Tom Clancy’s The Division Resurgence hakkında konuşmadan önce Tom Clancy’s serisi hakkında biraz konuşmam gerekiyor. İlk FPS oyunu oynamaya Tom Clancy’s serisinin 1998 yıllında piyasaya sürülen Tom Clancy’s Rainbow Six ile başladığımdan dolayı Tom Clancy’s isminin bende yeri çok özeldir. Bundan dolayı, Tom Clancy’s serisinin yeni bir oyununu gördüğüm zaman kesinlikle bir açar bakarım. Açıp baktığım oyunlarını da büyük ihtimalle uzun uzun oynarım. Aynı seriden Tom Clancy’s The Division duyurulduğu zaman çok heyecanlanmıştım. Bu heyecanım ilk tanıtım videosu ve oyun için videoları ile birlikte tavan yapmıştı. Tom Clancy’s serisi her zaman beni etkilemeyi başarmıştım ama bu sefer Tom Clancy’s The Division ile olay çok başka bir boyuta taşınmıştı.
Sonunda o gün geldi ve 2016 yıllında ilk Tom Clancy’s The Division piyasaya çıktı ama oyunda bir terslik vardı. Çıkan oyun videolarda gördüğümüz oyundan biraz farklıydı. Tom Clancy’s The Division çıkmadan piyasanın referans değeri olacak diye tanıtılmıştı ama öyle olmadı. Bunun hayal kırıklığı ile birçok oyuncu Tom Clancy’s The Division oynamaktan vazgeçti ama ben Tom Clancy’s The Division oynamaktan vazgeçmemiştim. Oyun her ne kadar beklentiyi yükseklere çıkarıp, sonrasında da beklentileri karşılayamamış olsa da halen ortada çok güzel bir oyun vardı. Bundan dolayı Tom Clancy’s The Division uzun uzun oynadım ve bitirdim.
Tom Clancy’s The Division ile yaşanılan bu olaydan sonra serinin akıbetinin ne olacağını çok merak ediyordum. Neyse ki Ubisoft ve Massive Entertainment, ilk oyunda yaşadığı sorunlardan ders alarak 2019 yıllında Tom Clancy’s The Division 2 oyununu piyasaya sürdü ve bu sefer gayet iyi iş çıkardıklarını söylemem gerekiyor. Harika bir Washington modellemesi, yetenek sistemi ile oynanışın çeşitlendirilmesi ve oyuncular için kocaman bir içerik ile bence ilk oyunun üstüne çıkılmış ve başarılı bir oyun ortaya çıkmıştı. Bazı oyuncuların Tom Clancy’s The Division 2 hakkında olumsuz görüşleri olsa da eleştirmenlerin ve genel izlenim iyi olmuştu.
Bu sefer, Tom Clancy’s The Division Resurgence ile seri mobil cihazlara taşınacak. iOS ve Android için geliştirilen oyun, ücretsiz olarak karşımıza çıkıyor. Oyunun kapalı betasını oynayan biri olarak ilk izlenimim fena olmadığını söylemem gerekiyor. Ana hikâyemiz, Manhattan’ da ortaya çıkan yeni bir virüsten kaynaklı ortaya çıkan kargaşayı anlatıyor. Bu kargaşa sonucunda Manhattan’ın son umudu olarak The Homeland Division ajanları yardıma çağrılıyor. Bizde bu ajanlardan biri olarak işimizi gücümüzü bırakıp, Manhattan halkını korumaya gidiyoruz. Sivil halkı korumak için de zaman zaman ilaç sandıkları bulmamız gerekiyor; zaman zaman tutsakları kurtarmamız gerekiyor.
Tom Clancy’s The Division Resurgence, üçüncü şahıs nişancı oyunu mu? Yoksa rol yapma oyunu mu?
Oyuna girer girmez güzel detayları olan karakter yaratma ekranı ile karşılaşıyorsunuz. Karakter yapma ekranını gayet sade ve seçenekli buldum. İkinci ekranda ise karakterinizin özel yeteneklerine karar vermeniz gerekiyor. Bu ekranda seçeceğiniz Demolitionist, Bulwark, Vanguard ve Field Medic karakterlerinden biri boyunca yaşayacağınız deneyimi ciddi anlamda etkiliyor. Demolitionist, toplu düşman saldırılarında çok başarılı bir karakter; Bulwark ise savunma konusunda özellikler sunuyor; Vanguard ise biraz daha çevredeki düşmanların yerini belirleme gibi taktiksel özellikleri içinde barındırıyor; Field Medic ise teknolojik silahlarla değişik bir deneyim sunuyor.
Oyun size ilk başta bütün tuş fonksiyonlarını ve özel yeteneklerinizi anlatıyor. Bunun yanında nereye gideceğiniz, nasıl gideceğinizde oyun boyunca çok açık bir şekilde sizle paylaşılıyor. Yani oyun, siz zorluk çekmeyin diye her şeyi size altın bir tepside sunuyor. Bu durum bazı oyuncuların çok hoşuna giderken bazı oyuncuların hiç hoşuna gitmeyecektir ki ben de hoşuna gitmeyecek olanların tarafındayım. Oynanış hakkındaki eğitimimiz, oyunun giriş kısmına yedirilmiş. Bu aşamada bizi çağırdıkları noktaya gitmek için uğraşırken, şehrin nasıl kargaşa içinde olduğunu da şahitlik ediyoruz.
