Telltale Games tarafından geliştirilmiş her video oyununu oynamış birisi olarak şu an elimde The Walking Dead: The Final Season oyununun demosunun bulunuyor olması gerçekten benzersiz bir duygu. Bu ekibin en sevdiğim serilerinden bir tanesiydi The Walking Dead ve şimdi elimizdeki oyunun ismine bakacak olursak da bu seri sona eriyor. Madem öyle, bu seriye elveda demek için de son oyun için şöyle güzel bir ön inceleme yazalım, değil mi?
The Walking Dead: The Final Season ile tarz değişiyor
The Walking Dead: The Final Season için bir demo sürümü yayımlandı ve ben oyunun ilk bölümü çıkmadan, bu demoyu oynayıp, bir ön inceleme yazısı sunmak istedim. Demoyu indirmeye başladığım andan itibaren ise çok güzel bir his doğdu içime. Çünkü belki de oynamaktan en keyif aldığım, mazoşistlik olabilir biraz, oyunlardan bir tanesiydi bu seriye ait olan video oyunları. Biliyorsunuz işte, bol duygusallık, karanlık evren filan. Yani, geri dönmek güzeldi.
Oyun başladığı andan itibaren bir yenilik seziyorsunuz. Fakat bu yenilik, serinin eski oyunlarında bir sezondan diğer sezona geçerken fark ettiğiniz yeniliklerden değil. Telltale Games ekibinin gerçekten yeni bir şeyler denemeye çalıştığını anlayabiliyorsunuz. Bu demo sürümünün ilk anından, son anına kadar sürekli olarak ilk sezona göndermeler yapılıyor ki, umuyorum oyunun geri kalan kısımlarında bu göndermelerden vazgeçilmez.
The Walking Dead: The Final Season oynamaya başladığımız zaman dikkatimi çok daha fazla şey çekiyor. Mesela artık oyun bir rayda değil. Yani, klasik bir Telltale Games deneyimi yerine sanki aksiyon-macera temalı bir video oyunu oynuyoruz. Oyun, artık oyuncuya daha fazla özgürlük veriyor ve karakterimize de üçüncü şahıs bakış açısından bakıyoruz. Şimdi, bu genel olarak iyi gibi görünse de umarım Telltale Games kendi özünü unutmaz. Çünkü ben, bu oyunları ekibin tarzını sevdiğim için oynadım. Şimdi eğer ekibin tüm oyunları aksiyon-macera tadına geçecekse, bence bir problem olur ortada.
Bakış açısı değişince tabii ki oyundaki dövüş sisteminde de biraz yeniliğe gidildi. Dediğimiz gibi artık oyun biraz daha açık bir yapıya sahip ve zombilerle dövüş anlarında özel bir sinematik devreye girmiyor, oyun hala ana halinde sunuyor dövüşü oyunculara. PlayStation 4 üzerinde yuvarlak tuşu işe zombileri sersemletip, üçgen ile öldürebiliyoruz. Oyunun genel aksiyon-macera tipi değişimi beni memnun etmemiş olsa da, bu dövüş-savaş sistemi üzerindeki değişiklik gerçekten hoşuma gitti. Bence oyuna daha taktiksel bir hava katıyor.
Geçmiş oyunlara göre çok daha fazla detay bulunuyor
The Walking Dead: The Final Season oyununun demo sürümüne baktığımız zaman bolca detay da görüyoruz. Mesela tahmin edebileceğiniz gibi artık grafikler bir tık daha iyi ama hala o klasik Telltale Games havası bulunuyor görsel tasarımda. Yine de çözünürlük daha iyi görünüyor, baktığınız ögeleri daha detaylı görüyorsunuz. Ayrıca karakterlerin kıyafetlerine de fizik eklenmiş olması gözümden kaçmayan bir detay oldu.
Karakterlerin kıyafetleri haricinde, yüzlerinde de ciddi anlamda değişikliğe gidilmiş. Öyle ki, artık oyundaki karakterlerin daha gerçekçi yüz mimikleri bulunuyor ve bence böyle yer yer duygusal, yer yer aksiyon dolu bir oyunda yüz mimikleri oldukça önemli. Ekibin bu yönde bir iyileştirmeye gitmiş olması beni memnun etti. Ayrıca artık oyundaki sinematik sahnelerde devreye giren aksiyon kamerası da bence oyuna farklı bir hava katıyor. Bu kamera, sanki bir kameraman bizi takip ediyormuş gibi bir his uyandırıyor ve bence bu gerçekten hoş.
The Walking Dead: The Final Season içerisinde artık eşyalar ve diğer ögeler için açıklamalar da bulunuyor. Mesela demoda arabanızın bagajından oyuncak çıkarttığınız zaman, ekranın sağ tarafında oyuncak için bir açıklama görüyorsunuz. Bu belki çok önemli bir şey değil ama benim hoşuma gitmiş bir detay. Hoşuma giden başka bir şey ise oyunun türünün daha fazla aksiyon-maceraya kaymış olmasına rağmen oyunun klasik bir Telltale Games deneyimini az-çok hala yaşatıyor olması.
Klasik bir deneyim demişken, oyundaki seslendirmeleri de beğendiğimi söyleyebilirim. Zaten bu demoda konuşan iki karakter bulunuyor: AJ ve Clementine fakat yine de bu iki karakterin seslendirmeleri benim hoşuma gitti. Clementine zaten klasik Clementine fakat AJ için bulunmuş olan ses sanatçısı da gerçekten başarılı. Seslendirmeler haricinde, demo boyunca duyduğum müziklerin de çok güzel olduğunu söyleyebilirim. Zaten bu müzikler de serinin klasik parçalarından.
Serinin sonu gelmiyor olabilir mi?
Şimdi biraz daha oyunun içine girmek istiyorum. Bu demoda Clementine ile AJ herhalde yemek bulmak için yolculuk yapıyorlar ve yolda araştırabilecekleri bir ev görüyorlar. Evin içerisinde ise birbirini ellerinden bağlamış, artık insan olmayan 2 adet zombi bulunuyor. Bu zombiler, zombi olmadan önce bir not bırakmış ve kısaca, “Bizi rahat bırakın. Böyle olmayı biz seçtik.” demiş. Bu, oyunun evrenini karanlık bir hale soksa da aslında ardında daha fazla detay var.
Evin içerisinde bir noktaya girebilmemiz için ya o iki zombiyi öldüreceğiz, ya da AJ’i tehlikeye atacağız. Bu noktada oyun bize bir şeyi hatırlatıyor: Yaptığımız seçimler, AJ’in kişiliğini şekillendirecek. Bu detay benim hoşuma gitti çünkü bu, The Walking Dead: The Final Season boyunca bir sorumluluğumuz olacağı anlamına geliyor. Ayrıca, gelecekte bu serinin devamının gelebileceğini de işaret ediyor.
Tüm bunların haricinde, demonun görüntüleri, bizim arabamızın kaza yapması ile ve AJ’in birisi tarafından alınması ile sonlanıyor. Aslında daha önce bu oyun için birçok video yayımlanmış olmasaydı, bu sahne beni oyun için kat ve kat daha da heyecanlandırabilirdi ama AJ’i alan kişi muhtemelen oyunun diğer videolarında gördüğümüz, çocuklardan oluşan bir kamp yapmış olan kişi ve muhtemelen bizi de alacak.
Özetle söylemem gerekiyor ki, The Walking Dead: The Final Season gümbür gümbür geliyor. Telltale Games ekibinin kendi oyun motorunda ve seride yaptığı değişiklikler göz ardı edilemez ve çoğunlukla olumlu. Tüm bu değişiklikler yapılırken, ekip kendi özünden de vazgeçmemeye çalışmış. Daha da önemlisi, direkt olarak The Walking Dead serisinin özü korunmaya çalışmış. Evren hala karanlık, hala umutsuz ve hüzün dolu. Bu yüzden, önümüzdeki haftalarda bu oyunun çıkacak ilk bölümü için gerçekten heyecanlıyım. Oyuna ön siparişimizi verdik, bekliyoruz. Oyunun ilk bölüm incelemesinde görüşmek üzere efendim.