Öncelikle ücretli olarak piyasaya sürülen, ondan sonra da yeteri kadar popüler bir hale gelemediği için ücretsiz bir hal alan Rogue Company, aslında benim radarımdan tamamen çıkmış bir oyundu. Bu oyun ücretli olarak piyasaya sürüldüğü dönemde ön inceleme için bir destek rica etmiştim ilgili kişilerden ama herhangi bir cevap gelmeyince de oyunu unutmuştum. Geçen günlerde PlayStation Store üzerinde dolaşırken bu oyunu gördüm ve o anda oyunun ücretsiz bir hale geldiğini hatırladım; kendisini hemen indirdim ve bolca oynadım. Sırada da ön inceleme var.
Rogue Company, First Watch Games tarafından geliştirilen ve Hi-Rez Studios tarafından da dağıtımı üstlenilen bir video oyunu. Biraz önce de söylemiş olduğum gibi bu oyun, oynaması ücretsiz yapıda ama eğer dilerseniz oyunun kurucu paketlerini, 110 TL’den başlayan fiyatlardan satın alabiliyorsunuz. Ondan sonra da oyunun içerisinde mikro ödemeler bulunuyor tabii ki. Oyunun kendisi ise üçüncü şahıs bakış açısından oynanıyor ve taktiksel bir nişancı oyunu deneyimi yaşanıyor. Aslında temel türleri aynı değil ama bu oyun, bana Paragon isimli yapıtı hatırlatıyor.
Kullanıcı deneyimi olsun, menüler olsun, karakter hareketleri olsun, animasyonlar olsun, yetenek sistemleri filan olsun, her şey bana bu oyunda Paragon isimli yapıtı hatırlatıyor. Yalnız, iki oyunun da türü aynı değil. Paragon, üçüncü şahıs bakış açısından oynanan bir arena oyunu ama Rogue Company, aynı bakış açısından oynanan, taktiksel bir nişancı oyunu. Yine de bu oyunda Paragon yapıtına ait hisler bulabilmek beni daha en başta memnun etti; bu oyunu iptal ettiği ve tamamen kapattığı için Epic Games cephesine hala inanılmaz sinirliyim; oyunu da konsolumdan silemedim.
Paragon konusunu kapatacak olursak, Rogue Company oyununda Rogue adı verilen karakterleri kontrol ediyoruz. Bu karakterler, 4v4 şeklinde karşılaşmalara çıkıyor ve birkaç farklı oyun modunda, farklı amaçları yerine getirmeye çalışıyoruz. Yalnız, bu oyundaki her karakterin kendisine ait silahları, ekipmanları ve yetenekleri bulunuyor. Bu yüzden de sadece oyunu oynamak değil, karakteri seçmek bile taktiksel bir hal alıyor ki ben her karakteri bu şekilde benzersiz şekle sokan oyunları aslında seviyorum. Şimdi, dilerseniz bu oyuna biraz daha yakından bakalım.
Rogue Company, birbirinden farklı karakter sunuyor
Rogue Company oyununun temelini, Rogue isimli karakterler oluşturuyor. Şu anda oyunda 14 adet karakter bulunuyor ve bunlardan sadece 4-5 tanesi temel oyunda açık oluyor. Diğer karakterleri açmak için ya kurucu paketlerini satın almanız gerekiyor, ya da oyun içi para veya mikro ödeme parası harcamanız gerekiyor. Yalnız, bunu olumsuz bir şey olarak düşünmeyin; kilitli olan karakterler her ne kadar daha benzersiz görünse bile en kullanışlı olan karakterlerin kilitleri açılmış oluyor. Ayrıca halihazırda açık olan bu karakterlerin özellikleri de pek kompleks değil; oyunu iyi öğretiyor.
Örnek vermek gerekirse, oyundaki temel karakterlerden bir tanesi Dallas. Kendisi bir Intel Rogue ve bu sayede de asıl yeteneğini kullanarak, en yakındaki düşmanın yerini size belli edebiliyor. Bu yetenek, kendi kendine yavaşta tekrar doluyor ama bir düşmanı öldürmek, yeteneği otomatik olarak tekrar dolduruyor. Oyundaki tüm karakterlerin seçilebilir iki adet ana silahı, bir adet yan silahı, iki adet ekipmanı ve bir adet fırlatılabilir silahı bulunuyor. Dallas ise HRM-30KS ve Devotion silahlarını ana kategoride bulundururken; EMP Grenade ve Incendiary Grenade gibi ekipmanlara sahip.
Tüm bu silahların ve ekipmanların üzerine Rogue Company oyunundaki her karakterin bir adet aktif ve bir adet pasif yeteneği bulunuyor. Biraz önce de söylediğim gibi Dallas için verilen aktif yetenek, düşmanların yerini belirlemenizi sağlıyor. Kendisinin pasif yeteneği ise bir düşman öldüğü zaman aktif yeteneğin yenilenmesi oluyor. Tüm bunların haricinde, yine her kahramanın avantajları bulunuyor ve bunları oyun içerisinde aktif hale getirmenin de eğlenceli bir hali bulunuyor. Bu hal de aslında onlarca senedir, bazı ikonik video oyunlarında kullanılıyor.
