Five Dates, devam oyunu beklemediğim interaktif deneyimlerden bir tanesiydi. O oyun içerisinde, pandemi sırasında ilişki yaşamak isteyen bir karakterin başından geçenleri romantik-komedi tarzında görmüştük. Karakterimiz, beş farklı kişi ile tanışıyordu ve adım adım diğerlerini eleyerek, kendisi için doğru insanı arıyordu. Bunu yapabilmek için de farklı interaktif buluşmalar, aktiviteler filan yapılıyordu. İşte böyle bir konsept için nasıl bir devam oyunu yapılır diye düşünmeye başladıktan sonra aklınıza ilk geleni uygulamaya koyarsanız, karşınıza Ten Dates çıkıyor. Bu sefer karşımızda iki ana karakter ve kendilerinin elemesi gereken toplamda 10 aday bulunuyor.

Tahmin edecek olursunuz ki Ten Dates, artık pandemi dönemini gerisinde bırakıyor ve bu sefer pandemi sonrası bir tema ele alınıyor. İlk oyun ile alakası olmayan Misha ve Ryan isimli iki arkadaş, hızlı buluşma etkinliklerine katılıyor. Her iki karakter için de beş farklı kişiyle eşleşme imkanı bulunuyor. Bu yüzden, tahmin edebileceğiniz üzere oyunda toplamda 10 adet mutlu son, farklı noktalarda karşınıza çıkabilecek olan da sayısız mutsuz son bulunuyor. Tabii ki tüm bu sonlarda, daha doğrusu o sonlara gelmeden önce, birbirinden farklı 10 kişiyle tanışıyoruz, onların kişiliklerini, hobilerini, fobilerini, hedeflerini ve daha fazlasını öğreniyoruz.

Ten Dates içerisinde Rosie Day, Charlie Maher, Meaghan Martin, Sagar Radia, Sam Buchanan, Kaine Zajaz, Ellie James ve Rhiannon Clements gibi aktörler/aktrisler yer alıyor. Tüm bu kişilerin canlandırdıkları karakterler ile seçimlerinizin önemli olduğu diyalog sistemleri sunuluyor ve bu diyaloglarla da farklı hikayeler anlatılıyor. Five Dates içerisinde olduğu gibi birbirinden farklı duygular yaşayabileceğiniz, garip anlara tanıklık edebileceğiniz romantik-komedi tarzında bolca sahneler mevcut. Hatta, oyunun geliştirici ve dağıtımcı ekibinin söylediğine göre bu projede toplamda 12 saatten daha uzun süren bir çekimin sonucu yer alıyor. Yani, oyun uzun sürebiliyor.

Ten Dates, konsept olarak Five Days ile oldukça benzer. Sadece işin içinde artık pandemi olmadığı için insanlar evlerine kapanmış bir durumda değil; bu yüzden daha fazla olay için bolca imkan bulunuyor. Zaten oyunun yönetmeni de hem bir önceki oyunla, hem de The Complex ile aynı olduğu için bunu güzel bir fırsata çeviriyor. Başka bir önemli olay ise oyunu istersek kadın, istersek erkek olarak oynayabiliyor olmamız. Ayrıca artık eğer istersek aynı cinsiyetten insanlarla da ilişki kurabiliyoruz. Cinsiyetlerin ötesinde oyunda çok daha fazla farklılıklara sahip olan gerçekten birbirine kıyasla benzersiz olan bolca çeşitli karakter de mevcut.

Ten Dates

Ten Dates, ilk oyunda kurulan atmosferi kaybediyor

Ten Dates, kesinlikle Five Dates oyunundan ders alınarak yapılmış bir interaktif film/oyun. Bunu oyunun en başından, en sonuna kadar rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Kadın veya erkek olarak oyunu oynayabilme, bunun üzerine yaşayabileceğiniz ilişkilerde daha fazla çeşitliliğin olması bir yana, oyun artık diyalog tarafında da daha güzel akıyor. Tempoda çok da fazla sıkıntı bulunmuyor ve interaktif film/oyun türünü seviyorsanız, gerçekten eğlenceli bir deneyim sunuluyor. Wales Interactive zaten genel anlamda benim için çok da kötü olan projeler yapmadı ama bu oyun, ne yazık ki bazı şeylerden eksik gibi hissettiriyor. Bu da ilk oyunun atmosferi.

Five Dates, pandemi dönemini ve bu dönemde insanların romantik ilişkiler yaşamasını romantik-komedi tipinde ele alan çok başarılı bir projeydi. Ayrıca dönemine göre de benzersiz sayılırdı. Ten Dates ve ayrıca gerçek dünyamız artık o pandemi döneminden kurtulduğu için bu oyun ne yazık ki çok sıradan duruyor. Evet, farklı hikayeler deneyimlemek için ve ayrıca o hikayeleri yönetebilmek için böyle bir yapıt oynanabilir ama aynı zamanda da bu tipte zaten sayısız romantik-komedi filmi var ve oyun, o filmlerden uzaklaşabilmek adına hiçbir şey yapmıyor. Yani, bu oyunda “speed dating” ön plana çıkıyor ama bu da öyle yeni bir konsept sayılmaz.

