Nintendo ne yapıyor ne ediyorsa basit bir mekanik üzerinden, milyonlarca hayranı olan video oyunları geliştirmeyi başarıyor. Nesiller boyunca piyasaya sürülen hemen her Nintendo adını taşıyan oyun konsolunda olduğu gibi Nintendo Switch için de efsane sayılabilecek yapımlar gelmeye devam ediyor. Bu yapımların en yenisiyse incelemesini gerçekleştirdiğimiz Super Smash Bros. Ultimate. Bir nevi Nintendo cephesinin yılların birikiminin hasadını topladığı bu dövüş oyunu, 7’den 70’e tüm oyuncuların ilgisini çekecek cinste bir yapım. Bakalım bu çeşitliliği bol oyun bizlerde nasıl bir etki bıraktı, kendi serisin için ne yenilikler getirdi ve Nintendo Switch için ne ifade ediyor gibi soruları, inceleme yazımızda bulabilirsiniz.
Super Smash Bros. Ultimate ile adeta gökten kahraman yağıyor
İncelemesini gerçekleştirdiğimiz video oyununun mensubu olduğu oyun serisi, yalnızca Nintendo markasındaki oyun konsolları için piyasaya sürülüyor. Haliyle, bir PC kadar herkesin ulaşabileceği bir yapıda olmadığından ötürü bilmeyen okurlarımız için kısaca oyunundan biraz bahsetmek istiyorum. Super Smash Bros. Ultimate, serinin diğer oyunları gibi Nintendo markasına ait oyunların kahramanlarının mücadele verdiği bir dövüş oyunu idi.
Yapmış olduğum bu çok açıklayıcı tanımdan sonra bu kahramanları tek tek saymaya gerek yoktur sanırım. Şaka bir tarafa bu oyunda oldukça sevimli karakterlerin bulunduğu gibi gayet korkutucu kahramanlara da rastlayabiliyoruz. Zira, Super Smash Bros. Ultimate oyununda yalnızca Nintendo markasının değil, diğer video oyunu şirketlerine ait karakterleri de görmek mümkün. Pokémon karakterleri bunlardan bazıları olarak adlandırılabilir ama bilindiği üzere Pokémon markası da Nintendo çatısı altında video oyunu üretiyor. En bariz örnek olarak Capcom tarafını verebilirim.
Capcom çatısı altındaki başta Street Fighter olmak üzere pek çok oyundan gelen karakteri Super Smash Bros. Ultimate oyununda görüyoruz. Bununla birlikte Mega Man ve çeşitli eski serilerin karakterleri de incelediğim oyunda mevcut. Ayrıca Konami gibi bazı şirketlerin karakterleri de oyunun devasa karakter havuzunda bulunuyor. İşte bu çeşitliliği bol karakterlerle, her bir karaktere özel temada hazırlanan onlarca arenada dövüşüyor, başarılar kazanıyoruz.
Dövüşlerin iki farklı yapısı bulunuyor. Birincisi, klasik biçimde dövüşçülerin canlarının azalması ve can oranı sıfıra düşen karakterin yenilmesi şeklinde hazırlanmış durumda. İkincisiyse, Super Smash Bros. Ultimate ve serinin geçmişteki diğer üyelerindeki karakteristik bir yapı olan pistten atma dinamiği üzerine kurulu. Dövüş boyunca alınan darbe oranına göre karakterlerin güçleri azalıyor ve daha uzun mesafe arena dışına uçabiliyorlar. Oyun alanından atılan ve geri dönemeyen karakter maçı kaybediyor.
Nintendo, basit yapıları çeşitlendirme işini başarıyor
Giriş kısmında Nintendo tarafının video oyunlarında yakaladığı başarıya anlam veremediğimi belirtmiştim. Konuyla ilgili defalarca gerçekleştirdiğim düşünce seansları sonucunda bir sonuca ulaştım. Bu sonuca ulaşmamda 2018 senesi içerisinde oynadığım The Legend of Zelda: Breath of the Wild ve Super Mario Odyssey gibi yapımların etkisi çok oldu. Neden diğer firmalar uçuk grafik ayarları ve oynanışı kolay bir yapıyla bu kadar başarı elde edemiyor derken anladım ki Nintendo, basit yapıları çeşitlendirme işini gayet iyi bir biçimde başarıyor.
Tabii Nintendo tarafı, bu yapı çeşitlendirmeyi yaparken yılların getirdiği deneyimi ve hayran kitlesinin beklentisini dikkate almaktan da geri kalmıyor. Hemen yukarıda saydığım diğer oyunların yapılarını tek tek anlatmayacağım merak etmeyin. Durumu Super Smash Bros. Ultimate üzerinden ele almak gerekirse, incelemesini yaptığımız bu oyunda çeşitlilik ve sürükleyici yapının ön plana çıktığını gördüğümü söyleyebilirim. Yılların Nintendo karakterlerine yeni eklentiler yapılarak oyuncuların önüne uçsuz bucaksız bir derya seriliyor adeta. Bir de oyun modlarına çeşitlilik getirilerek Super Smash Bros. Ultimate oyununun oynanış süresinde arttırma yoluna gidiliyor.
Öte yandan tüm bu çeşitlilik sağlanırken çevrim içi yapının elden geçirildiğini görüyoruz. Oyuncuları, mücadeleci bir dinamiğin içine sokan Nintendo, tekli oyunculu modlarda bulunan yeni geliştirme seçeneğiyle ise tabiri yerindeyse hedefi 12’den vuruyor. Özellikle oyunun macera modundaki her bir adımımızda kart destemizi düzenlememiz, dövüş oyunundaki aksiyon anlamındaki stratejiyi farklı bir boyuta daha taşıyor.
Her dövüşte ayrı bir stratejinin belirlendiğini söylemem, muhtemelen pek çok okurumuz için oyunun karışık bir yapı sunduğu şeklinde yorumlanabilir. En başından beri söylemek istediğim nokta biraz da burada kendisini gösteriyor aslında. Nintendo cephesi, çatısı altındaki yapımlarda çeşitliliği arttırırken, bu çeşitliliğin karmaşık olmamasını neredeyse her seferinde başarıyor. 7 yaşındaki oğlumun bile kolaylıkla çözdüğü yeni kart sistemini yazının ilerleyen kısmında ayrıca anlatacağım. Dilerseniz, bu yeni sistemden önce Super Smash Bros. Ultimate oyununda bulunan oyun modlarından bahsederek inceleme yazıma devam edeyim.
Super Smash Bros. Ultimate oyun modlarıyla oyuncuyu hipnotize ediyor
Aslında bana sorarsanız Super Smash Bros. Ultimate için bir tane ana oyun modu var diyebilirim ve bu fikrime çoğu kişi katılabilir. Yalnız, hangi oyun modunun Super Smash Bros. Ultimate oyununun ana oyun modu olduğu konusunda beni onaylayan her kişiden farklı seslerin çıkacağını tahmin edebiliyorum. Nihayetinde incelemesini yaptığım bu oyunun pek çok oyun modu bulunuyor ve her mod ayrı bir cazibeye sahip olarak geliyor. Kafalar karışmadan iyisi mi ben sırasıyla bu oyun modları hakkında bilgi vereyim, hangisinin daha eğlenceli olduğunu belirlemek oyunu oynayanlara kalsın.
Super Smash Bros. Ultimate oyununun ana ekranında bizleri dairesel bir menü karşılıyor. Burada; Smash, Spirits, Game & More, Vault ve Online şeklinde seçenekler var. Ayrıca bahsettiğim ana ekranın sağ tarafındaki sütun vasıtasıyla oyuna ait diğer ayarlar da yapılabiliyor. Bu ekrandaki Smash bölümü, oyunda açtığımız karakterlerle dilediğimiz biçimde dövüşme imkanını sağlıyor. Smash bölümünün içerisinde; klasik dövüşler yapılan ve bölüme adını veren Smash modu, çoklu oyunculu maçlar için Squad Strike modu, bir turnuva modu ve Special Smash adında bir bölüm yer alıyor.