Eğitim kısmı bittikten sonra artık ana görevlerimize başlıyoruz. Görevimizle birlikte asıl çatışmalarda başlıyor. Çatışmalar genelde sizin gideceğiniz yol üzerindeki ve gittiğiniz yerdeki eşkıyaları temizlemeniz şeklinde oluyor. Oyun boyunca kullanacağınız ekipmanların çoğu bu eşkıyalar üzerinden düşüyor. Topladığınız bu ekipmanları yine topladığınız materyaller ile geliştirebiliyorsunuz, yeni özellikler ekleyebiliyorsunuz. Birde ekipmanların nadirlik seviyeleri ve set ekipmanları bulunuyor. Bu seviyelere veya kullandığınız ekipmanlar setlerine göre size ekstra özellikler sağlanıyor. Örnek olarak çok nadir bir silah veya set kullandığınız zaman ekstra %5 hasar verme özelliği kazanıyorsunuz.
Şu ana kadar oyundaki ekipman sisteminden, karakter özelliklerinden ve eğitim aşamasından bahsettim ama oyunda asıl vaktinizi alan şey ise savaşlar oluyor. Savaşlar, oynadığınız karaktere göre değişkenlikler gösteriyor. Demolitionist özelliklerine sahipsiniz, gizlice düşmana yaklaşmak ve bir alan saldırısı yapmak çok daha mantıklı oluyor. Vanguard iseniz saldırı taktiğinizi planlayıp, plana uygun saldırmanız gerekiyor. Bunun yanında temel saldırılarınız tabi ki kullandığınız silahlar oluyor. Silah konusunda karakter özelliklerine bağlanmış bir durum söz konusu değil. Bundan dolayı her karakter ile her silahı rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Mobil platformda AAA oyunu oynamak
Tom Clancy’s The Division Resurgence, mobil platformlarda oynayabileceğiniz AAA kalitesinde çevrimiçi, çok oyunculu, üçüncü şahıs nişancı ve rol yapma oyunu olarak karşımıza ücretsiz olarak çıkacak. Peki, Tom Clancy’s The Division Resurgence, vaat ettiklerini ne kadar yapabilmiş? Henüz beta aşamasında olan bir oyun için içerik, oynanış, performans, grafik ve efekt değerlendirme yapılmasını çok uygun bulmuyorum ama bununla birlikte de beta için durum değerlendirmesinin yapılması faydalı olacaktır. Yapacağımı yorumların oyunun beta sürümüne ait olduğunu ve oyunun son sürümü ile değişebileceğinin unutulmaması gerekiyor.
Öncelikle oyunun grafiklerinden başlayalım: Karakter modellemesi olarak mobil platformlarda gördüğüm en iyi grafiklerden biri olduğunu söyleyebilirim ama aynı şeyi çevre modellemeleri için söylemem çok mümkün olmayacak. Oyunun son sürümünde karakterlere gösterilen özen, şehir ve diğer unsurlar içinde harcanırsa ortaya nasıl bir şey çıkar hayal bile edemiyorum. Efektler ise şu an için vasatın altında gözüküyor. Performans olarak ise oyun boyunca herhangi bir kopma, donma yaşamadım. Oyunu, iPad Pro 2 de ve betada sunulan en yüksek grafiklerde test ettim. Oyun, beta için genel olarak 30 FPS sabitlenmiş durumdaydı. Oynarken 60 FPS eksikliğini sıkça hissettiğimi söyleyebilirim. Çok nadir de olsa 30 FPS’den aşağıya düştüğüm durumlarda oldu.
Tom Clancy’s The Division Resurgence oyununu oynadığım süre boyunca, dikkatimi en çok çeken nokta kesinlikle sunduğu uçsuz bucaksız içeriği oldu. Oyunun sunduğu içerik, kesinlikle Tom Clancy’s The Division Resurgence tarafının en güçlü yanı olacaktır. Açıkçası oyun çıktıktan sonra oyuncuların yapacak bir şey kalmadı diyeceklerini çok düşünmüyorum. Oyunu oynadığım süre boyunca oynanış olarak çok karışık duygular yaşadığımı söyleyebilirim. Örnek, oyundaki düşmanlar yapay zekânın sadece yapay kısmını uyguluyor, zekâ kısmı oyunda neredeyse yok diyebilirim. Savaşmaya girdiğimiz sahneler sanki önceden kurgulanmış hissettiriyor. Şehrin yaşayan bir alan olması planmış ama olabildiğince donuk ve cansız görünüyor. Bu eksilerin yanında yine de oyundaki savaşlardan keyif alıyorsunuz.
Sonuç olarak, betada Tom Clancy’s The Division Resurgence genel olarak sınıfı çok az bir farkla da olsa geçiyor. Şu anki yorumlarımın beta için olduğu düşünüldüğünde, Ubisoft tarafının oyunun çok daha iyi bir noktaya çıkarma şansının olduğunu düşünüyorum. Özellikle karakter dışındaki grafiklerin geliştirilmesi ve şehrin vaat edildiği gibi (gece gündüz dengesi, hava durumu vb.) sizin dışınızda yaşayan bir yapıya dönüştürülmesi ile Tom Clancy’s The Division Resurgence, mobil platformlarda AAA kalitesini sunabilecek potansiyele sahip bir oyun olacaktır.