Oynanış tarafına baktığımız zaman Ten Dates, öyle çok da büyük bir farklılık sunmuyor. Eğer herhangi bir interaktif film deneyimi yaşadıysanız, zaten burada da değişen hiçbir şey olmayacak. Oynanış dahilinde karşımıza çıkan sahneleri izliyoruz, anlıyoruz, diyalog seçimleri yapıyoruz ve istediğimiz sonuçlara ulaşmaya çalışıyoruz. Diyalog seçimleri aslında zaman sınırlı bir şekilde veriliyor ama eğer dilerseniz bu özelliği kapatabiliyorsunuz. Yani, seçim yapmak için sınırsız zaman sahibi de olabiliyorsunuz. Ayrıca, diğer tüm finalleri görebilmek için oyunu tekrar oynarken, çok kaliteli bir şekilde hazırlanmış, izlenilen sahneleri otomatik olarak geçme özelliği de mevcut.

Tabii yine de Ten Dates oyunundaki bu otomatik geçme sistemi tam olarak kusursuz değil. Mesela, daha önce izlemiş olduğunuz bir sahneye, farklı diyalog seçimleri yaparak ulaşırsanız, ne yazık ki o sahneyi geçemiyorsunuz. Buradaki sıkıntı da geçemediğiniz sahnelerin birebir aynı yaşanması. Yani, sırf geliş yolunuz farklı olduğu için sahneler her zaman değişmiyor. Oyunun tasarlanma şekli sanırım buna uygun değildi; geliştirici ekipler, sahnelerin daha önce izlenmiş olmasına değil de geçilen yolların daha önce kullanılmış olmasına bakıyor sanırım. Zaten bu tip problemler aynı şirketin geçmiş oyunlarında da mevcuttu. Artık şaşırmıyorum.

Ten Dates

Oyunculuklar bu sefer ön plana çıkıyor

Ten Dates, sunum tarafında da kesinlikle güzel noktalara sahip. Oyunun grafiklerinden filan bahsetmeyeceğim; zaten karşımıza interaktif bir film var. Burada önemli olan şey, izlediğimiz sahnelerdeki oyunculuklar ve oyun, bu noktada gerçekten ön plana çıkabiliyor. Şirketin eski oyunlarına kıyasla, en iyi oyunculuklar bence bu yapıtta sergileniyor. Belki oyunun konusu karakterleri biraz geri planda tutuyor olabilir; Late Shift ve The Complex gibi daha kreatif olunabilecek oyunlara kıyasla bu yapıt, kendisini çok sınırlayabiliyor ama oyunculuk performansları bunlardan etkilenmiyor; aktörler ve aktrisler, çok başarılı bir iş çıkartıyor.

Karşımıza bir interaktif film olduğu için tahmin edersiniz ki performans ile alakalı bir durum da yok. Gerçek görüntüler izliyoruz sonuçta. İşte bu görüntülerdeki seslendirme performansları ve müzikler gayet güzel. Zaten seslendirmeler, karakterlerle aynı kişiler ile yapılıyor. Tekrar bir dublaj yapma gibi bir durum görmedim ben. Varsa da fark etmedim. Müzikler ne yazık ki biraz zayıf kalabiliyor ama bu da beni çok rahatsız etmedi. Canımı asıl sıkan şey, sahnelerin, setlerin, birbirini çok tekrar etmesiydi. Five Dates oyununda herkes eve sıkışmışken bile sürekli farklı setler görüyorduk ama Ten Dates, sanıyorum ki bütçeyi buradan kısmış.

Ten Dates, romantik-komedi türünü güzel bir şekilde yansıtıyor. Oyunda gerçekten romantik anlar görebilmek mümkün ve aynı şekilde komedi, bununla güzel bir şekilde birleştiriliyor. Öyle çok “cringe” anlar yaşanıyor diyemem. Yani, bu oyunu gerçek bir film izliyormuş gibi deneyimleyebiliyorsunuz. Açıkçası, bu serinin bir önceki oyunundan sonra içimde hafif bir devam oyunu isteği olmuştu ama öyle bir oyunun neye benzeyebileceğini çok düşünmemiştim. Daha önce de dediğim gibi bu oyun, “speed dating” mantığına odaklanıyor ve açıkçası serinin burada bitirilebileceğini düşünüyorum. Oyunu sevdim ama içimden bir devam oyunu isteği geçmedi.

İnteraktif filmler, romantik-komedi tarzı yapıtlar ve/veya ilişki simülasyonları gibi oyunlar ilginizi çekiyorsa, Ten Dates oyununa herhangi bir platformda şans verebilirsiniz. Ben bu oyunu PlayStation 5 ile deneyimledim ve fiyatı da 150 TL idi. İlginç bir şekilde oyun, Steam üzerinde daha pahalı, 160 TL olarak görünüyor ki orijinal fiyatlandırmada da 10 USD gibi bir fark var. Oyunun konsol sürümleri 25 USD, PC sürümü 15 USD. Buna rağmen PlayStation Store, daha ucuz bir fiyat almayı nasıl başardı, bilemiyorum ama şikayet edemeyeceğim. Biraz önce de söylediğim gibi bu tarz deneyimleri seviyorsanız, kaçırmamanız gereken bir yapıt var karşımızda.

Ten Dates
Olumlu
Oyunculuklar oldukça doğal ve başarılı görünüyor.
İki farklı karakterin maceralarına odaklanılıyor.
İlişki yaşanabilecek daha çeşitli bir kadro mevcut.
Alt yazı tarafında Türkçe desteği var.
Olumsuz
İzlenmiş sahneleri geçme sistemi biraz sıkıntılı.
Setler arasında çok benzerlik bulunuyor.
İlk oyunun benzersiz atmosferi yok.
8

Etiketler: