Cadılar bayramı geçti ama daha bahsetmediğimiz çok fazla başarılı korku ve gerilim oyunu bulunuyor. Bu oyunlardan bir tanesi ise yine cadılar bayramı sırasında çıkışını gerçekleştirmiş olan Visage. Yalnız bu yapıt, öyle basit bir korku ve gerilim oyunu değil; tam tersine beni oldukça etkileyen ve normal korku oyunlarından kat ve kat daha çok korkutan bir psikolojik gerilim oyunu. Bu oyunda ortam keşfi çok ön plana çıkıyor ve aslında sessiz anlarda da detaylara dikkat etmek gerekiyor. Bu arada, oyunun geliştirici ekibi de yaşatılan deneyimi hiç alışılagelmedik şekilde zor olarak tanımlıyor.
Oyunun zorluğu ve kolaylığı eminim ki kişiden kişiye değişir. Ben de bu oyunu oynarken kısmen zorlandım ama öyle lanse edildiği gibi hiç alışılagelmedik şekilde zor gibi görmedim. En azından oynanış tarafında pek bir zorluk yoktu ama tabii ki kendi türünden ötürü, psikolojiniz oldukça zorlanıyordu. Hatta bu oyunun en korkunç anları da aslında en rahatlatıcı olan zamanlardı. Bu tip oyunlarda hep bir sessizlik kurulur ve bir anda o sessizlik, büyük olaylarla bozulur. Visage da bu formülü takip ediyor ve bu sayede rahatlatıcı anlarda rahatlamak pek mümkün olmuyordu.
Visage oyunu tek bir bölümde geçiyor ve bu bölüm oldukça büyük bir ev. Amacımız ise bu evi keşfetmek, evin geçmişini öğrenmek, bu geçmişe ait bir sırrı çözmek ve tabii ki akıl sağlığımızı yitirmeden hayatta kalmak. Oyunun oynanış döngüsü de aslında dar ve uzun koridorlardan geçip, oda oda keşif yapmaktan ibaret ama bu sistem oldukça iyi bir şekilde işliyor. Odalar arasında yolculuk etmek, her odanın verdiği farklı bir his ve evde yaşayan tek canlının biz olmamız da güzel bir hava katıyor oyuna. Tabii bu sırada evin tüm geçmişi de karanlıklar içinden sizi seyrediyor olacak.
Peki, bu evde neden geçmişin yükü çok ağır? Evin geçmişinde neler yatıyor? Neden ölüler bize musallat oluyor? Biz bu insanlara ne yaptık? İşte tüm bu sorular için ayrı ayrı cevap bulmamız gerekiyor. Visage oyununda bu cevapları da bulmak oldukça zor; kendimizi savunabileceğimiz pek bir şey bulunmuyor. Silahlar, varlıkları geri tutabilecek ögeler ve benzeri hiçbir şey oyunda bulunmuyor. Eğer dikkat etmezsek ve o varlıkların bize musallat olmasına müsaade edersek, dehşet içinde bir ölüm bizi bekliyor demek oluyor. Yalnız, aydınlık yerde durmak oldukça yardımcı oluyor.
Visage, terörü en iyi şekilde yaşatmayı başarıyor
Visage, neredeyse tam 1 sene boyunca erken erişim sürecinde kaldı. Oyun şimdi de erken erişimini bitirdi ve buna rağmen bağımsız oyun havasını, zaman zaman da erken erişim tadını barındırmaya devam ediyor. Yani, oynanış anlarında çok basit ama oyun deneyiminizi temelden bozabilecek hatalar bulunuyor. Aynı zamanda oyunun çapının çok geniş olmadığını da hikaye anlatımından tutun da sunuma kadar her noktada hissedebiliyorsunuz. Aslında tüm bunlar da görmezden gelinebilecek şeyler; oyunun Steam üzerindeki fiyatı 50 lira olarak görünüyor ve böyle bir fiyata da bu kalite gayet normal.
Tabii zaman zaman bu problemleri ve kalite problemlerini arasanız da bulamıyorsunuz; oyunun çok başarılı odaları arasında kayboluyorsunuz. Oyun aslında en baştan itibaren sizin ne yapmanız gerektiğini söylemiyor ve her şeyi keşif ile halletmeniz bekleniyor. Siz de oyunun ilk anlarından itibaren öncelikle sıradan bir evi keşfediyorsunuz ama daha sonrasında işin içine korku ve diğer psikolojik ögeler girdiği zaman iş oldukça farklı bir hal alıyor. Bir süre sonra oyun öyle bir hal alıyor ki korkacağınızı bildiğiniz halde o karanlığın ucundaki ışığa gitmek istiyorsunuz; her odaya bakmak istiyorsunuz.
