World of Darkness, benim en sevdiğim evrenlerden biri ve birkaç yıldır da bu evrenden sürekli farklı görsel roman oyunları çıkıyor; özellikle de Werewolf: The Apocalypse ve Vampire: The Masquerade serileri için. Bugünkü incelememizde ele alacağımız dünya ise vampirlere ait; Draw Distance isimli oyun geliştirme stüdyosu, bahsi geçen bu dünyaya ait görsel roman üçlemesini Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York ile tamamlıyor.

Coteries of New York, benim bu üçlemedeki favori oyunum olmuştu. Hatta kendisi, görsel roman türünde en çok sevdiğim oyunlardan biriydi. Daha sonra Shadows of New York çıktı ve onun kadar etki yaratamasa da hoşuma gitmişti. Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York, ne yazık ki bu trendi takip ederek, bir adım geriye gitmeye devam ediyor ve üçlemede en az sevdiğim oyun olmayı başarıyor. Bunun sebebi ise daha sonra bahsedeceğim bir şey.

Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York ile 2024 yılında, New York içerisinde yer alıyoruz. Üçlemenin diğer iki oyunu gibi gayet karanlık ve politik bir deneyim karşımıza çıkıyor. Camarilla ve Anarchs arasındaki dengeler değişiyor ve biz de bu ilginç dengede hayatta kalmaya çalışıyoruz. Görsel romanın bu noktada kullandığı sistemler aşağı yukarı geçmiş oyunlarla aynı. Tabii ki yenilikler var ama öyle bahsetmeye değer şeyler değiller.

Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York oyununun en büyük değişikliği, sanat tasarımında alınan farklı bir yol ve ilk iki oyun bu açıdan aynı olduktan sonra, üçüncü oyunda sanat tasarımını değiştirmek ve bu konuda da kötü bir seçim yapıp, oyunun görselliğini basitleştirmek, bana atılan çok kötü bir adım gibi geldi. Yani, oyun biraz daha detaylı görünüyor, güzel ama bu detay seviyesi karşılığında kişiliğinden yoksun, vasat bir sanat tasarımı karşımıza çıkıyor.

Vampire: The Masquerade - Reckoning of New York

Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York oyunundaki bir diğer sıkıntı ise kontrol ettiğimiz ana karakterlerin pek de özenli bir şekilde hazırlanmamış olması ve oyun boyunca yaptığınız seçimlerin hiçbir şey ifade etmemesi. Bu iki element de üçlemenin geçmişine aykırı. Diğer iki oyundaki ana karakterlerimiz bence gayet başarılıydı ve seçimler de çok derin bir şekilde olmasa da yeterli seviyede farklılık yaratıyordu. Bu oyun, bunların hepsini elimizden alıyor.

Daha da acısı, Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York oyununu oynarken, özellikle final anlarında geliştirici ekibin parası bitmiş gibi hissettim. Aslında bu his diğer iki oyunda da vardı ama bu kadar kötü değildi. Bu oyunda, sanki finalde göreceğinizi hissettiğiniz hiçbir şeyi görmeden oyun bitiyor ve finalle alakalı çoğu şey basit bir yazı ile açıklanıyor. Size şöyle söyleyeyim, serinin ana kötü karakterini bile göremeden oyun bitiyor. Gerçekten şaka gibi.

Buna karşılık, görsel romanı bence deneyimlemesi hala zevkli. Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York içerisindeki ses efektleri gayet güzel ve müzikler de birkaç tanesi hariç gayet uygun. Görsel romanlar için en önemli şeylerden biri olan yazım kalitesi de oldukça yüksek. Bu kalite bence Werewolf: The Apocalypse için yapılan modern görsel romanlarda daha yüksek, vampir dünyası bir tık geride kalmış ama yine de kötü değil.

Tabii bu söylediğim şeyler ilk karakter için geçerli. Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York oyununda önce hikayeyi ilk karakterle deneyimleyip, sonra aynı olayları ikinci karakter ile yaşıyorsunuz ve oyun burada beni çılgına çevirdi; cevabını bildiğiniz soruları tekrar sorup, en ufak yeni bir bilgi almadan, aynı hikayeyi ve içerikleri başka bir karakterle yaşıyorsunuz. Bunu iyi bir fikir olarak kim düşündü de oyuna ekledi gerçekten merak ediyorum.

Vampire: The Masquerade - Reckoning of New York

İlk iki oyun ile Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York arasında neler oldu, bilmiyorum ama bir görsel roman için önemli olan üç kategoride de ciddi anlamda geriye gidilmiş. Görsel romanın görsel kısmı da roman kısmı da kesinlikle daha kötü ve bu romanı şekillendirecek olan seçimlerinizin de ortaya koyduğu önem, önceki iki oyundan daha da kötü. Coteries of New York ve Shadows of New York, bu oyunun yanında bazı açılardan şaheser olarak bile görünebilir.

Vampire: The Masquerade dünyasının ve bu dünyada geçen video oyunlarının çok büyük bir fanı olarak bu görsel roman beni gerçekten şaşırttı. Eğer ilk iki görsel romanı halihazırda oynadıysanız, bence bunu da indirim döneminde alıp, oynayın. En azından hikayeyi tamamlamış olursunuz ama sıfırdan başlayacak bir kişiye asla bu oyunu öneremem. Görsel roman tipi oyunlar her geçen sene gelişiyor ama bu oyun, kendi geçmişine kıyasla bile daha kötüye gidiyor.

Yine de Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York içerisinde övebileceğim birkaç bir şey daha var. Onlar da oyunun atmosferinin hala sağlam olması ve ambiyans seslerinin de kendisini bozmuyor olması. Yine de bunlar, oyunun vasat olması durumunu değiştirmeye yetmiyor ne yazık ki. Geliştirici ekip ile mi bir şeyler yaşandı, yoksa dağıtımcı şirket mi bu seriye önem vermeyi kesti, bilmiyorum ama bu yapıt ile birçok şey ters gitmiş gibi görünüyor.

Vampire: The Masquerade – Reckoning of New York, Coteries of New York ve Shadows of New York oyunlarından sonra gelen başarısız ve vasat bir görsel roman. Bu tip oyunların en kritik değerleri, serinin geçmişine göre çok daha kötü bir durumda ve bu yüzden de yeni oyunculara kendisini önerebilmem mümkün değil. Sadece önceki iki oyunu oynadıysanız, hikayeyi tamamlayabilmek için bu oyunu alın ama onu da güzel bir indirim döneminde yapın.

Vampire: The Masquerade - Reckoning of New York
Olumlu
Karşınıza çıkan sürprizler etkileyici.
Diyaloglar fena değil.
Sesler ve müzikler gayet başarılı.
Olumsuz
Yeni görsellik detaysız ve kişilikten yoksun.
Hikaye ve final çok büyük bir hayal kırıklığı.
Yapılan seçimler hiçbir şeyi etkilemiyor.
5