The Walking Dead: The Final Season, bundan birkaç hafta önce ilk bölümü ile karşıma çıkmıştı. Tabii ki büyük bir Telltale Games sever olarak, o video oyununu oynadım ve inceledim. Sırada ise aynı video oyununun ikinci ve muhtemelen son bölümü var. Yalnız, şimdiden söylemem gereken bir şey var: Bu inceleme yazısında direkt olarak oyunun hikayesine göz atacağım. Yani, oyunun hikayesi hakkında bol bol bilgi vereceğim. Bu yüzden, yazımı okumadan önce oyunun kendisini oynamak isteyebilirsiniz. Eğer temel oyun hakkındaki fikirlerimiz merak ediyorsanız, hemen aşağıdaki bağlantıyı kullanarak, ilk bölüm için hazırladığım inceleme yazısına göz atmanızı öneriyorum.
The Walking Dead: The Final Season – Done Running incelemesi
Suffer The Children, oldukça zor bir halde başlıyor
The Walking Dead: The Final Season – Suffer The Children başlamadan önce, ilk bölümün kısa bir tekrarını görüyoruz. Bu tekrarda benim yapmış olduğumuz bazı önemli seçimler filan görünüyor. Güzel bir dokunuş olmuş ve bir önceki bölümün gösterilme tarzı, yine önceki sezonlara göre değiştirilmiş. Bunu sevdim.
Başlangıç ardından oyun gerçekten beni zorluyor; içerisinde bulunduğum durum siyah veya beyaz diyebileceğiniz bir durum değil. Aynı şekilde karakterimizin tarafı da artık ya siyah, ya beyaz. Bu yüzden özellikle de oyunun başında kurmam istenilen normal bir cümle bile beni zorladı. Yine Telltale Games tarafından geliştirilmiş olan Game of Thrones oyununu hatırladım. O oyunda da genellikle diyalog seçimlerinde zorlanıyordum ve bu durum gerçekten hoşuma gitti.
Biliyorsunuz, ilk bölümün sonunda AJ bir kişiyi öldürdüğü için artık başımız belada sayılır. Okul ikiye bölündü. Bir taraf bizi okulda istemiyorken, bir başka taraf ise okulda kalmamız gerektiğini düşünüyor. Tabii tüm bu durum, bizim ölen kişilerin cenazesine katılmamız ile başlıyor. Ayrıca, bu cenazeden önce küçük küçük geçmişe dönük anlar görüyoruz. Bu anlarda ilk bölümün bittiği an ile ikinci bölümün başladığı an dolduruluyor.
Tüm bu sırada ise Louis karakterinin artık bizim tarafta olmadığını görüyorum. Louis’i aslında sevmiştim, Clementine olarak. Şimdi, oyunda ciddi sorunlar yaşanıyor ama ortada romantik konular da dönüyor, bunu biliyoruz. Hatta oyun bizi genel anlamda 2 kişinin arasında bırakıyordu ilk bölümde: Louis ve Violet. Ben ilk bölümde sürekli Louis’den taraf olmaya çalışmıştım ama daha ikinci bölüm başlamadan, aslında gerçekte Violet ile bu durumları ilerletmek istiyorum. İkinci bölümde de zaman zaman buna odaklandım. The Walking Dead: The Final Season – Suffer The Children da zaten tamamen buna elverişli bir bölüm olarak çıktı karşıma.
Beklenen karakter geri dönüyor
The Walking Dead: The Final Season – Suffer The Children ile birçok oyuncu, eskilerden bir karakterin geleceğini tahmin ediyordu ve bu tahmin gerçekleşti. Öncelikle, ilk bölümden Abel geri döndü. Kendisinin hiçbir zaman iyi bir tarafta olduğunu düşünmemiştim zaten ve de öyle çıktı. Abel, daha önce okuldan 2 kişi kaçıran grupla birlikte yaşıyormuş. Ayrıca Abel ile birlikte bahsetmiş olduğum büyük karakter de geri döndü. O karakter ise tabii ki Lilly. Eğer yanlış anlamadıysam Lilly, Delta isimli bir topluluğu yönetiyor veya yönetim seviyesinde bir yerlerde.
Açıkçası Lilly karakterinin geri dönmüş olması beni pek memnun etmedi. Tabii ki ilk sezondan birilerini görmek çok güzel ama Lilly’den önce geri dönebilecek, dönmesi gereken, insanların mantığına daha fazla oturacak karakterler bulunuyordu bence. Yine de dediğim gibi, Lilly’nin geri dönmüş olması fena değildi. Lilly, geri döndüğü zaman oyunun ana temasından bahsediyor bize. Bu tema tabii ki final sezondaki her şeyin, ilk sezondaki gibi olacağı yönünde. Final de dahil. Yani biz, Clementine, AJ’i korumaya çalışırken öleceğiz.
Telltale Games, bana soracak olursanız bu seriye devam edemeyecek. Sebebini zaten biliyoruz. Evet, bazı partnerler aracılığı ile devam edilebilir 3. ve 4. bölüme ama The Walking Dead: The Final Season üzerinde çalışmış olan herkes işi bırakmış veya işten atılmış durumda. Telltale Games ekibinin bunu nasıl düzelteceğini pek bilemiyorum. Demek istediğim şu ki, aslında ilk ve ikinci bölüm, final sezonun son bölümünü çok başarılı bir şekilde merak ettiriyordu bana. Umuyorum ki planlanan finali, en iyi halinde görebilirim.
Her neyse, Abel ile Lilly, okuldaki herkesi alıp, kendilerine katmak istiyor. Bunun sebebi ise başta söylenmiyor ama yine yanlış anlamadıysam, daha önce o grupta bulunmuş olan ama artık grupta olmayan bir Whisperer, kuzeydeki iki topluluğun birbiri ile savaştığını belirtiyor. Bu topluluklardan bir tanesi zaten The Whisperers, diğeri ise The Militia. Bu noktada Delta ile The Whisperers aynı mı, kafam karışmış durumda.
AJ ise vuruluyor
Lilly ile tanıştığımız sırada AJ vuruluyor. Zaten bu vurulma sayesinde eski bir Whisperer olan James ile tanışıyoruz. James, The Whisperers grubunun bizim okula saldıracağını ve savaşta kullanmak için herkesi kaçıracağını belirtiyor. Biz, okuldan atılmıştık ve bunun haberini vermek için ise okula geri dönüyoruz. Tabii AJ de vuruldu, tekrar hatırlatalım ama merak etmeyin, kendisi ölmüyor.
Yaşanmış olan tüm bu durumlar, hem bizim, hem de okulun genel anlamdaki dengesini bozuyor. Artık oyundaki her ilişkimiz karışık bir hal alıyor ve AJ’in de kontrolü yavaş yavaş elimizden kayıyor. Bunu hissedebiliyorum. Bu sırada Clementine okula geri dönüyor ve bahsetmiş olduğum saldırıdan korunabilmek için defans hazırlıyoruz. Oyunun büyük bir kısmını da bu defans muhabbetleri harcıyor zaten. Tüm bunlar yaşanırken, AJ’in daha da kontrolden çıkmaya hazırlandığını hissediyorum ki bu hiç hoş bir durum değil. Açıkçası, Clementine’ın AJ yüzünden ölmesini istemem final bölümde. Belli ki böyle bir şeye, Clementine değilse bile, AJ’in ölümüne hazırlık yapılıyor.
Bu sırada, saldırının haberini verdiğimiz günden itibaren 2 hafta geçiyor ve artık okuldaki insanlar sürekli uçta yaşamaya başlıyor. Saldırının ne zaman geleceği bilinmiyor ve insanlar bir bilinmezlik için bekliyor. Bu sırada ise oyun bizlere oyundaki romantizm konuları için bir fırsat veriyor. Tabii bundan önce kısa ama etkili bir psikolojik bölüm ile karşılaşıyoruz. Evet, doğru tahmin ettiğiniz. Ranch’de neler yaşandığını görüyoruz ama sadece en önemsiz kısmını görüyoruz ve hiçbir şey anlamıyoruz.
Clementine, saldırının beklendiği günlerin 2. haftasında bir kabus görüyor. Bu kabusta AJ ağlıyor ve etraftan adeta savaş seviyesinde silah sesleri geliyor. Belli ki Ranch ile başka bir topluluk savaşıyor. Fakat bundan daha fazlasını göremiyoruz, daha doğrusu duyamıyoruz. Belli ki Telltale Games, Ranch’de yaşanan olayların devamını üçüncü ve dördüncü bölümde tekrar bizlere gösterecek. Tabii öyle bölümler olursa…
Kart oyunları da devam ediyor
The Walking Dead: The Final Season – Suffer The Children, genel anlamda her şeyden az az veriyor oyunculara. The Whisperers hakkında fazla bilgiye sahip olamıyoruz, Lilly karakteri tamamen bir boşlukta, AJ’in durumu karışık, romantizm ögeleri de aynı şekilde. Peki, bunu çözmek için oyun ne yapıyor? Tabii ki bir kart oyunu. Kart oyunu sayesinde oyundaki ilişkiler biraz daha gün yüzüne çıkıyor. Ayrıca yaşanan olaylardan ötürü Louis artık eskisi kadar yakın davranmıyor bize.
Oyun, bu noktada artık oyunculara bir karakterle romantizmi başlatma fırsatı veriyor. Nedenini tahmin etmek zor değil. Bölümün sonunda karakterlerden biri ya ölecek, ya da başka bir şey olacak. Bölümün en sakin, en sessiz, en güzel anları bana soracak olursanız bu zamanlarda geçti. Bu noktada da The Walking Dead evreninde sürekli olarak bir mücadele içerisinde olduğumuz için normal şeyleri artık unuttuğumuzu fark ediyoruz. Bunu Clementine değil, Kaan olarak ben fark ediyorum. Oyun o kadar işlemiş durumda içime.
Tabii her sakinliğin bir aksiyon ile bozulması gerekiyor. Beklenen saldırı sonunda gerçekleşiyor ve okulu olabildiğince korumaya çalışıyoruz. Bu noktada ölenler, yaralananlar, esir tutulanlar ve kaçırılanlar bolca bulunuyor. Hem okul, hem de karşı grup zararlı çıkıyor yani saldırıdan. Buna rağmen okuldan 3 kişi kaçırılıyor. Bunlardan bir tanesine ise siz karar veriyorsunuz; bölüm sonunda kurtarmayı seçtiğiniz kişi sizle kalırken, diğeri kaçırılıyor. Seçim ise Louis ile Violet arasında yapılıyor. Okul ise yanıyor. Yine de okulun tamamen kullanılmaz hale geleceğini sanmıyorum. Üçüncü ve dördüncü bölümde de evimiz olarak orayı kullanacağız bence.
Yaşanmış olan saldırıdan sonra ise Clementine, Louis ve diğerlerini kurtarmak için o gruba saldıracaklarını belirtiyor. Muhtemelen bu saldırı üçüncü bölümde gerçekleşecek. Peki, o grubun yerini nasıl bulacağız? Tabii ki Abel ile çünkü kendisi bizim esirimiz. Bu bölüm boyunca genel anlamda The Walking Dead: Michonne havası aldım. Çünkü The Walking Dead: Michonne içerisinde de saldırıya hazırlık ve esir ögeleri filan bulunuyordu.
The Walking Dead: The Final Season – Suffer the Children, oynanmalı
Bana soracak olursanız, oynamış olduğum The Walking Dead: The Final Season – Suffer The Children, bu oyunun ilk bölümünden çok daha güzeldi. Sezondaki ana düşmanımız muhtemelen Lilly olacak ve ana kötü karakter ile tanışmak için de ikinci bölüm gerçekten güzel bir zamanlama idi. Lilly yerine daha etkili bir karakter bulunabilirdi belki. Yine de seçim fena değildi. Tamamen olumsuz bir hale getiremem bu durumu.
Bunun haricinde, Ranch olaylarına ait anıların azar azar verilmesi hiç hoşuma gitmedi ama bunun da altında önemli bir sebep olduğunu düşünüyorum. Yaşanmış olan bu olaylar, muhtemelen oyunun finalinde önemli bir rol oynayacak. Eğer oynamazsa gerçekten hikaye anlatımı için ucuz bir yolun tercih edildiğini düşüneceğim.
The Walking Dead: The Final Season – Suffer The Children, genel anlamda çok da tahmin edilebilir olaylara ev sahipliği yapmadı. Tabii, ben Lilly karakterinin döneceğini tahmin etmiştim ama bu oyunun teorilerini okumadan oynadıysanız ikinci bölümü, Lilly sizin için ciddi anlamda büyük bir sürpriz olacaktır. Bu da gerçekten güzel bir şey böyle bir video oyunu için. Ayrıca Mitch karakterinin ölümü de beni şaşırttı. Birilerinin öleceğini tahmin etmiştim ama daha önemli karakterlerden bir tanesinin öleceğini düşünüyordum.
Bu bölümde az nostaljiye yer verilmesinden ve The Whisperers hakkında çok az konuşulmasından pek hoşlanmadım. Ayrıca oyunda üzüntü duygusu da ciddi anlamda eksikti. Aynı şekilde komedi tipi anlar da azdı ama bu anlaşılabilir. Yaşanan durumlar, öyle anlara yer vermiyor olabilir ama üzüntünün bu bölüm içerisinde neredeyse hiç olmaması, beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattı. Yine de üçüncü bölümü merakla bekliyorum ve bu bölümü de herkesin oynamasını öneriyorum. Tabii üçüncü bölüm çıkacak mı, bilemiyorum…