The Last of Us Part II için incelememi geçen hafta içerisinde yayımlamıştım. Yazıyı umarım sizler beğenmişsinizdir ama ben pek memnun değildim kendisinden. Bunun sebebi ise ambargolar yüzünden birçok kritik şeyden bahsedememiş olmamdı. Bu ambargolar yüzünden sadece hikaye değil, oynanış bile ciddi bir şekilde kısıtlanıyordu incelememde. Şimdi ise oyun artık çıkışını tamamen gerçekleştirdi ve ben de kendisi hakkında herhangi bir ambargo olmadan konuşmaya başlayabilirim efendim.
Yazıma net olarak başlamadan önce şunu söylemek istiyorum: The Last of Us Part II oyunundaki herhangi bir sürprizin bozulmaması için öncelikle oyunu tamamen bitirmenizi, ondan sonra bu yazıyı okumanızı öneriyorum. Aksi taktirde, birçok sürprizi daha siz oyunu oynamadan, bir anda söyleyebilirim ve oyuna olan heyecanınızı kaçırabilirim. Şimdi ise eğer her şey anlaşıldıysa, asıl yazımıza geçelim; bu video oyununun hikayesi hakkında, zaman zaman da oynanışı hakkında neler düşündüğümden bahsedeyim.
The Last of Us Part II, daha ilk saatlerinde sürprizleri bozuyor mu?
Birkaç ay önce The Last of Us Part II oyununun çok kritik detayları sızdırılmıştı. Ben de bunları görmüştüm tabii ki. Bu sızdırılan detaylarda ilgimi en çok çeken şey, oyunun yarısını Abby olarak oynayacak olmamızdı. Ben açıkçası bunun büyük bir sürpriz olacağını düşünüyordum oyunun içerisinde. Yani, en baştan itibaren Ellie olarak oyunu oynayacaktık, arada sırada da Abby ile alakalı sinematik sahneler izleyecektik. Zaten Joel’u da o öldürdü ve sürekli kendisine karşı bir nefret oluşacaktı içimizde.
İşte bu nefret, tam olarak zirveye ulaştığı zaman, yani Jesse filan artık öldüğü zaman bir anda Abby’yi kontrol etmeye başlayacaktık. Bu sayede oyuncular neye uğradığını şaşıracaktı. Ardından da zaten şu an oyunda olan bölümleri oynayacaktık ve kendisine çok ısınacaktık. Aslında kötü olan Abby değil de, Joel ile Ellie miydi diye düşünmeye başlayacaktık. Yalnız, The Last of Us Part II oyununun kendisinde öyle bir şey ne yazık ki olmadı. Oyunun daha ilk saati içinde toplam 3 farklı karakteri kontrol ettik.
Joel, Ellie ve Abby, daha ilk saat içerisinde kontrol ettiğimiz karakterlerdi. Joel ile Ellie’nin kontrol edilmesi tabii ki problem değil ama daha Abby’nin kim olduğunu bile bilmeden onun niyetini öğrenmemiz ve onu kontrol etmemiz, oyunun tüm sürprizini kaçırdı. Yani, Abby için o kadar yeni animasyonlar filan yapılmıştı. Oynanış açısından Abby’nin kontrolü, his olarak Ellie’nin tam tersi idi. Bu noktada ben eğer sızıntıları görmemiş olsam bile Abby’nin oyunun yarısı boyunca kontrol edileceğini anlardım.
Ne yani, Naughty Dog bu kadar uğraşı, sadece 20 dakika kontrol edeceğimiz bir karakter için mi verecekti? Oyunun en başlarında bu durum beni çok rahatsız etmiş olsa bile hikayenin aslında paralel bir şekilde anlatılmasından zaman zaman memnun kaldım. Belki de bu şekilde karakterler sürekli oynanış kısmını paslaşarak, “Yahu bu oyunda hangi karakter kötülük yapıyor?” sorusunu çok daha kompleks bir seviyeye çekti. Açıkçası ben oyunun daha ilk saatlerinde Abby’nin tarafına geçmiştim bile.
