Ubisoft, bir süredir çok da yüksek bütçeli olmayan çevrim içi servis tipindeki oyunlarla karşımıza çıkmaya çalışıyor. Hyper Scape sanırım bu konudaki başarısız bir deneme olarak kayıtlara geçebilir. Aslında o oyun bir Battle Royale deneyimi sunduğu için ilk andan beri ilgimi çekmemişti. Bu yüzden, başarısız olması da pek umurumda değil ama Roller Champions ile durum biraz farklı. Bu oyun, duyurulduğu ilk günden beri azar azar da olsa ilgimi çekiyordu; oyunun hem konsepti, hem de sunumu hoşuma gitmişti. Birkaç erteleme dönemi ardından da bahsi geçen bu deneyim, sonunda piyasaya sürüldü.
PC, PlayStation 4/5, Xbox One, Xbox Series X/S ve Nintendo Switch için oynaması ücretsiz olarak piyasaya sürülmüş olan Roller Champions, temelinde bir spor oyunu. Bu sporun gerçekte bir karşılığı var mı, bilmiyorum ama özetle, oval bir arena içerisinde patenlerle kayarak, hentbol oynuyoruz. Oyunun içerisinde 3 kişiden oluşan iki farklı takım karşı karşıya geliyor, arenanın rastgele bir noktasından top bırakılıyor ve bundan sonra iki takımın da amacı 4 farklı kapının içinden geçtikten sonra sepetin içinden topu sokmak oluyor. Tabii bu sırada karşı takımdaki oyuncular da topu elinizden almaya çalışıyor.
Roller Champions aslında içerisinde tahmin ettiğinizden biraz daha fazla element ve strateji bulunduruyor. Mesela, bir oyuncunun arkasından giderek hızını arttırma ve takım arkadaşınızın omzundan destek alıp, kendinizi hızla ileri itme gibi bazı detaylar bulunuyor. Zaten hız da bu sporun temelinde yatıyor; eğer hızlı olmazsanız, karşı takım size yetişip, omuz atıp, topu elinizden alabiliyor. Tabii ki siz de kaçma hareketleri yaparak ve/veya takım arkadaşınıza pas vererek topu çaldırmaktan kurtulabiliyorsunuz. Yani, işin içine biraz takım oyunu da giriyor ki internetteki yabancılarla takım oyunu yapmak her zaman çok kolay olmuştur…
Roller Champions oyunundaki her karşılaşma, uzatmalar hariç 7 dakika sürüyor. Ayrıca, 7 dakikadan önce 5 puana ulaşabilen bir takım olursa da otomatik olarak galip sayılıyorlar. Normalde, 4 farklı kapıdan geçtikten sonra atacağınız gol, 1 puan sayılıyor ama illa o turda gol atmak zorunda değilsiniz. Eğer topu kaptırmadan, 4 kapıdan daha geçerseniz, bu sefer atacağınız gol 3 puan sayılıyor. Bir kere daha turlarsanız da bu sefer golünüz 5 puana çıkıyor. Yani, aslında tek bir atış ile bile maçı bitirebilmek mümkün. İşte tüm bunlar da bahsettiğim bu oyunun temelini oluşturuyor efendim.
Roller Champions, yaşatılan deneyimin eğlencesini ve kalitesini yabancıların eline bırakıyor
Roller Champions, aslında öğrenmesi çok kolay olan ama ustalaşması biraz zaman alabilecek olan eğlenceli bir oyun. Özellikle de iki arkadaşınız ile birlikte takım oluşturursanız, çok eğlenceli saatler geçirebilirsiniz ama yabancılarla böyle bir oyunu oynamak ne yazık ki pek iyi hissettirmiyor. Yani, ben her zaman takım oyununa önem veren bir insanım ve kendi başarımdan önce takımın galip gelmesini tercih ederim. Bu yüzden de en ufak bir avantaj sağlayacak olan anlarda bile pas verip, takımımı galibiyete taşımaya çalıştım ama saatler sonra benim haricimde pas veren hiçbir oyuncu ile karşılaşmadım.
Roller Champions oyununda en azından benim denk geldiğim herkes, tamamen bireysel oyuna odaklanıyor ve top kimin eline geçerse, kaybedilene kadar da onun elinde kalıyor. Bu sadece kendi takımım için değil, karşı takım için de geçerli. Bu yüzden de zaten birçok karşılaşmam ya berabere bitti, ya da 1 puanlık farklarla sonuçlandı. Tabii ki bu oyun ücretsiz olduğu için arkadaşlarınızı davet edip, parti kurup, oyuna başlamak çok kolay ve masrafsız olacaktır ama tek başınıza oyun oynamak istiyorsanız, ne yazık ki internet alemindeki insanların bencil yapıları ile sürekli olarak uğraşmanız gerekecek.
Aslında bu tip problemler karşınıza çıkabilecek benzer her oyunda mevcut. İnsanlar bir oyun oynarken, kendileri deneyimlemek istiyor, başka bir oyuncunun oyunu deneyimlemesini izlemek istemiyor. Bu kesinlikle anlaşılabilir bir şey ama sonucunda da herkesin oyun deneyimi olumsuz etkileniyor. Roller Champions oyununun tek olumsuz noktası bu da değil; Ubisoft ne yazık ki bir kere daha tamamen “grind” mantığına odaklanan ve kısa vadede sizi hiçbir şekilde ödüllendirmeyen bir video oyunu geliştirmiş. Oyunda kazanabileceğiniz birkaç şey var: Lootball, hayran, Wheel ve karakter özelleştirme ögeleri.
Roller Champions oyununda Lootball, bir ganimet kutusu. Bu ganimet kutusu çok nadiren elde edilebiliyor ve içerisinden de sadece 1 adet kozmetik öge çıkıyor. Kozmetik ögelerin de farklı nadirlik seviyeleri var; artık her oyundaki aynı sistem işte. Hayranlar ise bir nevi tecrübe puanı diyebilirim. Maç yaptıkça ve görev tamamladıkça, hayran sayınız artıyor ve hoş bir detay: Hayran sayınız, maçınızı izlemeye gelen seyirciler olarak oyundaki arenaları dolduruyor. Yani, herkesin hayran sayısı 0 olduğu zaman boş bir arenada maç yapıyorsunuz. Hayran sayısı yükseldikçe de arenalar daha da büyüyor. Wheel ise mikro ödeme birimi.
Sayısız maç ardından hiçbir şey kazanamamış olmak umarım hoşunuza gidiyordur
Benim için bu tip video oyunlarındaki en önemli nokta, ödüllendirici olmasıdır. Yani, eğer ben bu oyuna 1 saatimi ayıracaksam, o saatimin güzelce değerlendirilmesini isterim. Roller Champions ise bunu olabildiğince kötü bir şekilde yapıyor. Oyunda ödüllendirilebileceğiniz tek şey, kozmetik ögeler ama maçlar direkt olarak size hayrandan başka hiçbir şey vermiyor. Günlük ve haftalık görevler de sadece hayran veriyor. Yani; maçlarda kısa aralıklarla Lootball, Wheel veya direkt yollardan kozmetik öge kazanabilmenin hiçbir yolu yok. Bu da yaptığınız her maçı “grind” mantığına hızlı bir şekilde itiyor ve boşa çabalıyormuş gibi hissediyorsunuz.
Roller Champions oyununda tahmin edebileceğiniz üzere bir Roller Pass isimli savaş bileti benzer bir sistem var. Bu sistemde hem ücretsiz, hem de ücretli ödül bantları var. Bu noktada Roller Pass oldukça ucuz aslında; sadece 50 TL. Yalnız, tamamen ücretsiz bir deneyim elde etmek isterseniz, başlangıç sezonunun ücretsiz savaş bileti bandında parça parça verilen 1 adet kıyafet seti, tam olarak verilen 1 adet kıyafet seti, 2 adet Lootball ve sadece 200 Wheel bulunuyor. 200 Wheel ise eğer şanslıysanız, en fazla 1 adet uyduruk eldiven alabiliyorsunuz. İfade hareketleri bile bu kadar ucuzdan satılmıyor.
Uzun vadede, 50 TL ile Roller Pass ögesini satın alırsanız, Roller Champions aslında ödüllendirici hissettirebiliyor ama maçtan maça baktığınız zaman hiçbir şey elde edememeniz, beni bu oyundan anında soğutuyor. Yani, konsolumun başına oturup, 1 saat boyunca bu oyunu oynadıktan sonra elde edeceğim tek şeyin, en iyi ihtimalle sadece 1 adet Lootball olması, ne yazık ki benim kabul edebileceğim bir şey değil. Bu yüzden de inceleme yazım bittikten sonra kendisini konsolumdan sileceğim ve zamanıma daha iyi değer veren oyunlara yönelmeye devam edeceğim. Eğer bu oyuna hiç para harcamak istemiyorsanız, size de aynısını öneririm.