Rogue Company oyunundaki karşılaşmalar, raunt temelli ve bir de para sistemi var. Düşman öldürerek, oyun moduna ait görevleri filan yaparak para kazanabiliyorsunuz. Bu paralarla da her raunt başında kendinize silah, ekipman ve avantaj açarak harcıyorsunuz. Herkes oyuna yan silahı ile başlıyor ama paralarınızı ana silaha filan harcayabiliyorsunuz. Ayrıca, tüm silahların ve ekipmanların seviyeleri de bulunuyor. Yine paranızı harcayarak, silahlara seviye atlatabiliyorsunuz ve seviye başına da silahta susturucu, dürbün gibi özellikleri açıyorsunuz. Bu da kesinlikle güzel bir sistem.
Oyunda, kontrol etmeye doyamadığımız karakterler var
Rogue Company gibi video oyunlarında benim için karakterlerin tamamının benzersiz olması ve iyi tasarlanmış olması çok önemlidir. Mesela, daha önce örneğini vermiş olduğum Paragon, kadrosu üzerinden benim ağzımı her zaman açık bırakıyordu. Bu oyun da kadro olarak yeterince başarılı diye düşünüyorum. Öncelikle, her karakterin kendisine ait silahları ve yetenekleri bulundurması önemli bir artı. Bunun üzerine her karakterin tasarımı çok başarılı ve benzersiz olunca da o karakterlerin her birini kullanmak, çok eğlenceli bir hal alıyor. Bu da beni, bu oyuna bağlayan noktalardan biri.
Karakterlerden hemen sonra, silahları da övmek gerekiyor. Şu an oyunda bolca silah var ve eğer yanlış görmediysem, bazı silahları 1’den fazla karakter kullanabiliyor. Bu kötü bir şey değil; silahların neredeyse tamamı, kullanması çok zevkli. Açıkçası ben bu oyunu ilk oynamaya başladığım zaman ateş etme hissi konusunda pek bir şey beklemiyordum ama DualShock 4 üzerinde ilk defa R2 tuşuna bastıktan sonra, bu oyunda ateş etmek beni inanılmaz memnun etti. Tabii ki ateş etme ve düşmanı öldürme hissi tamamen kusursuz değil ama aynı zamanda başarısız da değil.
Silahların verdiği hislerin yanında, sesleri de gayet ayırt edici. Bunun üzerine bir de oyun sırasında silah geliştirme sistemi olunca, ben silah konusunda tamamen memnun kalıyorum. Yani, raunt başlarında silahınıza her seviye atlattırdığınız zaman görünüş açısından bile bir şeyler değişiyor. Bu da oyun içinde kazandığınız parayı harcarken, en azından bana olumlu bir his veriyor. Aynı şeyleri kısmen ekipmanlar için de söyleyebilirim ama silahlarla karşılaştırıldığı zaman oyunda çok az ekipman bulunuyor. Yani, neredeyse her karaktere ait silahlar ve yetenekler varken, ekipmanlar da benzersiz olmalıydı.
Peki, tüm bu karakterleri ve silahları, nasıl oyun modlarında kullanıyoruz? Şu anda Rogue Company oyununda Demolition, Extraction ve Strikeout isimli üç oyun modu var. Demolition, klasik bir bomba kurma ve onu koruma/çözme modu. Extraction ise herkesin tek canının olduğu ve insanların bir görevi bitirmeye çalıştığı veya karşı takımı öldürmek için uğraştığı bir mod. Strikeout ise yine iki takımın, tek bir noktayı ele geçirme ve karşı takımı tamamen öldürmesi gereken bir mod. Üç mod da bence birbirinden yeteri kadar farklı ve oyuna memnun edici seviyede içerik bırakıyor.
Rogue Company, sponsorlu haritalarla bile geliyor
Biraz önce söylemiş olduğum oyun modları, farklı haritalarda oynanabiliyor. Açıkçası, oyundaki tüm haritaları bilemiyorum ama sanıyorum ki oyun modlarına özel haritalar yer alabiliyor ve ayrıca bazı haritalar da beta seviyesinde oyna eklenip, bir etkinlik gibi oynanabiliyor. Mesela, Rogue Company oyunundaki şu anki beta haritası, The Arena olarak geçiyor, söylediğim tüm oyun modları bu haritada oynanabiliyor. Ayrıca bu harita da tamamen Dr DisRespect temalı. Eğer tanımıyorsanız, kendisi ünlü bir içerik üreticisi ve belli ki bu oyunla bir anlaşması bulunuyor.
Şimdi, Rogue Company oyunu güzel ama bu oyunu tam olarak neden oynuyoruz? Oynadıkça ne kazanıyoruz, neler üzerinde ilerleme kaydediyoruz? Açıkçası beni işte tam da bu nokta, çok olumsuz bir şekilde vuruyor. Şu anda oyunda özelleştirme olarak avatar, profil kartı, profil kenarları, karakter, silah, ifade hareketleri, sprey ve kanat kategorileri bulunuyor. Benim ilgimi açıkçası tüm bu özelleştirme kategorileri çekiyor ama oyunda tüm bunları kazanmak çok zor geldi bana. Yani, basit bir avatar özelleştirmesi için bile 10-15 karşılaşma oynamanız gerekiyor.
Oyunu oynayarak elde edebileceğimiz kozmetik ögeler yok denecek kadar az. Peki, bari mikro ödeme ile bir şeyler alabiliyor muyuz? Eğer bu oyuna para yatırırsanız, muhtemelen paranızla rezil olacaksınız; oyunun mikro ödeme mağazasında bile satın alınabilecek hiçbir şey bulunmuyor. Yani, şu satırları yazdığım sırada mağazadaki tek dikkat çekici şey, Dallas için Dr DisRespect görünümü ama o görünüm de Dr DisRespect kişisini tanımayanlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Yani, ben şu anda bu oyuna 2000 TL bile harcasam, mikro ödeme mağazasında alınabilecek hiçbir şey yok; özelleştirme çok zayıf.
Rogue Company, bahsetmiş olduğum bu problemi, bir savaş bileti ile çözmeyi planlıyor. Ne yazık ki bu durum benim hiç ilgimi çekmiyor. Zaten oynadığım her video oyununda öyle veya böyle bir savaş bileti bulunuyor. Bu oyun da ne yazık ki benim için ana oyun olabilecek kapasitede bir yapıt değil; kendisi zaten daha beta seviyesinde, bu yüzden ön inceleme yazıyorum. Bu durumda da savaş biletinde seviye atlamak çok kolay olsa bile bu sistemi aktif olarak kullanacağımı hiç sanmıyorum. Bu yüzden de oyunun özelleştirme ve kozmetik tarafında ilgi çekici bir şey bulamıyorum.
Karşımızda vakit harcamaya değer bir oyun mu var?
Rogue Company hakkındaki ön inceleme yazımı bitirmeden önce sunum tarafına da değinmek istiyorum. Bu noktada da öncelikle görsellik geliyor. Oyunu, 4K/HDR destekli bir televizyonda, PlayStation 4 Pro konsolum ile denedim ve karşıma çıkan görsellik, beni memnun etti. Yani, tabii ki oyunun görselliği inanılmaz gerçekçi değil ama yine de tasarımlar yeterince detaylı ve kaliteli. Yalnız, sadece sanat tasarımı tarafında ufak tefek problemler bulunuyor. Bu problemler de sanat tasarımının arkasında herhangi bir kreatif ilhamın yer almıyor olması.
Performans ise pek şaşırtıcı olmayacak seviyede herhangi bir problem çıkartmadı. Oyunun kendisi zaten 60 FPS olarak çalışıyor ve bu değer de oyun boyunca hiç düşmüyor. Aynı şekilde oyunun yükleme ekranları da PlayStation 4 Pro konsolunun içinde gelen stok HDD ile çok uzun sürmüyor. Bu da kesinlikle olumlu bir şey tabii ki. Performans konusunda bu oyun daha da ileriye gidebilir miydi, geliştirilebilecek bir nokta daha var mı, şimdilik bilemiyorum ama dediğim gibi performans gayet kusursuzdu. Yaptığım araştırmaya göre standart PlayStation 4 ve Xbox One konsolları da pek problemli değil.
Sesler ve müzikler ise yine işin patladığı yer oluyor aslında. Daha doğrusu iş sadece müzik kısmında patlıyor; oyunda benim hatırladığım hiçbir müzik bulunmuyor. Bu da benim için tabii ki çok kritik bir problem. Sesler, seslendirmeler ve geriye kalan ses efektleri ise gayet başarılı. Yani, karakter seslendirmeleri filan zaten minimum seviyede ve dikkat çeken pek bir şey de bulunmuyor. Yalnız, geriye kalan her ses ve ses efekti, gayet başarılı bir şekilde sunuluyor. Sadece, silahların seslerinin üzerine bir tık daha gidilip, benzersiz sesler oluşturulabileceğini düşünüyorum.
Her şeyi toparlamak gerekirse, Rogue Company aslında başarılı ama çok kısıtlı bir video oyunu. Eğer saf bir nişancı oyunu deneyimlemek istiyorsanız, halihazırda ücretsiz olan bu oyunu bence hemen indirmelisiniz ama oyunda ilerleme adına neredeyse hiçbir şey bulunmuyor. Bu problem, ne yazık ki savaş bileti ile düzelebilecek seviyede de değil. Ben bir oyunu oynadığım zaman, o oyunda ilerlemek ve karşılaşma başına ödüllendirilmek isterim. Benim zamanım kıymetidir; 20 dakikalık bir karşılaşmayı hiçbir şey kazanmamak için yapmak istemem. Bu oyun, ne yazık ki o departmanda berbat.