EA, Star Wars lisansını uzun bir süre boyunca trajik bir şekilde yanlış kullandı ama en azından bu lisanstan harika bir oyun gördük – Star Wars Jedi: Fallen Order. Kendisi, iyi tempolu bir aksiyon oyunuydu ve o zamanki diğer Star Wars oyunlarından farklıydı. Oyun ayrıca bir devam oyununda iyileştirebilmek için bolca serbest alan bırakıyordu. Aynı geliştirici ekibin Titanfall serisi benzer bir şekilde sağlam bir fikirdi ve kusursuz bir devam oyunuyla gelişmeyi başarmıştı. Star Wars Jedi: Survivor ise aynı şekilde bir devam oyunu olarak temelini daha fazla açık alan ve daha büyük bir yoldaş grubu ekleyerek genişletiyor. Yalnız, oyun aynı yolların çoğunda tökezliyor ve hak ettiği devam oyunu olmayı başaramıyor.

Savaş mekanikleri, Star Wars Jedi: Survivor oyununun anlamlı bir şekilde gelişememesinin nihai örneği bence. Oyunun ana kahramanı olan Cal Kestis’in; kendi istatistikleri, güçlü ve zayıf yönleri olan birkaç ışın kılıcı türüne daha erişimi var. Örneğin, Kylo Ren tarzında ışın kılıcı ile Crossguard duruşu ağır ama güçlüdür ve Blaster stili, menzilli patlatma ve yakın dövüş temelli ışın kılıcı tarzının bir karışımını ekler. Beşi de farklı ve benzersiz bir dizi vuruşa sahip, ancak olabildiğince geniş değiller. Bu video oyununda ışın kılıcı kullanmak, savaş sırasındaki kaliteli animasyonlarla da kesinlikle güzel hissettiriyor ama bir devam oyununu göz önünde bulundurduğunuz zaman savaş mekanikleri üzerinde ne yazık ki yeterince genişleme göremiyorsunuz.

Bununla birlikte Star Wars Jedi: Survivor, oyuncuları aynı anda sadece iki farklı ışın kılıcı stilini kullanmaya zorluyor ve bu da yeni şeyler denemeyi zorlaştırıyor. Duruş değiştirmek bilinçli bir karar olmalı ve bu sorumluluğu oyuncuya yüklemek, sadece en uygun iki stile/duruşa güvenmenin daha kolay olduğu anlamına geliyor. Ayrıca ileride bizi hangi düşmanların beklediğini ve hangi duruşların en iyi sonuçları vereceğini tahmin etmenin bir yolu yok; oyuncuların duruşlarını değiştirmelerine izin veren etrafa serpiştirilmiş çalışma tezgahları ve meditasyon noktalarının sayısı bu sınırlamayı telafi etmiyor. Işın kılıcı tarzlarının hepsine aynı anda erişebilmek çok daha fazla çeşitlilik ve fayda sağlayacaktır ki her ikisi de bu oyunda mevcut değil ne yazık ki.

Star Wars Jedi: Survivor oyununun savaş mekaniklerinin kendisi de benzer şekilde çelişkili. Bir önceki oyunda olduğu gibi bu oyun da Sekiro: Shadows Die Twice gibi oyunlardan ve oyuncuları saldırmak veya rakibin savunma ölçerini kırmak için açıklıkları beklemeye teşvik eden savuşturma tabanlı anlayıştan büyük ölçüde sistem ödünç alıyor. Oyunun içerisinde bir Sith savaşçısının etrafında dönmek, darbeleri savuşturmak ve ölümcül darbeyi vurmak heyecan verici olabilir; bu oynanış döngüsü aslında seriye özgü olan fanteziyi oyunlaştırıyor. Kendinizi gerçekten bir Star Wars filminde hissedebiliyorsunuz. Mesela, ışın kılıcı düellolarını, örnek aldıkları samuray destanları gibi sunmak akıllıca ama oyun, bu hissi tutarlı bir şekilde uyandıracak kadar iyi inşa edilmemiş.

