Selfloss , 5 Eylül 2024 tarihinde piyasaya sürülen bir macera ve bulmaca oyunu olarak ortaya çıkan bir yapım. Oyun, Slav mitolojisinden ve halk hikayelerinden ilham alınarak bir dünyada, karanlık fantezi unsurlarını barındıran bir deneyim sunuyor. Özellikle de İzlanda manzaralarından ilham alan bu atmosferik oyun, büyülü bir asanın sunduğu çeşitli yaratıklarla etkileşime geçme, bulmacaları çözme ve düşmanları yenme üzerinde kurulu bir oynanış sunuyor. Oyuncular, asayı kullanarak ışık ve sihirle dolu bir maceraya atılıyor ve Miasma olarak adlandırılan tehlikeli engelleri aşmaya çalışıyor.

Ortalama 8-10 saat süren bir oyun deneyimi sunan Selfloss , dikkat çekici görselleri ve derin hikaye anlatımıyla meraklı meraklılarına hitap ediyor. Oyunumuzun ana karakterinin adı Kasimir ve oyuna bir deniz anası eşliğinde başlıyoruz. Bu maceranın ana konusu, bir yakınını ve sonrasında kendini kaybeden yaşlı bir adamın kendisini bulma yolculuğu. “Nihayet uyandın mı, ihtiyar adam? Şimdi, senin hikayen başlıyor… Seni tekrar geri getirme konusunda anlaştık ama diğerleri gibi senin de birtakım adımlardan geçmen gerekiyor…” diyen bir Tanrı ile karşılaşarak oyuna başlıyoruz.

Bu Tanrılar, oyunun farklı aşamalarında bulunarak bize yol gösteren gözcü konumunda. Elimizde ise bir asa var, bu asanın farklı işlevleri mevcut. Farenin sol tıkı ile farklı bir işleve, sağ tıkı ile ise farklı bir işleve sahip. Devam eden aşamalarda, belirli simgeler görüyoruz ve bu simgelerin etkinleştirilmesi gerektiğini anlıyoruz. Oyuna devam edebilmek için bir kapıdan geçmemiz gerekiyor ve bu üç simgeyi aydınlatarak kapıyı açmış oluyoruz.

Simgeleri işlevli hale getirebilmek için faremizin sol tıkını kullanmamız gerekiyor. Simgelerin yanına yaklaşıp, sol tıka basılı tutarak ise bu amblemleri etkinleştirebiliyoruz. Ardından, bir kapı açılıyor ve bu kapı, bilinmezliğin ortasında karakterimizi adeta başka bir bilinmeze sürüklüyor. Ardından, “Miasma” denen yaratıklarla karşılaşıyoruz. Tanrı, bir anda oracıkta var oluyor ve bize Miasmaların nasıl yok edilmesi gerektiğini anlatıyor. Zira, bu yaratıkları yok etmeden yolumuza devam edemiyoruz. Miasmalar için yoğun bir ışık gerekiyor.

Selfloss

Bu ışığı karşılamak için ise asamızı kullanmamız gerekiyor. Asamız, sağ tık ile yoğun bir ışık hüzmesi salıveriyor ve bu sayede Miasmalar yok edilebiliyor. Misamaları yok edip, bu aşamayı da atlattıktan sonra bir kilise kapısı bizi karşılıyor. Kilisenin kapıları açılmayacak derecede sıkı bir şekilde kilitlenmiş. Kapılarla etkileşime geçtiğimizde ise, “Marena onaylamadıkça bu kapılardan giremem.” yazılı bir not bizi karşılıyor. Ardından orada bulunan başka bir Tanrı, bize eliyle başka bir bölgeyi işaret ediyor.

Oyundaki bu ipuçları, diyalogların fazla olmayışı, görsellerle bir şeyler anlatılmak istenmesi oyunu biraz daha zor ama daha eğlenceli yapan unsurlardan biri. Ara yerlerde verilen notlar sayesinde oyunda tıkanmadan ilerleyebiliyoruz. Tanrı’nın işaret ettiği yöne gittiğimizde ise yine toteme ışık tutarak küçük bir sandala erişebiliyoruz. Bu sayede, büyük okyanusun derinliklerinde kayboluyor ve miasmaları yok ederek başka bir bölgeye ulaşıyoruz.

Devasa bir balinanın kuyruğundan kurtularak merdivenleri tırmanıyoruz, bu da bizi farklı ve bambaşka bir bölgeye götürüyor. Burada yürüyen Miasmalarla karşılaşıyoruz, bu da oyunun gittikçe zorlaştığını bizlere gösteriyor. Yine birkaç Miasmayı devirdikten sonra yolumuza devam ediyoruz ve burada yine bir Tanrı ile karşılaşıyoruz. Tanrı, balinanın hayatının son anlarına geldiğini ve kendimize dikkat etmemiz gerektiğini bize söylüyor. Bu aşamada nasıl ilerleyeceğimizi ise diyalogla bildiriyor.

Oyunun bu aşamasında, enfeksiyonlu sularda yüzdükten sonra bu enfeksiyonu nasıl temizleyebileceğimi öğreniyoruz. Asamızı yere Q tuşuyla bırakabiliyor, ardından kendimize ışık tutarak enfeksiyonu temizleyebiliyoruz. Oyunun farklı mekaniklere sahip olması da bu açıdan artı bir özellik. Toteme ışık tutarak yarattığımız köprü sayesinde karşıya geçiyoruz ve balinanın sırt kısmına ulaşmış oluyoruz. Balina yukarıya doğru kalkıyor, ardından burada intro devreye giriyor. Girişten sonra kilisenin kapıları açılıyor, bu da oraya girmemiz için bir şans.

Selfloss

Kilisenin kapılarından içeriye girdiğimizde bir dev bizi karşılıyor. Dev ile etkileşime geçtiğimizde, “Hayata yeniden dönme şansına erişmiş bir yabancı… Ben de dönebilirdim… Adım Mirro. Ben birçok şeyim. Kendi yaşadığım yerde tanınırım… Benim için bir şeyler yapabilir misin? Bir kitap yazıyorum ve bazı parşömenlerimi kaybettim. Bulduğun parşömenleri bir sihir ile bana gönderebilirsin. Teşekkürler.” diyerek bizi yolculuyor.

Oyunun bu aşamasında, bulduğumuz parşömenleri Mirro’ya göndermemiz gerektiğini anlıyoruz. Ardından bunu test ederek yolumuza devam ediyoruz. Bu sırada ise Marena adlı Tanrı hakkında yeni şeyler öğrenerek oyunun gizemlerine daha derinlemesine dalıyoruz. Ardından bir kulübeye ulaşıyoruz ve bu kulübenin Kasimir’e ait olduğunu öğreniyoruz. Kulübeye girdiğimizde bizi bir ritüel kağıdı karşılıyor. Bu ritüelin adı “Selfloss Ritüeli.” Sevdiklerini kaybeden kişilerin derdine derman olmak için uygulanan ritüel…

Alt katta Kasimir’in kıyafetlerini giydikten sonra Selfloss Ritüeli’ni gerçekleştirmek için kişisel bir eşya ve kayıp balık esansı gerektiğini öğreniyoruz ve ardından kulübeden çıkıyoruz. Yapmamız gereken bir sonraki şey ise yine sandala binerek yolculuk yapmak. Belirli totemlere ışık tuttuktan sonra mağaraya açılan bir köprü yaratıyoruz ve mağaraya giriyoruz. Mağaranın çıkışında ise bizleri yine bir Tanrı bekliyor. Yol gösterici olan bu Tanrı, Gray adalarına gitmemiz gerektiğini söyleyerek bizi yönlendiriyor.

Girdiğimiz mağaradan yine geriye dönerek sandalımıza biniyoruz. Yoldan geçebilmek için büyük bir balığa yem olarak küçük balık cevherleri getirmemiz gerekiyor ve bu görevi de başarıyla tamamladıktan sonra yolu açarak hedefimize ulaşıyoruz. Burada, küçük bir balık sürüsü bizi karşılıyor ve bu balıkları istediğimiz yere sürükleyebiliyoruz. Uygun sepete balıkları doldurduktan sonra, sarı balıkları getirmek için yeniden keşfe çıkmamız gerekiyor.

Selfloss

Sarı ve mavi balıkları uygun konumlara doldurduktan sonra karşımıza bir kapı çıkıyor. Sarmaşıklardan aşağıya inerek yeni yolu keşfediyoruz. Yeni yollar, bulmacalar ve kapılar Selfloss içerisinde karşımıza oldukça çıkan unsurlardan bazıları.

Oyunda bazı notlar da bulunuyor, bu notları keşfettikçe yeni yaratıklar hakkında bilgi edinebiliyor ve neler olup bittiğini daha net bir şekilde anlayabiliyoruz. Balinalarla, kaplumbağalarla, elflerle ve hatta çeşitli Tanrılarla bu oyunda karşılaşmak mümkün.

Selfloss, bulmaca ve macera türünü seven oyuncular için oldukça beğenilebilecek türden bir oyun. Ayrıca, sakin ve karmaşadan uzak bir dünya istiyorsanız Selfloss tam size göre. Oyundaki yalnızlık duygusu ve “bu dünyada sadece ben varım” hissi sayesinde oyuna saatler harcamak oldukça mümkün.

Oyunun sakin tempolu yapısı, dikkat çekici manzaraları ve büyülü dünyası, oyuncuları adeta meditasyon benzeri bir huzura davet ediyor. Eğer kendinizi hem duygusal hem de zihinsel olarak tatmin edici bir oyun arayışında buluyorsanız, Selfloss tam size göre olabilir.

Selfloss
Olumlu
Sakin ve huzurlu bir mekan tasarımı yapılmış, görsel açıdan zengin bir oyun.
Yaratıcı çözümler ve sihirli bir asa fikri, oyuna dinamizm katmış.
Anlatılan hikaye oldukça derin ve duygusal.
Yaşatılan macera hissi şahane.
Olumsuz
Tekrarlayan harita tasarımı oyunda mevcut.
10

Etiketler: