Nereye bakacağınızı bilirseniz, büyü her yerdedir ve bu noktada ilk bakmanız gereken yer de bence The Mageseeker: A League of Legends Story. League of Legends markasına ait yan oyunların büyüyen listesine değerli bir ek olarak bu oyun, bu kez piksel sanatı ile aksiyon ve rol yapma elementlerini birleştiriyor ve sizi Sylas karakterinin rolüne sokuyor ve kendisi çocukluğundan beri onu kilitleyenlerden intikamını almak için hapishaneden kaçıyor. Bu video oyunu, League of Legends evreninin hikayesine sadık kalıyor ve onu heyecan verici yeni yollarla genişleterek bize büyü arayan ve çalan isyancıyı daha da detaylı bir şekilde gösteriyor. The Mageseeker: A League of Legends Story ile geçirdiğim zamandan keyif aldım ancak bu keyfim yine de kusursuz değildi.

Ruined King: A League of Legends Story ve Hextech Mayhem: A League of Legends Story gibi diğer yan oyunların izinden giden The Mageseeker: A League of Legends Story, 160’tan fazla şampiyondan oluşan kadrosundaki bir grup karaktere daha yeni bir şekilde hayat veriyor. Sylas, büyücülerin avlandığı zalim Demacia krallığına karşı bir isyana öncülük ederken her zamankinden daha büyük bir şekilde tasvir ediliyor. Hikayede bazı nüanslar var ve hatta gerçek dünya tarihinde bir grup insanın farklı oldukları için zulüm gördüğü anlarla hafif paralellikler bile var. Ayrıca bu oyunu %100 olarak bitirmek 15 saat sürdü. Buna tüm yan görevler, koleksiyonlar, bölüm sonu canavarları ve daha fazlası da dahildi tabii.

The Mageseeker: A League of Legends Story içerisinde sadece Sylas olarak oyunu deneyimleyebiliyorsunuz ama daha önce de dediğim gibi bu oyun, League of Legends oyunundaki şampiyon kadrosundan daha çok karakteri sunuyor. Bunların arasında da Morgana, Garen, Lux, Jarvan IV, Shyvana gibi hayranların en sevdiği birkaç karakter ve “spoiler” vermeyeceğim birkaç sürpriz de bulunuyor. Geliştirici ekibin bu şampiyonların rekabetçi bir ortamda dengeli olma ihtiyacı tarafından kısıtlanmadığında ne kadar güçlü olabileceğini nasıl öngördüğünü görmekten açıkçası çok eğlendim. Mesela, Morgana’nın Dark Bindings yeteneği daha uzun süre dayanıyor, Lux’ın lazerleri inanılmaz güçlü ve Shyvana, ejderha formuna dönüşürken gerçek ölçeğini gösterebiliyor.

The Mageseeker: A League of Legends Story ile yaşatılan deneyim boyunca League of Legends hayranlarını memnun edecek pek çok göndermeler ve başka eğlenceli selamlar da var tabii ki ama bunların da sürprizini kaçırmak istemiyorum. Ayrıca, bahsettiğim tanıdık yüzlere ek olarak, Sylas’a intikam, büyüme ve isyan hikayesi boyunca farklı destekleyici roller üstlenen bazı eğlenceli orijinal karakterler de katılıyor. Sylas ile erken dönemde güçlü bir bağ kuran ve Sylas, kendilerini hapsetmek veya ortadan kaldırmak isteyen Mageseeker’ların zulmünden kurtulmak umuduyla çıktıkları yolculukta yapılması gerekenleri yaparken isyanın yol göstericisi olarak hizmet eden Leilani gibi öne çıkan birkaç karakter var. Bu orijinal karakterler de diğerleri kadar dikkat çekiyor.

