Bir operatör olarak dedektiflik becerilerinizi test edebileceğiniz bir video oyunu var piyasada. Dedektiflik yapıp, soruşturmalar gerçekleştirip ve komplo teoriler kurmak istiyorsanız eğer, The Operator oyunu şimdi karşınızda. Bureau 81 tarafından geliştirilen ve yine hem kendileri, hem de indienova tarafından piyasaya sürülen bu oyun, sizleri Evan Tanner yapıyor. Bu karakter olarak bilgisayarınızın başına oturuyorsunuz ve operatör olarak görevinize başlıyorsunuz.
Evan Tanner olarak FDI için çalışıyoruz ve onların merkezinde, bilgisayarın önünde bilgileri topluyoruz ve onları sahadaki FDI üyelerine veriyoruz. Oyun, genel olarak bir FMV ile masa başı iş yapma simülasyonları arasında bir deneyim sunuyor. Telling Lies ile 911 Operator oyunları arasında bir oyun oynuyorsunuz; ilk işimiz ise bir cinayeti çözmek ve bu sırada Pendell isimli bir karaktere yardım etmek. Ana karakterimiz hariç herkes için seslendirme performansları bulunuyor.
The Operator içerisindeki ana karakterimiz, seslendirilmemiş bir halde sunuluyor ama buna karşılık diyalog seçimleri yapabiliyoruz. Bilgisayarımızdan farklı kişileri arayarak, olayları araştırarak, onları çözmeye çalışıyorsunuz. Yaptığınız diyalog seçimlerinden önemli olanları da hikayeyi etkileyebiliyor ama oyunda sadece bir adet final bulunuyor. Bu diyalog seçimlerinin oluşturduğu sonuçlar ise genellikle uzun vadede karşınıza çıkıyor; anında sonuç veren pek seçenek yok.
Walker, Katherine, Andrews, Xavier ve HAL gibi daha bolca karakter ile tanışıyoruz. Bu karakterlerin çoğunun hedefi, bir noktada bizim hedefimizle kesişiyor. Herkesin kendisine ait bir amacı var ve tüm bunlar The Operator oyununun içerisinde geniş bir gizem yaratıyor. Bu gizem sayesinde oyunun hikayesini deneyimlemeye devam etmek istiyorsunuz ama oyunun tek bir finali olduğu için ne yazık ki oyunu tekrar ve tekrar oynamak için hiçbir sebebiniz yok.
The Operator ile anlatılan hikaye öyle çok uzun değil; oyunu 4-5 saatte rahatlıkla bitirebilirsiniz. Bu süre boyunca size sunulacak olan büyük sürprizlerin ve “plot twist” anlarının geleceğini tahmin etmek kolay ama sizi gerçekten şaşırtan anlar da olacak. Ayrıca, oyunda sürekli olarak farklı şeyler yapacağınız için belki sürprizleri tahmin etme fırsatınız bile olmayacak. Oyunun süresi kısa olduğu için benzersiz içerik üretmek kolay olmuş gibi görünüyor; oyun bayağı yağ gibi akıyor.
The Operator içerisinde bomba imha ediyoruz, videoları ve ses kayıtlarını inceliyoruz, kimyasal bileşikleri inceliyoruz ve tabii ki resimlerden/fotoğraflardan ipuçları çıkartmaya çalışıyoruz. Biraz önce de söylediğimiz gibi oyun kısa olduğu için aksiyonu tekrarlamıyor; böylece tamamen benzersiz ve temposunun sürekli aktığı bir deneyim sunuyor. Tabii bu aynı zamanda olumsuz bir not ile de geliyor: Öğrendiğiniz yetenekleri bir kere daha kullanma imkanınız olmuyor.
The Operator oyununun bir diğer problemi ise zaman zaman elinizi çok fazla tutması. Gizem çözmeniz gereken oyunlarda da bu kadar yardımcı element görmek pek olumlu sonuç bırakmıyor. Bunları görmezden gelip, gizemleri kendiniz çözdüğünüz zaman ise oyun size çaktırmadan ihtiyacınız olan elementleri gözünüzün önünde bulunduruyor zaten. Oyundaki bulmacaları veya görevleri kendi başınıza hallettiğiniz zaman gerçekten zeki hissediyorsunuz.
Yalnız, The Operator, sizi hata yaptığınız zaman da affetmiyor. Mesela, oyunun sonlarına doğru yardım ettiğimiz bir arkadaşımız, benim yüzümden öldü ve hikayeyi o noktadan sonra toparlayabilmek benim gözümde imkansız bir hal aldı. Yani, ne yaptıysam, olayları düzeltemedim ve sanıyorum ki oyunun en kötü finallerinden birini elde ettim. Daha doğrusu ben öyle hissettim; oyunun tek bir finale doğru yöneldiğini ne yazık ki oyunu bitirdikten sonra anladım.
The Operator, yoluna çok odaklanmış bir oyun. Öyle ki ana hikayeyi ilerleten görevlerden başka hiçbir şey yapmıyoruz. Bu görevler de genellikle aynı zorlukta oluyor. Yani, oyunda hem çok karışık çözebileceğimiz şeyler yok, hem de sürekli aynı konuda savaş veriyoruz. Hikayeden bağımsız olan ufak soruşturmalar da eklenseydi bence oyunun hem süresi güzelce arttırılmış olurdu, hem de oyunun mekaniklerini bir kereden daha fazla deneme şansı elde etmiş olurduk.
Ayrıca, oyunun finali de ne yazık ki tatmin edici bir seviyede değil. Özellikle de tek bir final mevcutken, geliştirici ekibin daha etkili bir final tasarlamasını çok isterdim. Bir diğer yandan da oyun, bağımsız ve küçük bir stüdyo tarafından geliştirildi. Bu yüzden çok da üstüne gitmek istemiyorum. Bu arada, bu oyunun bir canlı servis ürünü olmadığını da söylemek istiyorum. Yani, güncellemeler ile gelen içerikler yok. Belki bir ek paket filan gelecekte yapılabilir.
Eğer dedektiflik temalı video oyunlarından hoşlanıyorsanız, The Operator mutlaka ilginizi çekecektir ama bu oyunun, o diğer benzer oyunlar kadar uzun olmadığını hatırlayın; işin içinde hala FMV elementleri var ve eğer hızlı davranırsanız, hikayeyi 3 saatte bile bitirebilirsiniz. Steam üzerinde oyunun fiyatı da şu anda 7.79 USD. Yani, 269,62 TL. Belki eski parayla biraz pahalı görünebilir ama günümüz şartlarında bu fiyat gayet iyi. Fiyat etiketi güzel belirlenmiş.
Problemlerine rağmen deneyimlenmesi gereken bir oyun bence The Operator. Umuyorum ki bu oyunun evrenini devam ettirecek bir ek paket veya bir devam oyununu da gelecekte görebiliriz. Hikayesi ilgi çekiciydi, oynanışı da eğlenceliydi ve aynı formül, daha büyük bir bütçe ile çok daha iyi yerlere getirilebilir diye düşünüyorum. Eğer sizler de bu tip dedektiflik, soruşturma ve atmosferik oyunlardan hoşlanıyorsanız, kendisine bir şans vermelisiniz.