Nadiren de olsa tamamen sessiz bir şekilde fantastik bir oyun ortaya çıkar. Bu oyun genellikle her şeyi doğru yapar, yürek ve cazibe doludur ve geliştiriciler ilham aldıkları oyunların neden işe yaradığını tam olarak bilirler. WitchSpring R, bu oyunlardan biri. Öncelikle, bu oyun, Güney Kore’den üç kişilik bağımsız bir geliştirme ekibi olan Kiwiwalks ekibinin hikaye odaklı bir rol yapma oyunu. İlk bakışta oyun, simya yerine büyü ve evcil hayvan eğitimine odaklanan Atelier serisine benziyor gibi görünüyor ama bu yapıt, göründüğünden çok daha fazlası.
WitchSpring R, Atelier ve Super Nintendo Entertainment System konsolunun klasik rol yapma oyunlarının unsurlarını birleştirirken kendi taze ve benzersiz kimliğini yaratmayı başarıyor. Oyun aynı zamanda 2020 senesinde mobil platformlarda yayımlanan WitchSpring yapıtının yeniden yapımı. Mobil oyunun kendine has cazibeleri ve tuhaflıkları olsa da bu yeniden yapım, neredeyse her açıdan şaşırtıcı bir parıltı. Oyunun hikayesi ise hem turta, hem de çilek sevgisi nedeniyle uygun bir şekilde adlandırılan Pieberry adlı on yaşındaki bir cadıyı takip ediyor.
Kendini bildi bileli dünyadan uzakta, bir ormanda tek başına yaşamaktadır bu cadı. Tek bildiği, nöbetçisi olarak duran koruyucu golemi Balt sayesinde oradan ayrılmasına izin verilmediğidir. Gardiyanı aynı zamanda onu dış dünyanın istilacılarından da korur: Cadıları avlayan kutsal kilisenin şövalyeleri. Black Joe adında tuhaf ve çirkin olan sevimli bir kuşla tesadüfen karşılaşması dünyasını alt üst eder ve ona sınırlarının ötesindeki toprakları keşfetme şansı verir. Neşeli, sevimli ve kaygısız sunumuna rağmen, oyun ciddi bir hikaye anlatıyor ve dini bağnazlar tarafından yönetilen bir dünyanın sert gerçeklerine değiniyor. Böyle bir hikaye, böyle bir oyunda benim için sürprizdi.
Uzun zaman önce, insanlar büyüye sahip olanlara saygı duyuyor ve onlara tanrı gibi davranıyordu. Zamanla bu saygı kıskançlığa dönüştü. İnsanlık, tanrılarının güçlerinin kaynağını keşfettikten sonra onu çaldı ve panteonu hızla silip, yerine kendi öğretilerini yerleştirmeden önce yok etti. Katliamdan sağ kurtulanlar iblis olarak damgalandı, avlanmaya ve öldürülmeye mahkum edildi, ancak bir avuç hayatta kaldı ve acımasızca takip edildi. Pieberry, bu kötü şöhretli cadılardan biri olarak hizmet vermektedir ama meraklı bir çocuktan biraz daha fazlası olarak, zırhlı adamların neden onu öldürmeye çalıştığını bilmemektedir. Oyun, bu hikayesini çok iyi bir şekilde kullanıyor.
WitchSpring R oyununun ilk anları, oyuncuyu Pieberry’nin oyun boyunca ne yaptığıyla tanıştırıyor. Ormanına saldıran şövalyelerin tehdidi gün geçtikçe artarken, düşmanlarını savuşturmak için eğitime, eşya üretmeye ve yeni büyüler öğrenmeye devam etmesi gerekiyor. Atelier serisinin öğeleri, Pieberry’nin bombalar, iyileştirici merhemler ve güçlendirme ve zayıflatma öğeleri oluşturmasına olanak tanıyan bir işçilik sistemi ile erkenden sunuluyor. Ayrıca yeni kitaplar keşfettikçe yeni büyüler de yapabiliyor ama eğitim sistemi en ilginç olanı.
Oyuncu, her biri kendine özgü bir mini oyuna sahip on farklı eğitim türünden birini seçebilir. Her biri bir istatistiği veya bir istatistik kombinasyonunu artırır, ancak her tür aynı zamanda genel zihinsel veya fiziksel istatistik büyümesine katkıda bulunur. Her kategori istatistikleri yönetir, yeni beceriler ve avantajlar ekler ve her ikisi de genel savaş seviyesi sistemiyle güzel bir şekilde eşleşir. WitchSpring R, sınırlı miktarda deneyim puanı olan bir oyun. Her savaş yalnızca bir kez deneyim sağlayabilir, bu da oyuncunun muhtemelen öğütülmesini veya aşırı seviye olmasını engeller.