Her şey yerle bir oldu ama günü kurtardık
Benim çok dizi ve film ile aram yoktur ama bu olayı genelde video oyunlarında da görürüz. Süper kahramanlar, normal insanlar veya genel olarak işte bir hikayenin genel kahramanı, bir şeyi kurtarmak için her şeyi yerle bir eder. Mesela, bir düşman öldürülmüştür ama bunu yapabilmek için bütün bir şehir yerle bir olmuştur. Bu noktada, ana kahramanımız tam olarak nasıl kahraman oluyor? Tamam, kötü bir karakterin üstesinden gelindi ama binlerce kişinin hayatı yerle bir edildi. O insanlara göre kahraman olan kim?
Bana soracak olursanız, The Last of Us ve The Last of Us Part II oyunlarında bu olayın çok daha kompleks ve katmanlı bir hali anlatılıyor. Joel, kesinlikle iyi ama aynı zamanda da bencil bir karakter. İlk oyunda belki de yüzlerce Firefly, Joel tarafından öldürüldü. Firefly tarafını ilk oyunda olabildiğince kötü gördük ama sonuçta herkes kötü olamaz ki. Aynı zamanda Joel, yine ilk oyunda bilim insanlarını, doktorları ve daha fazla önemli kişiyi öldürdü. Neden? Ellie için mi? Hayır, kendisi ve Sarah için.
Tabii ki bir babanın kendi kızını kaybetmesi çok kötü bir şey ve bunun yarattığı travmadan kurtulmak belki birçok insan için imkansız olacaktır. Joel da ne yazık ki her zaman bu travma ile yaşadı ve Ellie’yi kendi kızı gibi gördü. Zaten bence öyleydi de ama sonuçta arada biyolojik bir bağ yok. Ellie de ilk oyun boyunca inanılmaz olgunlaşmış bir karakterdi ve eğer karar Joel yerine Ellie’de olsaydı, daha ilk oyundan Ellie’nin kendisini feda edebilecek güce sahip olduğunu rahatlıkla anlayabiliyorduk; final sahne bunu anlatıyordu.
Joel, haklı olarak bu konuda Ellie kadar güçlü değil ve bencil hareketinin bedelini yine masum insanlar ödedi. The Last of Us oyununun sonunda ölen o doktorun hikayesi, ikinci oyunda ilerletildi ve Abby de tabii ki o doktorun kızı idi. İkinci oyunda net olarak suçlu biri yoktu. Ellie de, Joel da, Abby de, Firefly da, geriye kalan herkes de ilk oyunda ve ikinci oyunun başlarında yaşanan olaylarda kendilerine göre haklılardı ve bu hak, tarafsız bir göz olarak bana göre de geçerli idi. İkinci oyun, bu karmaşanın içerisinde geçiyordu.
The Last of Us Part II, kusursuz bir hikayeyi, kusursuz bir şekilde anlatıyordu
Anlatmak istediğim şeyleri biraz toparlamaya çalışacağım. Bence, Naughty Dog tarafının amacı The Last of Us Part II ile Ellie ve Joel ikilisini olabildiğince kötü göstermekti. Bunun planı daha ilk oyunda var mıydı, bilemeyeceğim ama Naughty Dog; hem çok kurnazca, hem de zaman zaman çok ucuz hareketlerle özellikle Ellie’yi kötü göstermeye çalıştı. Mesela, bunların en basiti Ellie olarak oynarken köpekleri sağlı sollu öldürüyor olmamız ve Ellie’nin evcil hayvanlara çok sıcak bakmıyor oluşu idi.
Ellie’nin bu hareketlerine karşı Abby, tüm hayvanlara oldukça sıcak kanlıydı ve hatta oyunun birkaç bölümünde bolca köpek ile bile etkileşime geçiyorduk. Bununla birlikte Abby ve kendisinin babasının aslında ne kadar iyi insanlar olduğu, hatta Marlene’nin bile içerisinde iyilik olduğu The Last of Us Part II boyunca anlatılıyordu ve açıkçası bu bence işledi. Ellie’nin ikinci oyun boyunca aldığı birçok karar beni rahatsız edecek seviyede iken Abby ile böyle bir şeyi hiç hissetmedim.
