John Wick’i alın ve kendisini Cyberpunk 2077 oyununun evrenine attığınızı düşünün ki ne demek istediğimi anladıysanız, bu çok da zor değil. Şimdi ona olağanüstü silahlar verin ve gelecekte bir gün hepimizin sonunun nereye varabileceğinin acımasız bir hatırlatıcısı olan bir dünyayı keşfederken acımasız güçlere nasıl karşı koyduğuna tanık olun. SlavicPunk: Oldtimer oyununun özü bu.
Bu distopik ve izometrik tarzdaki nişancı oyununda, savaşa meraklı ve emrinde çok sayıda tek satırlık espri bulunan huysuz bir özel dedektif olan Yanus’un kontrolünü ele alıyorsunuz. Modüler silahlardan oluşan ölümcül bir cephanelikle Yanus’un uzman dövüş yeteneklerini kullanarak “siberpunk dünyasına Slav tarzda bakış açısı” olarak adlandırılan şeyi keşfedeceksiniz.
Bu yeni nişancı oyunu Red Square Games ekibinden geliyor ve PC üzerinde aslında bir yıldan uzun süredir mevcut olmasına rağmen Xbox ve PlayStation platformlarına daha yeni geliyor – dolayısıyla ben de kendisini oynadım ve incelemesini yazıyorum. PlayStation 5 üzerinde bu oyunun erken erişimli bir kodunu alacak kadar şanslıydım ve genellikle oyunlardan hoşlandığım perspektiften olmamasına rağmen, direkt oyuna dalmak için yeterince hevesliydim.
Oyunun ilk bir saati içinde, oyunun sanat tarzına ve izometrik açısına açıkçası aşık oldum. Pek çok distopik oyun gibi SlavicPunk: Oldtimer da keşfettiğiniz sefil ve yoksul ortamdan dolayı oldukça depresif hissetmenize neden olacak, ancak her açıdan size yaklaşan düşmanlarla umutsuz bir silahlı çatışmanın ortasında kaldığınızda bu ruh hali ortadan kalkacak.
SlavicPunk: Oldtimer, klasik bir çift analog çubuklu nişancı oyununa dönüşüyor ve hayatta kalmak için her silahı, hareket mekaniğini ve güçlendirmeyi kullanırken gözleriniz ekranda geziniyor. En düşük zorluk seviyesinde bile zorlayıcı, acımasız ve çok eğlenceli hissettirmeyi başarıyor. Herkesi öldürme özgürlüğünden tutun da sert, sinematik siberpunk müziğine (ki bu müzikler bazı platformlarda ayrı olarak satın alınabilir) kadar her şey beni oyuna bağladı.
SlavicPunk: Oldtimer oyununun özünde nispeten sürükleyici bir hikaye var. Seslendirme en iyi ihtimalle yarım yamalak olsa da (Yanus biraz amatör bir kalabalık arasında göze çarpan bir karakter), hikayenin adımları sizi bir sonraki noktada neler olabileceğini tahmin etmeye devam ettirecek kadar ilgi çekici. Bu da oyunun sonunu görmenizi sağlıyor.
Keşfedilecek birkaç geniş alana sahip çoğunlukla doğrusal bir oyun SlavicPunk: Oldtimer, ancak size sunulan dünyanın her köşesini kazmaktan fayda sağlayacaksınız. Bu çok yönlü bir oyun olduğundan, düşmanlarla uygun gördüğünüz şekilde başa çıkmakta özgürsünüz. Eğer silahla saldırmak istiyorsanız, bunu yapabilirsiniz. Bıçak kullanmak ve daha gizli bir macera yaratmak istiyorsanız, bunu da yapabilirsiniz. Oyun bu iki tarzı da destekliyor.
SlavicPunk: Oldtimer, siberpunk tarzı bir oyun olduğu için birkaç teknoloji etkileşimi de var. Mesela, zamanı yavaşlatabilir ve düşmanları anında etkisiz hale getirmek için bir battlehacking mekaniği kullanabiliyoruz efendim. Bu, bazı durumlarda çok önemli olan kullanışlı bir özellik ve zorlu bir savaşta size biraz nefes alma alanı sağlayan dinamik bir hız sağlıyor.
SlavicPunk: Oldtimer, baştan sona sadece birkaç saat sürüyor, ancak bu süreye çok şey sığdırılmış. Ayrıca, dövüşlerin nadiren iki kez aynı şekilde gittiğini gördüğüm için dikkate değer bir tekrar oynanabilirliğe sahip. Ayrıca, zorluk seviyesinin ne kadar ilerlediğini görmek için birden fazla zorluk ayarında oynamak için motive olduğum birkaç oyundan biri.
Yalnız, SlavicPunk: Oldtimer oldukça zorlaşıyor. Bu oyunun önümde çözülme şekliyle, gelecekte bir çeşit genişleme veya devam oyununun ortaya çıkmasını umut ediyorum. Red Square Games tarafından yaratılan evreni daha fazla keşfetmekten mutluluk duyarım ve sadece fiyatı biraz fazla yüksek. Mesela, Steam üzerinde 25 USD ama indirim dönemlerinde 10 USD civarına kadar düşüyor.
SlavicPunk: Oldtimer, çok yönlü savaş senaryoları söz konusu olduğunda bol miktarda ete sahip, öğrenmesi kolay ama ustalaşması zor bir izometrik nişancı oyunu. Seslendirme konusunda pek başarılı değil ve oldukça kısa, ancak daha geniş bir siberpunk evrenine mükemmel bir giriş olarak hizmet edebilecek güçlü bir macera sunuyor. Bu da etkileyici bir şey.
SlavicPunk: Oldtimer içerisindeki atmosferi ve karakterleri sevdim. Eğer bir ek paket filan olsaydı daha da fazla oynamak isterdim. Grafikler, rakip oyunlar kadar iyi olmasa da bence onlardan çok daha eğlenceli. Oyunun çılgınca anları olsa da genellikle bireysel düşmanlarla daha yavaş oynanan bir oyun, oyuncuya eylemleri değerlendirmek için daha fazla yön ve zaman veriyor. Otomatik nişan alma özelliği ise kontrolcüler için harika. Oyun çok kısa, yaklaşık 3-4 saat. Yine de önerebilirim.