Star Wars Jedi: Survivor

Star Wars Jedi: Survivor, Souls benzeri bir oyun olmak için sağlıksız bir şekilde uğraşıyor

Star Wars Jedi: Survivor oyununda size gelen saldırıları savuşturmak biraz fazla yavaş ve oyuncuların tepki vermekten ziyade beklenti içinde yapmaları gereken bir şey haline dönüyor. Bu da mekaniğin kalitesini aşağıya çekiyor. Görünüşe göre sistemin biraz daha rahat hissettirmesi için savuşturma pencere oldukça geniş ama bu da tatmin edici bir his vermiyor. Hızlı tepki vermek ve son saniyede sapmaları yakalamak, Sekiro: Shadows Die Twice ve Wo Long: Fallen Dynasty oyunlarının oynanış kısmında neden bu kadar ödüllendirici olduğunun önemli bir parçasıdır. İncelemekte olduğum bu video oyunu ise benzer tatmin edici duyguları ortaya çıkarmak için aynı incelikle inşa edilmemiş. Düellolar genellikle bir sabır testi gibi duruyor, refleks değil.

Star Wars Jedi: Survivor oyunundaki bu kopukluğun bir kısmı da ana karakterimizin gücüne karşı büyük ölçüde tepkisiz olan düşman tasarımından kaynaklanıyor. Bedlam Raider tipi düşmanlardan tutun da İmparatorluk’un çok sayıda farklı droidine kadar şaşırtıcı sayıda düşman, ışın kılıcı darbelerini köpükten bir sopayla vuruluyormuş gibi alıyor. Efsanevi derecede güçlü bir silahın böylesine küstahça görmezden gelinmesi hikaye tarafında çok saçma ama karakterimizi dezavantaja soktuğu için oynanış açısından daha da kötü. Karakterimiz, vurulduğunda tökezliyor, ancak bu düşmanlar için geçerli değil ve bu adaletsiz yaklaşım oyunun muhteşem olabilecek ritmini bozuyor. Uzun vadede can sıkıcı bir deneyim sunuluyor.

Aynı zamanda Star Wars Jedi: Survivor oyunundaki çoğu düşman, ana karakterimiz ile aynı kurallara göre oyunu oynamıyor ve karşılık verme süresini sıkıcı bir şekilde kısaltan “spam” hareketleri yapmaya oldukça eğilimli bir şekilde sunuluyorlar. Bu dar ve tek taraflı kurallara uymak zorunda kalmak, özellikle geliştirici ekibin oyuncuları bu kadar çok vahşi hayvanla savaştırmakta ısrar ettiği düşünüldüğünde, savaşın üstesinden gelmek için uygun olmayan bir yol gibi hissettiriyor. İnsanlara veya insan benzeri varlıklara karşı yapılan savaşlar bazen heyecan verici olabiliyor ama işin içine canavarlar girdiği zaman ne güçlü, ne de ödüllendirilmiş hissediyorsunuz; hiçbir artı içermeden sadece tüm mekanik eksikliklerini vurguluyor bu düşman tipleri.

Star Wars Jedi: Survivor oyununun savaş mekaniklerindeki tutarsızlıkları da Souls benzeri oyunlar formülüne inatla bağlı kalmasıyla da eşleştirilebilir. Oyundaki düşmanlar çevik ama oyuncular hala çoğunlukla çoğu Souls benzeri oyununu tanımlayan animasyon önceliğine kilitlenmiş halde sunuluyor. Yani, saldırı animasyonunu iptal etme gibi bir olay yok. Bu tutarsızlık, neredeyse her problemli saldırının arkasındaki temel nedenlerden biridir ve uzun kombo dizilerinin çoğunun nadiren yararlı olmasını sağlar. Oyun resmen uzun süren kombo hareketlerini yaptığınız zaman sizi cezalandırmak için yer alıyor; burada risk ve ödül yok, sadece risk ve bunun karşılığında alacağınız garanti ceza var. Kontroller oyunun mevcut türü için değil, olmak istediği oyun türü için tasarlanmış.

Star Wars Jedi: Survivor

Souls mantığı bittiği zaman daha odaklanılmış ve anlamlı elementler görüyoruz

Star Wars Jedi: Survivor oyununun neden Souls benzeri bir türe bu kadar sıkı sıkıya bağlı olduğu da belli değil; düşmanların kaydetme noktalarında dinlendikten sonra yeniden doğması ve ölümden sonra deneyim puanı için sizi öldüren düşmanların peşinde koşma ihtiyacı gibi birkaç yüzeysel unsuru çok yersiz duruyor. Dinlenmek ile dünyanın durumunu sıfırlamak, hikaye içinde hiçbir anlam ifade etmiyor. Bir ölümden sonra deneyim puanlarını (ki bu puanlar hatalı çalışabiliyor ve kaybolabiliyor) geri kazanmak da oyuna hiçbir şey katmıyor. Oyunun neden yanlış yönlendirilmiş bir melez yerine Souls benzeri alt tonlara sahip daha basit bir aksiyon oyunu olmadığı şaşırtıcı. İlk oyun aslında biraz böyleydi, ikinci oyunda neden ipin ucu kaçırılmış acaba?