Sanıyorum ki Abby’ye karşı benim daha sıcak olmamın önemli sebeplerinden biri, Joel’un ölümünün üzerine çok gidilmemesi. Bana soracak olursanız The Last of Us Part II, Joel’a oyun boyunca çok yer verdi ama sadece 3-4 farklı kısa bölüm haricinde kendisinin ölümü sürekli olarak arka planda tutuldu. Aslında, oyunun direkt olarak Ellie’nin intikamı temasına sahip olduğunu düşünürsek, bu normal görülecek bir şey ama belki Joel’un ölümü biraz daha ön planda olsaydı, Abby’ye karşı ben de birkaç nefret duygusu besleyebilirdim.
Sadece Abby değil, Abby’nin grubundaki diğer tüm karakterler de The Last of Us Part II boyunca öncelikle Ellie tarafından öldürüldükten sonra iyi gösterilmişti. İlk oyunda Joel, ikinci oyunda da Ellie, iyi olan insanları tek tek öldürüyordu. Neden? Bu soruya çok fazla farklı yanıtlar verebiliriz ama ben açıkçası bu oyunda, böyle bir hikayenin işlenmesinden inanılmaz memnun kaldım. Hatta oyunun sonunda Abby olarak Ellie’yi öldürmüş olsaydık bile benim için iyi bir final olabilirdi; tam tersini düşünmek istemiyorum bile.
Naughty Dog, finali biraz uzattı sanki
The Last of Us Part II oyununu oynarken sanki 3-4 farklı final gördüm. Naughty Dog sanki oyunu bir noktada bitirmiş ama kısa olduğunu düşünüp, aynı finalden ileriye gitmeye çalışmış ve daha farklı bir final vermeye çalışmış gibiydi. Aslında oyunun ilk finali bu konuda gayet güzeldi; sahte final olarak güzel bir şekilde işliyordu ama ondan sonrasını sanki biraz zorlama buldum. Oyunun uzamış olması beni kesinlikle rahatsız etmedi; aynı hikaye 100 saat boyunca anlatılsa yine çok büyük bir sevgi ile oynardım bu oyunu.
Abby’nin Jesse’yi öldürdükten sonra Tommy, Dina ve Ellie üçlüsünü dize getirip, “Sakın bir daha karşıma çıkmayın.” deyişi mesela prolog yaşanmadan önce güzel bir final olabilirdi ve belki buradan üçüncü oyuna sinyal verilebilir. Fakat üçüncü oyun hakkındaki fikirlerimi daha sonra dile getireceğim; şimdi finallere geri dönelim. Açıkçası prolog bölümlerinden memnun kaldım. İntikam peşinde koşan Ellie yerine aile kurmuş olan Ellie, bana çok da sevilesi bir karakter geldi ve, “Tamam, artık Ellie ölsün istemiyorum.” moduna girdim.
Karşımızda Naughty Dog var ve tabii ki aile hayatı kuran Ellie, hikayesini burada bitirmiyor. Aslında oyun boyunca Ellie’nin günlüğünü okursanız, kendisinin Joel’un ölümü yüzünden travma geçirdiğini, onun adını bile anamadığını öğrenebiliyorsunuz. Sanırım günlüğün dışında 1 kere filan oyunun içerisinde de anlatılmıştı bu olay. Prolog içerisinde ise bu travmanın üstüne daha fazla gidiliyor ve, “Abby ölmezse, bu travmadan Ellie kurtulamayacak.” moduna giriliyor ki bu benim pek sevmediğim bir olaydı.
Joel, Abby’nin babasını öldürdü. Abby de Ellie’nin babasını öldürdü. Tabii biyolojik baba değil, Joel’dan bahsediyorum. Bence burada her şey eşit bir şekilde hikaye kapanıyor. Hatta Abby; Tommy, Dina ve Ellie üçlüsünün canını bağışlayarak da kendisinin üstün olduğunu ortaya koyuyor ve bence ikilinin burada ayrılması bana mantıklı görünüyor. Yalnız, yenilen pehlivanın güreşe doymadığı gibi Ellie, intikamından vazgeçemiyor ve prolog içerisinde bir kez daha Abby’nin peşine düşüyor ki ben artık yeter diyorum.
The Last of Us Part II oyununun final finali çok mu gerekliydi?