Yine de Roller Champions oyununu kozmetik ögeler konusunda tamamen yerin dibine sokmak istemiyorum. Ben zaten oyunlarda karakter özelleştirmeyi çok seven birisiyim ve bu oyundaki kozmetik eşyalar da benim çok hoşuma gitti. Zaten bunları ideal bir oyun zamanı ile kazanamıyor olmak bu yüzden benim canımı böylesine sıkıyor. Özellikle de eşya mağazasında satılan ve karakterinizi tamamen değiştiren tek parçalı karakter setleri benim favorim oldu. Her parça, sizi arenada benzersiz bir hale sokabiliyor ve görsel açıdan da öne çıkabiliyorsunuz. Zaten bu oyunda da ilerlediğinizi böyle gösterebiliyorsunuz.
Problemlerine rağmen Roller Champions üzerinde detaylıca düşünüldüğünü hissedebilirsiniz
Ubisoft yine de Roller Champions üzerinde oldukça emek harcamış gibi görünüyor. Yani, 1’den fazla sporun bu kadar hızlı ve kısa süren bir deneyimde birleştirilmesi emek harcanmamış bir oyunda tamamen kaos oluşturabilirdi ama bu oyun, mantığını en kolay ve en kısa şekilde size etkili bir şekilde öğretebiliyor. Yani, anlaması kolay bir spor deneyimi sunuluyor. Ayrıca, temel oynanışın kaliteli olması ve oyun içerisinde basit oynanıştan tutun da derin stratejiler yapmaya kadar birçok imkanın bulunması da kesinlikle olumlu şeyler. Tur atladıkça gol sayısının yükselmesi de işin içine etkili bir risk ve ödül elementi sokmayı başarıyor.
Defans yapabilmek için farklı imkanların mevcut olması, saldırı yapan taraf için 1’den fazla stratejinin sunulması, kişisel yetenek gerektirmesi ve aynı zamanda da takım oyununun ön plana çıkması, Roller Champions yapıtını kesinlikle olumlu bir noktaya taşıyor. Zaten bu oyunun temel oynanışında hiçbir sıkıntı yok; daha önce de dediğim gibi benim için en büyük problem, yeteri kadar ödüllendirici olmaması. Ben bu oyunu oynarken, boş bir şekilde maç yapıyormuş gibi hissediyorum. Belki siz bunlara bu kadar önem vermiyorsunuzdur; ödüllendirilmek pek umurunuzda değilse, benim söylediğimden birkaç kat daha iyi olacaktır oyun sizin için.
Roller Champions oyununun sunum tarafında da kesinlikle bir başarı elde ediliyor. Görsellik tarafında oyun, çizgi film tarzını odağına alıyor ve kaliteli görünen bir deneyim oluşturmayı başarıyor. Karakterler, arena ve görsel efektler çok hoş duruyor. Performans ise hiçbir sıkıntı olmadan 60 FPS değerinde kilitleniyor. Sesler ve müzikler de kesinlikle başarılı; özellikle de müzikleri övmem gerekiyor. Kendileri pek benim tarzımda değil ama yine de basit hemen unutulacak parçalardan kat ve kat daha iyi, daha gerçek müzikler var oyunda. Ayrıca, oyunda Türkçe metin desteği de mevcut efendim.
Bu noktada benim dikkatimi çeken bir şey, Roller Champions oyununun yeni nesil konsolları desteklemiyor olması oldu. Aslında oyunun görselliğine ve performansına bakınca, yeni nesil desteği pek de şart değil diye düşünebilirsiniz ama artık 2022 senesindeyiz ve piyasaya sürülen bu tip oyunlar bence doğal olarak yeni nesil konsolları desteklemeli. Ayrıca, DualSense üzerindeki teknolojilerin kullanılmıyor olması da yokluklarını hissettiriyor. Aynı zamanda, bazı oyuncular sıkı rekabet için 120 FPS desteğini de kullanabilirdi… Sonuç olarak, bu video oyunu eğlenceli ama hiçbir şekilde ödüllendirici olmayan bir deneyim sunuyor.