Trinity Trigger, benzersiz bir dünyanın içerisinde yer alıyor. Bu dünyadaki kaos ve düzen tanrıları arasında çok eski bir savaş yaşanıyor. Bu savaş, gökten bildiğiniz gökdelen büyüklüğünde silahların düşmesine neden oluyor. Oyunun kahramanı olan Cyan ise bu devasa silahlardan birinin dibindeki bir kasabada yaşıyor. Bu arada, Cyan da evlat edinilmiştir ve geçmişini hatırlamamaktadır. Ayrıca oyunun başından itibaren daha belirgin hale gelen gizemli bir parlayan gözü vardır. İşte bu gizemli ana karakterimiz, bir anda kendisini bambaşka bir maceranın içinde buluyor.

Trinity Trigger oyununun başlarında Cyan, farklı silahlara dönüşen küçük bir yaratık olan Flamme ile arkadaş oluyor. Bu küçük yaratığın da geçmişi hakkında da hiçbir bilgisi yok ama ana karakterimizin parlayan o gizemli gözüyle bir bağ hissediyor. Hikaye, bu video oyununda kritik bir yere sahip olduğu için çok da fazla detay vermek istemiyorum ama oyunun erken saatlerinde Cyan, aynı kendisi gibi kendi yaratığına sahip olan Elise ile tanışıyor ve peşinde onu öldürmeye çalışan insanlar olduğunu söylüyor. İşte yaşanan bu anlarda çoktan oyuna bağlanmış oluyorsunuz.

Trinity Trigger oyununu oynayan bazı oyuncular hikayenin çok fazla klasik JRPG mecazına sahip olduğunu düşünebilir. Tanrılara karşı savaş ve hafızasını kaybetmiş bir kahraman zaten JRPG türünün klasikleri arasında çok yaygın temalardır. Oyun da zaten bu temalardan kaçmaya çalışmıyor ve kendisini tamamen bu temellerin üzerine kuruyor. Yine de oyunun içerisinde ufak ufak alanlarda küçük modernizm parçaları bulabiliyorsunuz ama yine de oyun daha çok JRPG türünün geçmişine göndermeler yapıyor ve bazıları bunun bazı kısımlarını arkaik bulabilir.

Trinity Trigger; bir kasabada dolaşıp, evlere girdiğiniz, bilgi topladığınız ve yeni teçhizat satın aldığınız türden bir oyun. Sonra bir zindana iniyorsunuz, bölüm sonu canavarı ile savaşıyorsunuz ve hikayede ilerliyorsunuz. Daha sonra tüm bunları tekrar ediyorsunuz. Oyunun amacı bu ve klasik JRPG türü oyunları sevenler için çoğunlukla harika hissettiriyor tüm bunlar. Bir menüye girip her iki eylemi ayrı ayrı seçmek zorunda kalmak yerine, bir kaydetme noktasına adım atarak otomatik kaydetmeyi ve iyileşmeyi tetiklemek gibi basitleştirilecek şeyler var ama bunlar çok küçük sıkıntılar.

Trinity Trigger

Trinity Trigger, etkileyici savaş anları ve hikayesi ile anında dikkat çekiyor

Trinity Trigger oyununun savaş mekanikleri, Square Enix şirketinin Secret of Mana oyununun etkisinin gerçekten görüldüğü bir yer. Oyunda üç karakteri kontrol ediyoruz ve istediğimiz zaman karakterler arasında geçiş yapabiliyoruz. Üç karakterin de kilidi açıldığında, 3 oyunculu yerel işbirlikçi oyun seçeneği de geliyor. Savaş, gerçek zamanlı olarak işliyor; sıra tabanlı değil. Secret of Mana oyunundaki gibi bir saldırı göstergesi de sunuluyor. Karakterler, dayanıklılıklarını hızla tüketiyor ve kombolar arasında dayanıklılıklarının artmasını beklemek zorunda kalıyorlar.

Trinity Trigger içerisindeki her karakterin üç vuruşlu bir kombo saldırısı vardır ve komboda yer alan her saldırının çeşitli seçenekleri vardır. Örneğin, her başarılı vuruşta küçük bir iyileşme sağlayan daha az güçlü bir saldırı seçilebilir. DualSense üzerinden örnek vermek gerekirse daire tuşu, mükemmel bir zamanlamayla yapılırsa saldırı göstergesini geri kazandıran bir kaçma hareketi gerçekleştiriyor ve oyunun içerisinde bunun gibi stratejik bir şekilde kullanılabilecek olan çok fazla sistem bulunuyor. Savaş mekaniklerinin içinde kendinizi kaybedebiliyorsunuz.

Trinity Trigger oyunundaki düşmanların karşısında güçlü ve zayıf olduğu farklı türde yakın dövüş silahları da var. Her silah türünün, kare düğmesine atanmış geçici bir güçlendirme gibi farklı bir yetenek olan bir aurası var. Bunlar, saldırılar sırasında yavaşça dolan bir göstergeye sahip. Zamanla silahlar parlıyor ve tetikleyici saldırı adı verilen daha güçlü bir saldırıyı etkinleştirmek için üçgene basabiliyorsunuz. Bir çeşit kaydedilebilir limit aşımı gibi çalışıyorlar yani. Bölüm sonu canavarları ise sağlıklarına hasar vermeden önce tüketilmesi gereken bir zırha sahiptir.

Trinity Trigger oyunundaki bölüm sonu canavarlarının zırhları yok edildiğinde, kısa ve kolayca saldırılabilir bir döneme girerler. Temel strateji, normal saldırılarla zırhı zayıflatmak, ardından zırhsız dönem için auraları ve tetikleyici saldırıları saklamaktır. Bu döngü içerisinde bölüm sonu canavarları ile kendisini tekrar eden ama aynı zamanda eğlenceli olabilecek savaş anları yaşayabiliyorsunuz. Ayrıca, üç karaktere farklı yakın dövüş silahları atamak, ardından L2 ve R2 düğmelerine basarak istediğiniz zaman bunlar arasında geçiş yapmak da eğlenceli.

Trinity Trigger

Bazı problemler bu video oyununun ne yazık ki klasik olmasını engelliyor

Trinity Trigger oyunundaki silahlar arasında çok fazla çeşitlilik var. Kılıçlar, yaylardan çok farklı hissettiriyor… Secret of Mana içerisindeki eşya tekerleği de bu oyunda karşımıza çıkıyor. Tam menüye her zaman erişebiliyorsunuz ama iyileştirici öğelerin hızlı kullanımı ve savaşın akışını sağlamak için yakın dövüş silahlarının hızlı değiştirilmesi için bu tekerlek kullanılabiliyor. Tek oyunculu oynarken, oyuncu bir karakteri kontrol ediyor ve diğerleri otomatik olarak saldırıyor. Çatışmayla ilgili tek problem, yapay zeka kontrolündeki karakterlerin oldukça kolay ölmesi.

Trinity Trigger oyunundaki yapay zeka saldırma konusunda akıllı ama konu, kendilerini koruma olduğu zaman ne yazık ki pek de bir zeka gösteremiyorlar. İksirleri otomatik olarak etkinleştirebiliyoruz ama destek karakterleri bunları kullanmıyor. Oyun ile ilgili bir diğer büyük şikayetim, zindan tasarımlarının yavan olması. Oyunda, malzeme bulmaya vurgu yapılıyor. Malzemeler, büyük ölçüde azaltılmış bir maliyetle eşya yapmak için kullanılabiliyor. Zindanlarda kırılabilir duvarlar ve sandıkların bulunduğu gizli alanlar var ama bunlar bulmacalarla eşleşmiyor.

Trinity Trigger oyununun kasabaları arasındaki tarla alanları ilginç ve çeşitli tasarımlara sahip ama her bir zindan, benzer görünümlü bir tapınak harabesinden öteye geçemiyor. Benzer görünüm ve basit hazine avı kombinasyonu, savaş ve hikayenin bu kadar harika olduğu bir deneyimde hayal kırıklığı yaratıyor. Beni üzen bir diğer kısım ise oyunun sunum elementleri oldu. Oyunda teknik ve performans açısında bir problem yok ama hem görsellik, hem müzikler, hem de seslendirmeler beni hayal kırıklığına uğrattı. Sunum elementleri arasında benim ilgimi çeken pek de bir şey yoktu.

Sunum kısmına rağmen Trinity Trigger oyununu sevdim ve bu noktada, bu oyunun tersinde daha çok modern JRPG türünü sevdiğimi söyleyebilirim. Oyun, türün hayranları için eğlenceli bir yapıt. Tatsız zindan tasarımı ve aptalca olan yapay zeka, oyunu tam gelişmiş bir tür klasiği olmaktan alıkoyuyor. Ancak ilgi çekici bir hikayesi ve harika bir savaş sistemi var. Yerel işbirlikçi oyun seçeneği de günümüzde nadir gördüğümüz bir şey. Eğer bu tip oyunlardan hoşlanmıyorsanız, Trinity Trigger fikrinizi değiştirmeyecektir ama bu türü seven herkes kesinlikle bir kez oynamalı bu yapıtı.

Trinity Trigger
Olumlu
İlk anlarından itibaren hikayesi ile ilgi çekiciliğini hiçbir zaman kaybetmiyor.
Mana serisine olan benzerliği ile hem tanıdık, hem de eğlenceli savaş anları sunuyor.
Animasyon sahneleri hikaye anlatımını bir üst seviyeye güzel bir şekilde çıkartıyor.
Oldukça hoş bir dünya sunuluyor ve bu dünyada oyunu yerel ve işbirlikçi şekilde oynayabiliyoruz.
Olumsuz
Zindan tasarımları ve bazı oyun içerikleri kendisini biraz fazla tekrar ediyor.
Görselliği, sesleri ve müzikleri, türün diğer oyunlarına kıyasla pek de etkileyici değil.
Yapay zeka tarafından yönetilen karakterler pek de akıllıca davranmıyorlar.
7

Etiketler: