Nispeten niş tarzdaki başarısına rağmen, Vanillaware, video oyunu dünyasında oldukça tanınan bir isim. Odin Sphere, Dragon’s Crown ve 13 Sentinels: Aegis Rim gibi klasiklerden sorumlu olan bu stüdyo, sizi geniş bir krallıkta yolculuğa çıkaran 50 saatlik geniş bir hikaye deneyiminin yanı sıra sektördeki en iyi taktik tabanlı savaşlardan bazılarını içeren fantastik bir RPG olan Unicorn Overlord ile kusursuz sicilini sürdürüyor. Şaşırdık mı? Hayır.

Unicorn Overlord içerisinde, kötü İmparator Galerius’a karşı savaşan isyancı bir ordunun lideri olan metanetli Prens Alain rolünü üstleniyorsunuz. Oyun, Alain’in krallığının kuşatılmasının ortasında bir çocukken, kraliçenin emriyle en güvendiği şövalyesi Joseph tarafından götürülmesiyle başlıyor. Bir zaman atlamasından sonra, Alain’i kendi isyancı ordusuyla savaşmaya hazır yetişkin bir savaşçı olarak görüyoruz. Böylece maceramız yavaşça başlamış oluyor.

Yaşanan bu durum aslında olayların içine girmek için çok az zaman harcayan bir giriş. Bir ya da iki saat içinde oyun, mekaniklerinin çoğunu etkili bir şekilde tanıtıyor ve doğrudan son patrona gitme ve alçakgönüllülük dersiyle yüzleşme seçeneği de dahil olmak üzere bundan sonra ne olacağı konusunda size serbest bir kontrol veriyor. Giriş bölümünü hikaye açısından nispeten zayıf buldum. Olan herhangi bir şeyle oyalanmak için çok az zaman var ve bir olaydan diğerine hızla geçiyordu.

Bu zayıflık, sadece oynanış için oyunda olan oyuncular için iyi bir haber ama RPG tipi deneyimlerde hikayeye daha fazla önem veren biri olarak, hikayenin ilk başlarda ne kadar hızlı ilerlediğine şaşırdım. Bundan sonra Unicorn Overlord oyununun hikayesi, son patron ile karşılaşıp, tahtınızı geri alana kadar devasa ordunuzla birbiri ardına bölgeleri fethetmekten ibaret. Bu, modern bir JRPG için oldukça genel ama dramatik yazım ve ete kemiğe bürünmüş karakterler yine de ilginç mini hikaye anları yaşatmayı başarıyor ve oyun boyunca size devam etmek için sebepler sunuyor.

Unicorn Overlord

Unicorn Overlord oyununun hikayesi, dünyayı ve politikalarını yakınlaştırmak ve odaklanmak yerine, çeşitli müttefik ve düşman kadrosuna akıllıca odaklanıyor ve sonuçta çok eğlenceli ve ete kemiğe bürünmüş bulduğum bir oyuncu kadrosu ortaya çıkıyor. Karakter gelişimlerinin çoğu isteğe bağlı görevler şeklinde geliyor ama oyunun birçok bireysel karakterini geliştirmede ne kadar önemli oldukları göz önüne alındığında bu görevleri “isteğe bağlı” olarak adlandırmak bir hakaret.

Bu görevlerin birçoğu birlikte oynamak için yeni bir karakterin kilidinin açılmasını sağlayabilir ve hatta daha sonra anlatıya dahil olan seçimler içerebilir. Ayrıca, birçok müttefikinizle isteğe bağlı olarak bağ sohbetlerine katılabilir ve sonunda seçtiğiniz herhangi bir karakterle evlenebilirsiniz. Oyunda herhangi bir türden veya cinsiyetten bir karakterle evlenebilirsiniz; tabii partinizde oldukları sürece. Mesela, Kraliyet ailesi olarak oynamak ve kuzeninizle veya üvey babanızla evlenmek mi istiyorsunuz? Bunu yapabiliyorsunuz…

Unicorn Overlord içerisinde yazılan her diyaloğa sinen dramatik ve fantastik havayı özellikle sevdiğimi belirtmek istiyorum. İki boyutlu sunum ve çoğu zaman üst düzey seslendirme ile birleştiğinde, karakterlerin neredeyse aktör gibi davrandığı bir sahne oyunu izliyormuşum gibi hissettim. Bu, böyle bir oyun için mükemmel çalışan benzersiz bir hikaye anlatımı tarzı bence. Buna karşılık, oyunun açık ara en güçlü noktası bence savaşları.

Savaş, otomatik ve taktiksel savaşın benzersiz bir karışımı ve oyuncuların her karakterin yapay zekasını özelleştirmesine ve ince ayar yapmasına olanak tanıyor. Savaş, savaş alanının tepeden görünümünü elde ettiğiniz ve düşman üslerine saldırmak ve ele geçirmek için garnizonlardan birimleri konuşlandırdığınız özel savaş aşamalarında gerçekleşiyor. İki rakip birim çarpışır çarpışmaz, her iki birimin de mevcut düzende alacağı tahmini hasarı görebilirsiniz. Savaşı bu durumda terk edemezsiniz ama biriminizin düzenini değiştirebilirsiniz.

Unicorn Overlord

Unicorn Overlord içerisinde farklı şekillerde karşı koymanız gereken yeni düşman sınıflarıyla karşı karşıya kalacağınız için birimlerinizi sık sık yeniden düzenlemeniz gerekecek. İlk örnek hırsızdır, bir hırsızla karşılaşırsanız elinizde bir okçu bulundurmak en iyisidir; okçuların hırsızlara %100 vuruş şansı veren bir yetenekleri vardır. Her aşamanın amacı neredeyse her zaman daha zorlu bir “patron” birimini yenmek ve üssünü ele geçirmektir. Bunu yaptıktan sonra, oyun sizi performansınıza göre ödüllendirir, bu da genellikle bir görevi olabildiğince çabuk tamamlamak anlamına gelir.

Unicorn Overlord, oyuncunun oyunu bozmasını önlemek için dayanıklılık sistemi gibi bazı ilginç eklemeler de yapıyor. Mesela, bir birimin dayanıklılığı 0’a ulaştığında, kısa bir süre dinlenene kadar kullanılamaz. Bu mekaniği çok sevdim; belirli bir noktadan sonra oyundaki düşmanların çoğunu tek atışta vurabilen aynı aşırı güçlü birime bağlı kalma alışkanlığına düşmemi engelledi. Tüm bunlar, sürekli ilginç kararlar verdiğim bu bağımlılık yapıcı döngüye katkıda bulunuyor.

Bu savaşı daha zayıf birimlerimin seviyesini yükselterek mi geçirmeliyim? En güçlü birimimi savaşın başında mı yoksa sonunda mı kullanmalıyım? Özel eşyalar için düşman karakollarını ele geçirmeye zaman ayırmaya değer mi, yoksa acele mi etmeliyim? Bu, Unicorn Overlord içerisinde geçirdiğim onlarca saat boyunca hiç eskimeyen bir süreç oldu. Oyun, yukarıda bahsettiğim savaş alanları ve karakterinizi harita üzerinde özgürce kontrol edebileceğiniz üst dünya olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

Burada yan görevler üstlenebilir, kurtarılmış kasabalara kaynak sağlayarak yeniden inşa edilmelerine yardımcı olabilir, ekipman ve sarf malzemeleri satın alabilir ve karakterlerle olan bağınızı artırabilirsiniz. Ayrıca çeşitli karakterlerle sahte savaşlara da katılabilirsiniz. Ayrıca, birimlerinizin boyutunu ve sayısını yükseltmek için “onur” harcayabilirsiniz. Düşman birimlerini öldürerek, aşamaları hızlı bir şekilde tamamlayarak ve yeryüzündeki yan görevleri tamamlayarak onur kazanırsınız. Bu da ek bir birim olarak sunulur.

Unicorn Overlord

Bahsetmem gereken son şey ise her şeyin ne kadar akıcı hissettirdiği. Savaşlar sırasında imleci kontrol etmek, arayüzde gezinmek ve dünya üzerinde hareket etmek son derece akıcı ve duyarlı hissettiriyor ki bu şaşırtıcı olmayan bir şekilde Vanillaware ekibinin oyunlarında her zaman böyledir. Bu ekibin her zaman mükemmel olduğu bir şey de muhteşem arka planları ve karmaşık karakter tasarımları ile farklı ve kolayca tanınabilir hissettiren şık ve iki boyutlu görselleridir.

Stüdyo, Unicorn Overlord ile tartışmasız bugüne kadarki en iyi görünümlü oyunlarıyla yıllar içinde daha da iyi hale geldi. Yine de sunum elementleri, çağdaşlarına kıyasla biraz sınırlı hissettiriyor, hikayenin çoğu iki boyutlu ortamlarda geçiyor, karakterler sınırlı animasyona sahip ve çoğunlukla sadece etrafta durup bir şeyler alıyor.

Vanillaware ekibinin böylesine sınırlı bir sunumla çarpıcı drama anları yaratabilmesi, fantastik seslendirme, ses tasarımı ve muhteşem sanat sayesinde her ana zahmetsizce güç ve ağırlık katması zanaatının bir kanıtı bence. Performans açısından ise Unicorn Overlord kusursuz. Bu video oyununu PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ve elde ettiğim performans, kusursuz bir 60 FPS idi.

2024 senesi aslında JRPG türü için çok önemli bir yıl olacak gibi görünüyor. Persona 3 Reload ve Like a Dragon: Infinite Wealth gibi etkileyici hitlerin ardından, Unicorn Overlord oyununun nispeten kolay bir şekilde saflara katıldığını görmekten çok memnunum. Daha derin, daha az kalıplaşmış bir hikayeyi tercih ederdim ama güçlü oyuncu kadrosu ve şık yazımı anlatıyı dikkat çekmeye değer bir şey olacak kadar yükseltiyor. Neyse ki oyun aynı zamanda cesur ve şık bir sunuma sahip, karmaşık bir şekilde tasarlanmış taktiksel yapısı da taktir edilmeli.

Unicorn Overlord
Olumlu
Karakterlerin her biri benzersiz tasarımlara sahip ve animasyonları da kusursuz.
Diyaloglar ve dolaylı olarak karakterler şahane bir şekilde yazılmış.
Taktiksel savaş elementleri inanılmaz derin ve ilgi çekici bir yapıya sahip.
İki boyutlu görsel tasarımı güzel; performansı da en ufak bir kusura bile sahip değil.
Olumsuz
Hikayesi çok formüle edilmiş gibi hissettiriyor.
Kullanıcı arayüzü zaman zaman boğucu olabiliyor.
9

Etiketler: