuz. Bu da oyuna çok ihtiyacı olan ilerleme hissini veriyor benim gözümde. Yalnız, her şeye rağmen, motosikletler için Livery Editor tarzında hiçbir şey yok. Yani, parçalar değişiyor ama bir çıkartma eklemek olsun, hatta renk değiştirmek olsun filan, bunların hiçbiri yok.
Motosikletler hakkında yepyeni şeyler öğreniyoruz
RiMS Racing oyununda ilgimi çeken bir diğer özellik ise Motorbike Status Check oldu. Bu sistem, içerisinde bulunduğunuz yarışı anında donduruyor ve motosikletinizin anlık durumuna bakabilmenizi sağlıyor. Motorbike Status Check sayesinde motosikletinizin anlık basınç durumunu, dayanıklılığını, aldığı hasarı, ısısını filan görebiliyorsunuz. Yani, yine çok ciddi bir şekilde oynamıyorsanız, Motorbike Status Check sistemi biraz gereksiz duruyor ama hiçbir şey olmasa bile en azından motosikletinizin, sizin verdiğiniz kararlara nasıl tepki gösterdiğini öğrenebiliyorsunuz. Yani, oyuna yine derinlik katıyor.
Motorbike Status Check gibi bir sistemi tabii ki çoklu oyunculu içeriklerde kullanabilmeniz mümkün değil. Malum, çevrim içi oyunlar durdurulamıyor. Yalnız, bu oyunun çoklu oyunculu içeriklerinde pek zaman geçireceğinizi de sanmıyorum; oyunun sunduğu pek bir şey bulunmuyor. Yani, konumuz gerçek oyuncularla yarışmak olduğu zaman RiMS Racing, en temel ihtiyaçları, minimum seviyede sunuyor. Öncelikle, tek başınıza diğer oyuncuların zamanına karşı yarışabileceğiniz Online Challenges içeriğini görüyorsunuz. Bu içerikte Fame Points kazanıp, sıralama tablolarında ilerliyorsunuz. İkinci içerik ise Online Custom Events olarak geçiyor.
Online Custom Events aracılığı ile kendi oyun lobinizi kurabiliyorsunuz veya diğer lobilere katılabiliyorsunuz. Buralarda da rekabetçi olmayan, düz yarışlar yapıyorsunuz gerçek oyuncularla birlikte. Yalnız bu içerik, herhangi bir şekilde Fame Points kazandırmıyor. Yani, çoklu oyunculu ilerleme, sadece tek bir oyun modunda sunuluyor ve o da aslında solo temelli bir içerik. Oyunda herhangi bir rekabetçi içerik bile bulunmuyor. Belli ki RiMS Racing için çevrim içi ve çoklu oyunculu deneyimler hiç önemli değil. Belki de bu tip içerikler daha sonra eklenecektir ama ben de oyunun şu anda bana sunulan sürümünü inceliyorum.
Tekli oyunculu içeriklerde ise karşımıza kariyer modu çıkıyor. Bu modun içerisinde kendi takımımızı kuruyoruz ve yarış takvimini yöneterek, en iyi motosiklet yarışı takımı olmaya çalışıyoruz. Takımın içerisinde araştırma ve geliştirme çalışmaları yapabiliyorsunuz, yetenekler yükseltebiliyorsunuz ama hem motosiklet sayısı az olduğu için, hem de pist sayısı maksimum 20 olabildiği için sunulan oyun deneyimi, birkaç sezon sonra ciddi anlamda sıkıcı bir hal alıyor. Yine de kariyer modunun ve diğer tüm içeriklerin, en azından 10-20 saatlik bir deneyim sunabileceğini tahmin ediyorum. Oyunu severseniz, daha da fazla olabilir bu süre.
RiMS Racing, motosiklet kontrolüne ve fiziklere çok önem veriyor
RiMS Racing oyununun durumunu sanıyorum ki artık anladınız. Geliştirici ekip, simülasyon tarafına o kadar çok önem vermiş ki içerik tarafında her şey zayıf kalmış. Bu yüzden, benim kurduğum cümleleri okumadan bile aslında motosikletlerin kontrolünün ve fiziklerin ciddi anlamda başarılı olduğunu tahmin edebilirsiniz. Bu tahmininizde de haklı olursunuz. Eğer daha önce çok fazla araba yarışı oynadıysanız ve motosikletler hakkında çok detaylı bir bilgiye sahip değilseniz, bu oyun size çok zor gelecektir. Yalnız, bu sizin veya oyunun suçu değil; motosiklet yarışları, otantik olarak gerçekten çok zor. Bu oyun da onu yansıtıyor.
Yanlış açılarda dönmek, yeteri kadar yere yaklaşmamak, yanlış zamanda gaz vermek, doğru yarış çizgilerini kullanmamak, uygun olmayan modlarla motosikleti kullanmaya çalışmak, pist şartları ve çok daha fazlası, sürekli olarak sizin başarısızlığınız için uğraşıyor. Siz de her hareketinizi kusursuz bir şekilde uygulamaya çalışarak, yarışlardan sağ çıkmaya çalışıyorsunuz. Ben açıkçası daha önce motosiklet yarışı simülasyonlarını oynadığım halde, bu oyundaki deneyimime en kolay seviyeden başladım ve her şeyi adım adım yükselttim. Ona rağmen zor ama kesinlikle gerçekçi bir deneyim elde ettim.
Yalnız, benim dikkatimi çeken çok kritik bir nokta oldu: Geliştirici ekip, RiMS Racing oyununda simülasyona bu kadar önem verirken, frenlerin tek bir butona atanmış olması beni çok şaşırttı. Klasik yarış oyunlarında olduğu gibi bu oyunda da L2 ile fren yapıyorsunuz, R2 ile gaz veriyorsunuz. Bu, arabalar için doğru olabilir ama motosikletlerde ön ve arka tekerlek frenleri ayrı ayrı çalışıyor. Geliştirici ekip, belki kontrol şemasının içinden çıkamadı, belki L2 ve R2 butonlarını tamamen frenlere atamayı yanlış gördü, bilemiyorum ama detaylara bu kadar önem veren bir oyunun, bu kadar basit bir mantık üzerinde kötü bir adım atması, beni şaşırttı.
Atılan kötü adım ise analog olmayan bir butona, en önemli olan arka frenin atanmış olması. Yani, ön butonlarda bastığınız zaman, arka fren direkt olarak %100 giriş alıyor. Yani, fren direkt kökleniyor. Arka frenler analog tarafında olsa, en azından ne kadar frene basmak istediğinizi kontrol edebileceksiniz. Oyun ayrıca, DualSense üzerindeki teknolojileri de kullanmıyor. Bu da kontrol tarafındaki başka bir hayal kırıklığı oldu. Bu paragrafı bitirmeden önce kısaca söylemek istiyorum: Karakterin kendi vücudunu motosiklet üzerinde kontrol etmesi oldukça yavaş ve yapay zekalarda da pek bir zeka yok. Bu iki problem de kontroller kadar ciddi.
Böylesine simülasyon temelli bir oyunda görsellik ve sesler nasıl?
DualSense üzerinden örnek verdiğim için tahmin edebileceğiniz gibi RiMS Racing oyununu PlayStation 5 konsolumda deneyimledim. Bu deneyimim sırasında 4K/HDR destekli bir televizyon kullandım. Oyunun yeni nesil için desteği bulunuyor ama bu desteğe rağmen elde edilen görsellik kesinlikle ortalama seviyede. Daha doğrusu, çevre detayları filan ortalama ama motosikletlerin kendisi ciddi anlamda kaliteli. Zaten genel anlamda piyasadaki tüm motosiklet yarışı oyunları da bunu yapıyor. Yani, motosikletler ciddi anlamda yüksek kaliteli ve inanılmaz detaylı duruyor ama onun haricindeki her şey, sanki bir önceki nesilden geliyor.
Konu, performans olduğu zaman da çok stabil bir deneyim sunulamıyor. Özellikle de içerisinde çok fazla öge bulunduran dinamik pistlerde yarışırken, 60 FPS gibi bir değere ulaşamıyorsunuz. Çoklu oyunculu deneyimlerde de aynı şey geçerli. Diğer motosiklet yarışçıları da gerçek oyunculardan oluştuğu için RiMS Racing, PlayStation 5 konsolunda 60 FPS değerine pek ulaşamıyor. Yarış oyunları için bu durum oldukça önemli. Bu yüzden de performansın stabil olmaması beni çok üzdü. Umuyorum ki geliştirici ekip, oyunu güncellemelerle daha fazla optimize edebilir ve 60 FPS değerine daha fazla ulaşılabilir.
Motosiklet yarışı simülasyonlarında çok önemli olan bir başka konu ise ses. Görsellik tarafında olduğu gibi ses kategorisinde de tüm önem, motosikletlerden çıkan seslerin üzerinde ve onun haricindeki diğer tüm sesler ve müzikler, ortalama seviyede. Ayrıca, kamera açınız değiştiği zaman, açınıza göre verilen sesler de değişiyor. Genel anlamda motosikletlerin tamamı da çıkartması gerektiği gibi sesler çıkartıyor. Özellikle tünellere filan girdiğiniz zaman kaliteyi ciddi anlamda hissediyorsunuz. Eğer motosiklet haricindeki seslere de biraz önem verilseydi ve EDM haricindeki müzik türleri kullanılsaydı, sesler ve müzikler için kusursuz diyebilirdim.
RiMS Racing, içerik yerine simülasyona çok önem vermiş bir video oyunu. Genel anlamda da motosikletler haricindeki ögeler oldukça geri planda kalıyor. Motosikletlerin kendisi ise yüksek seviyelerde. Bu dediklerim, oyunun her alanında geçerli. Zaten inceleme yazım boyunca da bahsettim; her alanda simülasyon ve motosikletler çok fazla ön plana çıkıyor. Geliştirici ekibin gücü çok olmadığı için ve bütçe de çok yüksek olmadığı için bu alanlar haricindeki noktalara önem verilmiyor. Bu yüzden de ortalama üstü, hatta motosiklet sevdalıları için güzel diyebileceğimiz bir oyun ortaya çıkıyor. Türü seviyorsanız, bu oyunu indirim dönemlerinde önerebiliriz.