Sony Interactive Entertainment tarafından gerçekleştirilen State of Play etkinliklerini takip ediyorsanız, Tchia oyununu halihazırda görmüş ve biliyor olmanız muhtemeldir. Awaceb ve Kepler Interactive ekiplerinin görsel olarak çarpıcı açık dünya ve aksiyon-macera oyununu gözden kaçırmak biraz zor. Ancak bu yapıt, video oyunlarının yoğun ve hızlı bir şekilde piyasaya sürüldüğü bir dönemde geliyor. Sıkıntı da burada doğuyor. Acaba bu yapıt, böylesine yoğun bir dönemde zaman ayırmaya yetecek kadar ilgi çekici ve benzersiz bir deneyim sunmayı başarıyor mu? Bu sorunun cevabını, sizler için hazırladığımız bu inceleme yazısında vermeye çalışacağız.

Tchia oyununu başlatır başlatmaz, oyunun sevgiyle ve büyük bir emekle geliştirildiği açıkça anlaşılıyor. Oyunun tamamı için bir zemin oluşturan kurgusal takımadalar Yeni Kaledonya’dan esinleniyor. Eğer bilmiyorsanız, orası da Pasifik Okyanusu’nda yer alan bir Fransız denizaşırı bölgesi. Oyun, en iyi haliyle, sizi kendisine ilham veren kültür ve efsaneye davet ediyor ve gerçekten köklerine duyduğu gurur ve hayranlıktan gelen gerçek bir sıcaklık ve karakter duygusu sağlıyor. Oyunun mekaniklerine şaşırtıcı derecede kapsamlı bir giriş yaptıktan, hikayeyi ve risklerini belirledikten sonra, salınızla adaları keşfetmek için serbest bırakılıyorsunuz.

Tchia oyunundaki kontrollerin çoğu çok sezgisel ve zıplama mekaniği biraz havada asılı kalır gibi olsa da oynamak için pürüzsüz bir his veriyor. Salın kontrolü de aynı şekilde hızlı ve onu çevredeki sularda seyahat etmek için kullanmak genellikle çok sakinleştirici ve rahatlatıcı bir deneyim sunuyor. Eğer bu oyunu daha önce gördüyseniz, renkli ve rahatlatıcı yapısı muhtemelen ilginizi çekmiştir ve oyun, bu yapıyı anında size sunuyor ve evrenine başarılı bir şekilde davet ediyor. Hatta, sakin okyanusta ilerlerken arkadan gelen o güzel müzikleri duymak bazen Disney markasının filmlerinden bir sahne oynuyormuşum gibi hissettiriyor.

Tchia yapıtının temel oynanış mekanikleri arasında yer alan en ilginç ve eğlenceli yönü, oyunun Soul-Jumping olarak adlandırdığı, dünyadaki hayvanlara ve nesnelere sahip olma ve onları kontrol edebilme yeteneğidir. Dünyadaki çeşitli hayvanları kontrol edebilmek oldukça eğlenceli ve tekil yetenekleri onlara bir karakter duygusu veriyor. Mesela, kediler gece görüşüne sahiptir, köpekler kazabilir, yengeçler kilitleri kırmak için kıskaçlarını kullanabilir ve kuşlar sadece R2 tuşuna basarak kaka yapabilir. Bu hayvanlar olarak dünyayı dolaşmak sürekli olarak harika zaman geçirmenizi sağlıyor. Hatta bu yetenekleri birbirine zincirlediğiniz zaman daha da harika anlar yaşanıyor.

Tchia

Tchia, ilk sıkıntılarını göstermeye başlıyor

İvme kazanmak için bir tepeden aşağı kaymak, zıplamak, planörü kullanmak, uçan bir kuşu kontrol etmek ve ardından bir balığa dönüşmek için okyanusa düşmek çok havalı ve benzersiz bir deneyim sunuyor. Heyecan verici bir “sandbox” oynanışı sağlanıyor. Herhangi bir nedenle hayvanlar kontrol etmek istediğiniz bir şey değilse, kayalar veya ateş gibi yanan şeyler gibi cansız nesneleri de kontrol altına alabilirsiniz. Ateşe veya patlayabilen diğer nesnelere geçiş yapmak, Tchia oyununda bulunan çok sınırlı savaş sisteminin temelini oluşturur. Başlangıçta ruh atlama özelliği, dünyada bulunan öğelerle yükseltilmesi gereken bir sayaç tarafından bir şekilde engelleniyor.

İyi ya da kötü, keşfedilecek bu dünya, bir Ubisoft oyununda bulabileceğiniz bir dünyaya çok benziyor. Yüksek bir noktaya tırmanarak çevreyi işaretliyorsunuz, düşman alanlarını temizliyorsunuz, ve daha sonra tüm bunları tekrar ediyorsunuz. Şaşırtıcı bir şekilde, çok kalıplaşmış bir yaklaşım kullanılıyor bu video oyununda ve işte bu da aslında sıkıntıların bir kısmının temelini oluşturuyor. Dünyada yarışlar, oyunun ana düşmanının heykellerini yıkmak veya totem oymak gibi birçok aktivite var, ki bunlar daha çok oyunun dünyasına aitmiş gibi hissettiren aktivitelerden biri. Ayrıca hazine avları ve diğer şeylerin yanı sıra özellikle değerli hissettirmeyen koleksiyonlar da mevcut.

