Bugüne kadar birbirinden çeşitli şehir kurma oyunları karşımıza çıktı. Bu türdeki bazı oyunlar derin yapısıyla, bazı oyunlar görselliği ile, bazı oyunlar da yaratıcılığı ile ön planda yer almayı başardı. Terra Nil ise bahsi geçen bu türe daha yeni girmiş olan bir yapıt ama vermek istediği mesajı ve oynanışı ile türdeki diğer ilgi çekici oyunlar gibi kendisini başarılı bir şekilde gösterdi. Bu oyunda artık tamamen ölmek üzere olan tabiatlara gidiyoruz ve hafif strateji elementleri ile karışık bir şekilde, tabiatlara bazı yapılar koyarak, bölgeyi tekrar canlandırıyoruz; yemyeşil ormanlar kuruyoruz, masmavi okyanusları temizliyoruz ve daha fazlasını yapıyoruz.

Terra Nil içerisinde karşımıza hem rastgele oluşturulmuş olan diorama bölümleri, hem de stratejiyi daha fazla ön plana çıkartan meydan okuma bölümleri çıkıyor. Her içerikte, her bölümde, her dioramada amacımız kirliliği yok etmek. Bizler hem kirliliği yok ettikçe, hem de bölümlere özel bazı bölge ısısı ve nem gibi alt hedeflere ulaştıkça karşımıza hayat dolu alanlar çıkıyor. Daha sonra da oluşturduğumuz bu güzel alanı tamamlıyoruz, eserimize son bir kere daha bakıyoruz ve daha sonra sıradaki bölüme geçiyoruz. Sıkıntı şu ki tüm bu deneyimler kağıt üzerinde ilgi çekici gibi görünse bile ilk bölümünüzü bitirdikten sonra her şey kendisini sıkça tekrar etmeye başlıyor.

Terra Nil içerisindeki her bölüm aslında üç seviyeden oluşuyor. İlk seviyede genellikle bölgeyi yeniden yapılandırmaya uygun hale getiriyoruz; ikinci ve üçüncü bölümlerde ise işler git gide daha karışık bir hale geliyor ve elimizdeki alanı, bölümün hedeflerine en uygun şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. İlk bölümde genellikle Turbine gibi elektrik üretebilecek şeyler yerleştiriyoruz haritaya ve daha sonra onlara, etrafı yeşillendirmeye yarayan makineler bağlıyoruz. Tabii ki bu makineler filan bölümden bölüme, temadan temaya değişebiliyor ama her şey aynı temele sahip aslında. Oyun zaten bu yüzden hemen kendisini tekrar etmeye başlıyor ne yazık ki.

Terra Nil içerisindeki tüm bölümlerde ilk adım aslında tamamen aynı; elektrik sağla, kirliliği yok et, etrafı çimlendir ve sonraki diğer iki adım için hazırlan. İkinci adıma geçtiğiniz zaman amacınız, elinizdeki yeşilliği olabildiğince çeşitlendirmek oluyor. Yani, sadece basit bir orman yapmanız yetmiyor; farklı biyomlar oluşturuyorsunuz tek bir bölüm içerisinde. Oyun genellikle bu noktada 3 veya 4 biyom oluşturmanızı istiyor ve her bir biyom için de size bir yüzde oranı veriliyor. Yani, bölümde eğer 4 adet biyom oluşturmanız gerekiyorsa, genellikle her biyoma %25 gibi bir yüzde ayrılıyor. Buradaki zorluk, genellikle bölüm içerisinde o biyomlara yer ayırmak oluyor.

Terra Nil

Terra Nil, sunduğu deneyimi pek çeşitlendiremiyor

Terra Nil içerisinde ne yaparsanız yapın, çoğunlukla sadece rakamların peşinden gidiyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Yani, ilk adım her bölümde direkt aynı ve bu durum ikinci ve üçüncü bölümlerde de değişmiyor. Evet, son iki bölümde biraz daha farklı şeyler yapıyorsunuz ama sunulan deneyim birebir aynı. Oyundaki tek amacımız yüzde doldurmak; başka bir şey değil. İşte bu amaçsızlık ve sadece sayıların peşinden koşuyor olmamız, yaşatılan deneyimi sadece 10-15 dakika içerisinde sıkıcı bir hale getirebiliyor. Evet, oyun kozmetik veya görsel açıdan sürekli yenilik sunuyor ama oynanış ne yazık ki bu yeniliklerle değişmiyor efendim.

Terra Nil, bölümlerindeki birinci kısımda tamamen aynı deneyimi sunup, isimleri değiştiriyordu. İkinci bölümde de işin içine biyomlar girince işler bir tık daha derinleşiyordu ama bu sefer de oyunda tüm bunları yapmak için pek bir amaç bulunmuyordu. Ayrıca, kendisini tekrar eden yapı da devam ediyordu. Yine de hiç yoktan iyidir diyebilirdim. Üçüncü kısımda ise işin içine yaptığınız birçok şeyi bozmak giriyor. Oyun asıl burada şaşırtıcı bir nokta sunuyor zaten. Bu arada, ona gelmeden önce, oyunda tek bir kaynak var ve onu yönetmemiz gerekiyor. Bu kaynak, yapraklar ve bölüme yeşillik yaydıkça yaprak elde ediyoruz. Bina yerleştirirken de yaprak harcıyoruz.