The Mageseeker: A League of Legends Story

The Mageseeker: A League of Legends Story, oldukça aksiyonlu bir şekilde başlıyor

The Mageseeker: A League of Legends Story, Sylas’ın Demacian hapishanesinden ve yaklaşan idamından kaçmak için Lux’ın büyüsünü ödünç almasıyla başlıyor. İlk görev çok önemli gibi görünse de Sylas’ın asi lider rolüne bürünmesiyle birlikte biraz temposunu kaybediyor ne yazık ki. Oyun, Sylas’ı oynama hissini kesinlikle yakalıyor. Tekrar tekrar ileri doğru atılabilmemiz, kendinizi düşmanlara veya çevreye çekmek için zincirlerinizi kullanabilmeniz ve kendi amaçlarınız için ödünç alıp kullanabileceğiniz tüm büyüler gerçekten güzel hissettiriyor. League of Legends içerisinde Sylas olarak bir karşılaşmaya çıkmış olan herkes savaştayken kendini evinde hissedecektir, ancak mekanikler, oynamamış olanların bile kolayca öğrenebileceği kadar sezgiseldir.

Tahmin edebileceğiniz üzere Sylas olarak, başkalarının büyü yeteneklerini ödünç alabiliyor ve kullanabiliyorsunuz. Nihai yetenekler de dahil olmak üzere, çoğu altı farklı element ağacına giren 30 farklı büyüye erişim kazanabiliyorsunuz. Neredeyse bu büyülerin hepsi, oyunda ilerledikçe çeşitli anlarda yararlı bir rol oynuyor. İlk büyüler, karşıt eğilimlere sahip düşmanlara karşı koymak için elemental saldırılar içeriyor. Sonraki büyüler geniş etki alanı versiyonları, iyileştirme, kalkan ve yakın dövüş vuruşlarını elemental güçlendirmelerle doldurmak için imkan veriyor. Düşmanlardan çalınan büyüler tek kullanımlık ama ilerledikçe aldığınız büyüleri üretme yeteneği kazanıyorsunuz ve bunu yapmak için mananız olduğu sürece uygun gördüğünüz şekilde kullanabilirsiniz.

The Mageseeker: A League of Legends Story oyunundaki savaş anları oldukça basit bir şekilde başlıyor ama ilerleyen seviyelerde, daha büyük düşman gruplarıyla ve onların sayısız saldırılarıyla karşılaştığınız zaman, hareketli kalmadığınız, saldırılardan kaçınmadığınız veya kendinizi düşmanlara çekmediğiniz sürece büyük miktarda hasar alabiliyorsunuz. Sağlığı geri kazandırabilen veya kalkan sağlayabilen büyüleri kullanmaya odaklansanız da bu zorunluluktan ziyade oyun tarzıyla ilgili bir hal alıyor; büyü tarafında çok sayıda seçenek var ve aşamalar boyunca yerleştirilmiş cömert kontrol noktalarından herhangi birinde büyülerinizi değiştirme yeteneği daha da fazla esneklik sağlıyor. Böylece kendinize ait bir oynanış tarzı oluşturabiliyorsunuz.

The Mageseeker: A League of Legends Story oyunundaki ana karakterimiz olan Sylas, standart büyülere ek olarak, çoğunlukla büyük miktarda hasar vermesini sağlayan ve aynı zamanda gücünü geçici olarak artıran güçlü nihai yeteneklere de erişim kazanabiliyor. Mesela, Lux karakterinin nihai yeteneği olan Final Spark’ı kullanarak büyük düşman gruplarını parçalamak için büyük bir konsantre ışık demeti ateşlemek, neredeyse normal League of Legends maçlarında aynı yetenekle birden fazla öldürme elde etmek kadar keyifli. Bu keyif sayesinde hem League of Legends oyununu oynamış olan oyuncular, hem de bu marka ile, bu karakterler ile ilk defa tanışan oyuncular gerçekten eğlenceli zamanlar geçirebiliyor bu video oyununun içerisinde.

The Mageseeker: A League of Legends Story

Normal düşmanlar ve bölümler güzel ama asıl bölüm sonu canavarları dikkat çekiyor

The Mageseeker: A League of Legends Story oyununda düşman çeşitliliği oldukça zengin ve bunlar buz parçaları fırlatan, diğer düşmanları iyileştirmek veya hasar veren rüzgar kasırgaları oluşturmak için büyü yapan elemental büyücülerden oluşuyor. League of Legends oyununun hayranlarının tanıyacağı, ateş alanları yaratabilen kurbağa benzeri düşmanların yanı sıra goril-kertenkele melezi Thunderbeast gibi yıldırım ışınları çağıran daha büyük yaratıklardan oluşan yaratık tabanlı düşmanlar da var bu video oyununun içerisinde. Seviyeler, düşmanların düzenini sürekli olarak karıştırarak, hangi düşmanlara öncelik vereceğinizi karar verme konusunda sizi zorluyor ve bu sayede kompleks bir sistem başarılı bir şekilde oluşturuluyor.

Oyundaki çoğu bölüm, kısa boşlukları geçmek için Sylas’ın zincirlerini kullanarak basit platform anları yaşatma, bir kapı açılmadan önce temizlenmesi gereken birkaç düşmanla karşılaşma ve seviyenin içerisindeki unsurları içeren bir bölüm sonu canavarının savaş anlarını takip ediyor. Seviyeler daha zor olabilirdi veya daha derin içerikler sunabilirdi; böylece harita boyunca yerleştirilmiş ödülleri sadece keşif için bir ödül olarak almak yerine kazanabilirdik. Arka planda gizli bir geçit veya bir sandığı ortaya çıkarmak gibi büyülü bir şeyi tetiklemek için kullanılabilecek çok sayıda yanmayan mangal ve diğer nesneler var ama üzerlerine ateş büyüleri yapmanın hiçbir işe yaramaması beni her zaman hayal kırıklığına uğrattı. Bu, büyülerin kullanımını teşvik edebilirdi.

En azından bölüm sonu canavarı savaşları The Mageseeker: A League of Legends Story oyununun en güzel özelliklerinden biri. Oyunun başlarında bölüm sonu canavarlarının çoğu, saldırıya bağlı olarak dört ila altı vuruşta sizi öldürebiliyor. Oyunun ortalarına doğru bazı sağlık ve savunma yükseltmeleri alındığında biraz daha affedici hale geliyorlar ama son saatlerde yine bu savaşlar zorlaşıyor. Neyse ki bu, iyileşmek veya hasarı azaltmak için daha fazla yol eklenerek dengeleniyor. Tabii ki yaşanabilecek olan bu deneyim, oyunu oynadığınız zorluk seviyesine göre değişir ama normal ve zor seviyelerinde bölüm sonu canavarı savaşları oldukça tatmin edici hissettirdi. Oyunda daha fazla bölüm sonu canavarı savaşı olsaydı, seve seve yapardım.

Oyunun içerisinde ayrıca ana görevlere ek olarak, iki farklı yan görev zinciri var. Birinde büyülerin benzersiz şekilde güçlendirilmiş versiyonlarını kullanarak Mageseeker üslerine saldırıyorsunuz. Bu seviyeler neredeyse bir “roguelike” hissi veriyor ve yan görevlerin aynı bölüm sonu canavarlarını yeniden kullanmasına rağmen tüm hikayedeki en eğlenceli kısımlardan bazılarını sunuyordu. Diğer görev zinciri, League of Legends hayranlarının görmek isteyeceği daha heyecan verici bölüm sonu canavarları biten bir dizi temel arenadan oluşuyor. Seviyeler ayrıca gümüş kanatlar, işe alınacak büyücüler ve dünyanın durumu veya hayatları hakkında daha fazla arka plan bilgisi sunmaya yardımcı olan karakterler tarafından düşürülen notlar gibi çeşitli koleksiyonlarla doludur.

The Mageseeker: A League of Legends Story

The Mageseeker: A League of Legends Story, sunum tarafında nasıl bir iş ortaya koyuyor?

The Mageseeker: A League of Legends Story, inceleme yazımın başında da belirttiğim üzere piksel tasarımına sahip bir görsellik ile sunuluyor. Bu görsel tasarım bence göze hitap ediyor; öyle çok rahatsız edici bir detaysızlık mevcut değil; hatta tam tersine oyun bazı alanlarda oldukça detaylı görünüyor. Bölümlerin her biri kreatif görsel ögeleri ile ön plana çıkıyor; karakterlerin her biri dikkat çekici tasarımlara sahip ve aynı şeyi düşmanlar için de söyleyebilirim. Yeteneklerin görsel efektleri, epik bölüm sonu canavarları ve çok daha fazlası da bu video oyununda gayet güzel görünüyor. Tabii piksel tasarımı tahmin ediyorum ki herkese hitap etmeyecektir. Özellikle de ana akımda daha gerçekçi görsellik tercih ediliyorken… Yine de bu beni rahatsız etmedi.

