Riot Games tarafının League of Legends markasını üçüncü parti oyun geliştiricilerine dağıtması ile karşımıza çıkan oyunlardan bir tanesi Hextech Mayhem: A League of Legends Story idi. Kendisini halihazırda incelemiştik. Şimdi ise sırada aynı lisansa sahip ikinci oyun var. Bu oyunun adı Ruined King: A League of Legends Story ve kendisi, League of Legends oyununun evreninde geçen bir bağımsız rol yapma oyunu. Airship Syndicate tarafından geliştirilmiş olan bu oyun hem genel anlamda rol yapma oyunu seven kişilere hitap ediyor, hem de League of Legends evrenine daha derin bir şekilde dalmak isteyen oyuncuların ilgisini çekebiliyor.
Airship Syndicate aslında daha önce duymuş olabileceğiniz bir stüdyo ismi; kendileri daha önce Battle Chasers: Nightwar ve Darksiders Genesis oyunlarını geliştirmişti. Stüdyo, bu iki projede de THQ Nordic ile çalışmıştı. Ruined King: A League of Legends Story ise bu oyunlardan biraz farklı ve temelinde sıra tabanlı bir rol yapma oyunu deneyimi sunuyor. Oyunda yer alan karakterler ise tahmin edebileceğiniz üzere League of Legends oyununun evreninden geliyor. Yani, birçok tanıdık isim görebiliyorsunuz. Oyunun geçtiği yerler de aynı evrenden gelen ve yine tanıyabileceğiniz Bilgewater ve Shadow Isles olarak geçiyor.
Ruined King: A League of Legends Story oyununun hikayesinde Shadow Isles, bilinmeyen bir kaynak tarafından lanetleniyor ve bu lanete de Black Mist deniyor. League of Legends markasından tanıyabileceğiniz altı farklı karakter ile bir parti oluşturuyoruz ve Black Mist denen bu lanetin kaynağını bulup, yaşadığımız bölgelerin kaderini kurtarmaya çalışıyoruz. Kontrol edebildiğimiz karakterler arasında Illaoi, Braum ve Miss Fortune bile bulunuyor. Bu karakterlerin tamamı, League of Legends oyunundaki karakteristik yapılarını ve hatta bazı ekipmanlarını bile bu oyunda koruyor; MOBA oyunundaki saldırılara benzeyen başka saldırılar görebiliyoruz.
Ruined King: A League of Legends Story gibi sıra tabanlı ve parti temelli video oyunlarında farklı kombinasyonlar denemek genelde en sık yapılan şeylerden biri oluyor. Hatta birçok benzer oyun, bunu en güçlü yönü yaparak oyuncuları kendisine çekiyor. Bu oyunda da benzer bir bakış açısı kullanılıyor. Farklı parti üyelerinin, farklı sinerjilerini deneyimlemek, farklı kombinasyonlar oluşturmak bu oyunun eğlencesini ciddi anlamda arttırabiliyor. Savaş tarafında ise oldukça tempolu bir aksiyon görüyoruz. Farklı yetenekler, korunma saldırıları, düşmanların dikkatini kendi üzerinize çekme ve benzeri mekanikler, savaş sistemini oldukça zenginleştiriyor.
Ruined King: A League of Legends Story, kalitesini nasıl ortaya koyuyor?
Biraz önce de söylemiş olduğum gibi Ruined King: A League of Legends Story oyununda oldukça tempolu bir savaş sistemi bulunuyor. Bu sistem dahilinde anlık yeteneklerinizi kullanabiliyorsunuz. Anlık yetenekler zaman zaman bir kalkan olabiliyor. Bazen de standart saldırılar ile düşmanlarınıza hasar vermeyi seçebiliyorsunuz. Bunun haricinde bir de güçlü yeteneğiniz bulunuyor. Bu yetenekler üçe ayrılabiliyor ve farklı kategoriler altından bir saldırı seçebiliyorsunuz. Saldırılar bazen güce, bazen hıza, bazen de dengeye odaklanıyor. Yalnız, bunlar sadece nasıl saldıracağınızı seçmekten biraz daha fazla strateji bulunduruyor.
Saldırılar yapmak zaman zaman sizi karşı saldırılara karşı açıkta bırakabiliyor. Mesela, güçlü saldırı yapmayı seçerseniz, o saldırının animasyonu sizi bir sonraki saldırı için tehlikeli bir noktada bırakabilir. Ayrıca bazı düşmanların, bazı saldırı tiplerine karşı da zayıflığı bulunuyor. Yani, pozisyonunuz haricinde düşmanların zayıf ve güçlü olduğu noktalara göre de saldırı yapmayı seçmeniz gerekiyor. İşin içine farklı saldırı tipleri, farklı mekanikler, sistemler ve stratejiler girdiği zaman Ruined King: A League of Legends Story oyununu deneyimlemek, tahmin ettiğinizden daha da eğlenceli bir hale geliyor; bu oyunda kendinizi kaybedebiliyorsunuz.