Yazım boyunca finallerin çokluğundan ve oyunun bir noktadan sonra yapay olarak uzatıldığından filan bahsettim ama benim bu noktada rahatsız olduğum konu hikayenin uzaması, oynanışın uzaması filan değil; Ellie’nin halihazırda oturmuş hikayenin zorla devam ettiriliyor olması ve tabii ki Abby’nin ölme ihtimalinin her saat başı biraz daha yükseliyor olmasıydı. Yani, dediğim gibi bana bıraksanız, 100 saatlik bir hikayeyi de oynardım ama mümkünse Abby ve hatta Lev karakterleri hayatta kalmalıydı.
The Last of Us Part II oyununun ortalarında, Firefly grubunun tekrardan toplanmaya başladığını ve Abby’nin hoşlandığı kişi olan Owen’ın da tekrardan Firefly tarafına katılmak istediğini öğreniyoruz. Owen, tabii ki bunu yapamıyor; Ellie, onu öldürüyor. Her neyse, oyunun prolog tarafındaki final finalinde ise Abby ile Lev, Owen’ın macerasını tamamlamak ve Firefly’a tekrardan katılmak için Kaliforniya tarafına gidiyor. Tommy bunu öğreniyor ve Ellie’yi gazlayıp, bir şekilde oraya gönderiyor. Yalnız, Kaliforniya da tehlikeli.
Halihazırda Kaliforniya tarafında olan Abby ve Lev, Firefly’ın gerçekten tekrardan toplandığını ve 200 kişiye ulaştıklarını öğreniyor. Hatta, Firefly ile bir buluşma noktası bile ayarlıyor ama çok geçmeden ikili, köle tüccarları tarafından yakalanıyor. Bu sırada Ellie de arkadan geliyor ve köle tüccarlarının soyunu kurutuyor. Sürekli söylediğim final final ise köle tüccarlarının toplandığı binanın sahilinde gerçekleşiyor ve Ellie, artık intikam için ne kadar ileri gideceğini, ne kadar kötü bir insan olabileceğini burada gösteriyor.
Abby, halihazırda Ellie’yi gerisinde bırakmıştı ve Lev ile yeni bir hayata başlamak istiyordu. Yalnız, kaçırılma olaylarında sonra Abby ve Lev, inanılmaz acınacak bir hale geliyor. Kendileri muhtemelen haftalarda sahilde, asılmış bir şekilde bekliyorlardı ve Abby’nin o temel oyundaki korkutucu görüntüsünden eser bile kalmamıştı. Buna rağmen Ellie, en başta bir şey yapmasa bile sonralarda Abby’nin gitmesine izin vermiyor ve Abby, Ellie ile dövüşmek istemese bile Ellie, Lev’i öldürmek ile tehdit ederek Abby’yi zorluyor bu dövüşe.
Ellie veya Abby, ölüyor mu?
Sahil sahnesine kadar yaşanan sahte finallerin hepsi, benim tarafımdan kabul edilebilirdi. Hatta, sahil sahnesinde Ellie, Abby’nin durumuna acıyıp, hiçbir şey söylemeden onların gitmesine izin verseydi; iki farklı tekne, iki farklı tarafa giderek oyunu bitseydi, finalden çok memnun kalacaktım. Yalnız, sahildeki dövüşte Ellie olarak Abby’yi öldürmeye çalışıyoruz. Bu, inanılmaz rahatsız edici bir şey ve bunu yapmak istemiyorum. Dövüş sırasında Abby’ye hep şans veriyorum ama hikayenin tek sonuca sahip olduğu belli.
İçinde hiçbir enerjiye sahip olmayan ve Lev’i kurtarmak isteyen Abby, bir süre sonra pes ediyor ve kendisini boğmaya başlıyoruz. Bu noktada Ellie, yine Joel’u hatırlıyor ama bu sefer kendisinin ezilen kafasını değil de güzel bir anını görüyoruz. Bu da Ellie’ye göre iyi bir işaret, travma geçti demek oluyor. Ellie, bu sebepten ötürü Abby tam ölecekken, kendisini bırakıyor. Bu sayede kimse ölmüyor ama benim içi iyi veya kötü, fark etmez; etkili bir sonuca ulaşabilmek için Ellie veya Abby’nin bence ölmesi gerekiyordu.
Yani, The Last of Us serisi boyunca Joel, Abby’ye kötülük yaptı. Abby, Ellie’ye kötülük yaptı. Ardından Ellie, Abby’ye kötülük yaptı ve sonunda da Abby, büyüklük bende kalsın dedi ve herkesi öldürme imkanı varken bunu yapmadı. Bunun üzerine hikaye devam edecekse, bugüne kadar tanıklık ettiğimiz eşitliğin bir şekilde bozulması gerekiyordu. Yani, bu sefer de Ellie, “Travmanın geçmesi için seni öldürmem gerekmiyormuş, hadi git.” ile hareket etmesi bana çok tekrar eden bir olay gibi geldi ve bence bazı olayları boşa çıkarttı.
The Last of Us Part II, kusursuz bir oyun ve ben burada kesinlikle oyunun hikayesini gömmeye çalışmıyorum. Sadece hikayeyi tartışmaya ve bazı düşüncelerimi ortaya koymaya çalışıyorum. Belki söylediklerim size çok olumsuz gelmiş olabilir ama ben sadece hikayenin daha da iyi olabileceği bir noktaya ulaşmaya çalışıyorum. Yoksa, Naughty Dog ekibinin halihazırda anlattığı bu hikaye bana göre oyunun kendisi gibi kusursuz. Sadece, hikayenin gidebileceği daha da iyi yönler vardı sanki.
The Last of Us Part III, gelir mi?
The Last of Us Part II oyununda Ellie, kendisini karanlık tarafa çeken, kontrolsüz bir intikam duygusuna sahipti. Bu duygu, intikam, yüzünden Ellie herkesi kaybetti. Dina, JJ, Jesse… Aklınıza gelebilecek tüm karakterler artık Ellie için yoklar. Bunlardan en önemlisi, Abby ile olan final karşılaşma yüzünden artık Joel’un anısı yok Ellie için. Şöyle ki Ellie’ye Joel’dan kalan en anlamlı şey, Joel’un öğrettiği şarkıydı ama Ellie, Abby ile olan kavgası sırasında parmaklarını kaybettiği için artık gitar bile çalamıyor.
Bu gitar olayı, daha ilk oyundan kurulmaya başlanmıştı ve şimdi bu gitarın çalınamıyor olması, Joel’un son anısının da kaybedildiğini gösteriyor. Zaten bu oyunun finalinde Ellie’nin gitarı almadan, sadece sırt çantası ile yola çıkması bunu da gösteriyor. Yani, bana soracak olursanız Ellie ve Joel ikilisinin hikayesi, The Last of Us Part II oyununun finalinde bitiyor. Bu, ne yazık ki mutlu bir son değil; Ellie’nin hırçınlığı ve nefreti yüzünden, Joel’un bencilliği yüzünden tanıklık ettiğimiz üzücü ve rahatsız edici bir son.
Peki, The Last of Us Part III oyunu geliştirilecek olsa ve hikaye, Ellie üzerinden devam edilecek olursa, neler yapılabilir? Aslında kreatif açıdan benim aklıma etkileyici hiçbir şey gelmiyor. Ellie, Dina ve JJ için Jackson’a geri dönse ve bu sırada Ellie, Dina veya JJ karakterlerinin başına bir şey gelse, ikinci oyunun aynısı yaşanmış olacak. Bence, üçüncü oyun için Ellie’nin hikayesi, ailesi üzerinden kesinlikle devam edebilir ve ben bu konuda, Naughty Dog ekibinin kreatif gücüne de sonuna kadar güveniyorum.
Tabii bir de Abby ile Lev var. Naughty Dog, The Last of Us Part II ile inanılmaz iddialı bir adım attı. Eğer üçüncü oyunda Abby ve/veya Lev, oynanabilir ana karakterler olarak sunulursa ben pek şaşırmayacağım. Abby, bir yan oyun olsa bile kesinlikle hikayesinin devam ettirilmesi, hatta net olarak bitirilmesi gereken bir karakter. Lev de bu hikaye güzel bir rol oynayabilir ki aslında paralel dünyada Abby ile Joel, Lev ile de Ellie, aynı rollere sahip. Bu iki farklı grubun hikayesi bence birbirine yer yer çok uyuyor.
Ne olacak bu markanın sonu?
