Borderlands serisi için bugüne kadar birbirinden farklı video oyunları gördük. Şimdi ise sıra, bu seri için bir yan oyun olan Tiny Tina’s Wonderlands yapıtına geldi. PC, PlayStation 4/5, Xbox One ve Xbox Series X/S için 25 Mart 2022 tarihinde piyasaya sürülen bu oyunu ben de PlayStation 5 konsolumda deneyimleyebildim ve şimdi sizlerin karşısına yepyeni bir inceleme ile çıkıyorum. Gearbox Software tarafından geliştirilen, 2K Games aracılığı ile piyasaya sürülen ve Borderlands 2: Tiny Tina’s Assault on Dragon Keep yapıtının direkt devamı olan bu oyunun neye benzediğine dilerseniz hep birlikte bir göz atalım.
Borderlands 2: Tiny Tina’s Assault on Dragon Keep yapıtında olduğu gibi Tiny Tina’s Wonderlands oyununda da temel yapı, bir masaüstü oyunu olarak sunuluyor. Fantezi temalı bir masaüstü ve rol yapma oyunu olarak sunulan bu yapıt, aynı zamanda içerisinde Borderlands serisinin klasik, birinci şahıs nişancı tipindeki oynanış sistemlerini de içerisinde bulunduruyor. Tek başınıza veya arkadaşlarınızla iş birlikçi bir şekilde oynayabileceğiniz bu oyunda Borderlands serisinden geri dönen Tiny Tina, bir DM, yani Dungeon Master rolü ile karşımıza çıkıyor. Yani, bu karakter oyunun tüm dünyasını dilediği gibi değiştirebiliyor.
Tiny Tina’s Wonderlands oyununda kontrol ettiğimiz karakteri ise kendimiz yapıyor. Borderlands serisinde normalde halihazırda oluşturulmuş karakterlerden birini seçiyorduk ama bu oyun, altı farklı karakter sınıfından bir tanesini seçip, kendi karakterimizi oluşturmamıza imkan sağlayabiliyor. Ayrıca, bu seride bir ilk olarak ilk defa farklı karakter sınıflarının yeteneklerini ve özelliklerini, farklı karakter sınıfları ile birleştirebiliyorsunuz. Böylece de sadece kendinize ait hissettiren yepyeni bir karakter sınıfını ortaya koyabiliyorsunuz. Bunlar haricinde, kahraman puanlarını kullanarak güçlendirebileceğiniz değerler de mevcut.
Borderlands serisinin ana oyunlarına kıyasla, önemli yeniliklerle sunulan Tiny Tina’s Wonderlands yapıtının karakter yapısı, aslında oyun içindeki ganimetlerle biraz daha detaylanıyor. Aslında yine oyunda bolca yakın dövüş silahı ve menzilli silahlar var; bu silahlar bir kere daha neredeyse sayısız farklı kombinasyon ile ganimet olarak elde ediliyor ama bu sefer, yakın dövüş silahlarına biraz daha önem gösteriliyor. Ayrıca, el bombaları da büyüler ile yer değiştiriyor ve oyunun fantezi yapısına uygun olabilmesi için aynı temaya sahip birkaç farklı ganimet türü de oyun içerisinde karşınıza çıkabiliyor.
Tiny Tina’s Wonderlands ile karakterlere hiç olmadığı kadar önem veriliyor
Tiny Tina’s Wonderlands oyununa giriş yaptığınız andan itibaren hissedeceğiniz en büyük şeylerden biri, karakterlerin ne kadar ön plana çıktığı olacak. Yani, sadece Tiny Tina ve hikayedeki diğer önemli karakterleri kast etmiyorum; kendi karakterimizi detaylı bir şekilde oluşturabilmemiz, farklı karakter sınıflarını ve yeteneklerini kombine edebilmemiz, karakter değerlerini en ince ayrıntısına kadar yükseltebilmemiz ve daha fazlası bunları ortaya koyuyor. Sonucunda da “min-max” yapmayı seven oyuncular için adeta cennet gibi bir deneyim oluşturuluyor. Tabii yine de tüm bunları göz ardı edebilmek de mümkün.
Herhangi bir Borderlands oyununda olduğu gibi Tiny Tina’s Wonderlands oyununda da karakterinizin gücünü belirleyen en büyük öge, silahınız. Yine de bu video oyununun içerisinde eğer isterseniz, çok daha farklı şekillerde karakterinizi geliştirebiliyorsunuz ve silahınızın karakteri güçlendirmesi yerine, karakterinizin silahı güçlendirmesi durumu ortaya çıkabiliyor. Tüm bu gücünüzü de ikiye ayrılmış bir dünyada deneyebiliyorsunuz. Öncelikle karşınıza, “Overworld” yapısı çıkıyor. Burada karakterlerinizi bir masaüstü oyununda olduğu gibi ilerletiyorsunuz, daha sonra da klasik Borderlands tarzı bölümlere giriyorsunuz.
Overworld ekranında ve klasik bölümlerde karşınıza çıkan diyaloglar da Borderlands serisinin son oyunlarına kıyasla çok daha anlamlı. Yani, oyunda yine tabii ki çok basit seviyede osuruk şakaları filan var ama bunların yanında daha özgün, daha zeka isteyen, daha anlamlı şakalar da bulunuyor. Ayrıca, karakterlerin verdiği duyguları daha net bir şekilde alabiliyorsunuz. Bu da oyunun başarılı bir şekilde yazıldığını gösteriyor aslında. Karakter seslendirmeleri ve bu seslendirmeler ile oluşturulan etkileşimler ise Tiny Tina’s Wonderlands oyununun çok açık ara fark ile en iyi noktası diyebilirim. Ana karakterler muhteşem bir iş çıkartmış.
Tüm bu noktalarda Tiny Tina’s Wonderlands, güzel bir eğlence sunarken, içerikler kendisini tekrar etmeye başladığı için o sıkıcılık hissi ne yazık ki geri dönüyor. Herhangi bir Borderlands oyununda olduğu gibi bu oyunda da yeni silahları, yetenekleri ve büyüleri deneyimlemek çok eğlenceli ama iş, oyunu gerçekten oynamaya geldiği zaman birçok içerik kendisini tekrar ediyor ve sadece yer doldurucu niteliklere sahip gibi duruyorlar. Yani, oynadığınız şeylerin çoğu basit ve anlamsız duruyor. Oyun, sanki 4-5 saatlik bir genişletme paketi deneyiminin çekile çekile, zorla 15-20 saatlik bir tam oyuna dönüştürülmüş gibi hissettiriyor.
Bazı noktalar sıkıcı olsa bile en azından sunum konusunda pek bir sıkıntı yok
Tiny Tina’s Wonderlands, yer yer bazı problemlere sahip olsa bile sunum tarafında hiçbir sıkıntının olmadığını söylemek isterim. Görsellik hakkında yorum yapmak gerekirse, oyunu 4K olarak PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve elde ettiğim sonuçtan da memnun kaldım. Oyun hala Borderlands markasının o klasik sanat tasarımı tarzını koruyor ama bir yandan da görsel efektleri ve doku kaplama kaliteleri ile görselliği üst seviyeye çıkartmayı başarıyor. Ayrıca oyundaki çevre detayları da oldukça hoştu ve karakter tasarımları da yeterince benzersizdi. Görsel açıdan beni rahatsız eden hiçbir şey olmadı.
Aslında aynı şeyi performans için de söyleyebilirim. Tiny Tina’s Wonderlands oyununu PlayStation 5 konsolunuzda 60 FPS olarak oynayabiliyorsunuz ve aksiyon tavan yaptığı anlarda bile bu performansa olumsuz anlamda hiçbir etki yansımıyor. Oyun deneyiminiz boyunca FPS, stabil bir şekilde kalmayı başarıyor. Seslendirmeler ve müzikler ise adeta ayrı bir boyutta. Yazılan diyalogların bazıları biraz kötü, özellikle de Borderlands markasının o klasik, düşük seviyeli şakaları artık güldürmüyor ama oyunun geneline de bu şakalar hakim değil zaten. Bu yüzden, bu oyunun sunumunun genel anlamda çok başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Tiny Tina’s Wonderlands oyunundaki en büyük problemler aslında Borderlands 3 ile de karşımıza çıkmıştı. Ona örnek olarak değil ama anlamsız ödül sistemi, yaşam kalitesi konusunda geriye atılmış olan adımlar, içeriklerin genel anlamda kendisini çok tekrar ediyor olması ve sıkıcı bir yapıda sunulması ve son olarak da aslında masaüstü tipi rol yapma oyun mantığının üzerine çok basılmaması, bu oyunun en büyük problemleri arasında yer alıyor. Aslında bu problemlerin birçoğu da göz ardı edilebilecek olan şeyler ama içeriklerin kendisini tekrar etmesi ve sıkıcı olması, tüm deneyimi ciddi anlamda baltalıyor.
Yine de Tiny Tina’s Wonderlands oyununda çok iyi yanlar da var. Özellikle de hikayenin ve diyalogların çok güzel bir şekilde yazılmış olması ve seslendirme sanatçılarının da bu güzel yazımı muhteşem bir şekilde aktarması, oyunu ciddi anlamda yüksek bir noktaya çıkartıyor. Fantezi teması da Borderlands tarzı bir oyuna çok yakışıyor. Daha da önemlisi, oluşturulan kendi karakterinize verilen önem, apayrı bir rol yapma havası katıyor Borderlands markasına. Bu yüzden, eğer daha fazla ve daha farklı bir Borderlands deneyimi elde etmek istiyorsanız, bu video oyununu sizlere gönül rahatlığı ile önerebilirim.