Ruined King: A League of Legends Story oyununda sadece savaşmıyorsunuz. Ayrıca, Bilgewater ve Shadow Isles bölgelerini keşfedebiliyorsunuz. Buralarda diğer insanlarla konuşabiliyorsunuz, oyunun evreni ve hikayesi hakkında daha fazla bilgi sahibi olabiliyorsunuz, bulmaca çözebiliyorsunuz ve son olarak da birbirinden güzel alanları keşfedebiliyorsunuz. Yani, aslında herhangi bir rol yapma oyununda görebileceğiniz olaylardan çok ilerisine gidilmiyor; özellikle türde deneyimli olan insanlara tanıdık bir yapıt sunuluyor. Ayrıca, League of Legends oyununda çok net göremediğimiz bu alanları, daha yakından keşfetmek de ayrı bir güzel.
Ruined King: A League of Legends Story oyununun asıl problemi, aslında hikayesinde ve karakterinde. Oyun ne yazık ki League of Legends evrenini ve karakterlerin çoğunu yeteri kadar derinleştirmiyor. Her karakter için sadece tanıtım diyalogları bulunuyor, birkaç ara sahne izliyorsunuz ve sadece 1-2 karakterin detaylı hikayesine tanıklık ediyorsunuz. Geriye kalan diğer herkes olabildiğince yüzeysel bir seviyede bırakılıyor. Yani, emin olun aynı şeyleri sadece League of Legends oyununu oynayarak bile öğrenebilirsiniz. En azından hikayesi derinleştirilen karakterler güzel noktalara ulaşabiliyor ama onların harici tamamen hayal kırıklığı.
Oyunun oldukça güçsüz olduğu noktalar ne yazık ki varlığını belli ediyor
Ruined King: A League of Legends Story hakkındaki inceleme yazımı bitirmeden önce oyunun sunum tarafına da değinmek istiyorum. İnceleme yazıma eklemiş olduğum görsellerden de görebileceğiniz üzere oyunun grafik kalitesi öyle çok yüksek değil. Yalnız yine de her şey çok net ve temiz görünüyor. Sanat tasarımı da oldukça başarılı olduğu için oyuna bakarken zevk alabiliyorsunuz. Ayrıca oyunun sanat tasarımı, League of Legends oyununun sanat tasarımına da oldukça benziyor. Eğer çok kreatif şeyler arıyorsanız, bu oyunda bulamazsınız ama League of Legends ile benzer görünen bir oyun arıyorsanız, kendisi karşınızda duruyor.
Görselliğin güzel olduğu gibi performans tarafında da çok sıkıntı bulunmuyor. Ruined King: A League of Legends Story, optimizasyonu başarılı bir şekilde yapılmış bir video oyunu. Eğer donanımınızda herhangi bir problem yoksa ve sistem gereksinimlerini de karşılayabiliyorsanız, bu oyunda performans açısından herhangi bir sıkıntı yaşayacağınızı sanmıyorum. Sesler ve müzikler tarafında da ortalama üstü bir deneyim sunuluyor. Daha doğrusu, müzikler güzel ama seslendirmeler ve ses efektleri biraz hayal kırıklığı yaratabiliyor. Özellikle de diyaloglar kendisini çok tekrar ettiği için konuşmaları pek duymak istemiyorsunuz.
Ruined King: A League of Legends Story oyununun zorluk ile de bir problemi var. Eğer bu oyunu en zor zorluk seviyesinde oynamıyorsanız, oyundaki yan içeriklerin tamamı, daha önce övmüş olduğum mekanikleri ve çok dahası tamamen önemsiz bir hale geliyor. Oyunun kendisini, sadece ana içeriklere odaklanarak kolay ve normal seviyelerde rahatlıkla bitirebiliyorsunuz. Bu da ne yazık ki oyunun yarısını gereksiz kılıyor. Ayrıca oyunda bazı ufak tefek hatalar da bulunuyor. Bu hatalar sonucunda öğretici ögelerden kurtulamayabiliyorsunuz ve birkaç savaşlık ilerlemenizi kaybedebiliyorsunuz. Yine de bunlar nadiren yaşanıyor.
Her şeyi özetlemek gerekirse, Ruined King: A League of Legends Story oyunu bence gayet başarılı bir sıra tabanlı rol yapma oyunu. Eğer bu tarz oyunları seviyorsanız, bu yapıttan da zevk alabileceğinizi düşünüyorum. Sıra tabanlı rol yapma oyunlarına uzak bir oyuncuysanız ama oyun, League of Legends markasından ötürü ilginizi çekiyorsa da zevk alabilmeniz mümkün. Yani, MOBA harici hiçbir oyunu oynamamış olan oyuncular bile kolay veya normal seviyelerinde bu oyunu oynayıp, eğlenebilir diye düşünüyorum. Steam üzerinde oyununun 100 TL üzerinden satılıyor olması da ayrı bir güzellik. Bence bu oyun, 100 TL ödemeye değer bir yapıt.