Genellikle ikinci ve üçüncü kısımlarda harcadığımız bu yapraklar ise ne yazık ki pek de bir kaynak yönetimi hissi vermiyor. Yani, yaprakların varlığı ile yokluğu arasında hiçbir fark yok diyebilirim. Her neyse, işte bu yaprakları kullanarak kurduğunuz binaları, üçüncü kısımda bozmanız gerekiyor. Tahmin edersiniz ki doğal bir alan kurmaya çalışıyoruz ve doğada makinenin bir yeri yok. Bu yüzden, bölümleri tamamlamak için üçüncü kısımda, koyduğunuz tüm binaları yine akıllıca, işin içine stratejiyi sokarak kaldırmanız gerekiyor. Yalnız, üçüncü kısım da ne yazık ki sizi sadece ilk saniyesinde, “Yaptığım şeyleri mi bozacağım?” diye şaşırtıyor ve başka bir şey sunmuyor.

Terra Nil, kesinlikle anlamlı bir video oyunu ve güzel bir mesaj da vermeye çalışıyor. Her bölümde, her adımda bu mesajı görebiliyorsunuz. Oyun ayrıca oldukça rahatlatıcı bir yapıya da sahip; sonradan bahsedeceğim görselliği muhteşem. Bu görselliğin içindeki detaylar da aynı şekilde… Sıkıntı ne yazık ki oynanışın kendisinde. Oyun, her açıdan tek tip bir deneyim sunuyor ve oyundaki ilk bölgeyi tamamladığınız zaman ikinci bölgenin size yenilik olarak sunduğu şey sadece görsellikte yatıyor; oynanış hala tamamen aynı ve işin içine yeni stratejiler, yeni taktikler, yeni sistemler veya yeni mekanikler filan girmiyor. Öyle olunca da oyun sıkıcı bir hal alıyor.

Sunum tarafında muhteşem bir iş çıkartılıyor

Terra Nil oyununun en başarılı olduğu kısım bence sunumu. Bu noktada öncelikle görsellik çok büyük bir paya sahip. Oyundaki görsel kalite oldukça yüksek ve bölümlerde ilerledikçe biyomlar arasındaki fark, en büyük şekilde görsellik aracılığı ile veriliyor. Oyundaki her detay ayrı bir güzel görünüyor ve bölümlerdeki alt gereksinimleri karşıladıkça sürekli üst üste eklenen detaylar da ayrı bir güzellik katıyor oyuna. Sonucunda, bir bölgeyi bitirip, roketiniz ile ayrılmadan önce son bir kere daha yaptıklarınıza baktığınız zaman genellikle bir şaheser görüyorsunuz. Ayrıca görsellik, müziklerden de yardım alarak oldukça rahatlatıcı bir atmosfer oluşturuyor sizler için.

Terra Nil oyunundaki huzur ve güçlü atmosfer, efsanevi rahatlatıcı müziklerle birlikte sadece ilk üç bölge için geçerli. Oyunun son bölgesi biraz daha karanlık bir atmosfere sahip ve ilk üç bölgeye kıyasla inanılmaz başarılı bir kontrast oluşturuluyor. İlk üç bölgede yeşillikler ve okyanus mavisi ile uğraşırken, dördüncü bölgede terk edilmiş binalar, radyoaktif alanlar, siren sesleri ve çok daha fazlası işin içine giriyor; oyun son mesajınızı da veriyor ve hayatımızdan çıkıp, gidiyor. İşte bu son bölümden sonra da oyuna tekrar geri dönmek pek istemiyorsunuz; tek tip oynanış ve kendisini tekrar eden sistemlerin haricinde oyun, pek bir tekrar oynanabilirlik de sunmuyor.

İşin iyi yanı, Terra Nil oyununun geliştirilmeye devam edilecek olması. Geliştirici ekip, şimdilik ufak bir mola verdiklerini belirtti ama mola bittikten sonra bu oyun için hem hata düzeltme güncellemeleri, hem de yeni içerikler göreceğiz. Tabii ki oyunda henüz olmayan bir şeyi incelemek mümkün değil ama en azından geliştiricilerin, oyunu desteklemeye devam etmek istiyor olması hoş bir detay. Evet, oyun biraz sıkıcı ama hala belli bir eğlence vermeyi başarıyor bence. Bu yüzden, çok kritik problemler sundum size incelememde, durum böyle olunca oyunun çöp seviyesinde olduğunu düşünebilirsiniz ama durum kesinlikle öyle değil.

Terra Nil, Steam üzerinde 235 TL ve günümüz standartlarına göre güzel bir fiyatlandırma var diyebilirim. Tabii ki daha önce bahsettiğim problemlerden ötürü ufak da olsa bir indirim beklemenizi tavsiye ederim ama aynı zamanda herkesin maddi durumu farklı olabilir. Bu yüzden çok da net bir şey söylemek istemiyorum oyunu hangi fiyattan satın almanız konusunda. Eğer şehir kurma ve hafif strateji oyunlarından hoşlanıyorsanız, bu anlamlı oyuna bir ara şans vermenizi tavsiye ediyorum. Evet, oyunda bazı kritik sıkıntılar mevcut ama ona rağmen gayet rahatlatıcı, bol renkli ve anlamlı bir deneyim sunuluyor. Bunun gibi oyunlara her zaman rastlamıyoruz.

Terra Nil
Olumlu
Oyun ile gayet anlamlı ve güzel bir mesaj veriliyor.
Basit, küçük, rahatlatıcı bir "şehir kurma" deneyimi.
Hedeflere ulaştıkça açılan bölüm detayları çok hoş.
Görsellik oldukça tatlı ve müzikler de şahane.
Olumsuz
Oynanış çok yüzeysel ve kendisini çok tekrar ediyor.
Oldukça az içerik var ve tekrar oynanabilirlik de yok.
Rahatsız edici seviyede birkaç hata mevcut.
7

Etiketler: