TrackMania Nations, zamanında oldukça sevilmiş ve büyük bir oyuncu kitlesine ulaşmış bir video oyunu idi. Ubisoft ise o video oyununu Trackmania adı altında yeniden geliştirdi ve oyuncuların karşısına 1 Temmuz 2020 tarihinde sundu. Orijinal oyun, ücretsiz olarak oynanabiliyordu ve yeniden yapım üründe de aynı olay devam ediyor ve oyuncular, bu oyunu şu anda ücretsiz oynayabiliyor. Ben de işte oyunun bu ücretsiz sürümüne kendimi attım ve incelemeye koyuldum. Yalnız, her şeyden önce oyunun ödeme sisteminden bahsetmek lazım.
Hemen yukarıda da dediğim gibi Trackmania, ücretsiz olarak oynanabilir bir video oyunu. Yalnız, oyunun tamamı ücretsiz değil; iki farklı ücretli abonelik sistemleri de bulunuyor. Eğer oyunu ücretsiz bir şekilde oynamak isterseniz, herhangi bir işlem yapmadan, Epic Games Store veya Uplay üzerinden bu oyunu indirip, oynamaya başlayabiliyorsunuz. Bu sayede oyunun toplam 25 pistlik antrenman moduna ve o mod içerisinde madalya kazanma sistemine erişim sağlayabiliyorsunuz. İçerikler tabii ki burada sonlanmıyor; daha devamı bulunuyor.
Trackmania oyununda bir tekli oyuncu modu da bulunuyor. Antrenman modunda oyuna alıştıktan sonra, sezonluk tekli oyunculu pistlere adım atabiliyorsunuz. Bu pistler, her mevsim yenileniyor. Şu anda oyunun Summer 2020 pistleri aktif ve bu oyun listesinde 25 adet pist bulunuyor. Tüm bu pistlerde isterseniz tek başınıza, isterseniz de gerçek oyuncuların hayaletlerine karşı yarışabiliyorsunuz, madalya kazanabiliyorsunuz. Bu sistem üzerinde bölgelik sıralamalar da bulunuyor; her pist için Türkiye’de sıralamaya giriyorsunuz.
Trackmania oyununun ücretsiz sürümüne Starter Access adı veriliyor ve ne yazık ki oynanış açısından sadece bunlar size sunuluyor. Oynanışın üzerine ek olarak, Starter Access aracılığı ile tekrar, araba görünümü ve pist editörü özelliklerine ulaşabiliyorsunuz. Pist editörü, her ne kadar eğlenceli bir sistem olsa da Starter Access üzerinden oyuna erişen kişilere pek de fazla özellik sunulmuyor. Zaten oluşturduğunuz bu pistleri ne siz test edebiliyorsunuz, ne de başka oyunculara test ettirebiliyorsunuz. Yani, ücretsiz oyun deneyimi çok temel ve zayıf.
Trackmania, Standard Access ve Club Access ile neler sunuyor?
Trackmania oyununun Starter Access sistemi aslında bir nevi demo olarak işliyor. Eğer bu demo hoşunuza giderse, 1 senelik abonelikler üzerinden Standard Access ve Club Access paketlerini satın alabiliyorsunuz. Evet, bu oyunu oynamaya devam edebilmek için senelik abonelik gerekiyor, bir kere satın alıp, işi bitiremiyorsunuz. Aslında, aylık abonelik olsa bu durum benim canımı çok sıkabilirdi ama abonelikler hem senelik bir şekilde işliyor, hem de Standard Access için 1 senelik abonelik 10 Euro. Club Access ise 25 Euro civarında dolaşıyor.
Standard Access için abonelik satın aldığınız zaman ihtiyacınız olan neredeyse her şeye erişebiliyorsunuz. Tekli oyuncu modu tamamen kilitlerini sizin için açıyor. Aynı zamanda oyuncular tarafından ve Ubisoft tarafından oluşturulmuş yeni pistleri, günlük bir şekilde de oynayabiliyorsunuz. Oyunun temelinde sadece 25 adet pist olduğu için oyuncuların oluşturduğu içerikler bu oyunu ilerletiyor. Ben ne yazık ki Standard Access sistemine abone olmadığım için oradaki içerikler hakkında size herhangi bir yorum getiremiyorum efendim.
Peki, diyelim ki Standard Access aboneliğini satın aldınız ve 1 senenin sonunda aboneliğinizi yenilemediniz, ne olacak? Daha önce oynamış olduğunuz tüm içerikler gidecek mi? Hayır. 1 senelik aboneliğiniz boyunca toplamda 4 adet sezonluk içerik ve 365 adet günlük pist görmüş olacaksınız. 4 adet sezonluk içerikte toplamda 100 adet resmi pist olacak. Günlük pistler de zaten 365 adet. İşte, Standard Access aboneliğiniz bittiği zaman bile bu içeriklere erişim sağlayabiliyorsunuz; sadece yeni içeriklere olan erişiminizi kaybediyorsunuz ne yazık ki.
Trackmania oyununda bir de Club sistemi bulunuyor ki tahmin edebileceğiniz gibi 25 Euro civarındaki Club Access aboneliği de bu sisteme hizmet veriyor. Starter Access ve Standard Access sistemlerinde Club özelliğine erişemiyorsunuz. Club Access aboneliğini satın aldığınız zaman ise Club özelliğine ulaşabiliyorsunuz. Bu özellik aslında basit bir klan/takım sistemi. Oyuncular, Club özelliği ile kendi takımlarını oluşturabiliyor, takım içerisinde yarışmalar düzenlenebiliyor ve daha fazlası oluşturulabiliyor. Club, topluluklara hitap ediyor.
TrackMania Nations oyununun ruhu korunabilmiş mi acaba?
TrackMania, geçmişte oynadığım bir oyun serisi idi ama bu serinin son birkaç oyununu oynamamıştım. Bu yüzden son durumun ne olduğunu bilmiyordum ama 2020 senesinin yeni oyunu bana oldukça eğlenceli geldi. Oyunu klavye ile oynadığım halde çok akışkan, çok temiz ve çok kaliteli bir oynanış hissi aldım oyundan. Asfalt, kum, toprak ve buz gibi farklı yol tipleri bulunuyor ve tüm bu farklı tipler, oynanışı yeterince benzersiz bir şekilde etkileyebiliyor. Ayrıca oyunun içerisindeki turbo ve yavaşlatma gibi ek özellikler de işin içine eğlence katıyor.
Eğer bu seriden bir oyunu ilk defa oynayacaksanız, antrenman modu inanılmaz güzel bir iş çıkartıyor. 25 farklı pistte oyunun neredeyse tamamını denemiş ve öğrenmiş oluyorsunuz. Farklı yol tipleri, pistlerde yaşanabilecek farklı olaylar, farklı pist özellikleri ve çok daha fazlası bu antrenman modunda işleniyor. Kendinizi tekli oyuncu moduna attığınız zaman ise Ubisoft tarafından hazırlanmış olan çok kaliteli pistlerde oyunu deneyimleyebiliyorsunuz. Dediğim gibi ben Starter Access almadım ama gördüğüm kadarıyla oyuncu pistleri de güzel.
Konu, oyunun görselliği, performansı ve ses/müzik kategorileri olduğu zaman da başarılı bir yapıt görüyorum. Öncelikle oyunun görselliği çok sade ama göze güzel görünüyor. Yani, abartılmamış ama kaliteli bir görsellik var oyunda. Performans da bu sadelikten ötürü gayet başarılı. Mesela ben, eski kişisel bilgisayarımda, NVIDIA GeForce GTX 850m ile bu oyunu 60 FPS değerlerde oynamayı başardım. Müzik ve sesler ise ortalama üstü idi. Oyundaki müzikler pek ön plana çıkmıyordu ve sesler de yeteri kadar etkileyici değildi gibi hissettim ben.
2020 senesinin Trackmania oyunu, kesinlikle seri için gelmiş olan başarılı bir üye. Beni öncelikle oyunun minimal yapısı etkiledi. Ondan sonra da oynanış kısmının kalitesi, rekabetin güzelliği ve sanat tasarımının çok başarılı olması beni bu oyuna bağladı. Bu oyuna karşı en büyük şikayetim, Starter Access sürümünün bir oyundan ziyade, demo tadı vermesi idi. Belki temel oyunun içerisinde daha fazla içerik olsaydı, daha farklı düşünebilirdim ama şu anda durum böyle. Aynı şekilde, ses ve müzik kategorilerine de biraz daha önem verilebilirdi.