Star Wars Jedi: Survivor oyununun diğer kısımları daha odaklı oldukları için savaş mekanikleri kadar yanlış yönlendirilmiyorlar. Mesela, platform temelli oynanışta zaman zaman aksaklıklar yaşanabiliyor ama duvarda koşma, tırmanma ve yeni alanlara ulaşmak için Force güçlerini kullanma, oyunu oynayan kişi için heyecan verici bir hal alabiliyor. Yeni ve özel Force Tears, özellikle zor manevralar yapmak üzerine inşa edilmiş ve karakterimizin çevikliği sayesinde üstünlük sağlamasını gerektiren zorlu parkurlar olarak tanıtılıyor. Yeni bulmaca odaklı Jedi tapınakları da bu becerilerin bazılarını kullanıyor, ancak karakterimizin atletik çok yönlülüğünü sergilerken tempoyu değiştiren farklı, daha metodik bir bağlamda sunuluyor bunlar.

Oyunun ana gezegeni olan Koboh’u keşfetmek, oyuncuları etrafı keşfetmeye davet eden dolambaçlı yolları ve gizli alanlarıyla tüm becerilerimizden yararlanıyor. Karmaşık yeraltı arenaları, düşman üsleri, mağaralar, gizli bölüm sonu canavarları, koleksiyonlar, yükseltmeler… Bunların hepsi uygun ödüller olarak işlev gören kozmetiklerle dolu. Bu sefer ışın kılıcı sapları değil; çok daha işe yarar ve uğraşmaya değer ödüller alıyoruz. Bu yüzden de keşif, tatmin edici hissettiriyor. Bunun bir diğer sebebi de oyunun gizli yerleri işaretlemiyor olması; oyuncuları bir mağaraya girmeye ikna etmek için karakterlerin konuşmalarına ve haritanın gizli bölümlerine güveniyor olması. Bu küçük dürtüler keşfi daha doğal hale getiriyor ve Koboh’u düz ve basit bir seviyeden daha fazlası haline sokuyor.

Koboh büyük bir farkla en etkileyici seviye olsa da Star Wars Jedi: Survivor oyununun teknik sorunlarının en yaygın olduğu yer de burası. Kare hızı, kalite veya performans modunda olmanız sorunu düzeltmeden, haritanın birçok alanında sabit değil. FPS değeri başka yerlerde de çok fazla tökezliyor. Diğer gezegenlerdeki daha yoğun savaşların bazıları oyunun tıkanmasına neden olabiliyor. Ara sahnelerde bile performans sorunu yaşıyor ve bunların birçoğunda fazla bir aksiyon bile gerçekleşmiyor. Ekran yırtılması ve can sıkıcı oyun içi hatalar gibi diğer teknik sorunlarla birleştiğinde bu oyun, bir önceki oyununun kalitesiz çıkışını yineliyor. Teknik anlamda oyun gerçekten çekilmez bir haldeyken, en azından görsel açıdan çok güzel duruyor.

Star Wars Jedi: Survivor

Star Wars Jedi: Survivor, hikayesi ile çok daha fazla ön plana çıkmayı başarıyor

Star Wars Jedi: Survivor oyununun hikayesi problemli ara sahnelerle sönük bir hal almıyor; bundan daha büyük sorunları ve kötü kare hızının dikkatini dağıtamayacağı güçlü anları var. Oyuncu kadrosu bu önemli noktalardan biri ve ana karakterimiz hala en karizmatik başrol olmasa da etrafı daha büyük bir ilginç karakter havuzuyla çevrili. Yüksek Cumhuriyet döneminden iyimser bir droid, sürekli belaya bulaşan kurbağa görünümlü bir tatlı-şapşal, bayağı ağır İskoç aksanı ve uzun su hikayelerine olan sevgisiyle dalgıç kıyafeti giyen küçük bir balık adam ve ilk oyundan geri dönen bazı karakterler var. Koboh’daki kantin, herkesin toplandığı merkezi bir mekan olarak işlev görüyor ve buranın zaman içinde büyümesini görmek çok önemli; karakterlerin her biri kendi tarzında büyüleyici.

Oyundaki karakterlerden birkaçı hikayeye gerçekten dahil oluyor ama hikaye yine de esas olarak karakterimiz ve İmparatorluğa karşı savaşı hakkında. Hikaye, kanlı bir savaşta yer alma takıntısına ve bunun bir insanı nasıl parçalayabileceğine, etrafındaki insanlara zarar verecek şekilde ruhunu nasıl parçalayabileceğine değiniyor. Çatışmaya daha samimi bir bakış açısı, burada her şeyi temellendiren element ve oyun, karakterimizin içindeki mücadelenin bir yansıması olan ana kötü adamında bu temayı akıllıca kullanıyor. Kişinin içindeki Force gücünü dengelemesi bir savaş ve karakterimizin kendini kaybetmiş bir kişiye karşı dürtülerle savaşmasını izlemek, onun hala büyümekte olduğunu gösteriyor ki bu da güçlü bir kahraman için çok önemli.

Star Wars Jedi: Survivor, karakterimizin oyunun sonunda hala üstesinden gelmesi gereken şeytanları olduğunu göstererek, devam oyununun ele alacağı olası yolları bile açıkça haber veriyor. Bu özel hikayeyle sınırlı başka zekice öngörü anları da var ama son perde, heyecanı yükseltmek için çılgınca bir alakasız “plot twist” atarak, kavramı tamamen kötüye kullanıyor. Karakterimizin yıkıcı saplantısını farklı bir açıdan yansıtıyor ama hikaye, ani değişimi haklı çıkarmak için önceden gerekli çalışmayı yapmıyor. Kısa bir süre sonra gelen bir başka hak edilmemiş açıklama ile eşleştirildiğinde, bu devam oyunu, o zamana kadar inşa ettiği ivmenin önemli bir bölümünü sabote ediyor. Açıkçası sırf bir devam oyunu gelecek diye haber vermek için hikaye, bu kadar aşağıya çekilemezdi.

Star Wars Jedi: Survivor, geliştirici ekibin kurduğu sağlam temel sayesinde çok yüksek seviyelere ulaşabilecek bir oyundu ama kendisi, potansiyelini gerçekleştirmek yerine, aynı sorunların çoğunu tekrarlayarak ve yenilerini ekleyerek bocaladı. Savaş mekanikleri, savuşturma odaklı bir oyunun gerektirdiği hassasiyetten yoksun ve hala Souls türü ile daha hızlı bir aksiyon oyunu arasındaki çizgiyi aşmaya çalışıyor, bu da çelişkili ve genellikle sinir bozucu bir deneyimle sonuçlanıyor. Hikaye incelenmeye değer bazı fikirler ortaya koysa da dağınık ve hak edilmemiş son perdesi, kalitesini düşürüyor. Teknik problemler çözüldüğü zaman bu oyun, problemlerine rağmen eğlenceli ve ilgi çekici bir deneyim sunabilir ama o zamana kadar kendisini önermek oldukça güç.

Star Wars Jedi: Survivor
Olumlu
Final anına kadar ilgi çekici bir hikaye mevcut ve bu hikaye, sinematik anlarla güzelce anlatılıyor.
Oldukça zengin ve daha aktif bir karakter kadrosuna sahip, güzel yazılmış bir oyun.
Işın kılıcı kullanmak ve yeni yeteneklerle gelişmek gayet güzel hissettiriyor.
Çizgisel ve açık bölümler yapılacak içeriklerle, bolca farklı düşman ile dolu.
Seslendirmeler, ses efektleri ve müzikler şahane; görsellik de oldukça başarılı.
Navigasyon yardımcısı ve harita arayüzü OCD için birebir; mükemmel akıllıca yapılmış.
Olumsuz
Teknik açıdan her noktasında rahatsız edici sıkıntılar bulunduran bir deneyim sunuluyor.
Savaş hissi, Souls tarzının mantıksız bir şekilde yoğunlaşmasıyla anlamını kaybediyor.
Hikayede tempo problemleri bulunuyor ve sırf devam oyunu haberi için zayıf bir son veriliyor.
Her ışın kılıcını tarzını her zaman kullanamamak ve animasyon iptali olmaması çok kötü.
Düşmanlar tatmin edici bir şekilde saldırıları alamıyor ve bize göre farklı kurallarla oyunu oynuyor.