Ubisoft şirketinin bünyesinde birbirinden farklı ve etkileyici dünyalar ve o dünyaların içerisinde yer alan karakterler bulunuyor. Tom Clancy’s The Division, Tom Clancy’s Rainbow Six ve çok daha fazla Tom Clancy’s serisine ait olan yapıtlarda bu farklı ve etkileyici noktaları görebilmek mümkün. Peki, tüm bu dünyalar birbirine girerse, ne olur? Aslında bu sorunun cevabını kaliteli, belki de AAA seviyesindeki bir video oyunu ile vermeyi çok isterdik ama şimdilik Tom Clancy’s Elite Squad ile idare etmemiş gerekecek; Ubisoft, Tom Clancy’s serisine ait olan tüm dünyaları ve karakterleri bu mobil oyunda topladı.
Sizi bilemem ama ben genelde konsolda oyun oynamaktan hoşlanırım. Ondan sonra bilgisayarım, ardından akıllı telefonum gelir. Yani, mobil cihazlardaki oyunları da severim ama onlar beni çoğu zaman kendisine bağlayamaz. Senelerce hem iOS, hem de Android üzerinde belki de yüzlerce oyun oynamışımdır ama benim aklımda kalan ve devamlı olarak oynadığım 2-3 oyun oldu. Bunlar da Epic Seven ve Darkness Rises idi. Mobil oyunlar beni ne yazık ki birkaç günden daha fazla kendisine bağlı tutamıyor ve açıkçası en başta, Tom Clancy’s Elite Squad oyununun da pek farklı olmayacağını düşünmüştüm.
iOS ve Android için geçen gün çıkmış olan Tom Clancy’s Elite Squad, yazımın en başında da dediğim gibi Tom Clancy’s evrenini bir araya getiren bir video oyunu. Birbirinden farklı dünyaların, karakterlerin ve mekanların buluştuğu bu video oyunundaki temel amacımız ise en güçlü takıma sahip olup, dünyanın huzurunu tehdit eden önemli bir örgütü yerle bir etmek. Yalnız, bu örgüt o kadar güçlü ki Elite Squad adı altında kurulan takımlara sadece iyi kahramanlar değil, eski oyunlarda birbirimizin kanını çok akıttığımız kötü karakterler de ekleniyor. Bu sayede karma bir macera yaşanıyor.
Karakterlerle birlikte dediğim gibi Tom Clancy’s evrenine ait olan bazı bölgeler de Tom Clancy’s Elite Squad oyununa geliyor. Tom Clancy’s Ghost Recon, Tom Clancy’s Rainbow Six ve Tom Clancy’s The Division gibi video oyunlarından tanınabilecek olan mekanlar, bu yapıt sayesinde ceplerimize giriyor. Yalnız, incelemekte olduğum bu oyunun görselliği pek yüksek olmadığı için açıkçası ben tüm mekanları tanımakta güçlük çekiyorum. Yani, ben Ubisoft şirketine ait birçok video oyununu oynadım ve Tom Clancy’s evrenine de kısmen yakın sayılırım ama sadece birkaç çok ikonik sahneyi tanımayı başardım.
Tom Clancy’s Elite Squad, tanıdık tüm karakterleri içinde topluyor
Öncelikle, Tom Clancy’s Elite Squad oyunundaki askerlerden, yani karakterlerden bahsedelim. Askerler, daha önce de dediğim gibi iyi kahramanlardan ve kötü karakterlerden, karma bir şekilde oluşturuluyor. Mesela; Walker, Ash, Doc, Diaz ve El Sueno karakterlerinden oluşan bir takımı kurabiliyorsunuz. Askerlerin tamamının nadirlik seviyesi de bulunuyor ve bunlar, yıldızlarla ölçülüyor. Mesela, Ash ve Sam Fisher gibi çok tanıdık kahramanlar beş yıldız iken Gremlin ve Ironclaw gibi çok arka planda kalan karakterler de bir yıldız şeklinde görünüyor. Tabii tüm bu askerleri güçlendirebiliyorsunuz da.
Oyunda öncelikle hesabınızın bir seviyesi bulunuyor. Sizler, hesabınızın seviyesi kadar askerlerin seviyesini arttırabiliyorsunuz. Yani, hesabınız eğer 25. seviyede ise Montagne de en fazla 25. seviyeye çıkabiliyor. Ayrıca, askerlerin seviye atlatma işlemini sizin yapmanız gerekiyor, tecrübe puanı kazanma gibi bir sistem bulunmuyor askerlerde. Antrenman aracılığı ile askerlerin seviyesini, kendi seviyenize çekiyorsunuz ve bunu yapabilmek için de çok kolay kazanılan temel para birimini harcıyorsunuz. Seviye atlama işlemi sayesinde askerin yetenek puanı artıyor ki bu puan, takımınızın gücünü temsil ediyor.
Askerlerin aynı zamanda farklı nadirlikteki silahları da var. Mesela, yine Montagne, GSH-18 kullanarak başlıyor ama yeteri kadar materyal toplarsanız, o silahı M1911 yapabiliyorsunuz ve ardından da aynı şekilde, Wild Boar silahına kadar ulaşabiliyorsunuz. Bunlar da askerin verdiği hasarı arttırıyor. Bunun yanında bir de ekipman seviyesi var ki bunda da yine materyal toplayarak, yüksek seviyeli ekipman üretiyorsunuz ve eğer dört adet yüksek seviyeli gerekli ekipmanı üretirseniz, askerinizin ekipman seviyesi yükseliyor. Genelde işler, dördüncü ekipman seviyesinden sonra zorlaşıyor.
Konu asker geliştirme olduğu zaman karşısına çıkacak olan en son şey ise yıldız yükseltme. Evet, eğer bir askeri çok severseniz, onu beş yıldızlı bile yapabilmeniz mümkün. Yalnız, askerlerin yıldızını arttırabilmek için o askere ait parçalar bulmanız gerekiyor. Mesela, Walker isimli askerimizi dört yıldız yapmak için kendisine ait 40 adet parça bulunması gerekiyor ki bu noktada da işin içine aylarca bu oyunu oynamak veya mikro ödeme ile ganimet kutusu açmak giriyor. Karakter parçası bularak onları güçlendirme sistemi mobil oyunlarda çok kullanılıyor ve ben açıkçası kendilerinden nefret ediyorum.
Tüm bu askerler ile neler yapmamız gerekiyor?
Şu anda oyunda 77 adet asker bulunuyor ve sanıyorum ki güncellemeler ile daha da fazlası eklenecek. Peki, bu kadar fazla asker ile Tom Clancy’s Elite Squad oyununda ne yapıyoruz? Bu noktada karşımıza çıkan en temel içerik, hikaye görevleri. Evet, bu oyunda bir hikaye bulunuyor ve arada sırada ara sahnelerle bir anlatım yapılıyor. Yalnız, bana bu hikayenin ne olduğunu sormayın; en ufak bir fikrim bile yok. Yine de hikayeyi anlamamış olmamız, bu tip mobil oyunlar için hiç problem değil. Hikaye modu da zaten kendi içerisinde farklı kategorilere ayrılıyor ve işler daha da karışıyor.
Tom Clancy’s Elite Squad oyununun temel hikaye görevi serisi, Umbra olarak geçiyor. Sekiz adet bölümden oluşan Umbra; Allies, Underworld ve Close Quarters isimli diğer görev serileri ile birlikte karşımıza çıkıyor. Umbra serisinde dilediğiniz askeri kullanabiliyorsunuz. Allies serisinde ise sadece iyi kahramanları kullanmanız gerekiyor. Tahmin edebileceğiniz üzere Underworld serisinde de sadece kötü karakterleri kullanıyorsunuz. Close Quarters serisinde ise sadece tabanca ve makineli tabanca kullanan kahramanlar bulunuyor. Bu çeşitlilik sayesinde tüm kahramanları geliştirme hissi doğuyor içinizde.
Öncelikle, Tom Clancy’s Elite Squad oyununda bolca farklı askerin olması çok iyi bir şey. En başta, bir ve iki yıldızlı askerler işe yaramaz görünüyor ama işin içine asker kısıtlaması girdiği zaman o işe yaramaz dediğiniz askerler işe yarıyor. Normalde bu benim pek hoşuma gitmezdi; ben en nadir ve güçlü olan askerlerle oynamayı tercih ederdim ama bu oyunda öyle bir his doğmadı içime. Kesinlikle içeriklerdeki mantığı ve tüm askerleri geliştirme ihtiyacının hissettirilmesine bayıldım. Yalnız, her şey asker kısıtlamasından ve hikayeden de ibaret değil.
Eğer siz yapay zekaya karşı değil de gerçek oyunculara karşı savaşmak isterseniz, karşınıza arena çıkıyor. Yalnız, birçok mobil oyunda olduğu gibi Tom Clancy’s Elite Squad oyununda da gerçek zamanlı bir arena modu bulunmuyor. Bu modda gerçek oyuncuların oluşturduğu güçlü takımlara karşı savaşıyorsunuz ve galibiyet elde ederek, yüksek sıralamalara geçmeye çalışıyorsunuz. Yani, net bir rekabet hissi yaşanmıyor ne yazık ki. Yalnız, temel oynanış göz önünde bulundurulduğu zaman, gerçek zamanlı arena modu bu yapıt için biraz gereksiz görünebilirdi diye düşünüyorum.
Tom Clancy’s Elite Squad, basit bir oynanış sunmaya çalışıyor
Tom Clancy’s Elite Squad oyununda aktif olarak pek de bir şey yapmıyoruz. Şöyle ki askerler kendi yeteneklerini otomatik olarak kullanıyor ve düşmanlara otomatik olarak ateş ediyor. Siz ise sadece belli aralıklarda iki yetenek kullanıyorsunuz. Hava desteği istemek, elektromanyetik darbe bombası atmak, kalkan kurmak ve herkesin tek bir düşmana odaklanmasını istemek, bu yeteneklerden birkaç tanesi. Zaten oyunda toplamda 8 adet yetenek bulunuyor. Yani, bu oyunda başarılı olmak için yapmanız gereken iki şey var: Takımınızı en yüksek seviyeye getirmek ve bir uyum tutturabilmek.
Oynanış yeterince basit görünüyor ve zaten karşımızda da bir mobil oyun bulunuyor. Bu yüzden oynanış zaten olabildiğince basit olması gerekiyor. Yalnız, tüm bunlara ek olarak ben otomatik oynama modunun da bulunmasını isterdim. Sonuçta, her zaman gözümü Tom Clancy’s Elite Squad oyununda tutmadan da ilerleme kaydetmek isterim. Belki haber veya inceleme yazarken birkaç bölüm geçmek isterim. Bu yapıta benzeyen birçok mobil oyunda otomatik oynama özelliği bulunuyor ama bu yapıtta aynı özellik yer almıyor. Bu da beni kısmen rahatsız etti ve hayal kırıklığına uğrattı.
Bu arada, oynanışı kolaylaştırmaktan bahsetmişken, mikro ödemelerden de bahsetmek istiyorum. Evet, Tom Clancy’s Elite Squad bir mobil oyun ve Ubisoft tarafından dağıtımı sağlanıyor. Bu sebepten ötürü de oyunda bolca mikro ödeme var ve fiyatlar gerçekten uçuk. Mesela, iOS üzerinde 200 TL ödeyerek üç farklı dört yıldızlı askerin sahibi olabiliyorsunuz. 35 TL vererek de üç yıldızlı bir asker elde edebiliyorsunuz ama kendisini satın almak bana pek mantıklı gelmiyor, üç yıldız, çok da değerli değil. Aynı zamanda, oyundaki para birimlerini ve daha fazlasını da mikro ödemeler ile satın alabiliyorsunuz.
Mikro ödemeler ile elde edebileceğiniz şeylerin haricinde bir de ganimet kutuları bulunuyor. Yalnız, bu ganimet kutularından istediğiniz askerleri filan net olarak elde etmeniz mümkün olmuyor; kendileri sadece asker parçalarını rastgele bir sayıda veriyor. Oyunda ilerledikçe arada sırada bu kutulardan açabiliyorsunuz ve bence çok da önemli şeyler değiller. Daha doğrusu, tabii ki hızlı ilerlemek için önemli sistemler ama pek umurumda değil açıkçası. Yani, konu mikro ödemeler ve ganimet kutuları olduğu zaman Tom Clancy’s Elite Squad beni yeterince rahatsız ediyor.
Etkinlikleri ve diğer şeyleri de unutmamak lazım tabii
Tom Clancy’s Elite Squad oyununda etkinlikler, günlük operasyonlar ve bir klan sistemi de yer alıyor. Klan sistemi üzerinde bölge savaşları gibi ekstra içerikler yer alıyor ve günlük operasyonlar da oyundaki bazı birimleri daha hızlı kazanabilmeniz için ekstra yol sunuyor. Etkinlikler ise baskın tipi zor içerikleri, sonucunda kahraman kazanabileceğiniz görev serilerini ve daha fazlasını içerisinde bulunduruyor. Yani, tüm hikaye serilerini bitirseniz bile etkinlikler sayesinde sürekli bir içerik bulabiliyorsunuz. Bu arada, tüm bu içerikler de siz seviye atladıkça, adım adım açılıyor.
Tom Clancy’s Elite Squad oyununun adım adım açılan içeriklere örnek vermek gerekirse; 10. seviyede Allies serisi açılıyor, 20. seviyede klan savaşları açılıyor, 31. seviyede yeni bir asker hediye ediliyor, arada ganimet kutuları veriliyor ve şimdilik bu seviye ödülleri, 60. seviyeye kadar devam ediyor. Normalde, oyunda seviye atladıkça daha heyecan verici ödüller almayı beklersiniz ama bu oyunda siz seviye atladıkça, verilen ödüllerin kalitesi artıyor ama aynı zamanda da heyecan elde edemiyorsunuz. Yani, ben son seviyede beş yıldızlı bir askeri tercih ederdim, değerli bir ganimet kutusu yerine.
Tabii bir de bu oyunun sunumu var, değil mi? Tom Clancy’s Elite Squad, bir mobil oyun olduğu için görselliği pek de güzel değil. Hatta ben bu oyunu Apple iPhone 6S Plus ile oynadığım için görsellik daha da kötü. Buna karşılık performansın güzel olduğunu düşünebilirsiniz ve anlık oynanışta aslında herhangi bir problem yok ama bölüm geçişlerinde ve menülerde filan takılmalar yaşanabiliyor. Sesler ve müzikler ise ortalama altında, tatmin edici değil ne yazık ki. Yani, bu video oyununun sunumu genel anlamda başarısız göründü bana; hoşuma giden tek şey, kullanıcı arayüzü oldu.
Peki, Tom Clancy’s Elite Squad oyununa zaman harcanabilir mi? Açıkçası, Ubisoft gibi bir şirket için bu oyun, fikir olarak çok güzel. Elimde çok daha başarılı bir mobil cihaz olsaydı veya oyun en azından konsollarda filan da oynanabilseydi, muhtemelen kendisini daha da çok sevecektim. Şu anki durumumda ise ben bu oyunu yine de başarısız görmüyorum. Hatta bu oyunu oynamaya karşı bir istek var içimde sürekli olarak. Bu sebepten ötürü de türü sevenler için, Tom Clancy’s evrenini sevenler için veya genel olarak Ubisoft markasını sevenler için bu mobil oyunu önerebilirim.