The House of Da Vinci, 2017 senesinde piyasaya çıktığında, Fireproof Studios ekibinin mobil cihazlar için geliştirdiği ufuk açıcı, birinci şahıs ve bulmaca oyunu The Room ile karşılaştırılmak gibi karışık bir nimete sahipti. Bu aslında bir yandan harikaydı. The Room; BAFTA, Apple cephesinden Yılın iPad Oyunu ödülü ve New York Video Oyun Eleştirmenleri Birliği Ödülü de dahil olmak üzere bir sürü ödül kazanmış son derece popüler bir oyun. Onunla karşılaştırılmak güzel bir şey.

Dediğim gibi böyle bir oyunla aynı nefeste anılmak büyük bir övgü ve The House of Da Vinci, bu karşılaştırmayı kesinlikle hak ediyor. Serinin ikinci oyunu, Apple App Store üzerinde 4.8 gibi bir kullanıcı puanına sahip ve bu, ilham kaynağı olduğu iddia edilen oyunla tam olarak aynı puan. Yine de The Room ile olan karşılaştırmaları, The House of Da Vinci serisine de haksızlık ediyor.

Sonuçta bu seri, Dishonored markasının steampunk estetiğinden ve The Legend of Zelda: Oracle of Ages oyununun zaman büken oynanışına kadar başka etkileri de beraberinde getiriyor. Hikaye açısından ise The House of Da Vinci 3, son oyunun kaldığı yerden devam ediyor. The House of Da Vinci 2 yapıtının sonunda, serinin kahramanı olan Giacomo bazı gizemli haydutlar tarafından saldırıya uğramıştı. Üçüncü oyun başladığında bu saldırı hala devam ediyor.

Olay örgüsü ilerledikçe, diğer karakterlerin geride bıraktığı mektupların yanı sıra bazı güzel oyunculuk ve animasyonlu ara sahneler aracılığıyla neler olup bittiğini öğreneceksiniz. Günlüğünüze başvurarak tüm destanı istediğiniz zaman gözden geçirebilirsiniz ama açılışa bir geri dönelim: Bir yeraltı mezarlığında mahsur kaldınız ve Oculus Perpetua – zamanda geriye gitmenizi ve makinelerin iç işleyişini görmenizi sağlayan makine – parçalara ayrıldı…

The House of Da Vinci 3

İlk göreviniz o makineyi onarmak; çalışan bir Oculus Perpetua, yeraltı mezarından çıkış yolunuzu tıkayan farelerden kurtulmanızı sağlayabilir. The House of Da Vinci 3 içerisinde bulmacalar bu şekilde işliyor. Size bir sorun sunulur ama bunu çözmeden önce bir dizi küçük sorunu çözmeniz gerekir. Örneğin, açılış bölümü bir kolu çekmeyi içeriyor ama kol kırık, bu yüzden onu tamir edecek bir şey aramanız gerekiyor. Zavallı Giacomo için hiçbir şey kolay değil.

Blue Brain Games, House of Da Vinci destanındaki bu son gezi için arayüzü geliştirdiğini iddia ediyor. Aradaki fark sizi şaşırtmayacak ama etrafta dolaşmak daha basit ve oldukça sezgisel. Bir alanı yakınlaştırmak gayet kolay. Envanterinize bir eşya eklemek için ona bir kez dokunmanız yetiyor. Nesnelerle etkileşim kurmak önceki oyunlardaki kadar kolay.

The House of Da Vinci 3, raylar üzerinde bir deneyim. Yalnızca etkileşimde bulunabileceğiniz nesneleri yakınlaştırmak mümkündür. Birkaç paragraf önceki kola dönecek olursak, bir kez çektiğinizde sahneye dönüşüyor. Aynı şekilde, yeraltı mezarlarında kullandığınız bir tornavida yere düşüyor ve vidayı çıkardıktan sonra taşa dönüşüyor. Aynı şey haritanın tüm alanları için de geçerli. Belirli bir alanda yapacak başka bir şey kalmadığı anda geri dönemezsiniz.

Bu, tüm oyunu kolaylaştırır ve yanlış yerlerde dolaşarak zaman kaybetmenizi önler. Yine de muhtemelen nispeten büyük bir ekranda oynamak isteyeceksiniz. The House of Da Vinci sizi sonuçsuz alanlardan ustalıkla uzaklaştırsa da etkileşime girebileceğiniz unsurları vurgulamak için pek bir şey yapmıyor. Bu da oyunun önemli eksikliklerinden biri bence.

The House of Da Vinci 3

Çoğu durumda hedefiniz oldukça açık ama bu durum her zaman öyle değil. Özellikle oyun oynadığınız ekran küçükse, bir yakınlaştırmayı tetiklemek veya bir şeyi hareket ettirmek umuduyla ekrana hafifçe vurmak için belirli bir süre harcayacaksınız. Tabii oyunu akıllı telefonlarda filan oynuyorsanız bu durum geçerli. Parlaklığı açmak biraz yardımcı oluyor. Hiçbir ücret ödemeden size giderek daha belirgin uyarılar veren bir ipucu sistemi de var.

Bulmacaların kendileri ise çeşitlilik gösteriyor. Bazıları mekanik ve inanılmaz derecede karmaşık mekanizmaları çalıştırmayı veya bunları çalıştırmak için bileşenler veya araçlar bulmayı içerir. Diğerleri ise bir nesneyi küçük bir labirentte yönlendirmenizi gerektiren düz kaydırma bulmacalarıdır. Bir de daha eğik zeka soruları var. Bu bulmacaların her birinin, kendi başınıza çözmeniz gereken kendine özgü bir mantığı var. Bunlar daha çok The Witness ile benzer.

Bu arada Oculus Perpetua isimli makineniz geçmişte bugünü etkileyen değişiklikler yapmak için bir portaldan geçmenize izin vererek başka bir boyut katıyor. Örneğin, yeraltı mezarlarındaki portaldan geçerek bir kuyunun üzerinde bir çanı asılı tutan ipi koparabiliyorsunuz. Günümüze döndüğünüzde, çan artık kuyuyu kapatıyor ve farelerin yeraltı mezarına girmesini engelliyor. Artık kaçabilirsiniz.

The House of Da Vinci 3 oldukça doğrusal bir deneyim olmasına rağmen, bulmacalarında yeterli miktarda çeşitlilik var ve hikaye ilgi çekici. Hissedilebilir bir rönesans atmosferi ve son derece yetkin seslendirme ile de harika görünüyor. Bu, son birkaç yılın en başarılı mobil bulmacalarından birine uygun bir uğurlama. Bu yüzden türü seviyorsanız, kendisini size önerebiliriz.

The House of Da Vinci 3
Olumlu
Akıllıca tasarlanan, eğlenceli birçok bulmaca var.
Hikaye oldukça ilgi çekici ve seslendirme performansları da başarılı.
Görsellik ve özellikle de atmosfer hiç fena değil.
Olumsuz
Yerelleştirme pek de başarılı değil.
Bazı ögelerle etkileşime geçmek zor.
9