Heyecanlı ve aksiyon dolu oyunları seviyorsanız Warstride Challenges gerçekten tam sizlik bir oyun. Oldukça iddialı bir giriş yaptığımın farkındayım. Ancak benim gibi FPS tarzı oyunlarda yavaşlığı sevmiyorsanız, Dream Powered Games tam bize göre bir oyun geliştirmiş. Focus Entertainment tarafından yayımlanan oyun, yaklaşık bir senelik erken erişimden sonra tam sürümüyle çıktı. Adından da anlaşılacağı üzere tam bir meydan okuma üzerine kurulu oyun, her seviyesinde çok daha fazla zorluyor. Hatta bununla da kalmıyor, seviyeleri bitirseniz bile madalya kazanmak için oyuna meydan okumalısınız.

Hızlı bir giriş yaptığımın farkındayım, zaten oyun da oldukça hızlı olduğundan sizi böyle alıştırmak istedim. Heyecanı bir kenara bırakıp genel olarak oyundan bahsedeyim. Warstride Challenges size herhangi bir hikaye anlatmıyor. Tek yapmanız gereken seviyeler arasında olabilecek en kısa sürede seviyeyi bitirmek. Karşımıza çıkan düşmanları yok ederek elbette. Bunun için zaten sürekli hareket halinde olmak gerekiyor ve oyunda durmak diye bir şey zaten yok. Oyunun ilk kısımları çok basit gözükse de, örneğin ilk kısımda düz bir alanda ilerliyorsunuz ve düşmanları öldürüp kapıdan geçiyorsunuz. Sonrası oldukça karmaşıklaşıyor. Bir yerlerden atlamak, sürünerek geçmek, kapıları açmak ve koridorlardan geçmek gerekiyor. Amacımız asla hızımızı kesmemek.

Warstride Challenges oyununun amacı tamamen FPS yeteneklerimizi daha hızlı ve daha keskin bir şekilde geliştirmek bana kalırsa. Tabii bana mı çok kolay geldi bilmiyorum ama zıplarken de düşmanı vurmak oldukça kolaydı. Hepsini birleştirdiğinizde ve daha güçlü bir düşmanla karşılaştığınızda zaten sürekli hareket halinde olduğunuz için biraz zorlanabiliyorsunuz. Ancak diğer düşman dalgalarında ben o kadar da zorlanmadım. Kendimi aksiyona bıraktım daha çok. Zaten oyun fazlasıyla da hırslandırıyor. Her bölüm sonunda madalya kazanmanız gerekiyor. Bu madalyalar ile diğer bölümlerin kilidini açıyorsunuz. Eğer yeterli sayıda madalyanız yoksa tekrar oynamanız gerekiyor.

Bütün bölümleri en baştan oynamanıza gerek yok elbette. Seçtiğiniz birkaç bölümü en kısa sürede bitirmeye çalışarak kendinize meydan okumaya çalışıyorsunuz. Bu esnada sizi de hayaletiniz takip ediyor. Buna da Nemesis deniyor ve siz bir nevi bir önceki oyundaki halinizi kovalıyorsunuz. Dediğim gibi kendinize meydan okuyorsunuz. Nemesis sadece sizin hayaletiniz gibi olmuyor. Oyunu oynayan diğer insanlardan da kendinize hayalet bir ekip yaratabiliyorsunuz. Zaten amaç sadece yaratıklarla savaşmak. Oyun içi profilinizi de bu şekilde ilerleterek bazı ögelerin kilidini açabiliyorsunuz.

Warstride Challenges ile zamana karşı yarışırken tek rakibimiz kendimiz olacak

Zamana karşı yarışmak Warstride Challenges oyununun en temel kuralıdır. Şahsen bazı basit bölümlerde kendime 1 ya da 2 saniyede bitirme kuralı koydum ancak bir türlü başaramadım. Başaranlar var bu arada, zaten bu yüzden de sürekli hırslanıp tekrar deniyorsunuz. Durmadan hareket ederken tek odaklandığım şey saniye bitmeden kapıdan geçmekti. Bazı bölümleri bitirdikten sonra oyun yeni ve daha güçlü silahlar sunuyor. Bu sayede daha güçlü ve yaratıklara karşı daha etkili oluyoruz. Kafaya vuruş oldukça önemli çünkü dediğim gibi, en kısa sürede bitirmeye çalıştığımız için, yaratıkları da en hızlı şekilde öldürmemiz gerekiyor.

Warstride Challenges oldukça renkli ve canlı görünüyor. Çoğu zaman hızla giderken etrafa ve düşmanlara çok dikkat edemedim. Etrafta olan patlamalar, neon ışıkların parlaması ve renkli taşlar gibi detaylar yaratıklarla dolu renkli mağarada olduğumuz hissini veriyor. Renkli dediğim biraz siberpunk havasında bir renklilik ve canlılıktan bahsediyorum. Biraz Doom evrenini de andırmıyor değil tabii ki. Basık ve kasvetli alanlarda koşmaktan ve seviyeyi bitirmekten başka bir şeyi gözümüz görmüyor. Seviye tasarımları ise oldukça dengeli ve seviyenin düzenli bir şekilde arttığını hissedebiliyorsunuz.

Seviye ayarlamaları için Warstride Challenges oyuncularına çok güzel bir yol da sunuyor. Oyun içinde kendi seviyelerinizi modlayabiliyorsunuz. Düşmanları, tuzakları hatta kapıları bile ayarlayabildiğiniz, kendi yarattığınız bir seviyede kendinize meydan okuyabileceğiniz bir alan yaratılmış. Oldukça kapsamlı bir ayarlamaya sahip olan bu kısım özel seviye olarak geçiyor ve oyunculara kendi parkurlarını tasarlama imkanı veriyor. Bu sayede hem oyun içerisinde bu parkurların nasıl tasarlandığını basit bir şekilde de görmüş oluyoruz. Yaratıkları ve daha güçlü düşmanları da modlarımızda kullanabiliyoruz.

Hız ve dikkatin çok önemli olduğu Warstride Challenges, bir ekiple çok daha eğlenceli olabilir. Herkesin farklı bir skora ulaştığı oyunda bu sefer de arkadaşlarınızla bir rekabete girebilirsiniz ve bu bana kalırsa oldukça eğlenceli olabilir. Ben oyunu fare ve klavye ile oynadım ancak eğer bir oyun kolu ile oynarsanız çok daha keyif alabilirsiniz. Ancak vuruş hissiyatının biraz farklı olabileceğini söyleyebilirim çünkü fare ile oynandığında nişan alıp ateş etmek –özellikle hızlı giderken- beni çok zorlamadı. Fakat oyun kolu ile bunun biraz daha zor olacağını ve daha rekabetçi bir hal alabileceğini düşünüyorum.

Warstride Challenges

Farklı etkilerle oyunun çeşitliliği de artıyor

Warstride Challenges seviyeler arttıkça birçok özelliği de oyuncuya sunuyor. Örneğin zaman yavaşlatma ile birlikte düşmanları çok daha isabetli vurabiliyorsunuz ve zamandan kazanabiliyorsunuz. Hızla giderken düşmanları ayırt etmek bazen zor olabiliyor. Oyun her ne kadar grafik ve görsel anlamda başarılı olsa da, bazen düşmanlar etrafla hemen hemen aynı renk gibi olabiliyor ve bu nedenle ayırt etmek güç olabiliyor. Büyük düşmanları elbette ki ayırt edebiliyoruz ancak küçük ve direkt üstümüze koşanlardan birini bazen gözden kaçırabiliyoruz.

Oyunun her aşamasının kendi teması var ve bunlar renk, düşman anlamında oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip. Bu aşamaları tamamlayıp madalyaları topladığımızda daha zor ve daha farklı bir temayı oynama şansımız oluyor. Bonus aşamaları da yaparak ek madalyalar kazanıyoruz. Küresel skor tablolarını görmek ve takip etmek de epey hırslandırıyor. Oyunun en iyi yanı da bu, hep daha iyisi olmaya çalışıyoruz ve bir tek kendimizle mücadele ediyoruz. Bu sayede de performansı da ölçmüş oluyoruz. Uzun süreli bir oynanış sunuyor ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.

Oyunun elbette ki bir diğer önemli noktası müzikleri. Her aşamada arka planda öyle heyecanlı bir müzik oluyor ki kendinizi daha da gaza gelmiş bir şekilde buluyorsunuz. Metal müzik tarzında oldukça yüksek tempolu ve yüksek bir müziğe sahip olan Warstride Challenges bu noktada da oyunla müziği güzel bir şekilde birbirine bağlamış. Yavaş çekim kısmında da ağırlaşan müzik asla rahatsız etmiyor. Oyunun tek probleminin, madalya kazanmak için seviyeleri tekrar oynamak zorunda kalmak olduğunu söyleyebilirim. Bu ilk başlarda asla sıkmıyor, çünkü zaten seviye hemen bitiyor. Uzun süren bölümlerde ise bir yerde sonra sıkabiliyor.

Gümüş madalyayı kazanmak en kolayı oluyor genellikle. Altın ve özellikle Platin’i kazanmak için epey bir uğraşmak gerekebiliyor. Harika heyecanlı bir müzik, renkli görseller ve tasarımlar ile FPS oyunları arasında gerçekten başarılı olduğunu düşündüğüm Warstride Challenges, yeterince popüler olabilir mi bilmiyorum. Ancak bana kalırsa kendi kitlesini oluşturacağı bir gerçek. Hızla akan oyun gerçekten bağımlılık yaratabiliyor ve FPS hayranları için hızlı bir oynanış sunuyor. Bu sayede zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Gerçekten reflekslerinizin geliştiğini ve hızlandığınızı fark edebileceğiniz muhteşem bir oyun.

Warstride Challenges
Olumlu
Oldukça dengeli seviyeler.
Silah çeşitliliği ve yetenekler.
Parkurlar canlı ve tasarımları renkli.
Müzikleri hareketli ve oyuna uygun.
Olumsuz
Seviyeleri tekrar oynamak zorunda kalmak.
Düşmanların bazen renkler yüzünden gözden kaçması.
8