Yalnızca bu bölümdeki oyun modları bile uzunca vaktinizi alacakken, birkaç maç yaptıktan sonra açılan Games & More bölümüne gelerek Super Smash Bros. Ultimate oyununun bulunduğu seriye dair klasik oyun modunu oynayabiliyoruz. Klasik oyun modunda seçtiğimiz karakterin mensubu olduğu oyunlar veya markalara dair rakiplerle dövüşler gerçekleştiriyoruz. Games & More bölümü altında ayrıca; antrenman kısmı, Mob Smash modu, Wii dövüşçüleri yapılandırması ve Amiibo seçenekleri yer alıyor.
Oyunun ana modu diye tabir edeceğim Spirits seçeneğindeyse, içerisine girdiğinizde adeta bir okyanusta olduğunuzu düşünebileceğiniz macera modu bulunuyor. Bu oyun modu bir çeşit hikaye ve ilerlemeli oyun modu olarak adlandırılabilir. İlk önce Super Smash Bros. Ultimate oyunu tarafından bize sunulan Kirby isimli şirin Nintendo karakteriyle mücadelelere başlıyoruz. Devasa bir harita bulunuyor bu kısımda. Haritanın hemen her tarafı sislerle kaplı halde. Amacımız dövüşler yaparak ilerlemek, haritadaki sisleri açmak ve hedeflere doğru yol alabilmek.
Super Smash Bros. Ultimate oyununun haritasında ilerlemek oldukça uğraş gerektiriyor
Üst kısımlarda bahsettiğim kartlar ve oyuna etkilerine ayrı bir bölüm açarak devam edelim dilerseniz. Spirits seçeneği altındaki sekmelerden kayıtlı oyunumuza girebiliyor ve devam edebiliyoruz. Hemen bir önceki paragrafta kısaca anlattığım gibi burada rakiplerimizi tek tek yenerek haritayı açmamız gerekiyor. Bu arada oyunun hikayesi gereği Kirby dışındaki tüm Super Smash Bros. Ultimate karakterleri tutsak edilmiş ve kopyalanmış haldeler. Kırmızı gözlerle karşılaştığımız bu karakterlerin kopyalarıyla sürekli dövüşüyoruz.
Haritada ilerledikçe, kötülüğün ele geçirdiği gerçek karakterlerimizi de buluyoruz ve onları da bir miktar dövmemiz gerekiyor. Yendiğimiz kopya olmayan karakterleri serbest bırakmış oluyoruz. Bir başka deyişle, artık bu karakterleri seçebiliyor ve Smash oyun modunda bu karakterleri görebiliyoruz. Haritada ilerledikçe Nintendo tarafının yaptığı çeşitlendirmelerden bir tanesi olan çeşitli bölüm sonu canavarı savaşları karşımıza çıkıyor. Genel yapı dışına bu savaşlarda çıkabiliyoruz. Örneğin, Super Mario serisinin baş kötüsü olan Bowser isimli karakterin dev bir hali, güç barı bulunduran bir bölümde karşımıza çıkıyor.
Super Smash Bros. Ultimate oyununun önemli özelliklerinden kart toplama ve kullanma kısmına geçeyim izin verirseniz. Bu kısımda bir çeşit taş-kağıt-makas sistemini görüyoruz. Karşılaştığımız her karakterin kırmızı, yeşil, mavi veya gri renkte özellikleri bulunuyor. Geçtiğimiz her karakterden sonra bizlere ana ve yan kartlar veriliyor. Bu kartlarımızı dövüşler yaptıkça ve kazandığımız puanlarla geliştiriyoruz. Rakibimize göre kendi rengimizi ve özelliklerimizi seçmek gerekiyor. 3 farklı seçeneğimiz olduğundan fazla kafa karıştırıcı bir durumla karşılaşmıyoruz.
Örneğin rakibin özelliği kırmızı renkli vuruş gücüyse, mavi renkli kalkan özelliği bulunan kartı seçersek ona karşı avantajlı maça başlamamız mümkün oluyor. Kartlarımızın gücünü her dövüş sonrası arttırdığımız gibi kazandığımız oyun içi paralar ve çeşitli ögelerle de dilediğimiz biçimde artırım yapmamız mümkün kılınmış durumda. Bir de yetenek ağacının bulunduğunu yeri gelmişken belirteyim. Yine kazandığımız oyun içi paralarla bu ağaçtaki dilediğimiz özellikleri geliştirebiliyoruz. Başlarda sıkıntılı durumlarla fazla karşılaşmasak da oyunun ilerleyen kısımlarında doğru kartlara ihtiyaç duymaya başlıyoruz. Kolay ve eğlenceli bir yapının bulunduğunu söyleyerek yazımıza devam edelim.
