The Lord of the Rings lisansına ait video oyunlarını çok sık görmüyoruz ve genellikle bu marka için geliştirilen oyunlar da mobil platformlara geliyor. Bu yüzden Daedalic Entertainment ve Nacon şirketlerinin bir The Lord of the Rings oyunu üzerinde çalıştığını öğrenince oldukça heyecanlanmıştım. Daha sonra bu oyunun Gollum karakterine odaklanacağı açıklandı ve oyun yavaş yavaş gösterildi. Ben de her yeni bilgiden sonra The Lord of the Rings: Gollum oyununa olan heyecanımı kaybettim. Yani, iki şirket dolusu insan, nasıl olur da böyle bir video oyununu yapmaya ve piyasaya sürmeye karar verebilir, gerçekten anlamıyorum

Düşünün, The Lord of the Rings gibi ikonik bir markaya erişiminiz var. Oyuncular da bu markaya ait yeni bir bilgisayar ve konsol oyunu görmek için sabırsızlanıyor. Daha sonra da siz bu inanılmaz markadan Gollum karakterine odaklanan, inanılmaz sıkıcı bir oyun yapmaya karar veriyorsunuz… Yanlış anlamayın, Gollum kötü bir karakter değil, bu karakteri oynanabilir olarak sunduğunuz zaman kötüleşiyor; ortada kendisinin oynanış üzerine sunabileceği bir şey yok. Yalnız, merak etmeyin; The Lord of the Rings: Gollum oyununun tek hatası en olmayacak karaktere odaklanıyor olması değil, aynı zamanda her açıdan kalitesiz ve ucuz bir deneyim yaşatması da var…

Her şeyden önce The Lord of the Rings: Gollum oyununun hikayesine değinmek istiyorum. Bu yapıtta tabii ki Middle-earth isimli hayali dünyaya yolculuk ediyoruz ve zaman olarak da The Hobbit ile The Fellowship of the Ring yapıtlarının arasında bir yerde kalıyoruz. Cirith Ungol, Barad-dûr ve Mirkwood gibi tanıdık yerleri Gollum olarak keşfederken, The One Ring ve Bilbo Baggins’in peşinden koşarken, Sauron ve güçlerinden de kaçmaya çalışıyoruz. Normalde, bazı hikayeler kağıt üzerinde eğlenceli görünür ama oynanışta güzel yansıtılamaz ama bu video oyununun hikayesi, kağıt üzerinde bile sıkıcı görünüyor. Oyunun içinde bu hikayenin anlatılması daha da sıkıcı.

The Lord of the Rings: Gollum içerisinde aslında karakterimizin, Unfinished Tales of Númenor and Middle-earth kitabında da belirtilen yakalanmasını, esir düşürülmesini anlatıyor. Yalnız, oyunun arkasında bu kadar fazla kaliteli materyal olmasına rağmen anlatılan hikayede ciddi anlamda hiçbir ilgi çekicilik bulunmuyor. Özellikle de oyunun ilk yarısı akıl almaz seviyede sıkıcı geçiyor; ikinci yarıda yaşanan olaylar filan biraz ilgi çekici olmaya yetiyor ama ondan önce 8 saat boyunca kamplardan kaçmaya çalışmanız gerekiyor. Ayrıca, oyunun genelinde diyaloglar çok boş hissettiriyor ve temponun da düzgün olduğu söylenemez. Bu problemler, ikinci yarıda da mevcut oluyor.

The Lord of the Rings: Gollum

The Lord of the Rings: Gollum, kullandığı lisansın yüzünü kızartabilecek kadar kötü bir oyun

The Lord of the Rings: Gollum oyununun hikayesinde ne yazık ki bir iş yok. Anlatılan hikaye sıkıcı, diyaloglar anlamsız, tempo deseniz hiç yok… Gandalf gibi ikonik isimler oyunda olduğu halde kendilerini görünce hiçbir şekilde heyecanlanmıyorsunuz; oyun, bu karakterleri bile sıkıcı bir şekilde sunmayı başarıyor. Durum böyle olunca geliştirici ekibin belki de oynanış elementlerine önem verdiğini düşünebilirsiniz ama ne yazık ki burada da yanılacaksınız. Oyunu temel olarak üçüncü şahıs bakış açısından oynuyoruz ve aksiyon-macera tipi video oyunlarında görebileceğimiz klasik bir deneyim, inanılmaz sıkıcı ve kalitesiz bir şekilde sunuluyor.

The Lord of the Rings: Gollum oyununun en büyük problemlerinden bir tanesi, mekaniklerinin ve oynanış hissinin en azından 10-15 yıl geriden geliyor olması. Yani, eğer ben bu oyunu PlayStation 3 konsolumda filan görmüş olsaydım, belki de seve seve oynardım, o zamanların standartlarına göre sunulan deneyim fena değil ama günümüzde aksiyon-macera türü öyle bir gelişti ki bu oyun, onların yanında çok net bir şekilde çöp olarak kalıyor. Yani, The Lord of the Rings dediğiniz zaman insanın aklına epik maceralar filan gelir ama bu oyunda yaptığınız en epik şey, 2 saniye sonra unutacağınız basit karakterler için çöp toplamak ve çalıların arasında saklanmak. Evet, bu bir oyun.

The Lord of the Rings: Gollum, bu noktada halihazırda sıkıcı olan oynanış elementleriyle yeni şeyler de sunmuyor. Mesela, önemsiz karakterler için yaptığımız görevler, angaryadan ötesine gitmiyor. Çalılarda saklandığımız düşmanlar da yine 10-15 sene öncesinin yapay zekasına sahip, anında öğrenilebilir düzenlerde, tek bir çizgi içerisinde gidiyorlar ve geliyorlar. Oyunun sanırım en az kötü olan kısmı, platform temelli oynanış anları ama o bölümler de pek akıllıca hazırlanmış gibi hissettirmiyor. Ayrıca oyunun kontrolleri de inanılmaz başarısız olduğu için oyunda zıplamak, duvarlara tırmanmak filan hiç ama hiç eğlenceli hissettirmiyor.

Bir düşmanın bizi fark ettikten sonra, bizim çalıya girmemiz ve sonra o düşmanın, *Hah? Ne oldu öyle ya?” demesi bizim 20 sene önce gördüğümüz şeylerdi. Günümüzdeki oyunlar, Hitman ve Dishonored gibi seriler, gizlilik temelli oynanışın nasıl yapılacağını seneler önce gösterdi. Daha önce bahsetmiş olduğum platform temelli oynanışlar için de Assassin’s Creed ve hatta Tomb Raider bile ders verdi. The Lord of the Rings: Gollum ise tüm bunları görmezden geliyor ve 15 sene önce bile başarısız bulunabilecek oynanış elementleriyle sunuluyor. Her şey çok eski, çok ucuz, çok kalitesiz, çok sıkıcı ve çok basit hissettiriyor. Daha bu oyunu nasıl gömebilirim, bilmiyorum…

The Lord of the Rings: Gollum

Ne kadar zorlarsanız zorlayın, bu oyunda ilgi çekici bir şey bulabilmek pek mümkün değil

Platform temelli oynanış berbat, gizlilik elementleri zaten deneyimlediğiniz an sizi depresyona sokuyor… Bir de bunların üzerine The Lord of the Rings: Gollum içerisindeki inanılmaz basit ekipmanlar ve olmayan savaş sistemi giriyor. Karakterimizin tek ekipmanı, çevreye atabildiği taş. O da 1 IQ bile bulundurmayan yapay zekaları şaşırtmak için kullanılıyor. Olmayan savaş sistemi dahilinde de sadece bazen orc tipi düşmanları boğabiliyoruz ama onların da kask girmiyor olması gerekiyor. Ayrıca, sadece orc tipi düşmanları boğabiliyoruz; diğer insanı düşmanlar nedense boğulmuyor. Ayrıca, kask neden boğulmayı önlüyor? Kimse, hiçbir şey bilmiyor.

Kimsenin bilmediği bir diğer şey ise Gollum gibi karışık bir karakterin, bu oyunda nasıl inanılmaz basitleştirildiği. Gollum, ve tabii ki Sméagol, bu oyunda inanılmaz basit bir şekilde sunuluyor. Kendileri arasında diyalog ve aksiyon seçimi yapabiliyoruz ama bunlar hiçbir şeyi etkilemiyor. Hikayenin anlatılmasında da bu ikilinin kişilikleri hiçbir zaman derinleştirilmiyor. Tek boyutlu bırakılıyor her şey. Tek boyutlu olan bir diğer şey ise oyunun asılda sunum elementleri. The Lord of the Rings: Gollum, sadece hikayesi ve oynanışı ile sıkıcı değil, oyunun görselliği ve performansı da aynı can sıkıcı yapıya sahip. Böyle bir şey nasıl başarıldı?

Her şeyden önce, The Lord of the Rings: Gollum kesinlikle kötü görünen ve atmosferi ile hiçbir şekilde ilgi çekemeyen bir oyun. Genel görsellik kalitesiz, çevre detaysız, karakter modelleri basit, manzaralar sıkıcı… The Lord of the Rings gibi bir evrende nasıl olur da atmosfer kurulamaz, anlamıyorum. Görselliğin tam tersinde, oyunun sesleri ve müzikleri aslında başarılı. Seslendirme performansları gayet güzel ve genel ses efektleri de gayet detaylı. Müzikler zaman zaman fena değil ama hiçbiri The Lord of the Rings markasının seviyesine çıkamıyor; oyun için orijinal müzikler kullanılıyor yine de. En azından bu noktada bir emek sarf edilmeye çalışılmış.

The Lord of the Rings: Gollum oyununun performansı ve diğer teknik detayları berbat. FPS değeri çoğu zaman stabil değil ve optimizasyon sorunları hemen kendisini belli ediyor. Oyunda ayrıca karşınıza sık sık hatalar çıkabiliyor ve hatta nadiren de olsa oyun çökebiliyor. Açıkçası bu konuyu pek de detaylandırmayacağım; incelememi bitirmek istiyorum. Söylemek istediğim şey şudur ki bu oyundan uzak durun. The Lord of the Rings markasının çok sıkı bir fanı olsanız bile bu oyunun size ve zevkinize katabileceği hiçbir şey bulunmuyor. Şöyle düşünün, bu oyun o kadar başarısız ki stüdyosu, sıradaki oyunu iptal etmekle kalmadı, direkt oyun geliştirmeyi bıraktı. Daha ne diyeyim?

The Lord of the Rings: Gollum
Olumlu
Seslendirme performansları fena değil.
Müzikler de fena değil; en azından orijinal parçalar.
Ücretli bir ek paket ama Sindarin seslendirmesi çok iyi.
Olumsuz
Oyunun teknik anlamda övülecek hiçbir noktası yok; sunulan deneyim hiç stabil değil.
Hikaye tarafında da övülecek hiçbir şey yok; karakterler, diyaloglar ve daha fazlası sıkıcı.
Oynanış için de kurulabilecek olumlu cümleler yok; sunulan deneyim 15 yıl öncesine ait gibi.
2