Visage oyununun tamamı büyük bir evde geçmiyor aslında. Bazen o kadar korkuyoruz ki kendimizi bambaşka yerlerde, bambaşka dünyalarda, bambaşka evrenlerde buluyoruz. Bu anlarda da oyun güzelliğini ve tabii ki korkutuculuğunu çok iyi bir şekilde koruyor. Oyunda yaşadığınız her bölüm, o bölüme bağlı olan belli deneyimler, bulmacalar ve daha fazlası tek bir karaktere odaklanıyor. Bu sayede de her bölümde tek bir karakterin neler yaşadığını öğreniyorsunuz, kendinizi finale daha yakın hissediyorsunuz. Bu sayede de aslında oyun çok düzenli bir şekilde ilerletiliyor benim gözümde.
Visage, aslında diğer birçok korku oyunundan da örnek alıyor ve hayatta kalma ögelerinde tüm yaratıcılığı camdan aşağı fırlatıyor. Bu oyunda hayatta kalabilmek için akıl sağlığımızı düşürmememiz gerekiyor. Bunun için de ışıklı yerlerde dolaşıp, karanlıklardan uzak durup, düzenli olarak hap almamız gerekiyor. Bu söylediklerim size bazı diğer korku ve gerilim oyunlarını hatırlatmış olabilir. O oyunları hatırlamada çok haklısınız. Bu yapıt, ne yazık ki kusursuz olabilecek bir potansiyele sahipken, düşük sunum kalitesi ve hayatta kalma kısmındaki sıfır yaratıcılığı sayesinde kendisini aşağı çekiyor.
Gördüğümüz en gerilim dolu oyunlardan biri
Visage bizleri çok korkutuyor. Buna rağmen oyunda kritik problemler de göze çarpıyor. Peki, sunum tarafında işler nasıl ilerliyor? Öncelikle, görselliğe değinmek gerekirse aslında bu tarafta bir başarı görebilmek mümkün. Aslında oyunun görsel kalitesi pek yüksek değil. Sanat tasarımı da pek etkileyici sayılmaz ama geliştirici ekip, atmosfer ve başarılı ışıklandırmalar aracılığı ile güzel görünen bir oyun oluşturmayı başarmış bence. Yalnız, oyundaki diğer varlıkların tasarımlarının üzerine biraz daha gidilmesini açıkçası ben isterdim. Peki, performans ne alemde?
Visage oyununun görsel kalitesi pek yüksek olmayınca, performansın daha başarılı olmasını otomatik olarak bekleyebilirsiniz. Bu gayet normal bir şey ve aslında oyunun performansı da gayet idare eder. Ben bu oyunu bilgisayarda deneyimledim ve çok fazla optimizasyon problemi ile karşı karşıya kalmadım. Aynı zamanda denemedim ama bu oyunun PlayStation 4 sürümünün nasıl işlediğini de biliyorum ve orada da pek bir problem bulunmuyor. Bu arada, oyunun tüm sürümlerinde Türkçe dil desteğinin yer aldığını da bu noktada aklıma gelmişken belirtmek istiyorum.
Bu tip bağımsız seviyedeki video oyunlarında aslında ses ve müzikler pek başarılı olmaz. Özellikle de müziklerde lisans alınamayınca ciddi problemler çekilebiliyor. Visage ise müzik tarafında pek güçlü olmasa bile ses efektleri sayesinde çok korkunç ve gerilim dolu bir ortam yaratmayı başarıyor. Tabii ki ses kalitesi yine en yüksek seviyede değil ama aynı zamanda 50 liralık bir oyuna göre bu kalite hiç kötü de değil. Yalnız, sesler ve müziklerden en kaliteli deneyimi almanız için kulaklık kullanmanız şart. Ben oyun oynarken kulaklık takmayı pek sevmiyorum. Bu oyun illa kulaklık istiyor.
Her şeyi özetlemek gerekirse, karşımızda kesinlikle başarılı bir psikolojik korku ve gerilim oyunu bulunuyor. Zaten artık geride bıraktığımız cadılar bayramı dönemi sağ olsun, karşımıza birbirinden başarılı ve eğlenceli korku oyunları çıkmıştı. Visage da o oyunlardan biri oldu. Konsolları bilemeyeceğim ama 50 liralık fiyatıyla bu oyunu Steam üzerinden satın alabileceğinizi düşünüyorum. Yalnız, korku oyunlarını seviyorsanız, kalbinizin çok yoğun ve psikolojik bir gerilime dayanabileceğini düşünüyorsanız bu oyuna yönelin. Eğer korku türüne yakın değilseniz, bu oyun size pek iyi davranmayacaktır.