The Mageseeker: A League of Legends Story oyunundaki müzikler ise genellikle kaotik savaşlara uyacak şekilde hızlı tempolarla sunuluyor ve seviyeler arasında üssünüzde geçirdiğiniz süre boyunca rahatlatıcı ritimlerle eşleştiriliyor. Görsellikte olduğu gibi müzik kategorisinde de her konumun kendine has bir tarzı var, ilerledikçe müzik gelişiyor ve bölüm sonu canavarı savaşları sırasında heyecan verici bir melodiye dönüşüyor. Oyun, karakterler yeteneklerini kullanırken League of Legends yapıtından çeşitli ses çizgileri ve ses efektleri kullanarak kaynak materyaline sadık kalıyor ve sınırlı seslendirme olsa da genel olarak tanıdık unsurları normal ortamlarının dışında duymak yine de eğlenceli bir his veriyor.

The Mageseeker: A League of Legends Story, performans tarafında da neredeyse problemsiz bir deneyim sunuyor ama oyunu oynadığım süre boyunca birkaç hatayla karşılaştım. Mesela, düşmanlar ve bölüm sonu canavarları zaman zaman öldürülemez hale geldi, zincirler veya yetenek ödünç alma yeteneğimi kaybettim ve benzeri şeyler yaşadım. Oyundan çıkıp, yeniden yüklemenin veya yeniden başlatmanın düzeltemeyeceği bir şey değildi tüm bu problemler ama bahsetmeyi gerektirecek kadar çok kez ortaya çıktılar. Hatalar haricinde, oyun en azından gayet stabil bir deneyim sunuyor. Eğer hatalar da olmasaydı, sunum tarafında kusursuz bir deneyim elde ediliyor diyebilirdim ama gerçek dünyada ne yazık ki öyle bir olay mevcut değil.

The Mageseeker: A League of Legends Story, Riot Forge şirketinin yetenekli oyun geliştiricileri ile iş birliği yaparak League of Legends markasının zengin şampiyon listesine yeni türlerde hayat vermesinin ve karakterlerin daha fazla yönünü sergilemesinin bir başka sağlam örneği. Hikaye yavaş bir başlangıçtan sonra bazı ilginç yerlere gidiyor, ikinci yarıda hız kazanıyor ve önemli bir finale kadar ilerliyor. Seviyeler ne yazık ki oldukça basit. İsteğe bağlı bulmacalar veya bonus hedefler gibi ek içeriklerden faydalanabilirdi, ancak bölüm sonu canavarı savaşları ve çeşitli yetenekler, bazı tekrarlara rağmen sizi oyuna karşı heyecanlı tutmaya yetiyor. Bu yüzden de bu yapıtı, markaya ilgi duyan oyunculara rahatlıkla önerebilirim.

The Mageseeker: A League of Legends Story
Olumlu
Bölüm sonu canavarları ile yapılan savaşların her biri oldukça ilgi çekici ve heyecan verici.
Birbirinden çeşitli düşmanlar ve onları öldürebileceğimiz büyüler ilgi çekici bir oynanış sunuyor.
Birbirinden güzel yazılan orijinal karakterler ve League of Legends evreninden isimler mevcut.
Görsellik oldukça kreatif noktalara sahip ve göze hitap ediyor; müzikler ise şahane bir yapıya sahip.
Olumsuz
Oyunun sunduğu çok basit ve boş hissettiriyor; içerisinde yapacak yeteri kadar şey yok.
Çok fazla ve rahatsız edici seviyede hatalar bulunuyor; teknik yönü daha güçlü olabilirdi.
Oyunun genelinde düşük kaliteli bir yapı var; bunu oyunun her noktasında hissedebiliyorsunuz.