İnsanlar, Naughty Dog ekibinden sürekli Uncharted ve The Last of Us oyunlarını görmekten bıktı ama ben bıkmadım. Nathan Drake olsun veya olmasın Uncharted serisinin devam etmesini isterim. Aynı şey, The Last of Us için de geçerli. Ellie veya Abby ile The Last of Us Part III oyununu görmek isterim. Özellikle, The Last of Us Part II oyununda Firefly tarafının yeniden kurulduğunu öğrenmemiz ve halihazırda kendilerinin 200 kişiye ulaşması, üçüncü oyunun en büyük işaretlerinden bir tanesi olabilir.
Bu oyunda Firefly tarafının peşinden koşan kişi, tabii ki eski bir Firefly üyesi olan Abby idi. Üçüncü oyunda da Abby’nin Firefly tarafını bulmaya çalışması bir konu olarak işlenebilir ama aynı şekilde ben bu konudan çok da kreatif bir şey çıkartamıyorum. Yine de Abby ve Lev ikilisinin hikayesini takip etmek, üçüncü oyun için bambaşka bir hava olabilir; bu durumda oyunun hikayesi Kaliforniya’da geçer ki bu bölgenin ne kadar güzel olabileceğini az da olsa ikinci oyunda gördük. Aynı zamanda bu hikayeye Ellie de bağlanabilir.
Dina ve JJ’i kaybetmiş olan Ellie, hayatında artık herhangi bir anlama sahip değil. Abby’den intikam almak uğruna herkesi kaybeden Ellie, bir şekilde Firefly tarafının tekrar kurulduğunu öğrenebilir ve ilk oyunun finalindeki yanlışı düzeltmek için ayrıca bir maceraya koyulabilir. İkinci oyunda anlatılan hikayeye göre aslında bu evrende, Ellie’nin bağışıklığını değerlendirerek zombi tehlikesini ortadan kaldırabilecek tek kişiyi Joel öldürdü ama Abby de konu hakkında bilgili olup, o role geçemez mi? Bence geçebilir.
The Last of Us Part III oyunu da aynı bu oyun gibi ikiye ayrılabilir. İlk bölümde Abby ve Lev ikilisinin Firefly tarafını bulması, oraya yerleşmesi ve virüs hakkındaki çalışmalar konu edilebilir. Abby, babası gibi başarılı bir bilim insanı olabilir ve babasının yapamadığını, onun ölümünü boşa çıkartmamak için o yapmaya çalışabilir. İşte bu sırada da artık her şeyini kaybetmiş olan Ellie, en azından dünyayı kurtarabilmek için tekrar Firefly tarafını aramaya başlar, bulur ve finalde de kendisini feda ederek anlamlı bir nokta koyulur.
NEİL DRUCKMANN IN THE LAST OF US PART 2 DE ELLİE VE JOEL İ KÖTÜ GÖSTERİP ABBY E YOĞUNLAŞMAMIZI SAĞLAYAN ZOKASINI YUTMUŞSUN KARDEŞ. BUDA SENİN NE KADAR BASİT KANDIRILABİLECEĞİNİ AÇIKLIYOR.HADİ JOEL KÖTÜYDÜ ELLİE Yİ KORUMAK İÇİN BİR SÜRÜ ATEŞ BÖCEĞİNİ ÖLDÜRDÜ. ABBY NE YAPTI SANKİ FARKLI BİRŞEY Mİ. LEW DENEN ERKEK FATMAYI KURTARMAK İÇİN YÜZLERCE SIKARI ÖLDÜRMEDİMİ, NASIL EMPATİ BU HE. LEW ABBY İLE BİR OLUP HİÇ TANIMADIĞI BİR GRUBU ÖLDÜRMESİ İÇİN ABBY E YARDIM ETMEDİMİ. ABBY İLE LEW ÇOKMU MASUM GÖZÜKTÜLER GÖZÜNE. KAÇ NUMARA GÖZLÜK KULLANIYORSUN ACABA. YAPTIĞIN YORUMU BAŞTAN SONA OKUDUM VE ÇOK SAÇMA BULDUM.
bende part lll’gelmesini isterim ama Ellie Abby hastalığa karşı çare arayabilirler ben NAUGTY DOG ekibine güveniyorum sizin yazdıklarınız banada anlamlı geliyor sadece bir yerde düşün celerimiz ayrışıyor bence hikaye Ellie’nin üstünde devam ederse daha duygu dolu olur.Çünkü Ellie etrafındaki herkesi kaybediyor ben oyunu karşılayamadığım için alamadım. Ama sağ olsun berke abi you tube ye attığı videolarla THE LAST OF US’u öğren dim
Aynen bende berke abi sayesinde öğrendim
Kesinlikle 3. oyunun geleceğini düşünüyorum. Yoksa firefly muhabbeti bile olmazdı. Oyunun ana menüsünde bot karaya çıkmıştı. Abby bence çoktan fireflies’ı buluyor ve burada ilaç yapımı için tek gereken kişinin bağışıklığa çoktan sahip olduğunu bildiğimiz Ellie. Üçüncü oyunun baş karakteri Abby olacak şahsımca ve Ellie’yi tekrar bulmak üzere yola çıkacağız. Gelecek neler getirecek göreceğiz 🙂
Insanlarin abby e olan sevgisini anlamiyorum ilk oyunda reyiz diyodunuz simdi abby joelu oldurdu abyyde seviyoruz diyosunuz cok sacma
Bende bazı konularda katılıyorum ama bence joel ölmemeliydi. O konuda kimse bana bunun doğru bir karar olduğuna inandıramaz. Onun dışında umarım dediğiniz gibi last of us devam eder. Ben hep joel i iyi biri olarak gördüm ama bu açıdan bakınca… Joel kötü bir karakteri oynamış en başından beri gibi geldi
Yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum, sadece bir noktada ayrışıyor fikirlerimiz. Joel ilk oyundan itibaren duygusal olarak en sevdiğim karakterdi. Bu şekilde ölmesi bende kapanamaz derecede nefret duygusu yarattı. Oyunun yapımcılarıda oyun çıkmadan önce ikinci oyunda “nefret” temasının işlenceğini belirtmişlerdi. Joel bence bencil değildi ve doğru olan şeyi yaptı her ne kadar ikinci oyunda yaptıklarının hatalı gösterilmesine rağmen. Bazen tek bir taraf haklı olmaz, bu hikayede de iki tarafta haklıydı. Ama ben last of us’a Joel ve Ellie’yle bağlandığım için bu konuda objektif kalamadım. Çoğu oyuncu gibi oyun boyunca Abby’den nefret ettim. Hatta Abby olarak Ellie’i öldürmeye çalıştığımız sahnede sinirlenip oyunu 2 gün oynamadım. Ek olarak Joel Ellie’ye karşı nasıl bağlıysa ve onun için milyonların ölebileceği kadar büyük fedakarlıklar yapabiliyorsa, Abby içinde o küçük kız aynı idi.
Oyunun sonunda garip bir şekilde Abby’nin ölmesini hiç istemedim, boğulurken yine aynı şekilde oyunu kapatmak ve o sahneyi görmek istemedim. Oyunun duyguları çok iyi işlediği burdan belli. Eğer üçüncü oyunun çıkarılması düşünülmeseydi finalde iki karakterden biri kesinlikle ölürdü.
Son olarak üçüncü oyunun geleceği çok belli. Firefly sahneleri boşa eklenmemiş son kısıma. Abby’nin onlara tekrar katılmaya gitmesinin işlenmesi olası. Benim fikrim üçüncü oyunda Ellie’nin bağışıklık ilacı için Firefly’ın tekrar gündemine gelmesi. Belkide Abby Firefly’a karşı isyan ederek ve şaşırtarak Ellie’ye yardım edecektir. Bekleyip göreceğiz. Bu yazımda geleceğe bir not olsun 🙂
inşallah düşündüğün gibi olur devamı gelir her ne kadar sıktı diyenler olsa da çünkü bu oyun gerçekten mükemmel bir baş yapıt Neil Drukmann harika bir adam
Aynen kardeş bencede joel doğru olanı yaptı joel ne yaptıysa aynısını bende yaparım hem ellie nin kendini veda edip part 3 ü bitirmeleri bence saçma olurdu ellie nin ölmesini istemem
Yaa Joel ölmeseydi
oyunu az önce bitirdim. o kadar doğru ki söylediklerin. oyunu oynarken abby ile oynamaya başladığımda ne zaman bitecek bu abby ne zaman ölecek diye düşünüyordum ama şu anda en sevdiğim karakter abby. umarım lev ve onu güzel bir gelecek bekliyordur.
YA BÖYLE BİTMEK ZORUNDA MIYDI YAA ÇILDIRACAM :'(
bencede