Heart Machine, oyuncuların karşısına ilk defa 2016 senesinde çıkmıştı. Bu stüdyo, Hyper Light Drifter isimli video oyununu geliştirip, kendi başına piyasaya sürmüştü. Şimdi ise kendileri, ikinci oyunlarını Annapurna Interactive isimli dağıtımcı firma ile çıkarttı. Bu oyunun adı ise Solar Ash. Daha önce The Artful Escape, Twelve Minutes ve Last Stop gibi yapıtları da piyasaya süren Annapurna Interactive, bu yeni video oyununu da PC ve PlayStation 4/5 için piyasaya sürdü. Tahmin ediyorum ki dağıtımcı şirket ile Sony Interactive Entertainment arasında bir anlaşma var. 2022 senesinde bu oyunu Xbox ve Nintendo gibi markaların konsollarında da görebiliriz.
Şimdi oyunun piyasaya sürüldüğü platformları filan konuşmaya gerek yok. Ben bu oyunu PlayStation 5 konsolumda deneyimliyorum ve oyunun yeni nesil versiyonu da bulunuyor. Yani, geriye dönük uyumluluk programı aracılığı ile oyunun PlayStation 4 veya PlayStation 4 Pro versiyonunu oynamıyorum. Oyunun kendisinde ise macera ile platform ögeleri işleniyor. Macera, daha çok hikaye tarafında ağırlığını gösteriyor. Bu oyunun hikayesinde Rei isimli bir karakteri kontrol ediyoruz. Rei, bir kara deliğin içerisinde Voidrunner olarak yaşıyor. Kendisinin amacı ise bir şekilde, aslında bolca şiddet ile gezegenini kurtarmak.
Hikayeye göre Rei, elindeki kılıcı ile düşmanlarını öldürerek gezegeni kurtarmaya çalışıyor ama platform ögelerinin ön plana çıktığı oynanış tarafında daha çok etrafta koşuşturma daha yoğun bir şekilde sunuluyor. Solar Ash, bolca neon renkleri içerisinde bulunduran üç boyutlu bölümlerin içerisinde geçiyor. Bu bölümlerde, karşımıza çıkan engellerden kaçınarak, oldukça akıcı ve hızlı bir şekilde koşmaya çalışıyoruz. Tabii bu sırada kendimizi de oldukça küçük hissediyoruz. Koştuğumuz alanlar, karşımıza çıkan yapılar, düşmanlar ve çok daha fazlası bizi aslında küçük, önemsiz bir varlık gibi hissettirmeye yetiyor. Bu tabii ki olumsuz bir şey değil.
Solar Ash oyununda karşımıza sadece düşmanlar ve engeller çıkmıyor. Oyunun hikayesine göre gezegenimizi kurtarmak ile birlikte aynı zamanda Voidrunner olarak görev alan diğer ekip üyelerimizi de kurtarmamız gerekiyor. Oyunu oynama amacımız biraz zayıf görünse bile, hikayenin üzerine çok fazla gidilmese bile böyle bir video oyunu için heyecanlanmamak mümkün değil. Malum, bu stüdyonun ilk video oyunu olan Hyper Light Drifter, oldukça büyük başarılara ulaşmıştı ve oyuncuların sevgisini kazanmıştı. Benim de sevdiğim bir oyundu kendisi ve bu yeni yapıt da sadece ilk oyunun teknolojik anlamda gelişmiş versiyonu gibi görünüyor.

Solar Ash, ilk önce görselliği ile dikkat çekiyor
Normalde inceleme yazılarımda oyunların görselliğini en sona bırakırım ama Solar Ash için bu görsellikten en başta bahsetmek istiyorum. Bunun sebebi ise oyunda dikkatinizi çeken ilk şeyin, capcanlı renkler ve kontrast farkı olması. Hayatınızda görebileceğiniz en canlı pembeler ve en derin siyahlar, bu video oyununda birlikte sunuluyor. Neon ışıklandırmalar, oyunun sanat tasarımı, karşımıza çıkan varlıkların benzersiz tasarımları ve çok daha fazlası, görsel açıdan muhteşem bir deneyim sunuyor. Ben aslında oyunlarda görselliğe çok önem vermem ama bu oyunda kesinlikle en güzel şey, oyunun görsel sunumu.
Bu muhteşem görselliğe kendinizi alıştırdıktan sonra ise temel oynanış ile baş başa kalıyorsunuz. Oyunun kendisi aslında oldukça basit bir şekilde işliyor: Oyunda sıra sıra bazı bölgeleri ziyaret ediyorsunuz, o bölgelerde hızlıca hareket ederek bazı noktaları temizliyorsunuz ve daha sonra karşınıza dev gibi bir bölüm sonu canavarı çıkıyor. Bu noktada aslında Shadow of the Colossus gibi oyunları rahatlıkla hatırlayabilmek mümkün. Her neyse, daha sonra o bölüm sonu canavarının tepesine çıkıyorsunuz ve onu yenmeye çalışıyorsunuz. Çevrede dolaşmak ve Revenant denen bu bölüm sonu canavarlarının en tepesine çıkmak ise oyunun zorluğunu oluşturuyor.
Parkur hareketleri yaparak, çevrede zıplayarak ve kayarak, puanlar elde edebiliyoruz. Bu puanlar daha sonra kombo ile daha da yüksek noktalara ulaşabiliyor ve bu sayede de bölgeleri temizleyebiliyoruz. Bölüm sonu canavarları için de aynı şey geçerli; oralarda sadece bize saldıran öge sayısı daha yüksek oluyor. Ayrıca zamanımızın bir çoğu havada geçiyor ve zamana karşı bir yarış vermemiz gerekiyor. Ayrıca, bölge temizleme kısımlarının kendileri mini birer bulmaca olarak sunuluyor. Böylece de aslında aksiyon, platform ve bulmaca gibi oyun mantıkları çok kaliteli bir şekilde birleştirilmiş oluyor.
Solar Ash, aslında oldukça temiz görünüyor ve basit bir oynanış sunuyor. Yani, işler bir anda kompleks bir hal almıyor. Oyun daha çok basitliğini daha da kaliteli hale getirerek, oyunculara eğlenceli bir vakit geçirmeyi hedefliyor. Bunu da oldukça güzel bir şekilde başarıyor. Oyunda ilerledikçe bazı güçlendirmeler elde edebilmek, yeni kıyafetler keşfedebilmek ve bazı hikaye ögeleri ile karşı karşıya kalmak da oyundaki ilerleme hissini besliyor. Eğer siz keşif yapmayı seviyorsanız, bu oyunda da keşif hoş bir şekilde ödüllendiriliyor. Gizemler, elde etmesi zor olan güçlendirme materyalleri ve daha fazlası, ana yolların dışında, keşif yapılarak bulunabiliyor.

Kendimizi gerçekten uzayda hissediyoruz
Solar Ash oyununun sunduğu gezegen de bir harika. Malum, bu oyunda uzaydayız ve içerisinde yer aldığımız gezegen de gerçekten uzaylı havasını en kaliteli şekilde vermeyi başarıyor. Teknolojinin, antik kalıntıların ve çok daha fazlasının uyumlu bir şekilde yer aldığı bu gezegende, sürekli olarak ağzınızı açık bırakabilen bir manzara ile karşılaşabiliyorsunuz. Bu manzaralar ve oyunun geri kalanı, kaliteli ses tasarımı ile de başarılı bir şekilde destekleniyor. Ses tarafında da aslında oyunun dünyasının sürekli kötüye giden bir evrende yer aldığını hissedebiliyorsunuz; robotik ses efektleri ve daha fazlası da geleceğin tadını bırakıyor oynanışa.
Yalnız, sesler hakkında söylediğim şeyler sadece ses efektleri için filan geçerli. Konu, müzik olduğu zaman Solar Ash, gerçekten hayal kırıklığı olabiliyor. Sunum tarafında bu kadar güçlü olan bir video oyununun, müziklere olabildiğince az önem vermiş olması beni çok şaşırttı. Oyundaki müzikler çoğu zaman kendisini ön plana atamıyor ve attıkları zaman da öyle akılda kalıcı bir deneyim de yaşanmıyor. Aynı şekilde, bu oyunun PlayStation 5 için verdiği destekler de biraz hayal kırıklığı oluşturabiliyor. Yani, DualSense üzerinde az da olsa bir özel destek var ama her şey sanki minimum seviyede tutuluyor.
Tüm bunların karşılığında Solar Ash, kusursuz bir performans sunuyordu. Oyunu, PlayStation 5 konsolunda 60 FPS olarak oynayabiliyorsunuz ve oyun boyunca hiçbir şekilde FPS değeri düşüklük yaşamıyor, en azından bunu yaşadığını hissettirmiyor. Ayrıca oyundaki yükleme ekranları da oldukça kısa, sadece birkaç saniye sürüyor. Tüm bunların yanında, oyunda herhangi bir hata da bulunmuyor. En azından ben bu oyunu oynarken, hiçbir ufak veya büyük hata ile karşılaşmadım; deneyimim kusursuz bir şekilde ilerledi bu noktada. Yine de bu yapıtın birkaç kritik problemi bulunuyor. Oyun mesela çok benzersiz deneyimler sunmuyor ve yüksek noktalara ulaşamıyor.
Hyper Light Drifter oyununun başarılı olmasının en büyük sebepleri, benzersiz bir oyun deneyimi sunmasıydı. Bu deneyim sırasında kalite olarak oldukça yüksek noktalara ulaşabiliyordunuz. Solar Ash oyununda ise bunların hiçbiri bulunmuyor. Bu oyun, tek bir çizgi tutturuyor ve en sonuna kadar o çizgiyi koruyor. Deneyiminiz sırasında da oyunun en başında yaşadığınız o benzersizlik hissinin üzerine hiçbir şey gelmiyor. Bu da uzun vadede aslında sıkıcı bir tempo ortaya koyuyor. Oyun tabii ki güzel ve bence oynanabilir ama işin içinden teknolojiyi çıkarttığınız zaman bence, Hyper Light Drifter daha ilgi çekici bir oyun.