Reply Game Studios ve Modus Games, 20 Eylül 2022 tarihinde karşımıza Soulstice ile çıktı. Bu video oyunu ile Kutsal Keidas Krallığı isimli bir bölgeyi ziyaret ediyoruz ve burada dengesi bozulmuş olan bir evren görüyoruz. Bu bozukluğun sebebi ise Tayf adı verilen yaratıkların, Perde denen bir şeyin içinden geçerek, içinde bulunduğumuz dünyaya gelmiş olması. Standart bir Tayf, dünyadaki insanların ruhlarını ele geçiyor ve herkesi insan avlayan birer avcıya dönüştürüyor. Yalnız, ruhları çok güçlü olup, ele geçirilemeyen insanlar Kimera oluyor ve onlar da insanlığın varlığını tehdit eden düşmanlara karşı bir savaş başlatıyor.
Kimera olan kişilerden bir tanesi de Briar ve kardeşi olan Lute. Bu iki kız kardeşten Briar, dönüşüm sonucunda oldukça güçlü bir hal alırken, Lute ise kurban ediliyor ve bir hayalet olarak kardeşine destek veriyor. Yoldaşlık isimli bir grup için savaşan bu kardeşler, bir görev daha alıyor ama bu görev, tahmin edilenden çok daha zorlu bir hale geçiyor. Sıkıntı şu ki uzaktan baktığınız zaman hoş olabileceğini tahmin ettiğiniz bu hikaye, Soulstice oyununun içerisinde çok zayıf ve tahmin edilebilir bir şekilde sunuluyor. Bu yüzden de 20 saatlik maceranız boyunca hikayeye hiçbir zaman kendinizi veremiyorsunuz.
İyi ve kötü olan her karakterin çok tahmin edilebilir ve yüzeysel olması, hikayedeki büyük sürprizleri daha yaşanmadan çok önce kolaylıkla görebiliyor olmanız ve daha fazlası, Soulstice oyununun hikayesini ne yazık ki öldürüyor. Bu hikayede geriye kalan tek olumlu nokta, ne yazık ki iki kardeşin arasındaki ilişki ve açıkçası kardeş ilişkileri üzerinden anlatılan olaylar pek ilginizi çekmiyorsa, sizi hikaye açısından 20 saat boyunca çok sıkıcı bir deneyim bekliyor demektir. Yine de kendi adıma konuşmam gerekirse, hikaye genel anlamda çok basit ve tahmin edilebilir olsa bile iki kardeşin ilişkisini keşfetmek çok güzel hissettirdi.
Soulstice oyununun hikayesine ve dolaylı olarak oynanışına olumsuz etki bırakan bir diğer önemli olumsuz nokta ise ne yazık ki oyunun bölüm tasarımları. Aslında oyun ile çok fantastik bir evrene gidiyoruz ama karşınıza çıkan bölüm tasarımlarının tamamı çok benzer yapılarda ve aynı kontrastlarda sunuluyor. Bu yüzden de oyunun başında ziyaret ettiğiniz alan ile oyunun sonlarına doğru gördüğünüz bölüm arasındaki farkları anlayabilmek çok zor oluyor. Tabii ki oyunun tüm bölümleri de aynı tasarımda değil; özellikle de oyunun final bölümleri kendilerini apayrı gösterebilen tasarımlara sahip ama genelinde, bölüm tasarımları çok sıradan ve benzer.
![Soulstice](https://www.mavikol.com/wp-content/uploads/2022/09/Soulstice.jpg)
Soulstice, aksiyon dolu ve stilize edilmiş bir oynanış sunuyor
Soulstice oyunundaki bölüm tasarımları çok aynı olunca, diğer elementlerden de ümidinizi kesebilirsiniz ama durum aslında o kadar da kötü değil. Konu, oldukça yüksek aksiyonlu savaş/dövüş oyunları olduğu zaman bu yapıt, kendi türünün en çılgın ve en benzersiz görünen düşman tasarımlarını karşınıza çıkartıyor. Sıradan düşmanlar ve bölüm sonu canavarlarının tamamı muhteşem görünürken, kendileri oynanış cephesinde de ön plana çıkıyorlar. Her düşmanın benzersiz saldırı çeşitleri var ama yine de oyun, bunları öyle bir şekilde sunuyor ki saldırı başladığı zaman neyle baş başa olduğunuzu hemen anlayabiliyorsunuz.
Soulstice, öğrenmesi kolay ama ustalaşması zor bir aksiyon sunarken hem ana karakterlerimizi, hem de düşmanları çok havalı bir şekilde göstermeyi başarıyor. Bu konudan biraz fazla bahsettiğimin farkındayım ama oyunun temasında bu havalı yapı yatıyor. İşte bu havalı yapı, konu keşif olduğu zaman ortadan kayboluyor. Bu oyundaki bölümler halihazırda çok sıkıcı duruyor ve kendilerini keşfetmek de pek eğlenceli hissettirmiyor. Mesela, ilerleme kaydedebilmek için bölümlerde sürekli olarak geriye dönük bir keşif yapmanız gerekiyor ve bu çok sık yaşandığı için bir anda oyun, savaş harici anlarda kendisini çok tekrar ediyor.
Soulstice oyunundaki keşif anlarında toplanabilir koleksiyonluk ögeler ve karakterlerinizi geliştirebilmeniz için puanlar bulabiliyorsunuz ama bunların arkasında herhangi bir zorluk bulunmuyor zaten. Yine de kendileri oldukça önemli; bu puanları kullanarak, oyun boyunca toplayacağınız yedi farklı silah için yeni kombinasyonlar açabiliyorsunuz ve bunlar sizi zamanla çok daha güçlü yapıyor. Bu oyundaki her silahın belli bir güçlü noktası var ve bu sayede silahların her biri benzersiz hissettiriyor; ayrıca düşmanlar üzerinde yeni silahlarla, yeni saldırılar denemek de her zaman eğlenceli bir yapı sunuyor.
Briar, Soulstice oyunundaki hasar noktası olarak ön plana çıkarken, kardeşi olan Lute ise defansif anlamda kullanılabiliyor. Tüm silahları Briar kullanırken, Lute de size gelen saldırıları savuşturabiliyor ve daha fazlasını yapıyor. Karşınızda çok fazla düşman yokken bu iki kardeş ile birlikte hareket etmek çok iyi hissettiriyor ama kaos yükseldikçe, aksiyonda nelerin yaşandığını takip etmek çok zor bir hale geliyor. Bu belki bazı oyuncular için iyi bir nokta olarak görünebilir ama her şeyin çok karışık hale gelmesi, artık düşmanları takip edemiyor olmanız ve o takipsizlikte yanlışlıkla hasar alıp, kombinasyon sayacının sıfırlanması çok da iyi hissettirmiyor.
![Soulstice](https://www.mavikol.com/wp-content/uploads/2022/09/Soulstice-2.jpg)
Böyle bir kamera açısı ile oyunu oynayabilmek imkansız
Soulstice yine de sunduğu zorluğu, çeşitli düşmanları ve renk kodları-kombinasyonları ile çalışan temel oynanışı ile oldukça eğlenceli bir deneyim gibi hissettiriyor. Özellikle de Dark Souls ve Elden Ring tarzındaki deneyimler hoşunuza gidiyorsa ama bunu Devil May Cry veya Bayonetta serilerindeki gibi havalı bir şekilde yapmak istiyorsanız, aradığınız yapıt kesinlikle karşınızda. Sadece bu oyunun içerisinde bir Elden Ring oyununda olduğu gibi benzersiz, sizin ağzınızı açık bırakabilecek mekanlar beklememeniz gerekiyor. Tabii bir de en ufak bir hatanız, size o oyunlarda olduğundan çok daha fazla ceza ile sonuçlanıyor.
Soulstice oyununda eğer iki kardeşin arasındaki uyumu kusursuz bir şekilde yakalamayı başarırsanız, Unity isimli bir bar dolmaya başlıyor ve bu dolduğu zaman saldırı animasyonlarınızın finali, çok daha büyük bir bitirici hareket ile gerçekleştiriliyor. Aynı zamanda hayalet olan kardeş de saldırı yapan kardeşinin standart saldırılarına normalden çok daha fazla bir güç sunuyor bu noktada. Yalnız, bu sistem genel anlamda hiçbir hatanızı affetmiyor. Yani, bu noktada Devil May Cry serisi bile çok daha affedici bir yapıya sahip. En ufak bir uyumsuzlukta bu bar tamamen gideceği için oyunu oynamaya korkar hale gelebilirsiniz.
