2021, Stronghold serisinin 20. senesi. Bu seri, tam 20 senedir birbirine çok yakın ve benzer olan dönemlerde yer alıyor ve artık oyuncuları sıkmaya başlıyordu. Tam da değişikliğe ihtiyaç duyulan böyle bir dönemde, Stronghold: Warlords oyunu karşımıza çıktı ve bizleri 20 senenin sonunda Asya’ya götürdü. Özellikle de Doğu Asya tarafına gittiğimiz bu video oyununda, Stronghold serisinin klasik sistemlerini, Japon kalelerini ve Çin şehirlerini elde etmeye çalışırken görüyoruz. İmparator için savaşan insanları ve tabii ki samurayları kontrol edebildiğimiz bu video oyununda bir de efsanevi savaş beyleri yer alıyor.
Stronghold: Warlords oyununun adına baktığınız zaman zaten temanın savaş beylerine yoğunlaşacağını rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Oyunun içerisinde de 30 civarı tek oyunculu görev, çok oyunculu modlar ve her şeyin serbest olduğu bir kum havuzu tarzı mod bulunuyor. Tüm bu modlar da savaş beylerinin etrafında şekilleniyor. Mesela, her tek oyunculu modda farklı bir savaş beyi tanıtılıyor ve onlarla alakalı olarak farklı oyun deneyimleri yaşatılıyor. Tabii ki buradaki içerikler çok benzersiz değil ama yine de ihtiyaç duyulan farklılık, minimum seviyede olsa da oyunculara güzel bir şekilde hissettiriliyor bence.
Aslında, Stronghold: Warlords oyununa genel olarak baktığınız zaman da diğer Stronghold oyunlarına göre tek farkın bu olduğunu görebiliyorsunuz. Yani, sadece oyunun Asya temasına sahip olması ve savaş beyi sistemini içerisinde bulundurması, ayırıcı olan tek etmen. Eğer bu iki özellik de olmasa, herhangi bir Stronghold oyununu oynuyormuş gibi hissedebilirsiniz ki bu noktada aslında yeniliklerin her zaman olumlu sonuçlar doğurduğunu da rahatlıkla söyleyemeyeceğim. Bunun en büyük sebebi ise hem temanın, hem de savaş beylerinin üzerine neredeyse hiç gidilmemiş olması. Evet, farklılık var ama yeterli değil.
Mesela, Stronghold: Warlords oyununun Asya temasına sahip olması, sadece görsel anlamda bir fark yaratıyor. Gördüğümüz birimlerin ve binaların tasarımının değişmesi dışında oynanış hissi olarak Asya, hiçbir şekilde etki etmiyor. Aynı şey savaş beyleri için de geçerli. Tamam, hepsinin farklı özellikleri var ama bunların tamamı yüzeysel seviyede. Hiçbir savaş beyinin derinliği bulunmuyor; hepsi aslında en nihayetinde aynı karakter gibi hissettiriyor. Temaya geri dönecek olursak, 30 küsür görevden oluşan tek oyunculu içerikte doğru düzgün hiçbir hikaye bulunmuyor. Oyun, tarihsel açıdan bile neredeyse hiçbir şey anlatmıyor.
Stronghold: Warlords, öylesine yapılmış bir oyun gibi hissettiriyor
Stronghold HD ve Stronghold Crusader HD gibi oyunlar varken Stronghold: Warlords oyunu ile karşı karşıya kalmak gerçekten garip hissettiriyor. Stronghold serisi zaten hiçbir zaman çok yüksek beklentileri karşılayabilecek seviyede olmamıştı ama ona rağmen geçmiş oyunların neredeyse tamamı başarılıydı. Hatta seriden bazı oyunlar, kendi türü için ikonik bile sayılabilir bazı oyuncular tarafından. Buna karşılık serinin en yeni oyunu, öylesine yapılmış bir oyun gibi hissettiriyor sadece. Belki bunun sebebi COVID-19 olabilir ama oyunun temelinde de ciddi problemler var, özellikle de yapay zeka tarafında.
Stronghold: Warlords oyununu oynamaya başladıktan birkaç saat sonra artık o kadar fazla hata ile karşılaştım ve yapay zekanın hiçbir şekilde fonksiyon göstermemesine tanıklık ettim ki erken erişimde olan bir oyunu oynuyorum sandım. Ardından da oyunun resmi sayfasını kontrol edince, öyle bir şeyin olmadığını, bunun tam sürüm olduğunu gördüm. Açıkçası bu video oyunu, şu anda net bir erken erişim oyunu olarak da hissettiriyor genel anlamda. Eski oyunların çıkış dönemlerini pek hatırlamıyorum ama topluluktaki birçok kişi, geliştiricilerin bu problemleri çözebileceğini düşünüyor. Belki oyun hataları güncellemelerle birkaç ayda temizlenebilir.
Stronghold: Warlords oyununun daha da derinlerine inmek gerekirse, eğer hatalardan filan zaman bulabilirseniz ve oyundan zevk almaya başlayabilirseniz, bu sefer de üretebileceğiniz birimlerde sınırlandırmalarla karşılaşıyorsunuz. Eski oyunlarda da sınırlandırmalar vardı, belli bir sayının üstünde birim üretemiyordunuz ama bu oyunda o sayı çok daha düşürülmüş. Özellikle de oyunun büyük haritalarını çok oyunculu içeriklerde denerken, eğlenmeye başladığınız anda birim limiti ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Bunun üzerine, oyunda çok fazla haritanın olmaması da aslında uzun vadede alacağınız heyecanı baltalıyor.
Tüm bunların yanında, oyuna eklenmiş olan yeni birimler en azından yönetmesi yeterince iyi bir şekilde karşımıza çıkıyor. Özellikle de barutun icat edildiği bir dönemde geçtiği için bu oyunda bolca patlayıcı silah kullanabilen birimler oluyor. Bunların yanında, kültüre uyumlu ama daha klasik olan samuray gibi birimler de en azından bir süre boyunca oyalayabiliyor. Ayrıca, yine döneme uyumlu olarak oyunda eğlence, vergi ve işkence çektirme gibi bazı sistemler bulunuyor ama bunlar da ne yazık ki oyunun diğer noktaları gibi üzerine pek gidilmemiş, yeteri kadar detaylandırılmamış noktalar gibi duruyor.
Kendisini zamanla gösterebilen bir oyun mu?
İnceleme yazımı bitirmeden önce Stronghold: Warlords oyununun sunumundan da bahsetmek istiyorum. Öncelikle, bu oyunun görsel kalitesi öyle çok yüksek değil. Zaten seriye hakim bir oyuncuysanız, aslında görsel kalitenin de birkaç nesil öncesine ait olduğunu biliyorsunuz demektir. Bu benim için kesinlikle problem değil. Sanat tasarımı tarafında da Stronghold serisinin klasik hatları korunmuş gibi görünüyor. Yalnız, Asya temasının çok daha baskın olmasını isterdim görsel açıdan. Yani, bilmiyorum belki geliştirici ekip, serinin klasik tasarımına çok bağlı kalmak istediği için Asya temasını da öne çıkartamamış olabilir.
Performans tarafında da çok bir sıkıntı bulunmuyor. Oyun, özellikle birim sayısı arttıkça işlemci tarafında zorluk çıkartabiliyor ama bunun da doğal bir şey olduğunu düşünüyorum. Stronghold: Warlords, çok da güçlü bir bilgisayar istemiyor zaten. Bu yüzden oyuncuların pek sıkıntı çekeceğini sanmıyorum. Müzik ve ses tarafında da aslında sanat tasarımda olduğu gibi Stronghold serisinin kökleri çok iyi bir şekilde korunuyor. Yalnız, ben yine de oyunda çok daha fazla çeşitli müziklerin olmasını, ses efektlerindeki kalitenin de daha yüksek olmasını isterdim. Açıkçası bu noktada benim bir tık tadım kaçtı efendim.
Tadımı kaçıran başka şeyler de oldu tabii. Mesela, tek oyunculu temelli görevleri kazanmak için sadece tek bir yolun sunulması, tekrar oynanabilirliği tamamen öldürdü benim için. Ayrıca, oyunun genel olarak zorluğunu da özellikle önceki oyunlara göre çok kolay buldum. Stronghold serisinin eski oyunlarını hatırlıyorum da ben bölümleri hiç bu kadar kolay geçemezdim. Bunun haricinde, daha önce de belirttiğim gibi oyundaki yapay zeka neredeyse berbat bir seviyedeydi. Bu yapay zekalar hem size karşı oynarken karar vermekte zorlanıyor, hem de nereden gideceğini, ne yapacağını hiç bilemiyor.
Bunlara karşılık, Stronghold: Warlords oyununun tamamen yeni bir tema denemiş olması güzel bir şeydi. Asya temasının daha da derinleştirilmesini çok isterdim ama hiç yoktan iyidir yine de. Kale yönetimi ve karşı kaleleri ele geçirme üzerine kurulan sistemler ise gayet eğlenceliydi. Yalnız, oyunun adını veren savaş beyleri özelliğinin daha ön plana çıkmasını ve çok etkili olmasını isterdim bir yandan da. Tüm bu sebeplerden ötürü de bu oyunu sadece Stronghold serisinin severlerine, oyundaki hatalar düzeldikten sonra ve mümkünse de yapay zeka iyileştirildikten sonra önerebilirim. Şimdilik bu oyun bir erken erişim sürecinde gibi duruyor.
