Riot Games, çoğumuzun yıllardır bildiği bir firma. League of Legends isimli efsanevi bir MOBA türü oyunun geliştirici ekibi kendileri. Oyunlarını da sürekli olarak güncelliyorlar. Aynı zamanda, elektronik spor arenasında da hatırı sayılır seviyede tecrübeliler. Tek bir oyunla bu kadar fazla kitleye sahip olan Riot Games, oyuncularını da oldukça memnun ediyor açıkçası. Ancak geçtiğimiz sene, 10. yılını kutlayan Riot Games, oyunculara büyük bir sürpriz yapıp ve yeni oyunlar üzerinde çalıştığını duyurmuştu. Bu haber oyun dünyasında da konuşuldu.
League of Legends temalı bir dövüş oyunu, bir aksiyon-rol yapma oyunu, kart oyunu ve daha fazlası derken oyuncuları alıp götürdü Riot Games. Tabii ki bunlardan bazılarına şu anda erişim sağlayabiliyoruz. League of Legends temalı kart oyunu olan Legends of Runeterra, açık beta sürecinde, Teamfight Tactics ise mobil platformlarda erişilebilir durumda. Son olarak da şu anda, belki de Riot Games ekibinden çıkmış olan, en farklı türdeki oyun kapalı beta sürecine başladı. Bu oyun ise taktiksel bir oynanış gerektiren Valorant idi.
Valorant oyununu oynadık, deneyimledik
Valorant temelde birçok kişinin söyleyeceği şekilde Counter-Strike benzeri bir oyun. Ancak durum bundan ibaret değil kesinlikle. Riot Games ekibi, FPS türündeki başarılı ve adını oldukça büyük kitlelere duyurmuş olan Overwatch ve Tom Clancy’s Rainbow Six Siege gibi oyunlardan da ilham alıyor. Ancak Valorant oyununun, bu oyunlardan herhangi biriyle birebir bir benzerlik içerdiğini söyleyemem. Öncelikle, oyundaki karakterlerin hepsi oldukça özgün ve birbirinden farklı karakterler diyebiliriz rahatlıkla.
Oyundaki on tane karakterin her birinin birbirinden farklı birer hikayesi ve kökeni var. Her karakterin, takıma çeşitli şekillerde fayda sağlayabilen, yetenek setleri mevcut. Temelde dört sınıfa ayrılan karakterler ise, oyuna taktiksel bir yaklaşım sunuyor. Bu sınıflardan belirli sayıda karakterlerden oluşan bir takım, rakibe göre bir adım önde olacaktır. Öncü sınıfı, takımlarının bir bölgeye girebilmesi için yetenekleriyle yol açma görevine sahip. Kontrol Uzmanı sınıfının görevi ise, takımlarının bir alana girmesini veya korumasını sağlamak.
Düellocu sınıfı takımın gizli silahları olan bir sınıf adeta. Takımları rakiple yüz yüze savaşırken, düellocular rakibi ters yönden sıkıştırıp zorda bırakma görevini üstleniyor. Gözcü sınıfı ise takımdaki destek rolünü üstleniyor. Bu sınıfın görevleri ise, takım arkadaşlarını korumak ve daha uzun süre boyunca hayatta tutmaya çalışmak. Bu sınıfların doğru kullanımı, taktiksellik açısından büyük bir dikkat gerektiriyor. Mesela takımınızda bir destek karakteriniz yoksa, rakip karşısında sıkıntılı zamanlar geçirebilirsiniz.
Her karakterin yetenek setinde ise her turun başında otomatik olarak sahip olduğu bir imza yeteneği, belirli bir yüke ulaştıktan sonra kullanılabilen nihai yeteneği ve her turun başında satın alınabilen iki adet yetenek bulunuyor. Nihai yeteneğinizi kullanmak için ise katletme skoru, Spike denilen bombayı çözme veya harita üzerinde bulunan noktalardan yük toplayabiliyorsunuz. Bu sayede her karakter, kendi nihai yeteneğini kullanıyor ve bu yetenekler ile karşılaşmanın gidişatı değiştirilebiliyor.
Benzer deneyimler tek bir çatı altında toplanmış
Valorant, az önce de belirttiğimiz gibi birkaç oyundan esinlenilerek yapılmış bir oyun. Tam bir benzerlik içermeden, her bir yapıtın başarılı olduğu noktalardan parçalar alarak, tek bir oyunda birleştirilmiş. Her girdiğiniz maçta oyunun sahip olduğu üç adet haritadan birisi rastgele olarak seçiliyor. Bu harita üzerindeki iki takımın da görevleri farklı. İki yarıdan oluşan maçlarda, ilk yarıda bir taraf savunurken diğer taraf saldırı kısmını üstleniyor. Saldıranlar, her haritada belirlenmiş olan noktalara bombayı kurup, koruyor.
Saldıranlarının yanında ise tahmin edebileceğiniz gibi savunanlar da bu noktaları koruyor, bombaların kurulmasını engelliyor. Her maç ise yirmi beş turdan oluşuyor. İki takımın kazandıkları turlar göz önünde bulundurularak, belirli bir sayıya ulaşıldığında taraflar değişiyor. On üç tur kazanan taraf ise, maçın galibi oluyor. Az önce belirttiğimiz karakter sınıfları ve karakter yetenekleri ise iki taraf için de işlevsel olabilecek şekilde tasarlanmış. Hiçbir karakter de bir diğerine karşı çok güçlü bir şekilde tasarlanmamış.
Her bir karakterin kendi avantajları ve dezavantajları var. Yani bir karakter saldıran taraftayken daha işlevselken, savunan tarafta daha zayıf olması gibi bir durum söz konusu değil kesinlikle. Riot Games ekibi, bu eşitliği de daha önceki oyunlarında olduğu gibi optimize bir şekilde tasarlamış. Öyle ki, tamamen oyuncunun el becerisine bağlı bir şekilde gelişiyor her şey. Bu el becerisi de tabii ki deneyim ile kazanılıyor. Valorant, öğrenmesi kolay ama ustalaşması zor olan video oyunlarından bir tanesi gibi görünüyor.
Kullanılan silahtan, yürütülen stratejiye kadar her şey oyuncuların kontrolüne bırakılmış durumda. Valorant oyununun, türündeki diğer oyunlara göre büyük de bir avantajı mevcut. Riot Games ekibi, bu oyunla beraber yeni hile karşıtı yazılımlarını da test ediyor. Şimdiye kadar yayımladıkları oyunlardaki ciddiyeti bu oyunda da sergileyen Riot Games, Valorant içinde bu ciddiyeti koruyacaklarının garantisini veriyor. PC tarafında çok yoğun olan hileler, şimdilik bu oyuna bulaşamamış gibi görünüyor ve hoş bir deneyim sunuluyor.
Valorant, her düzeyden sisteme erişmeye çalışıyor
Riot Games ekibi, oyunlarını daha fazla kişinin deneyimleyebilmesi için, oyunlarının optimizasyonunu üst seviyelerde tutuyor. Nitekim, Valorant oyununu neredeyse bir patateste bile oynayabilirsiniz. Ayrıca oyunun grafikleri en düşük sistemler için bile oldukça güzel görünüyor. Geliştirici ekibi bu konuda tebrik etmek gerek açıkçası. Aynı şekilde yüksek seviyeli sistemlerde de oyun 144 FPS gibi değerlere doğal yollarla ulaşıyor.
Gayet güzel bir iş çıkartılmış optimizasyon konusunda. Tabii ki oyunda bazı sorunların mevcut olduğunu da belirtelim. Ancak, oyunun şu anda kapalı beta seviyesinde olduğunu düşünürsek, bu minimum seviyedeki sorunlar, oyunun tam sürümü yayımlanana kadar çözülecektir diye düşünüyorum. Mesela benim denk geldiğim bazı hatalar oldu ve onları da hemen aşağıda sunmak isterim.
Oyunun ortasında takım arkadaşlarımdan birisinin bağlantısı koptu, bir süre sonra tekrar bağlanabildiğinde farklı karakterler seçilmiş olsa da, görsel olarak aynı karakterden iki tane oluşmuştu. Ayrıca, skor tablosunda da benzer bir durum söz konusuydu. Tek bir kişinin ismi, iki kez bulunuyordu listede.Dediğim gibi çok büyük sorunlar değiller ve geliştirici ekip, bu gibi sorunlara çözümü en yakın zamanda getirecektir.
Geliştirici ekip oyuncularla sürekli bir iletişim içerisinde ve oyuncu deneyimini iyileştirmek için de yoğun bir çalışma sürdürüyorlar. Twitch platformu üzerinde yapılan yayınların da bu sürece büyük katkısı olduğunu söylemekte fayda var. Geri bildirimler için de, yine oyun içerisinden ulaşabileceğiniz bir destek servisi bulunmakta. Yani, oyunun içerisindeki sorunlar sıklıkla çözülmeye çalışılıyor.
Oyunun arayüzü ve giriş kısmı nasıl işliyor?
Valorant, FPS türüne hibrit bir yaklaşım sunuyor. Öncelikle oyuna giriş yapar yapmaz, bir eğitim bölümüne yönlendiriliyorsunuz. Bu bölümde oyunla ilgili temel mekanikler ve bazı tüyolar veriliyor. Bu eğitim bölümü bittiğinde, oyun sizi ana menüye yönlendiriyor ve sade bir arayüz bizi karşılıyor. Eğer diğer oyuncularla karşılaşmaya veya rekabete hazır hissetmiyorsanız, biraz daha alıştırma yapabileceğiniz bir bölüm bulunuyor.
Bu bölüme bütün karakterlerin yeteneklerini ve bütün silahları deneyebiliyorsunuz. Ayrıca oyun içerisinde kullanacağınız nişan göstergesini de bu alıştırma bölümünde düzenleyebiliyorsunuz. Uzun mesafe atışınızdan, Spike isimli bombayı kurma veya çözme alıştırmalarına kadar, istediğiniz alanda alıştırma yapabiliyorsunuz. Oyuncular için oldukça kullanışlı ve gerekli bir bölüm olmuş açıkçası.
Daha sonrasında ana ekrana geri döndüğümüzde, ekranın alt kısmında kontratlar adı altında bir kısım mevcut. Bu kısımda günlük görevlerin yanı sıra, seçeceğiniz bir karakter için özel içerikler açabileceğiniz bir görev kısmı bulunuyor. Bu görevleri yaptıkça kontratı tamamladıkça, seçtiğiniz karakterler ilgili unvanlar, silah uğurları, silah kozmetikleri ve spreyler açılıyor. Bunların tamamını ise oyun içerisinde sergileyebiliyorsunuz.
Valorant oyunun arayüzünün üst kısımda, beş adet sekme bulunuyor. Bu sekmeler; en son, koleksiyon, oyna, kariyer ve mağaza şeklinde sıralanıyor. En son kısmı ana menümüz oluyor. Koleksiyon kısmında, oyun içerisinde bulunan karakterlerle ilgili detaylı bilgiler yer alıyor. Kariyer sekmesi, maç geçmişinizi görüntüleyip inceleyebileceğiniz bir kısım. Mağaza kısmında ise oyunla ilgili bütün kozmetikler bulunuyor.
Valorant oynanış açısından neler sunuyor?
Valorant, geleneksel rekabetçi ve FPS türünü yepyeni bir seviyeye taşıyor. Bu konuda hemfikir olmalıyız. Ancak birkaç oyundan esintilerin hissedildiği böyle hibrit bir oyun içinde her şey mükemmel değil. Tüm mekanikler oyuna güzelce yedirilmiş. Ancak yine de Valorant, bu alandaki diğer arkadaşlarına göre bazı kısımlarını geliştirmeli. Tabii ki de, diğer arkadaşlarının da ondan ders alması gereken kısımlar da mevcut.
Bu kısmı, biraz daha oyun üzerinden giderek anlatacağım. Bir maça girdiğinizde önünüze ilk gelen kısım, karakter seçme ekranı oluyor. Buraya kadar her şey güzel. Güzelce istediğiniz karakteri seçtiniz ve oyuna girişinizi gerçekleştirdiniz. Maç başladıktan sonra ilk gördüğünüz şey ise, satın alım safhasında, sabit kalmak zorunda olmayışınız; stratejinizi düşünüp, takım dağılımını planlayabiliyorsunuz.
Daha sonra tur başlıyor ve iki taraf da birbirinin stratejisini anlayıp üstün gelmeye çalışıyor. Şimdi bu noktada şunu söylemeliyim ki, Valorant vuruş hissiyatı olarak mükemmel bir performans sunmasa da, karşınızdaki kişiyi vurduktan sonraki efektlerle sizi tatmin etmeyi başarıyor. Ayrıca oyundaki silahların kullanımı için, yenilik yapılmaya mı çalışılmış bilmiyorum ama, her birinin dinamiklerine alışması zor ve silahları kullanması çok da keyifli değil açıkçası. Buna rağmen, yetenek kısmı ise oldukça keyifli ve güzel tasarlanmış.
Karakterlerin hareketleri de pek tatmin edici değil, koşma ve yürüme dinamikleri arasında çok fazla bir farklılık bulunmuyor. Hareket kısıtlayıcı yeteneklerle karşılaşıldığındaysa neredeyse adım atamıyor hale geliyorsunuz. Benim kişisel olarak rahatsız olduğum bir durum ise, oyundaki seslerin nereden geldiğini tam olarak anlaşılmıyor. Mesela rakiplerin geleceği yönü tahmin etmeye çalışırken sesin sağdan geldiğine emin oluyorsunuz ancak düşman o sırada sol tarafınızdan çıkarak sizi alt ediyor. Bu durum can sıkıcı olabiliyor.
Valorant bize neler hissettirdi ve tam sürüme ne zaman ulaşacağız?
Hemen bu kısıma geçmeden önce, Valorant ile ilgili gerçekten hoşuma giden ve benzer türdeki oyunların da örnek alabileceği bir mekanikten bahsetmek istiyorum. Şöyle ki, savunan taraf olarak oynarken, Spike bombasını çözmek için savunanların tarafına da avantaj sağlayabilecek bir sistem düşünülmüş. Bomba çözme işlemini yarıladığınızda eğer vurulursanız veya herhangi bir şekilde bu işleminiz bölündüğünde, bu süreç sıfırdan başlamıyor. Tekrar çözme işlemi başlatıldığında kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz.
Şimdi Valorant oynarken neler hissettiğimden bahsetmeye hazırım. Riot Games ekibinin FPS türüne girişi olan Valorant, açıkçası deneysel bir oyuna göre oldukça başarılı bir yapım olmuş. Ekibin diğer oyunlarından edindiği tecrübelerinden yola çıkarak, bu oyunun yıllar içerisinde daha da güzelleşeceğini söyleyebiliriz. Ayrıca, E-Spor arenasında da adını duyacağımız bir yapım olacaktır Valorant. Riot Games ekibi yine yaptı yapacağını açıkçası.
Valorant oyununun kapalı beta süreci 7 Nisan 2020 tarihinde başladı ve şimdiden oldukça fazla ilgi görmeye başladı bile. Oyunun tam sürümü ise, içinde bulunduğumuz 2020 yılının yaz aylarında çıkışını gerçekleştirecek. Açık beta sürecinin de olacağını düşünürsek, Valorant oynamak için çok da beklenilmeyecek gibi görünüyor. Eğer kapalı beta sürecinde siz de bulunmak isterseniz bu bağlantıya giderek yapmanız gerekenleri öğrenebilirsiniz.