Karakter çeşitliliği yalnızca görüntüleriyle sınırlı değil
Tek tek karakterleri sizlere anlatmam için buradaki satırlarımız yetmeyecektir fakat oyunun karakter ve arena çeşitliliğinden ayrıca bahsetmeden geçemeyeceğim. İnceleme yazısının üst kısımlarında da belirtiğim gibi oyunda Nintendo ve pek çoğu Japonya merkezli video oyunu firmasına ait karakter bulunuyor. Oyunun başında çok sınırlı sayıda seçilebilen bu karakterler, yine yazı boyunda anlattığım gibi oyunu oynadıkça açılarak oynanabilir hale geliyor.
Bu kısımda altını çizmek istediğim konuysa; seçtiğimiz her karakterin kendine has bir oynanışa sahip olması. Bir başka deyişle, aynı hareketi yapan fakat farklı görünen karakterlerle karşılaşmıyoruz. En basit sandığım karakterlerin bile çeşit çeşit özellikleri olduğunu gördüm. Bu özellikler; dövüşçülerin süper güçlerinde, vuruş tekniklerinde, hızlarında, uçuş güçlerinde ve daha pek çok farklı özelliğinde gün yüzüne çıkıyor.
Uzun lafın kısası; Final Fantasy serisinden, Metal Gear Solid oyunlarına, Street Fighter oyuncularından envaiçeşit Nintendo oyun kahramanına kadar harika bir görüntü ve dövüş çeşitliliği sunulmuş durumda. Her bir karakterle ustalaşmak isteyen oyuncuların da dunu kolaylıkla yapamayacaklarını belirteyim. Ayrıca bazı okurlarımızın aklına bu kadar karakterle dövüşmeyi öğrenmek imkansız, ne diye bu kadar karakter konulmuş dediklerini duyar gibiyim.
Aslında temelde tüm karakterlerin kullanımları aynı fakat yaptıkları hareketler ve tarzları farklı. Temelde B tuşunun farklı kombinasyonlarıyla pek çok hareketi analog çubuğun yönlerini değiştirerek yapıyoruz ama her birisi farklı etki gösteriyor. Unutmadan sözlerime ekleyeyim: Super Smash Bros. Ultimate oyundaki arenaların çeşitliliği de karakterlerle aynı yapıyı sunuyor. Yalnızca arka planın değiştiğini görmüyoruz. Her bir arena için farklı dinamikler ve platform ögeleri mevcut durumda. Bazısında düz bir alanda dururken bazı arenaların hareketli bir yapı üzerine kurulduğunu görüyoruz. Bu da o meşhur Nintendo çeşitliliğine duyduğumuz hayranlığı bir kat daha arttırıyor.
Grafikler ve sesler nasıl olması gerekiyorsa öyle
Nintendo tarafının bir başka çok iyi başardığı işin, geliştirdikleri oyunların grafikleri olduğunu söyleyebilirim. Öyle hayranlık uyandıran, teknoloji harikası görüntülerle karşılaşmadan bir oyunun grafiklerine nasıl hayran kalınacağını, Nintendo tarafı gayet iyi beceriyor. Super Smash Bros. Ultimate oyunun grafikleri de öyle ahım şahım bir teknoloji kullanılmamasına rağmen oyuncuyu kendisine hayran bırakıyor.
Mesela, eski oyunları tema alan arenalarda düşük pikselli grafikler görüyoruz fakat yadırgamaktan ziyade hoşumuza gidiyor bu durum. Bunun en güzel örneğini Super Mario Maker oyununun tema olarak seçildiği arenada gördüğümü söyleyebilirim. Super Mario Maker oyununda farklı nesillere ait Super Mario oyunlarının bölümlerini kurabiliyoruz. Bu oyunu temel alan arenalar da farklı nesillerin grafiklerine göre dinamik olarak değişim gösteriyor. İlk Super Mario oyunundan, Super Mario Bros. WiiU sürümüne kadar pek çok farklı grafiği aynı arena üzerinde yaşayabiliyoruz.
