Günümüzde deneyebileceğiniz birçok farklı FPS türünde video oyunu bulunuyor. Bu oyunlardan bazıları gerçekliği hedefliyor, bazıları ise bizlere fantastik bir deneyim yaşatıyor. Bugün incelemekte olduğum Squad ise konu FPS olduğu zaman en yüksek gerçekliği hedefleyen yapıtlardan bir tanesi. Yalnız, bu oyunun adını daha önce birçok kez duymuş olabilirsiniz; kendisi senelerdir erken erişimde olan bir yapıttı, birkaç gün önce de bu erken erişim süreci bitti ve Squad, tam sürümüne ulaştı. Ben de bu sebepten ötürü oyuna geri dönmek ve sizler için bir inceleme yazmak istedim.
Squad oyununu ben çıkış yaptığı dönemde oynamıştım, kısa sürede sıkılmıştım ve bir daha da geri dönmemiştim. Bu yüzden seneler boyunca gelmiş olan içerikler, benim heyecanımı daha oyuna girmeden önce bile arttırdı. Buna karşılık, temelin pek de değişmediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Yani, bu oyun çıktığı dönemde de dev gibi savaş alanlarını temeline alan, takım oyununa ve iletişime odaklanan bir yapıttı. Seneler boyunca bu yapı korunmuş ve hala 50v50 şeklinde dev gibi savaşlara katılıp, bir ordunun içinde günün galibi olmak için savaşabiliyorsunuz.
Karşımızda gerçek bir savaş simülasyonu var diyebiliriz. Yani, Call of Duty değil de Battlefield oynuyoruz ama gerçekçilik çok daha yüksek. Hatta, Battlefield yerine Arma örneğini bile verebiliriz Squad için. Yalnız bu gerçeklik sizin gözünüzü korkutmamalı, oyuna ilk adım attığınız zaman birçok farklı öğretici bildiri, oyunu sizlere öğretiyor. Yalnız bu öğretim, gerçek oyuncularla katıldığınız canlı bir savaşta yaşandığı için bazen çok kaotik anlar yaşanabiliyor. Bu noktada da keşke net bir öğretim bölümü, 50v50 yapıda yapılsaymış dedim içimden ama sonuçta uzaya da roket fırlatmıyoruz.
Herhangi bir nişancı oyunu gibi Squad da çok basit bir temele sahip. Asker rolleri, o roller için silahlar, yine rollere özel yetenekler gibi temel sistemler oyunun içinde yer alıyor. Burada oyunu zorlaştıran şey, içerisinde bulunduğunuz ordu ile sürekli olarak iletişimde olmanız ve onlarla koordineli bir şekilde hareket etmeniz. Eğer kendi takımınızdan uzaklaşırsanız, yalnız kovboy gibi hareket ederseniz, herhangi bir başarıya ulaşamazsınız. Bu oyunu, gerçek bir savaş gibi ciddiye almanız gerekiyor. Hatta rol yapan bir takıma denk gelirseniz, bu ciddilik gerçekten eğlenceli oluyor.
Squad sayesinde savaşın ortasına dalıyoruz
Squad oyununda şu anda tam 20 adet benzersiz harita ve 7 farklı taraf bulunuyor. Her haritada farklı tarafların savaşını izliyoruz. Tabii her haritada farklı detaylar yer alıyor ve çevreyi iki taraf da farklı şekillerde kendi avantajlarına kullanmak istiyoruz. Tarafların kendileri ise yine kendi içlerinde farklı roller, farklı silahlar ve farklı özellikler sunabiliyor ama aslında kozmetik haricinde birçok şey birbirine çok benziyor. Bunu da kesinlikle kötü bir şekilde söylemiyorum; ben zaten kozmetik farklılıktan daha fazla bir şey beklemiyordum. Onun üzerine gelen her şey, benim için bir artı.
Hangi haritada, hangi tarafta olursanız olun Squad, sizlere o 50v50 tipindeki savaşları çok iyi bir şekilde hissettiriyor. Haritaların kendisi dev gibi olduğu için genelde savaşların başlayacağı noktalara doğru ilerlerken bile içinizde bir korku oluyor. Oyun, savaş atmosferini inanılmaz başarılı bir şekilde verdiği için attığınız her adımın ve her merminin bir anlamı olacağını hissediyorsunuz. Bu sayede de gerçeklik tarafında inanılmaz bir deneyim yaşanıyor ama tabii ki video oyunu dünyasında da bazı şeylerin inanılmaz gerçekçi olması, olumlu sonuçlar doğuramıyor efendim.
