S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl, GSC Game World tarafından geliştirilen ve piyasaya sürülen, hiç de misafirperver olmayan ve acımasız bir dünyada keşif ve hayatta kalmaya güçlü bir şekilde odaklanan birinci şahıs bir nişancı oyunu olarak geçiyor. Bu oyunda, sizi öldüren yoldaşınızı aramak için Çernobil Hariç Tutma Bölgesi’ne geri dönmeye davet ediliyorsunuz. Olay oldukça basit ama etkili. Uzun bir bekleyişin ardından bu oyun nihayet radyoaktif bir bulutun içinde, kar maskesi takmış ve bana blyat diye seslenirken eurodance dinleyen meleklerle çevrili olarak göklerden indi.
Seriyle uzun süredir devam eden bir ilişkim var ve ilk oyunlarda ünlü bölgeyi keşfederken geçirdiğim güzel zamanları her zaman sevgiyle hatırlıyorum. Anomaliler tarafından havaya uçurulduğumda, çılgın haydutlar tarafından soyulup delik deşik edildiğimde, radyoaktif köpekler tarafından ısırıldığımda, oyunun masaüstüne çökmesini veya karakterlerin kollarını açıp, uçup gitmesini izlerken yüzümde oluşan gülümsemeleri unutmuyorum. İnanılmaz anlar yaşadım gerçekten. Peki, S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl, bu başarıyı tekrarlayabilecek mi?
Oyun, tamamen yeni bir hikaye anlatırken iyi ve kötü tüm bu duyguları yaratabilecek mi? Hem de günümüzün tüm teknoloji harikalarını kullanırken? Tabii mümkünse biraz daha az hata ve sorunla bunu yapmasını tercih ederim. Yüzyılın sorusu bu ve cevabını şimdi öğreneceğiz. S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl, bizi bir zamanlar evi olan yerde bulduğu bir eseri taşımanın yolunu aramak için ikonik bölgeye giren bir yoldaş olan Skif’in yerine koyuyor. Şansını değiştirmeye kararlı olan yoldaşımız bazı anlaşmalar yapıyor, kırık bir duvarın üzerinden atlıyor ve kaderini arıyor.
Tüm bunlar, görevinde ona yardım etmesi için tuttuğu yoldaşı tarafından ihanete uğrayıp ölüme terk edilene kadar devam ediyor. Bugünlerde güvenilir insanlar bulmak gerçekten zor, değil mi? Olay örgüsünün başlangıcı çok basit, hatta kitaptaki en eski motivasyonlardan biri üzerine inşa edilmiş: İntikam.Ancak yavaş yavaş, basit bir hesaplaşma olması gereken şey, hayal edilemeyecek boyutlarda bir şeye dönüşüyor. Çok geçmeden, bölgenin siyasi ve güç sahnesini oluşturan çeşitli gruplarla uğraşacak; dostlar, düşmanlar edinecek ve şüphesiz bölgenin yeni bir şeye dönüşmesine yardımcı olacağız. Seçimlerimiz önemli ve ne kadar küçük olursa olsun her şeyin bir sonucu var.
Başlangıcı biraz tanıdık gelse de S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl oyununun anlatımından gerçekten keyif aldım. Ancak, serinin ilk oyununu oynadığım zamanki kadar beni büyüleyen şey, dünyanın ve sakinlerinin inşa edilme şekliydi. Bölge, tehlikeler ve sefaletle olduğu kadar harikalarla da dolu, yaşayan, misafirperver olmayan bir yerdi. Oyun, mekânı gerçekten de görmezden gelemeyeceğiniz bir atmosfer üzerine inşa edilmiş, anlatıda bir karakter olarak kabul edilebilecek bir şeye dönüştürmeyi başarıyor. Oyun, anlatının ilerlediği çeşitli anlar ile lunaparkımızda yaşayan insanlar hakkında bilgi edindiğimiz anlar arasında bölünerek hikayesini yeni zirvelere taşıyor.
Yaşadıklarını, karşılaştıkları zorlukları, gözyaşlarını ve gülümsemelerini; tüm bunlar organik bir şekilde, geçtiğimiz köylerdeki çeşitli barlara girerek, kamp ateşlerinin etrafında oturarak ve gitar çalarken diğer takipçilerle sohbet ederek filan yaşanıyor. Başta da söylediğim gibi S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl, keşif odaklı bir birinci şahıs nişancı oyunudur; sizi kazıklayan adamı ararken, silah ve para bulurken ve her türlü insan için yan görevleri yerine getirirken çok büyük ve tehlikeli bir haritada hareket edersiniz. Mümkün olduğunca az radyasyona maruz kalarak ve şanslıysanız çok patlayıcı bir anomaliye düşmeden hayatta kalmak için aklınızı başınızda tutmanız gerek.
Normal zorluk seviyesinde, oyun oldukça zorlayıcı olmayı başarıyor. Atışlar hem oyuncuya, hem de mutant veya insan olsun düşmanlara gerçekten zarar veriyor ve mühimmatın azlığı her çatışmanın ciddiye alınması gerektiği anlamına geliyor. Dahası, ağırlık sistemi ne taşıdığınıza da dikkat etmeniz gerektiği anlamına geliyor. Bir keresinde bir çanta dolusu sosis, ekmek ve pompalı tüfek mühimmatı taşıdığım için bir mutant köpek sürüsü tarafından öldürülmüştüm… S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl içerisindeki kontroller de çok duyarlı ve mekanın çeşitli tehlikeleriyle kurşun alışverişi yapmak eğlenceli ve yoğun. Özellikle de ekipmanınızı güncel tutmaya özen göstermezseniz.
Örneğin, bir keresinde düşman tüfeğinden neredeyse yeni bir tarak alıyordum; benimki ateş ederken tıkanmıştı. Bilgelerin dediği gibi dikkatsiz ekipmanlar yüzünden ölecek tek enayi sizsiniz. Bir kez daha açıkça görülüyor ki oyun, mekaniklerine dikkat etmeyenleri gerçekten cezalandırıyor. Ekipmandan bahsetmişken, oyun bize kullanmamız için çok sayıda silah, sarf malzemesi ve bunun gibi şeyler veriyor. Tüfekler, av tüfekleri, tabancalar ve diğerleri, eğer doğru kişiye sahipseniz, istediğiniz gibi özelleştirilebilir ve geliştirilebilir.
Bölge çevresinde bulduğumuz eserleri de unutmamalıyız. Bizi yüksek radyasyon seviyelerine karşı korumanın yanı sıra, göz ardı edilmemesi gereken bir dizi koruma ve avantaj da sağlarlar. Ayrıca satılabilirler de. Bundan daha iyi ne olabilir ki? S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl oyununun bir diğer ilginç özelliği de reaktörler patladıktan sonra radyasyonun neden olduğu neredeyse doğaüstü olaylardan oluşan anomalilerdir. Bunlar, sizi bir yandan diğer yana savuran rüzgâr dalgaları gibi küçük şeylerden tutun da ateş fıskiyelerine, dokundukları her şeyi ezen su kabarcıklarına ve benzerlerine kadar değişebilir. Bayağı ilginç bir savaş alanı var karşımızda.
Ekipmanlarımızı, özellikle de radarı ve anomalileri harekete geçiren cıvataları nasıl kullanacağımızı bilmek, ciddi hasar görme riski olmadan haritalarda dolaşabilmek için çok önemlidir. Ancak zeki takipçiler bunu kendi avantajlarına kullanacak ve yaratıcılıklarını kullanarak dünyanın tehlikelerini düşmanlarının aleyhine çevireceklerdir. Uzay-zaman çarpıtması, bir vida ve yaratıcılıktan başka bir şey kullanmadan bir grup kötü adamı temizlemekten daha eğlenceli bir şey olamaz. Tabii her şey çiçeklerden ibaret değil. Geleneğe uygun olarak, S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl, bir bakıma kendi anomalileri olan çok sayıda hatayla birlikte geldi.
Çok fazla çökmeyle karşılaşmasam da yavaş yükleme süreleri, kare düşüşleri, oyunun gökyüzündeki mankenimi yüklemesi ve bu kaydı her kullandığımda ölmesine neden olması, görev öğelerinin kaybolması gibi sorunlar yaşadım. Güncellemelerle çözülemeyecek bir şey değil, ancak fark edilmesi gerekecek kadar mevcut. S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl içerisindeki görseller de gerçekten çok hoşuma gitti, çok iyi kurgulanmışlar ve garip dokular dışında bakması çok güzel. Dahası, bölge canlı hissettiriyor ve her zamankinden daha fazla kişilik ve görülecek ve takdir edilecek şeylerle dolu. Bu gerçekten güzel; oyunun atmosferini oluşturmaya yardımcı oluyor, sizi tetikte tutuyor ve oyunun evrenini daha da canlı gösteriyor.
Müzikler de aynı şekilde, keşfederken duyduğumuz ses efektlerine ve hem ziyaret ettiğimiz kasabaların etrafına dağılmış radyo istasyonlarında hem de yerel halkın gitarlarında çalan şarkılara özel bir dikkat gösteriliyor. Bu, oyunu gerçekçi hissettirmek için mucizeler yaratıyor ve gerçekten övgüye değer bir iş çıkarıyor. Dürüst olmak gerekirse, gözlerimin okuyucuları, S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl hakkındaki beklentilerimin çoğunu karşılamayı başardı. Basitçe söylemek gerekirse, serinin sevilecek her şeyini bir dizi iyileştirme ve modernizasyonla birlikte sunuyor ve arada tökezlemeler olsa da deneyimi bir bütün olarak daha iyi hale getiriyor.
Bölge, gizemler ve tehlikelerle dolu, keşfetmek için büyüleyici bir yer ve dünyanın değişmesini ve hikayenin ortaya çıkmasını izlemek için dolaşmak çok eğlenceli. S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl içerisinde zorluk ve tehlike var, ancak hazırlıksız yakalandığınızda bile heyecan verici olmayı bırakıp can sıkıcı hale gelecek kadar ileri gitmiyor. Bununla birlikte, her zaman mevcut olan eski güzel hatalar zaman zaman oldukça baş ağrısına neden olabilir. Ayrıca, İngilizce seslendirmeler berbat. Ukraynalı seslendirmelere geçmeden önce beş dakika boyunca açık tutabildim. Dili bilmediğim için Ukraynaca performansların iyi olup olmadığını söyleyemem ama açıkçası gülünç İngilizce seslendirmelerden çok daha iyi olduğunu anlayabiliyorum.
Bu durum S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl oyununun eskisinden çok daha iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Çok az oyun bu yoğunlukta ve detayda bir deneyim sunuyor ve inanıyorum ki tüm açık dünya severler burada aşık olacakları bir şeyler bulacak. Bazı kararlar veya teknik kusurlar sizi korkutsa bile bölge hala keşfedilmeye değer dijital dünyalardan biri. Bu oyun, her zaman orijinalinin olmasını istediğim her şey. Bölge kasvetli ve tehlikeli hissettiriyor ama aynı zamanda bir şekilde canlı ve güzelce detaylandırılmış. Anomaliler çeşitlilik gösteriyor ve sizi diken üstünde tutuyor. Kalıntı avcılığı gerçek bir meydan okuma, ancak iyi bir getirisi var. Bir eseri kullanmak veya satmak bazen gerçekten zor bir karar olabilir; iyi dengelenmiş hissettiriyor. Mutantlar korkutucu.
Silah sistemi çok gerçekçi hissettiriyor; eğer bakımını yapmazsanız silahlar tutukluk yapıyor, yeniden doldurma haznede zaten bir tane olup olmadığına bakıyor, cephane silaha özel ve hangi silahların aynı mermileri kullandığını bilmek gerçekten faydalı. Her biri için çeşitli mermi türleri de var. Tüm bunları ete kemiğe büründürmek için gerçekten çaba sarf etmişler ve bu da kendini gösteriyor. Uzun zamandır tek oyunculu bir deneyime kendimi bu kadar kaptırmamıştım. Soğuk savaş döneminin bilim kurgusu, açık dünyanın nişancı oyunları veya hayatta kalmanın korkusu hayranı olan herkes için uygun bir yapıt. S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl oyununun nasıl bittiğini görmek için sabırsızlanıyorum açıkçası.
S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl, en iyi deneyimlerden biri. Atmosfer, sürükleyicilik ve zorluk seviyesi birinci sınıf. Hatalar var ama güncellemeler sıkça geliyor ve endişelenen herkesin iyi olacağını düşünüyorum. Grafiksel olarak zorlu bir oyun ama güzel. Gerçek bir oyun olarak kendisi, daha yavaş tempolu ve sizi mekanlar arasındaki uzun yolculukları kabul etmeye zorluyor, ancak içindeki eğlence de bu. Kesinlikle harika bir hikaye. Oyunda 60 saatin üzerindeyim ve sadece yarısını tamamladım ve ek paketler de yolda gibi görünüyor. Eğer türü veya seriyi seviyorsanız, bence bu oyunu kesinlikle kaçırmamanız gerekiyor efendim.
