Günümüzde çok nadir bir şekilde kaliteli sanal gerçekçilik oyunu görüyoruz. Genelde bu teknoloji için geliştirilen video oyunları, tam bir oyun yerine mini oyun tadı veriyordu. Tabii bu durumun tam tersini daha çok yakın bir geçmişte, Half-Life: Alyx ile yaşadık ama 2020 senesinde oynadığımız tek büyük sanal gerçekçilik oyunu Half-Life: Alyx değildi, bir de The Walking Dead: Saints & Sinners bulunuyor. Tabii her büyük oyun, otomatik olarak başarılı olmuyor. Bugünkü inceleme yazımızda ise o oyunun başarısına bir göz atacağız.
The Walking Dead: Saints & Sinners oyununda adım attığımız bölge, New Orleans. Bu bölgede büyük savaşlar veriliyor ve bu savaşlar sadece insanlar ile zombiler arasında yaşanmıyor; insanlarla insanlar da savaşıyor. Bizler de tam olarak bu savaşın ortasında kalan bir insan olarak oyuna başlıyoruz. Normalde sanal gerçekçilik oyunlarında hikaye pek ön plana çıkmazdı ama bu oyunda anlatılan hikaye, zaman zaman da olsa ilgi çekebiliyor ve derinlik kazanabiliyor ki bu bence bir sanal gerçekçilik oyunu için çok güzel bir şey.
Tabii ki The Walking Dead markasına ait, özellikle de Telltale Games tarafından geliştirilmiş olan oyunlardaki kadar zengin bir hikaye yok bu oyunda. Yine de sanal gerçekçilik kategorisinde yer alan bir yapıt için 10-20 saat arasındaki bir deneyim bence gayet yeterli. Tabii bu video oyununda her şey hikaye de değil. Böylesine bir video oyununda, oynanış çok daha önemlidir. The Walking Dead: Saints & Sinners oyununda yarı-açık dünya temelli bir yapı var ve bölüm bölüm ilerleyip, aksiyon ve macera temelli bir deneyim yaşıyoruz.
The Walking Dead: Saints & Sinners oyununda yakın dövüş silahları ve menzilli silahlar bulunuyor. Bununla birlikte oyunda gerçekçi bir fizik sistemi de bulunuyor. Bu sistem sayesinde oyundaki yakın dövüş silahlarını kullanmak, zombilerin kafasını kolunu koparmak, etraftaki ögeler ile etkileşime geçmek oldukça eğlenceli oluyor. Ayrıca oyun yarı-açık dünya olduğu için içerisinde olduğunuz bölümleri keşfedip, yeni gizemleri çözebiliyorsunuz ve keşifleriniz çoğu zaman ödülsüz bırakılmıyor, boşuna keşif yapmamış oluyorsunuz.
The Walking Dead: Saints & Sinners oyununu nasıl oynayacaksınız?
The Walking Dead: Saints & Sinners oyununda birçok farklı silah ve gerçekçi fizik sistemleri bulunduğu için oyunu nasıl oynayacağınızı sizler seçebiliyorsunuz. Bu noktada karşımıza tabii ki gizlilik seçeneği ve klasik bol aksiyon çıkıyor. Gizlilik, oyunda zombilere karşı oldukça basit çalışıyor, eğilmeniz yetiyor. Peki, bu kadar gizlilikle veya aksiyon ile neden uğraşacaksınız? Bu oyunda tam olarak neler yapacağız? Tabii ki görevler yapacağız ve hikayeyi ilerleteceğiz. Görevler konusunda da oyunculara ufak özgürlükler de sunuluyor.
The Walking Dead: Saints & Sinners oyununun temeli görevlerden oluşuyor. Bu görevleri, hikaye boyunca tanıştığımız farklı gruplardan veya bireysel olarak hayatta kalmaya çalışan insanlardan alabiliyoruz. Görevler genelde sürekli kendini tekrar eden şekilde oluyor ve karşılığında da değerli ganimetlerin sahibi olabiliyoruz. Ayrıca oyundaki her görevi yapmak zorunda da değilsiniz. Eğer bir görevi çok riskli veya gereksiz bulursanız, görevi almadan yolunuza devam edebiliyorsunuz, hatta görev veren kişiyi öldürebiliyorsunuz.
Tabii önünüze geleni öldürmek veya oyun boyunca yapacağınız ufak veya büyük seçenekler, etkisiz kalmıyor. Bu video oyununda aldığınız kararlar, hayatta bıraktığınız veya öldürdüğünüz insanlar, insanların size verdiği tepkileri değiştirebiliyor. Bunlardan hikaye, oyunun gidişatı ve bazen oynanış da etkileniyor ama bu etkiler kesinlikle minimum seviyede ve bence ayrıca bahsetmeye değecek kadar büyük değiller. Birçok sanal gerçekçilik oyununun tam tersine bu oyunda doğru düzgün bir tempo da bulunuyor.
Günümüzün mini oyun tarzındaki sanal gerçekçilik yapıtlarında tek yaptığımız şey zombilere ateş etmek. Dakikada belki de binlerce mermi döküyorsunuz zombilere ve ateş etme aksiyonu hiç bitmiyor. Fakat The Walking Dead: Saints & Sinners öyle değil ve oyunculara doğru düzgün bir tempoya sahip olan deneyim yaşatılıyor. Oyunun aksiyonlu anları da, huzurlu anları da bulunuyor ve iki an arasında çok iyi zaman geçiriliyor. Yani, oyundaki her karşılaşmanın özenle hazırlandığını hissedebiliyorsunuz.
Basit ama kesinlikle etkili bir deneyim ile karşılaşıyoruz
Ben öyle sürekli sanal gerçekçilik oyunları ile zaman geçiren bir insan değilim, inanılmaz nadir oynarım çünkü hem teknolojiyi temelinde sevmiyorum, hem de benim sağlığımda pek olumlu izler bırakmıyor kendisi. Aslında The Walking Dead: Saints & Sinners da bu noktada olumsuz bir noktaya kayıyor; bu oyunu öyle birkaç saat oynayıp, bırakmak yetmiyor. Oyunun geneli 10-20 saat arası sürüyor ve manüel kayıt sistemi olmadığı için de bazen ekstradan yarım saat oynamanız gerekebiliyor ilerlemelerinizin silinmemesi için.
Tabii oynanış kısmında karşınıza çıkabilecek olan tek büyük problem bu. Oyunun genel zorluğu olsun, nereye gideceğinizi anlama durumu olsun gayet etkili bir şekilde oyunculara sunuluyor. Eğer ilk defa bir sanal gerçekçilik oyunu oynuyor olsanız bile bu oyun sizi çok karmaşık bir sistemin içerisine sokmuyor. Tabii bu kolaylık, onlarca zombi arasından hasar almadan çıkabileceğiniz anlamına gelmiyor. Oyunda bir dayanıklılık sistemi bulunuyor ve yemek yemediğiniz sürece dayanıklılık barınız boşalıyor ve dolmuyor.
Dayanıklılık azaldığı zaman zombilerden kolayca kaçamıyorsunuz ve birkaç tane zombi bile size ciddi anlamda problem yaşatabiliyor. Yani, oyunda hafif de olsa mikro yönetim ile uğraşmanız gerekiyor. Fakat bu mikro yönetim, envanter ve eşya üretimi gibi kullanıcı arayüzlerinde çok problem olarak görünmüyor. Yani, klasik bir video oyunu olsa da bu sistemler oldukça basit görünürdü, bir sanal gerçekçilik sistemi içerisinde de gayet basit ve kullanışlı görünüyor. Bu da kesinlikle önemli bir olay ve oyuncuların deneyimini kalitelileştiriyor.
Tabii bu video oyunu da kusursuz değil ve The Walking Dead: Saints & Sinners, özellikle yapay zeka ve ilerleme konusunda sıkıntılar ile karşımıza çıkabiliyor. Oyundaki zombilerin yapay zekası bence ortalama altında ve konu insanlar olduğu zaman durum daha vahim olabiliyor. Ayrıca oyunda çoğu zaman halihazırda keşfettiğiniz yerlerden bir kez daha geçmenizi istiyor ve bu durumlarda oyun gerçekten sıkıcı bir hal alıyor. Yani, o bölgelerde yeni bir şey yok ve tamamen boş bir şekilde dakikalarca ilerlemek hiç eğlenceli değil.
The Walking Dead: Saints & Sinners, oynanmalı mı acaba?
The Walking Dead: Saints & Sinners oyununu orta seviyede yer alan bir oyuncu bilgisayarında, emanet bir HTC Vive ile deneyimledim. Malum, ben sanal gerçekçilik oyunlarını pek hayatımda bulundurmuyorum ve bulundursam bile teknoloji oldukça pahalı. Sonucunda karşıma çıkan görsellikten ise pek memnun kalmadım. Yani, genel olarak görsel kalitesi ortalama gibiydi ve çok kafaya takmadım. Ben daha çok oyunun sanat yönetiminin çok klişe olmasından rahatsız oldum. Böyle bir evren, daha güzel tasarlanabilirdi oyun için.
Oyunun performansı da bana gayet ortalama geldi ama tabii oyunları konsol yerine bilgisayarımda oynadığım zaman performans konusunda sıkıntılar ile karşılaşabiliyorum. Oyunun yorumlarına internetten baktığım zaman performans konusunda çok sıkıntı yaşayanı görmedim. Yani, gerekli sisteme sahipseniz, sizin de problem yaşayacağınızı sanmıyorum. Oyunun optimizasyonu pek problemli gibi görünmüyordu. Aynı şey oyundaki ses ve müzikler için de geçerli; duyduklarımından memnun kaldım.
Durumu özetlemek gerekirse The Walking Dead: Saints & Sinners, büyük bir sanal gerçekçilik oyunu ve günümüzdeki geleneksel, zombi temalı oyunlara meydan okuyabilecek seviyede. Bu yüzden bir sanal gerçekçilik başlığına sahipseniz ve üzerin bir de The Walking Dead evreninden hoşlanıyorsanız, bu oyuna şans vermenizi öneriyorum; kendisi gerçek bir oyun gibi hissettiriyor, bir mini oyun gibi değil. Aynı şekilde oyunun kontrolleri, yakın dövüş sistemi ve oynanış hakkındaki temel birçok şey için de geçerli.
Eğer bu oyunun sanat tasarımı daha iyi olsaydı, çevre tasarımı ilgi çekici olsaydı, keşfedilen yerlerden tekrar ve tekrar geçmek gerekmeseydi, yapay zeka biraz daha akıllı olsaydı ve kayıt noktaları biraz daha zekice kullanılsaydı, The Walking Dead: Saints & Sinners oyunu çok daha başarılı olabilirdi. Fakat yine de tüm bu olumsuz noktalar, oyunu başarısız bir noktaya çekmiyor. Bence zombi temalı oyun seviyorsanız, bu yapıta kesinlikle bir şans vermeniz gerekiyor. Ben bu oyundan memnun kaldım.