Tchia hiçbir zaman diğer varlıkları kontrol edebilme mekaniğinden en iyi şekilde yararlanıyor gibi hissettirmiyor, bunun yerine bir alanı temizlemek için oyunun hayalet düşmanlarından kurtulmak için ateş veya diğer yanıcı maddeleri kullanmayı tercih ediyor. Yani, oyunun geliştirici ekibi çok güzel bir sistem bulmuş ve bunu oyuna hoş bir şekilde eklemiş ama oyunculara kullanmak için bir sebep vermeyi unutmuş. Bunun üzerine de aynı sistemi gölgesinde bırakabilecek diğer şeyler eklemiş. Sinir bozucu bir şekilde, bu durum özellikle oyunun ana görev dizisi için geçerli. O benzersiz mekaniği kullanmak istiyorsunuz ama bunun yerine daha kötü oyun alışkanlıkları tercih ediliyor.

Tchia oyunundaki açık dünyadaki hedefleri tamamlamanın ödülleri genellikle kozmetik ürünlerden oluşuyor. Bazen ruh melodileri ve dayanıklılık artışları da veriyor. Ana karakter, enstrüman ve sal için kozmetik seçeneklerini takdir etsem de ödüllerin anlamlı olmasını isterdim. Ruh melodileri, saati değiştirmek, hayvan çağırmak veya sonsuz oksijen baloncukları oluşturmak gibi farklı etkileri olan belirli melodileri çalabileceğiniz güzel bir katkı. Kültürel esintilerini tamamen kutluyormuş gibi hissettiren bölümlerde ukulele gibi enstrümanları çaldığınız ritim mini oyunlarından da gerçekten keyif aldım. Oyun, fantastik bir dokunuşla hayatın bir kesiti gibi hissettirdiğinde en iyi halini alıyor.

Tchia

Hikaye üzerinde çok daha fazla çalışılabilirdi

Tchia oyununun ana hikayesi ne iyi, ne de kötü. Oyunun hikayesi hakkında çok da fazla ipucu vermeden, hikaye aynı zamanda ona ilham veren kültür ve efsaneyi de araştırıyor ve bu kesinlikle video oyunu sektöründe her zaman görmediğimiz bir şey. Ana karakterimizin kendisi sempati duyabileceğiniz hoş ve sevimli bir kahraman. Oyun, bazen duygusal bir tepki çekmeyi başaran gerçekten duygusal anlar sunuyor, ancak diğer zamanlarda her zaman hak edildiğini düşünmediğiniz anlar yaşadığınız için oyun anları istedikleri yüksekliklere ulaşamıyor. Yaşanan olayların biraz daha iyi sunulması, biraz daha detaylandırılması gerekirdi.

Tchia içerisindeki problemlerin büyük bir kısmı bence oyunun 10 bölümünün tutarsız temposundan kaynaklanıyor. Özellikle de yedinci bölüm, düşman çeşitliliği eksikliği ve yavan görev tasarımı ile o ana kadar sabit bir hızda ilerleyen ana görevi tıkıyor. Ondan sonra da işler pek iyiye gitmiyor. Bununla birlikte, daha küçük ölçekli olan ancak Aweceb ekibinin gerçekten Yeni Kaledonya’nın geleneklerini göstermeye çalıştığını hissettiğim, keyif aldığım birçok büyüleyici an da oldu. Kültürlerini bu şekilde paylaştıkları bu anlar gerçekten çok güzel, özellikle de nasıl bir karşılama duygusu yarattıkları. Geliştiricilerin, mirasını oyunla nasıl iç içe geçirdiği güzelce görünüyor.

Tchia oyununun canlı ama minimalist görselliği ve sanat tasarımı, çoğu zaman kendisini ciddi anlamda ön plana koyuyor ve kalitesiyle ilgi çekiyor. Kireç yeşili çimenlerin arasında koşmak ya da salınızda muhteşem gün batımını izlemek her zaman göz alıcı bir deneyim sunuyor. Gerçek hayatta bile bu kadar güzel bir gün batımı görebileceğinizi sanmıyorum; özellikle de büyük şehirlerde yaşıyorsanız. Zaman zaman, özellikle de daha şehirleşmiş alanlarda, minimalist sanat tarzı daha ıssız ve boş alanlara uyum sağlayamıyor ama bu da çok ufak bir problem benim gözümde. Tersine, karakter modelleri daha benzersiz hissettirdikleri için sanat yönetiminden faydalanıyor.

Aweceb, bir kez daha kültürel ilhamlarından ve mirasından yararlanarak Fransızca seslendirme performansları tamamlanmış, her fırsatta, özellikle de oyuna katıldığınızda gerçekten öne çıkan kendine özgü bir müzik yaratıyor. Aynı şekilde, seslendirmenin tamamen Yeni Kaledonya’nın ana dilinde yapılması da özgünlüğe katkıda bulunuyor ve Tchia oyununun yaratılmasında gösterilen özen ve sevgiyi ortaya koyuyor. Bu video oyununun sunum tarafı, kesinlikle en başarılı olan kısmı. Özellikle de görsellik ve sesler ciddi anlamda ön plana çıkıyor ama ne yazık ki aynı şeyi performans tarafı ve teknik detaylar için söyleyebilmek mümkün değil.

Tchia

Tchia, biraz daha cilalanması gereken bir oyundu

Biraz önce de sinyallerini verdiğim üzere, Ne yazık ki Tchia içerisinde geçirdiğim süre boyunca bir dizi teknik sorunla karşılaştım. Bu oyunu PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve doku kaplamalarının bir anda ortaya çıkması gibi daha küçük sıkıntılar vardı. Ancak yaşadığım en büyük sorun, aralıklı ani çökmelerdi. Her ne sebeple olursa olsun, oyun çöküyor ve bazen bunu tekrar tekrar yaparak beni bir önceki kontrol noktasına geri götürüyordu. Birden fazla kez karşılaştığım bir diğer aksaklık ise, eğer oyun çökmeden önce oyundan çıkmazsam, oyun dünyasının boşluğundan düşerek oyundan çıkmak zorunda kalmamdı.

Tchia aynı zamanda PlayStation 5 için 30 FPS olarak piyasaya sürüldü ama daha sonra geliştirici ekip, bu yapıtı 60 FPS olarak oynamaya imkan veren bir güncelleme sundu. Yalnız, iki performans modunda da ne yazık ki ufak tefek optimizasyon sıkıntıları dikkatimi çekti. Özellikle de 60 FPS opsiyonunda oyun, aksiyon çok tavan yaptığı zaman stabil bir deneyim sunmayı reddediyordu. Genel olarak bazı tutarsızlıklar ve teknik aksaklıklar oyunu biraz sinir bozucu bir deneyim haline getirse de bu tropik takımadada sevilecek çok şey olduğunu düşünüyorum. Zaten bahsetmiş olduğum bu problemlerin bir kısmı da güncellemelerle düzeltiliyor.

Tchia, en çok sizi kültürüne dahil ettiğinde ve diğer hayvanları ve ögeleri kontrol etme mekaniklerini kullanarak “sandbox” tipi dünyasını keşfetmenizi sağladığında parlıyor. Bununla birlikte, çoğu zaman en kötü yönlerini de ortaya koyuyor ve daha genel oynanışına ve kalıplaşmış açık dünya etkinliklerine katılmanızı sağlıyor. Bunlar da ne yazık ki oyunda yaşadığınız deneyimi bir tık aşağıya çekebiliyor. Böylesine benzersiz görünen ve hissettiren bir video oyununda, Ubisoft şirketinin artık geleneksel bir hale getirmiş olduğu açık dünya yapısını görmeyi beklemiyordum. Burada sanırım içerik oluşturma kategorisinde biraz da kolaya kaçılmak istenmiş.

Tchia, PlayStation Store üzerinde sadece 300 TL. Ekonomik durumunuzu bilemem ama günümüzde artık video oyunları 1000 TL ve daha yüksek fiyatlara satılırken, böylesine tatlı bir oyunun 300 TL olması beni rahatsız etmedi. Ayrıca oyun, PlayStation Plus için oyun kataloğunda da yer alıyor. Oyun, PC için Epic Games Store üzerinde de aynı fiyat etiketine sahip ve Steam ile Xbox üzerinde de henüz piyasaya sürülmüş değil. Bu yüzden, oyunda her ne kadar birkaç önemli ve güncellemeler ile çözülmeyecek problemler olsa bile böyle bir fiyat etiketinde oyunu önermemek çok güç oluyor. Hiç olmasa bile PlayStation Plus Extra/Deluxe ile oyunu deneyimleyebilirsiniz.

Tchia
Olumlu
Kendi kültürünü şahane bir şekilde ortaya koyuyor.
Soul-Jumping mekaniği eğlenceli ve benzersiz.
Bolca farklı ve eğlenceli mini oyun mevcut.
Ana karakter oldukça sevilesi bir yapıya sahip.
Şahane bir seslendirme ve müzik performansı var.
Olumsuz
Açık dünyanın içerik yapısı pek yenilikçi değil.
Çok fazla teknik problem ve görsel hata bulunuyor.
Açık dünya zaman zaman boş hissettiriyor.
Ana hikayesinde tempo problemleri mevcut.
Benzersiz yönlerini çok sık kullanamıyor.
7

Etiketler: