Dual Effect ve Abstract Digital cephelerinden gelen Tormented Souls, 32-bit döneminin klasik hayatta kalma ve korku oyunlarının özünü yakalamayı amaçlıyor. Korkuların bol olduğu, cephane ve sağlık paketlerinin az olduğu ve karakterlerin bir tank zarafetiyle hareket ettiği bir zamandan bahsediyorum. Kesin olan bir şey var ki oyun, kesinlikle rolüne uygun görünüyor. Gotik ortamları unutulmaz olduğu kadar muhteşem ve hortlakları muhteşem derecede grotesk. Peki, bu oyun taklit etmeyi umduğu dönemin estetiğini yakalamış olsa da korkunun temellerinde ustalaşabiliyor mu?
Tormented Souls içerisinde Caroline Walker adında genç bir kadını kontrol ediyoruz. Gizemli bir mektup onu kayıp bir çift ikizi aramak için Winterlake malikanesine çektikten sonra işler hızla kötüye gidiyor. Varışından birkaç dakika sonra baygınlık geçiriyor ve bir küvette, çıplak ve entübe edilmiş bir şekilde, kafasından bir gözü çıkarılmış olarak uyanıyor. Neyse ki Caroline böyle küçük bir şeyin gününü mahvetmesine izin verecek biri değil. Ayağa kalktıktan ve kafasındaki deliği sardıktan sonra derhal bu tuhaf malikanenin ardındaki gizemi çözmeye koyuluyor. Kanlı tıbbi ekipmanların koridorları doldurduğu ve her köşede ölümcül yaratıkların pusuda beklediği bir yer burası.
Eğer daha önce klasik Resident Evil oyunlarından birini oynadıysanız, burada kendinizi evinizde hissedeceksiniz. Bulmacaları çözmek için kullanılan şifreli bibloları aramak için odadan odaya geçecek, malikaneyi ve sakinlerini çevreleyen olaylara ışık tutan notları inceleyecek ve korkunç canavarlarla karşılaşacaksınız. Malikâne çok geniş ve anahtarları toplayıp, yeni alanlara erişim kazandıkça oyunun ilerleyen bölümlerinde tekrar ziyaret etmeniz gereken birçok kilitli kapı bulacaksınız. Bunu göz önünde bulundurarak, topladığınız haritalara çok dikkat etmek isteyeceksiniz, böylece tekrar ziyaret etmeniz gereken yerleri not edebilirsiniz.
Tormented Souls oyununda takdir ettiğim bir şey de bulmacalara olan yaklaşımı. Bir zamanlar türün temel unsurlarından biri olan bulmacalar, modern hayatta kalma ve korku oyunlarının çoğunda neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumda ve ortaya çıktıklarında da genellikle bir düğmeyi çevirmekten veya belirli bir şeyi doğru noktaya yerleştirmekten biraz daha fazlası oluyorlar. Bu video oyunu ise bulmacaları ile biraz daha iddialı hissettiriyor. Birçok bulmaca, kutunun dışında düşünmenizi sağlayacak gerçek zeka soruları olarak sunuluyor.
Bulmacalar iddialı olduğu için bulduğunuz notlara ve çevrede olup bitenlere çok dikkat etmeniz gerekecek. Birkaç kez afalladığım oldu ama oyunu oynamyı bıraktıktan saatler sonra aklıma alışılmışın dışında bir çözüm geldi ve geri dönüp, çözümümün gerçekten işe yaradığını hayretler içinde izledim. Bununla birlikte, sizi test edecek ve notlar almanızı sağlayacak türden bulmacaları özlediyseniz, Tormented Souls oyununun masaya getirdiklerini seveceksiniz. Oyunun an be an oynanan oynanışı da kesinlikle tanıdık geliyor ki zaten bütün mesele de bu.