Kısaca Super Smash Bros. Ultimate oyununun grafikleri basit ama kaliteyle birlikte 20 küsur senenin izlenimlerini gösteriyor ve nasıl olması gerekiyorsa öyle duruyor. Öte yandan oyunu hem el konsolu olarak Nintendo Switch ekranında hem de televizyonda ve AOC AGON AG241QX model oyuncu monitöründe deneyimledim. Televizyon ekranında ve AOC AGON AG241QX model oyuncu monitöründe gayet akıcı ve iç açıcı görüntülerle karşılaştım.
Tüm bunların yanında, Super Smash Bros. Ultimate oyununu deneyimlediğim Nintendo Switch konsolunun kendi küçük ekranında da gayet başarılı görüntüler elde ettiğimi belirtebilirim. Ayrıca oyunun seslerinin de karakterlerdeki çeşitliliğe destek olduğunu belirtmek istiyorum. Her bir karakterin ve arenanın kendine has sesleri ve müzikleri bulunuyor. Bu müzikler, eski oyunları temel alan karakterler ve arenalarda elden geçirilmiş fakat aynı tonda bırakılmış durumda. Toparlamak gerekirse, bu oyunun sesleri de grafikleri gibi nasıl olması gerekiyorsa öyle tasarlanmış bir biçimde karşımıza çıkıyor.
Nintendo, Super Smash Bros. Ultimate ile yine yapıyor yapacağını
Okumakta olduğunuz inceleme yazıda bahsedemedim ama oyunun çevrim içi seçeneklerinin de oldukça başarılı bir biçimde işlediğini söylemeliyim. Her oyuncu kendi seviyesinde rakiplerle karşılaşıyor ve daha dengeli müsabakalar ortaya çıkıyor. Ayrıca, çevrim içi ve çoklu oyunculu pek çok farklı seçenek de Super Smash Bros. Ultimate oyununda mevcut.
Dileyenler tek kişilik bölümlerde ve özellikle macera modunun uçsuz bucaksız haritasında ilerlerken, dileyenler farklı sayılarda arkadaşlarıyla bu eğlenceye ortak olabilirler. Hemen yukarıda söylediğim gibi çevrim içi seçeneklerin de hayli fazla olduğu bu video oyununun geniş yelpazedeki oyuncuların beğenisini kazanacağını düşünüyorum. Yine yazı boyunca oyunun eksilerinden bahsetmedim çünkü Nintendo neyi nasıl yapması gerekiyorsa öyle konumlandırmış durumda.
İlla ki can sıkıcı durumlardan bahset diye ısrar ederseniz, sizlere fazla sayıdaki karakterlerin uzun sürede açılabildiğini, macera bölümlerinde gereğinden fazla mücadele yapmak zorunda kaldığımızı ve yeni karakterler için Nintendo cephesinin de sezon geçişi mantığıyla ekstra para isteme işine geçtiğini söyleyebilirim. Burada saydığım, macera bölümlerindeki çok fazla sayıda maç yapma zorunluluğu kısmının da oyunun kart dinamikleri gereği avantaja dönüştüğü bilgisini eklemem gerekir. Her küçük dövüşü yapmadan da karakter açma kısımlarına ilerleyebiliyoruz.
Toparlamak gerekirse, karşımızda basit ve kolay gibi duran fakat oldukça detaylı bir yapım duruyor. Grafikleri ve sesleri olması gerektiği gibi hazırlanan Super Smash Bros. Ultimate, karakter ve arenaların çeşitliliğiyle de göz kamaştırıyor. İnceleme yazısında açıkladığım gibi bu dövüş oyunu serisine eklenen yeni kart sistemiyle birlikte, oyunun detaylandırılması artıyor. Oynaması kolay fakat bir o kadar da detaylı özellikler barındıran bu dövüş oyununu 7’den 70’e hemen her oyuncunun oynayabileceğini düşünüyorum.