The Expanse: A Telltale Series, 27 Temmuz 2023 tarihinde ilk bölümü ile çıkışını gerçekleştirmişti ve ben de kendisini incelemiştim. Birinci bölüm için hazırladığım incelemede hem oyunun temelinden, hem de hikayesinden bahsetmiştim. Şimdi ise 10 Ağustos 2023 tarihinde bu oyunun ikinci bölümü çıktı ve ben de kendisini geçen gün oynayıp, bitirebilme imkanına sahip oldum. Hatta, bütün toplanabilir ögeleri alabilmek için birinci bölümden tekrar başlamayı tercih ettim; ilk oynadığım zaman iki farklı şeyi atlamıştım. Neyse, toplamda 2 saatlik maceram ardından ikinci bölüm de bitti, bu bölümün üzerine güzel bir uyku çektim ve şimdi sırada inceleme var.
The Expanse: A Telltale Series – Episode 2 hakkında konuşmaya başlamadan önce bir şeyi sizlere söylemek istiyorum: Bu inceleme yazısında sadece oyunun hikayesine ve karşıma çıkan 1-2 yeni oynanış elementine değineceğim. Oyunun temelini zaten ilk bölümü incelerken mercek altında tutmuştum; ikinci bölümde veya diğer tüm bölümlerde oyunun kendisi değişmeyeceği için aynı şeylerden tekrar ve tekrar bahsetmeyeceğim. İkinci bölüm ve sonraki diğer tüm bölümler için hazırlayacağım incelemeler, oyunun hikayesine odaklanacak. Bu yüzden de bölümü bitirdikten sonra bu incelemeyi okumanızı öneriyorum ki “spoiler” almayın benden.
Eğer yanlış anlamadıysam, The Expanse: A Telltale Series oyunun ikinci bölümü, ilk bölümden birkaç hafta sonra başlıyor. İlk bölümün sonunda gelen uyarılar, kolaylıkla tahmin edebileceğiniz üzere korsanlarmış ve ekibimiz de birkaç haftadır sürekli olarak korsanlardan kaçmaya çalışıyor. İkinci bölüm de bu kaçışlardan biriyle başlıyor ama kısa bir süre sonra kaptanlığımızı konuşturup, dahice bir fikir ortaya çıkartıp, korsanları atlatmamız gerekiyor. Bu noktada ana karakterimiz biraz tökezliyor ve ben de bunun açıkçası sezon boyunca devam edecek bir alt hikaye olacağını düşünüyordum. Tayfamız işte bizim kaptanlığımıza güvenmeyecekti filan ama öyle olmuyor…
The Expanse: A Telltale Series oyununun ikinci bölümünde, teknisyenimizin yardımıyla da olsa güzel bir fikir ortaya koyuyoruz ve bölüm sonunda takımdaki herkes az-çok bizim kaptanlığımıza saygı duymuş oluyor. Yani, anlatılmaya çalışan bu alt hikaye, bir bölüm anca sürüyor. Belki gelecek bölümlerde devam edecektir ama ben açıkçası karakterlerin neredeyse tamamı için olumlu tarafta kaldığımızı düşünüyorum. Neyse, kısa bir süre sonra oynanış anı başlıyor ve ilk bölümde olduğu gibi bu bölümde de hem kendi uzay gemimizin içini kısaca tekrar keşfediyoruz, hem de üç farklı uzay gemisinin enkazlarında hurda topluyoruz. Tabii ki ana hedefimiz de oluyor.
The Expanse: A Telltale Series, hikayesini bir sonraki vitese takıyor
Her şeyden önce şunu söyleyebilirim ki The Expanse: A Telltale Series oyununun ikinci bölümü, ilk bölüme kıyasla biraz daha çeşitli hissettirdi. Bölümde hem birden fazla duygu güzel güzel verildi, hem de oynanışa ufak da olsa aksiyon katıldı. Büyük düşmanımızla da ilk defa direkt olarak konuşma imkanına sahip olduk. Yalnız, benim dikkatimi çeken, bölümde sadece 1 adet kritik seçeneğin bulunmasıydı. Sanırım geliştirici ekip, bölümü tasarlarken bu seçeneklerden koymayı unutmuş da bölümün sonuna, son dakika eklenmiş gibi hissettirdi bu seçenek. Bunun haricinde diyaloglar güzeldi ama diyalog seçimleri de zayıf hissettirdi.
The Expanse: A Telltale Series oyununun ikinci bölümünde diyalogların güçlü hissettirmesi güzel bir şey; tayfamızın üç farklı karakteri güzel bir şekilde detaylandırıldı. Pilotumuz, mühendisimiz ve doktorumuz, arka plan hikayeleri ile güzelce öne çıktı. Hatta, ilk bölümden ve bu bölümden elde ettiğiniz bazı ganimetleri onlara verirseniz, daha da derin diyaloglar açıldı. Sadece, ilk bölümün sonunda işaret edilen doktorumuzun gizli geçmişinin sadece kendisinin eskiden UNN için çalışıyor olması gerçeği bana çok zayıf geldi. Ben çok daha şaşırtıcı bir şey bekliyordum. Yani, UNN için çalışmış, sonra doğrunun ne olduğunu görmüş, taraf değiştirmiş. Buna mı şaşırmam gerekiyor?
The Expanse: A Telltale Series oyununun ikinci bölümü boyunca havada bir aşk kokusu da vardı, ana karakterimiz ile mühendis arasında. Zaten bunu daha ilk bölümden anlamıştık ama ikinci bölümde de olaylar devam etti ve tamamen tercihe bağlı olarak bu ikili, bölümün sonunda birlikte olup, olmama seçeneğine sahip ve evet, bölümdeki tek kritik seçenek olarak sunulan tercih de buydu. Sevgi ve aşk gibi konuların işlenmesini severim ve bu bölümde de hissettiklerim güzeldi ama tek kritik seçeneğin bu olması bana çok zayıf hissettirdi. Geçen bölümde bir kişinin ayağı ve canı söz konusuydu; bu bölümde ortada olan tek şey dedikodu.
Ben yine de The Expanse: A Telltale Series oyununun ilk bölümüne kıyasla, ikinci bölümde anlatılan hikayeyi daha çok sevdim. Bu bölümde karakterler çok daha ön plana çıktı ve kendilerinin hem güçlü, hem de zayıf yönlerini gördük. Ben açıkçası birinci bölüm ve ikinci bölümü biraz birleşik hissettim. Sanki bu iki bölüm birmiş de son dakikada ayırılmış gibi ama bununla bir problemim yok. Sadece hissettiğimi söylemek istedim. Ayrıca, ilk bölüme kıyasla, ikinci bölüm çok daha merak uyandırıcı bir şekilde bitti ki bunu da ilk incelememde eleştirmiştim. İkinci bölümü merakla beklemiyordum ama şimdi üçüncü bölüm için heyecanlanıyorum.
Hikayedeki ilgi çekiciliği oynanış anlarında ne yazık ki göremiyoruz
The Expanse: A Telltale Series oyununun ikinci bölümünün oynanış formülü neredeyse tamamen aynıydı. Yani, ilk bölümde önce kendi gemimizi keşfedip, sonra iki gemiden hurda çıkartmaya çalışmıştık. Bu bölümde de önce üç gemiden hurda çıkartıyoruz, sonra kendi gemimizi keşfediyoruz. Yalnız, işin keşif kısmında ilk bölümde yaşadığım tüm problemler, bu bölümde de mevcuttu. Yani, yer çekimi olmayan bir ortamda süzülürken, bu kadar karışık görünen bölümleri özgürce keşfetmek hiçbir şekilde keyif vermiyor bana. Özellikle de tüm verileri ve hurdaları almaya çalışırken. Bölüm tasarımı tam olarak kötü demiyorum; sadece keşif yeterince cilalı durmuyor.
Ayrıca, The Expanse: A Telltale Series oyununun ikinci bölümünde tamamen yeni olarak, düşmanlardan kaçmaya çalıştığımız bir kısım da vardı. Bu kısımda tamamen lazer saçan drone cihazlarından kaçmaya çalışıyorduk çizgisel bir bölümde. Açıkçası bu oynanış anları biraz taze hissettirdi ama kalite açısından pek de etkileyeceği değildi. Yani, lazerlerin hareketleri tek boyutluydu, bölüm tasarımları da aynı şekilde… Yani, sanki 5-10 sene önce yapılmış bir oyunun gizlilik bölümünü oynuyormuş gibi hissettim kendimi. Yine de bu tip bir oyunda hiç yoktan iyidir. Kısmen monoton hale gelen keşif kısmını biraz da olsa zenginleştirdi.
The Expanse: A Telltale Series oyununun ikinci bölümü, sunum tarafında da aynıydı ama bu oyun benim gözüme biraz daha güzel göründü. Bunun sebebi, uzay boşluğunda çok daha fazla ara sahnenin gösterilmiş olmasıydı. Ayrıca, karakterlerin konuştuğu ara sahneler de daha sinematik hissettirdi; özellikle de romantik ilişki içerisindeki ana karakterimiz ve mühendisin olduğu sahneler. Tüm bunların haricinde, ilk bölümü incelerken iyi dediğim çoğu şey hala iyi ve kötü dediğim çoğu şey hala kötü. Sadece, bu kötülüğe artık alıştığım için kendileri beni pek rahatsız etmiyor. Bu da yapay bir şekilde olsa bile yaşadığım deneyimi daha iyi gösteriyor.
The Expanse: A Telltale Series oyununun ikinci bölümü, bence her açıdan ilk bölümden çok daha güzeldi. En önemlisi de beni üçüncü bölüm için heyecanlandırdı; sonunda o büyük hazinenin koordinatlarına yakınlaştık ve orada kimsenin tanımlayamadığı bir yapının olduğunu keşfettik. Şu anda her şey bir gizem; düşmanımız gizemini koruyor, hedefimiz ve gideceğimiz mekan da aynı şekilde. Bu yüzden de 24 Ağustos 2023 tarihinde çıkacak olan First Ones isimli üçüncü bölüm için oldukça heyecanlıyım. Bunun en büyük sebebi de ilk bölümden daha çok sevdiğim ikinci bölüm. Umuyorum ki ivme bozulmaz ve üçüncü bölümü daha da çok severim.