Soulstice oyununun en kötü noktası ise ne yazık ki kamera açısı. Aslında oyunun stilize edilmiş havalı yapısına iltifat edebilmesi için ortalanmamış farklı bir kamera açısı kullanılıyor ama bu açı, en ufak bir engelle dahi karşılaştığı zaman ne yazık ki kafayı yiyor, sıkıntılar çıkartıyor, bir anda kendinizi duvarı izlerken buluyorsunuz. Ayrıca, oyunda düşmanlara kilitlenme de mevcut ve bunu aktif hale getirdiğiniz zaman kamera açısının kendisi ve tarzı tamamen değişiyor. Bu da yaşadığınız deneyimler arasında büyük bir ayrım çıkartıyor. Kamera açısı ile alakalı sıkıntılarla ne yazık ki sürekli olarak boğuşmak zorunda kalıyorsunuz.
Soulstice oyunundaki problemleri göz önünde bulundurduğunuz zaman aslında ulaşılabilirlik temelli özelliklerin hiç olmadığını bile düşünebilirsiniz ama durum kesinlikle öyle değil. Oyun kesinlikle ulaşılabilirlik ayarları açısından memnun edici opsiyonlar sunuyor ve oyunun kendisinin de zaten öğrenmesi kolay olması, apayrı bir hava katıyor. Dark Souls veya Devil May Cry gibi daha ikonik seriler ile karşılaştırmadığınız zaman bu yapıt, yeni bir marka olarak bence umut verici bir geleceğe sahip ama oyunun şu andaki versiyonu ne yazık ki indirim filan beklemeden oynanacak halde değil.
![Soulstice](https://www.mavikol.com/wp-content/uploads/2022/09/Soulstice-3.jpg)
Soulstice, sunum tarafında da sınıfta kalıyor
Soulstice oyununun sunum tarafına baktığımız zaman ise ne yazık ki eski sorunlar geri dönüyor ki bunu inceleme yazıma eklemiş olduğum görsellerden bile anlayabiliyorsunuz. Oyun, görsel kalite tarafında memnun edici bir seviyede olsa bile her şey aynı görünüyor ve bu da kısa bir süre sonra oyundan sizi soğutuyor. Ana karakterler ve düşmanlar da güzelce tasarlanmış olsa bile onların haricindeki herkes oldukça yüzeysel duruyor. Bu yüzden de incelemekte olduğum bu oyunun görselliği vasat hissettiriyor. Keşke geliştirici ekip, çeşitliliği arttırma adına biraz daha fazla adım atabilseymiş ama ne yazık ki bu konuda oyun oldukça zayıf.
Performans kategorisinde de bolca problem sizleri bekliyor ne yazık ki. Oyunun hangi versiyonunu oynarsanız oynayın, ne yazık ki sürekli olarak FPS değerinin düşüklüğüne şahitlik edeceksiniz. Oyun, böylesine aksiyon temelli ve stilize edilmiş bir halde sunulduğu için de performansın stabil kalamaması ne yazık ki deneyiminizi oldukça kötü bir hale getiriyor. Buna karşılık, oyunda çok fazla hatanın olmadığını ve yükleme ekranlarının da oldukça hızlı geçilebildiğini belirtmek istiyorum. Umuyorum ki Soulstice için gelecekte daha fazla güncelleme gelir ve optimizasyon sıkıntıları düzeltilebilir.
Ses ve müzik tarafında da ön plana çıkan herhangi bir şey duyabilmek mümkün değil. Her şeyden önce Soulstice oyunundaki seslendirmeler vasat seviyede ve diğer ses efektleri de ne yazık ki kaliteleri ile kendilerini gösteremiyor. Müzikler için de aynı şeyleri söyleyebiliriz; kendileri atmosferi kısmen olumlu etkilese bile uzun vadede öyle benzersiz parçalar gibi hissettirmiyorlar; oyunu bitirdiğiniz zaman ayrıca gidip, oyunun müzik albümünü Spotify veya YouTube gibi platformlardan dinlemeyi pek istemiyorsunuz. Yani, bu yapıtın sunumu ne yazık ki benim için sınıfta kalıyor efendim.
Durumu özetlemek gerekirse, Soulstice kesinlikle benzersiz bir video oyunu gibi hissettiriyor ama sıkıntılı kamera açısı, tamamen aynı görünen bölüm tasarımları ve pek de etkileyici olmayan sunum elementleri ile ne yazık ki kendisini ön plana çıkartamıyor. Ben bu oyunun PlayStation 5 versiyonunu deneyimledim ve kendisi şu anda PlayStation Store üzerinde 400 TL üzerinden satılıyor. Bence bu yapıtı en azından %50 gibi bir indirim gelmeden satın almayın. Eğer oyunu satın alacaksanız da türü sevdiğinizden emin olun; şayet bu yapıttan zevk alabilmeniz için türün kıdemli bir oyuncusu olmanız gerekiyor.