Daha önce de dediğim gibi Squad oyununda iletişim ve takımlar arasındaki koordinasyon çok önemli. Eğer bu oyunu oynarken takım liderinizin mikrofonu yoksa, askerlerini dinlemiyorsa veya sizin mikrofonunuz yoksa ve takım liderinizi dinlemiyorsanız, oyundan pek bir zevk alamıyorsunuz. Ayrıca, yabancılarla oyun oynamaya ve onlarla sürekli iletişimde olmaya alışık değilseniz de en azından 3-4 arkadaşınız ile bu oyuna giriş yapmanız gerekiyor. Aksi taktirde çok sıkıcı bir deneyim yaşayabiliyorsunuz; oyun zaman zaman bir yürüme simülasyonuna dönebiliyor ortada hiç ses yokken.
Gerçekçi bir deneyim sunulurken zevki kaçan bir şey ise nişancı oyunlarının temelinde yer alan ateş etmek. Squad, zaman zaman o kadar ağır işleyen ve sizi A noktasından B noktasına herhangi bir aksiyon olmadan yürüten bir oyun ki hemen yaşadığınız deneyimden sıkılabiliyorsunuz. Evet, bu oyunun amacı gerçekçi bir savaş hissi sunmak ama karşımızda bir video oyunu bulunuyor ve ben oyun oynarken, zaman zaman eğlenmek istiyorum. Bu oyun ise ne yazık ki o eğlenceli çoğu zaman vermeyi başaramıyor. Konu, atmosfer ve gerçekçilik olduğu zaman da zaten her şey çok başarılı.
Silahlardan da biraz bahsetmeyelim mi?
C14 Timberwolf, G3A4, AK-74M, M4A1, SKS ve RPK-74 gibi birçok tanıdık silah, Squad oyununun içerisinde yer alıyor. Daha önce de dediğim gibi her taraf, kendilerine ait olan silahları kullanıyor ve oyundaki silahların çoğunluğu gayet güzel görünüyor. Bu görüntülerin üzerine silahların verdiği ateş etme ve düşmanı vurma hissi de gayet güzel. Son olarak, silahların sesleri beni pek memnun edemedi. Özellikle, Call of Duty: Modern Warfare gibi bir oyun varken, bana Squad oyunundaki tüm silahların sesleri aynı geliyor. Bilmiyorum, belki de olması gereken odur ama ben sevmedim.
Tabii her şey silahlar da değil. Oyunun temel görselliği, performansı, sesleri ve müzikleri de önemli. Öncelikle, ben bu oyunu hem düşük-orta seviyeli bir bilgisayarda denedim, hem de NVIDIA GeForce NOW ile denedim. Kendi bilgisayarımdaki deneyim gayet güzeldi, görsellik de düşük ayarlarda açıkçası beni rahatsız etmedi ama böylesine atmosferin önemli olduğu bir oyunu en yüksek ayarlarda, 60 FPS veya 120 FPS değerlerinde oynamak gerekiyor. Yani, sisteminiz yetmiyorsa, net olarak görsellik ve performans tarafında oyundan memnun kalamayabilirsiniz.
NVIDIA GeForce NOW ile aldığım deneyim ise zaten muhteşemdi ama bu muhteşemliğe performans biraz gölge düşürdü. Benim kendi bilgisayarımda yaşadığım performans problemleri, oyunu NVIDIA GeForce NOW ile oynarken de kendisini gösterdi. Yani, oyunun optimizasyonunda bir problem bulunuyor ve böylesine gerçekçi bir oyunda da herhangi bir performans probleminin bulunmaması gerekiyor bence. Tabii sunucuda aynı anda 100 oyuncu varken de performans nasıl stabil tutulabilir, hiç cevap vermek istemiyorum, geliştirici ekibin eline sağlık yine de.
Silah seslerinden halihazırda bahsetmiştim ve oyundaki diğer sesler de onlardan halliceydi. Müzik ise olabildiğince minimum seviyede kullanılıyor; bu beni hayal kırıklığına uğrattı. Yani, Squad oyununun sunumuna baktığımız zaman söylemeye değer tek şey, optimizasyon konusunda bazı sıkıntıların olması. Onun haricinde oyun, görsellik olarak da çok güzel, atmosfer açısından da çok güzel, oynanış açısından da çok güzel. Yalnız, dediğim gibi bu oyun herkese göre değil; iletişim, strateji ve takım ile koordinasyon oldukça önemli. Bunlara odaklanmazsanız, oyundan zevk almak çok zor oluyor.