Baştan sona, oyunun geliştiricilerinin Silent Hill, Alone in the Dark ve Resident Evil gibi oyunların öncülük ettiği klasik hayatta kalma korku formülüne tutkuyla bağlı oldukları çok açık. Bu serilerin çoğunun son yıllarda aldığı yönden nispeten hayal kırıklığına uğramış biri olarak, Tormented Souls yapıtının terör ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalması bana uzun zamandır gecikmiş bir eve dönüş gibi geliyor. Yine de bu orijinal bir şey yapmadığı anlamına gelmiyor. Aksine, oyunun işleri heyecan verici şekillerde sarstığı birkaç alan var.
Örneğin, karşılaşacağınız ilk eşyalardan biri eski bir çakmak. Elbette, maceranız boyunca karşılaşacağınız et ve metal canavarları savuşturma yeteneğine sahip değil ama yine de hayatta kalmanız için çok önemli; gölgeler bile sizi öldürmeye çalışıyor. Bunu göz önünde bulundurarak, her yeni odaya girerken çakmağınızı yanınızda bulundurmanız gerekecek. Karanlıkta sadece birkaç saniye tökezlemek sizi başlık ekranına geri göndermek için yeterli. Sorun şu ki aynı anda hem çakmağınızı, hem de silahınızı kuşanamazsınız. Bu nedenle, üzerinize gelen canavarla savaşmak istiyorsanız, savaşmaya başlamadan önce başka bir ışık kaynağı bulmanız gerekiyor.
Tormented Souls, hayatta kalma ve korku tekerleğini yeniden icat etmiyor. Bunun yerine, oyuncuyu bir dehşetten diğerine sürüklerken onunla birlikte yuvarlanıyor. Malikaneyi keşfederken, geceleri ortaya çıkan tüm şeyleri savuşturmanıza yardımcı olacak bir avuç silahla karşılaşacaksınız. Standart tabancanız olarak işlev gören bir çivi tabancası var. Zayıf ama iyi bir atış hızına sahip ve çoğu canavarı sekiz atışla indirebilir. Ayrıca tek bir mermi tutan ve yeniden doldurması acı verici derecede yavaş olan kaba bir ev yapımı av tüfeği de bulacaksınız. Benim kullanmayı en sevdiğim silah elektrikli mızraktı. Kendisi, yok edilemez bir düşmanı alt etmek için mükemmeldi.
Yine de çok heyecanlanmayın; oyunun sonuna kadar gitmeyi umuyorsanız, mümkün olduğunca çatışmadan kaçınmak isteyeceksiniz. Kendisine ilham veren oyunlarda olduğu gibi Tormented Souls da size verdiği cephane konusunda çok cimri. Bu, oyunun ikinci yarısında karşınıza çıkacak şeylerle yüzleşmek için yeterli cephaneniz olmadığı için oyunu tamamlamaktan kendinizi alıkoymanızın mümkün olduğu anlamına geliyor. Bu yüzden silahlarınızı idareli kullanın ve her atışı değerlendirin. Aksi takdirde, bunun bedelini ileride çok iyi ödeyebilirsiniz.
Sunum söz konusu olduğunda, Tormented Souls etkilemekten geri kalmıyor. Oyunun tam üç boyutlu ortamları çarpıcı derecede detaylı ve ilk bakışta, bunların önceden oluşturulmuş arka planlar olmadığına inanmak neredeyse zor. Köhne hastane ekipmanlarının malikanenin çarpıcı gotik mimarisi ve görkemli dekoruyla tezat oluşturması, şahane bir rahatsız edici bir ortam yaratıyor. Elbette, bir hayatta kalma ve korku oyunu sadece canavarları kadar iyidir. Neyse ki bu oyunun şeytani sakinleri kâbuslara konu olacak cinsten.
Hepsi tekerlekli sandalyeler, oksijen tankları ve serum standları gibi tıbbi ekipmanlarla kaynaşmış, parçalanmış yaratıklar. Bu en saf haliyle vücut korkusu bu. Yine de bu, mükemmel olduğu anlamına gelmiyor. Oyunun içinde Nemesis benzeri bir düşmanımız var ve kendisinin yerde süzülme şekli düpedüz gülünç görünüyor ve sonuç olarak, bu karşılaşmaları olabileceğinden biraz daha az korkutucu hale getiriyor. Sürükleyiciliğe zarar veren bir başka şey de ara sahneler sırasında dudak senkronizasyonunun olmaması; karakterlerin ağızlarının hareketsiz olduğunu görmek sarsıcı.
Geliştirici ekip, bu sahnelerin çoğunda kamerayı Caroline’ın arkasına yerleştirerek bunu daha az fark edilir hale getirmeye çalışmış ama bunu fark ettiğinizde, görmezden gelmek oldukça zor. Tormented Souls oyununun müzikleri ise gergin ve önsezi dolu. Ayrıca, silah sesleri ve diğer ortam efektleri sizi aksiyonun içine çekmek için harika bir iş çıkarıyor. Seslendirmeye gelince, Resident Evil serisini taklit eden bir oyundan tam da beklediğiniz gibi berbat. Yine de oyunun hedef demografisinin bunu çok fazla önemseyeceğini hayal etmek zor. Önemli olan şey bu da değil zaten.
İlham aldığı oyunların büyük bir hayranı olarak, Tormented Souls ile geçirdiğim zamanı çok sevdim. Otantik bir klasik hayatta kalma ve korku deneyimi yaratmak için tüm doğru notaları tutturuyor. Benim gibi biri için bu, oyunun çekiciliğinin büyük bir parçası. Bununla birlikte, bazı oyuncular oyunun bazı geleneklerinin zaman testine dayanamadığını düşünebilir. Yeni başlayanlar için, bu oyun muazzam miktarda geri keşif gerektiriyor ve bu durum, oyunun ilerleyen bölümlerinde zamanda yolculuk yapmanın bir yolunu keşfettikten sonra daha da kötüleşiyor.
Bir süre sonra, tüm bu ileri geri koşuşturma biraz boşluk doldurucu içerik gibi hissettiriyor. Eğer bu sizin sinirlerinizi bozacak bir şey gibi geliyorsa, o zaman kendinizi uyarılmış kabul edin. Ayrıca, oyunda manuel kaydetme sistemi bulunuyor ve tıpkı ilk Resident Evil oyunlarında olduğu gibi, ilerlemenizi kaydetmek istediğinizde belirli bir sarf malzemesi kullanmanız gerekecek.
Yine, tüm bunlar erken dönem hayatta kalma ve korku oyunları için olağan şeyler. Yine de öldükten sonra birkaç saatlik ilerlemeyi kaybetmek oldukça cesaret kırıcı olabilir ama yine de bunların hepsi türün temelleri. Tormented Souls oyununu satın almayı zaten düşünüyorsanız, bu sorunların sizi hiç rahatsız etmeme ihtimali var ama bu türde yeniyseniz veya bu gelenekleri hiç önemsemediyseniz, kaba bir uyanış yaşayabilirsiniz ve oyun size hayal kırıklığı yaratabilir.
Eğer klasik hayatta kalma ve korku oyunlarını seviyorsanız, Tormented Souls radarınızda olmalı. Resident Evil, Silent Hill ve Alone in the Dark gibi oyunlara yazılmış dehşet verici bir aşk mektubu kendisi. Harika bulmacaları, keşfedilecek gerçekten korkutucu bir ortamı ve yüzleşilecek tedirgin edici canavarları ile sizi derinden sarsacak ve jenerik bittikten sonra bile aklınızdan çıkmayacak türden bir oyun. Kuşkusuz eski tarz esintilerini kanlı koluna takıyor olsa da hata yapmayın; Tormented Souls, modern bir hayatta kalma ve korku deneyimi şaheseri.