Seneler boyunca günlük kulaklığım olarak HyperX Cloud Stinger, Apple AirPods ve Apple AirPods Pro kullandım. Genel anlamda sadece günlük işlerimi halletmek için, müzik dinlemek için ve müzik bestelemek için kulaklık kullanırken, artık bir değişiklik yapma zamanının geldiğini fark ettim ve HyperX Cloud Stinger yerine Apple AirPods Max, Sony WH-1000XM5 veya Sennheiser markasının odyofillere hitap eden kulaklıklarından birini almaya karar verdim. Akıllı telefonum Android olduğu için Apple tarafının ürünlerine yaklaşmadım ve Sony WH-1000XM5 hakkında da çok sıkıntılı yorumlar vardı; şansımı Sennheiser HD 599 ile denedim.
Biliyorum, Sennheiser HD 599 aslında kendi serisinin eski ve daha bütçe dostu bir ürünü ama ilk defa arkası açık olan ve doğal seslere önem veren analog bir kulaklık kullanacağım için aynı markanın daha üst modellerinden çekindim. Özellikle de arkası açık olan kulaklıkların çok ses geçirdiğini ve aynı zamanda da dışarı çok ses verdiğini okuduktan sonra birazcık korktum. Ürünü elime alıp, kullanmaya başladıktan sonra ise tüm korkularımın gereksiz olduğunu fark ettim ve keşke çok daha üst seviye bir odyofil kulaklığı alsaymışım diye düşündüm. Bu düşüncelerden biraz uzaklaşmak için de şimdi, sizler için bir inceleme yazıyorum.
Sennheiser HD 599, tasarım tarafında oldukça klasik ve hoş görünen “Ivory” renginde geliyor. Ürünün bir de özel sürümü var ki o siyah renge sahip ama ben satın alırken, ne yazık ki o özel sürümü göremedim. Ürünü aslında kafanıza geçirdiğiniz zaman biraz sıkıyormuş gibi bir his alıyorsunuz ama isterseniz dakikalar, isterseniz de saatler sonra kulaklığı çıkartın, sanki kafanızda hiçbir baskı yokmuş gibi bir his geliyor. Bunun sebebi aslında tasarımın çok akıllıca yapılmış olması, kafaya yapılan baskının çok ince hesaplanmış olması ve tabii ki kulaklığın kafanıza değen noktalarının oldukça yumuşak bir materyal ile kaplanmış olması.
Sennheiser HD 599, kendi serisinin ucuz ürünlerinden biri olsa bile hem tasarımının dış görünümü, hem de verdiği hissi ile çok kaliteli bir hava bırakıyor. Hava demişken, yine hem materyalden ötürü, hem de kulaklıkların arkası açık olduğu için uzun kullanım sürelerinde bile herhangi bir terleme yapmıyor ürün. Tasarım tarafında beni üzen tek şey, kulaklıkların pek de portatif olmaması ve elinize aldığınız zaman biraz güçsüz/zayıf hissettirmesi. Ayrıca, görünüş olarak bu kadar kaliteli hissettiren bir ürünün herhangi bir taşıma kabı ile filan gelmiyor olduğunu da ayrıca belirtmek gerekiyor sanırım.
Sennheiser HD 599, duyabileceğiniz en doğal sesleri sunuyor
Sennheiser HD 599 ürününün kutusundan 1/8″ TRS ve 1/4″ TRS tipi ses kabloları çıkıyor. Ayrıca, bu iki tür arasında çevirim yapabilmek için bir adaptör de geliyor. Şimdi, karşımızda dijital değil de analog bir kulaklık olduğu için 1/8″ TRS ile kulaklığımızı amfilere bağlayabiliyoruz. 1/4″ TRS de daha geleneksel; bilgisayarlar, telefonlar, konsollar ve benzeri ürünler ile uyum gösteren bir kablo. Eğer daha önce böyle bir kulaklık kullanmadıysanız, çok dert etmeyin bu dediklerimi; ürünün stok kablosunu kolayca çıkartıp, daha geleneksel ve ince olan kabloyu kolaylıkla takıp, amfiye gerek duymadan kullanıma başlayabiliyorsunuz.
Sennheiser HD 599 ile müzik dinlemeye başladığınız zaman ise zaten her şeyi unutuyorsunuz. Bu kulaklık, oldukça dengeli frekanslar sunuyor. Bu sayede tizleri, basları ve ortadaki diğer tüm frekansları çok doğal bir şekilde duyabiliyorsunuz. Sadece, kulaklığın arkası açık olduğu için daha düşük bas sesleri biraz zayıf kalıyor ama kulaklık, yüksek bas seslerini zenginleştirerek, bu problemin üstesinden geliyor. Ayrıca, yine bu kulaklık dijital değil, analog olduğu için herhangi bir yardımcı uygulamaya ve/veya ekolayzır ayarına da sahip değil. Yine de Spotify gibi uygulamaların kendi ayarlarını isterseniz kullanabilirsiniz ama ben hiç gerek duymadım.
Sennheiser HD 599, bas tarafında çok ufak bir sıkıntı çekse bile sesleri doğru ve doğal. Aynı şey tiz ve mid kısımlar için de geçerli. Hatta durum o frekanslarda basa kıyasla daha da iyi. Daha da önemlisi, elimizdeki bu kulaklığın arkası açık olduğu için size verilen ses, gerçekten kulağınızın çevresinden doğal bir şekilde veriliyormuş gibi hissettiriyor. Piyasadaki arkası kapalı olan diğer birçok “geleneksel” kulaklıklar böyle bir başarıya asla ulaşamıyor; kulaklarınıza iki farklı hoparlörün ses verdiğini hemen anlayabiliyorsunuz. Ürün, duyduğunuz sesleri en gerçek, en doğal ve en kaliteli şekilde vermeye çalışıyor.
Sennheiser HD 599, arkası açık bir kulaklık olduğu için tabii ki bazı eksilere de sahip. Mesela, bu kulaklığı halka açık alanlarda kullanmanız mümkün olmayacaktır; sizin dinlediğiniz her şeyi, etrafınızdaki insanlar da dinleyecektir. Ayrıca, çok gürültülü alanlarda da dışarıdaki sesi aynen duyacaksınız. Ayrıca, kulaklıkta herhangi bir mikrofon da bulunmuyor ve bağlantı da sadece kablolu bir şekilde yapılıyor. Yalnız, bunları da eksi olarak görüp, ürünü kötülemek çok zor; bu ürünlerin böyle olması gerekiyor. Arkası açık olacak ki sesler doğal ve geniş bir şekilde verilebilsin. Bu kulaklığı kullanacaksanız, evde, kendi odanızda olmanız gerekiyor.
Bu kulaklığı nerede kullanacağınızı bilmeniz gerekiyor
Mavi Kol, video oyunlarına önem veren bir internet sitesi ve ben de Sennheiser HD 599 ürününü bir oyun ile denemezsem, olmazdı tabii ki. Bu kulaklık ile bilgisayar ve akıllı telefonumda müzik dinlemek ve müzik bestelemek haricinde; PlayStation 5 konsolumda Call of Duty: Modern Warfare II ile WRC Generations, Xbox Series X konsolumda ise Microsoft Flight Simulator ve Forza Horizon 5 oyunları ile denedim. Kulaklık, oyunlar için kesinlikle kullanılabilir ama ben aldığım performanstan pek memnun kalmadım. Yalnız, bu noktada benim kulaklıkla oyun oynamaya alışkın olmadığımı, hatta hiç tercih etmediğimi de söylemem gerekiyor.
Sennheiser HD 599, ayrıca video oyunu oynarken ihtiyacınız olabilecek birçok şeyi de üzerinde bulundurmuyor. Mesela, mikrofon olmadığı için arkadaşlarınız ile konuşamayabilirsiniz. Ses ayarlamak isterseniz, bunu yapamazsınız; kulaklığın üstünde herhangi bir ayar tuşu yok. Bunlara karşılık, ürün analog olduğu için hiçbir şekilde ses gecikmesi de sunmuyor. Fakat bunu bir artı olarak görmek çok zor; Bluetooth kullanıldığı zamanlar hariç olarak zaten birçok oyuncu kulaklığı oldukça düşük, hatta var olmayan gecikme değerleri sunuyor. Kulaklığı alacaksanız, evde müzik dinlemek veya müzik ile alakalı profesyonel kullanımı düşünmeniz gerekiyor.
Sennheiser HD 599 gibi bir ürün sadece video oyunları için değil; ofis, spor salonu veya çevrenizde herhangi bir insanın olduğu herhangi bir alan için de uygun değil. Daha önce de dediğim gibi ürün çok fazla sesi dışarı verdiği için etrafınızdaki herkes sizden rahatsız olacaktır; lütfen böyle bir tip olmayın. Sadece bu değil, arkası açık olan herhangi bir kulaklığı satın alıyorsanız, bunu günlük kullanımda tek başınıza müzik dinlemek, bilgisayarda takılmak veya profesyonel bir şekilde müzik ile uğraşmak için kullanmanız gerekiyor. Duruma göre video oyunları da kabul edilebilir olabilir tabii ki.
Durumu özetlemek gerekirse Sennheiser HD 599, benim en başta biraz korktuğum bir ürün olmuştu; daha önce arkası açık kulaklık ve bir odyofil ürünü kullanmamıştım. Yalnız, böyle bir kulaklığı tattıktan sonra en kaliteli oyuncu kulaklıkları bile benim ilgimi çekemez. Olur da gelecekte yeni bir kulaklık almam gerekirse Sennheiser markasının arkası açık ve odyofil tipi kulaklıklarının üst modellerine yönelirim. Sizler de eğer inceleme yazımda sunduğum şartlara hayatınızı uydurabiliyorsanız ve müzikleri en doğal seslerle dinlemek istiyorsanız, gözünüz kapalı bir şekilde bu kulaklığa yönelebilirsiniz.