Savaş seviyesi sistemi ile Pierberry bir sonraki seviyeye ulaştığında daha fazla savaş seçeneği kullanılabilir hale gelir. Bu, daha fazla evcil hayvan çağırmasına, daha fazla aksesuar takmasına ve yeni beceri ve yeteneklerin kilidini açmasına izin verebilir. Bu sistemin yanı sıra, oyuncuların silahları için bir yol seçmelerine ve silahı belirli beceri ağaçlarına doğru itmek için öğeleri beslemelerine olanak tanıyan silah evrim sistemi de var. Her ağacın, bazıları son derece güçlü olan benzersiz özel yetenekleri var. Her silah ağacı, savaşların nasıl geliştiğini değiştiren yeni yetenekler sunar ve karşılaşmalara nasıl yaklaşılacağı konusunda çok fazla çeşitliliğe yol açar.
WitchSpring R içerisindeki savaşlar sıra tabanlıdır ve sağ altta bir zaman çizelgesi bulunur. Oyuncu; hız artışları, eşyalar, sersemletmeler, durum efektleri ve daha fazlasıyla sıra düzenini etkileyebilir. Pieberry, teknik olarak oynanabilir tek karakter olmasına rağmen, her turda otomatik olarak saldıran ama manuel hedefleme gerektirebilen evcil hayvanları çağırabilir. Söz konusu evcil hayvanların şarj olması birkaç tur süren özel hareketleri vardır ve bu saldırıların çoğu düşman için yıkıcıdır. Oyuncunun işini kolaylaştırmak için evcil hayvanlar hedef alınamaz veya saldırıya uğrayamaz. Oyuncunun yeterli MP ve çağırma maliyeti olduğu sürece, evcil hayvanlar çağrılmaya hazırdır.
Bu kadar çok sistem varken, WitchSpring R içerisindeki savaşın, oyunun en güçlü noktalarından biri olması şaşırtıcı değil. İlk savaştan itibaren mekanikler kendilerini göstermeye başlıyor ve her dövüşü hem eğlenceli, hem de ilginç hale getiriyor. Oyun boyunca oyuncular fiziksel becerilere ve büyülere erişebilir ve eğitim yoluyla daha fazla seçenek ve strateji kullanılabilir hale gelir: Fiziksel kombolar, büyü komboları, sayaçlar, korumalar, büyüler ve güçlendirmeler. Yeni büyülerin eklenmesi de heyecan verici; yaratıcılık, büyü hedeflemede gerçekten kendini gösteriyor.
Ateş için AoE çemberleri birden fazla hedefi vurabilir ama bazılarının büyük düşmanlara çarptığında patlamak gibi koşullu bonusları var. Yıldırım saldırıları bir zincirleme yıldırım büyüsünün yapması gerektiği gibi hedeften hedefe atlayabilir veya dev bir çizgi veya hatta yere inip altı yöne ateş eden bir büyü görevi görebilir. WitchSpring R oyununun savaş sisteminin en heyecan verici kısımlarından biri karşılaşmaların nasıl oynandığıdır. Her savaş ısmarlama bir savaştır, dolayısıyla deneyim puanı sınırı var. Sahada koşmak ve bir karşılaşma görmek, oyuncuların savaşa girmeden önce bir başlangıç evcil hayvanı çağırırken savaşı önceden gözlemlemelerine olanak tanır.
Oyuncular, eşya toplamak için savaşları tekrarlayabilse de DP birikmez. Eşya toplamak için bir yoldaş göndermek çok daha etkili. Eşya toplamak veya bir sonraki hikaye bölümüne geçmek için bir yerden bir yere dolaşırken bile savaşlar her zaman ilgi çekiciydi. Savaş ve keşif arasındaki hız neredeyse mükemmel ve Chrono Trigger serisini anımsattı. WitchSpring R oyununu başlattığım anda tarzından da inanılmaz derecede etkilendim. Dünya canlı ve renklerle dolu, karakterler sevgiyle canlandırılmış ve etkileyici ve savaştaki her parçacık efekti ve patlama gözler için bir zevk. Dünya muhteşem ve parlak ama karanlık ve bulanık mağaralar bile çarpıcı bir dokunuşa sahip.
Lav mağaralarında magma köpürürken uğursuz turuncu bir parıltı var, piranha yüklü bataklıklar biyolüminesans ile dolu ve geniş açık ve güneşte pişmiş alanlar sadece onlara bakarak dokunmak için sıcak hissediyor. WitchSpring R oyununu orijinal haliyle karşılaştırdığımızda, ışıldama absürt. Yine de oyun çağdaşlarıyla da yarışıyor. Görsel olarak, birinci parti bir Nintendo oyununun tüm sevgi ve özenine sahip gibi görünüyor ama bütçesi kesinlikle bunun küçük bir kısmı. Gust ve Atelier serilerinden esinlenilmiş gibi WitchSpring R, inanılmaz derecede güçlü bir müziğe de sahip. Müzik rahatlatıcı ve davetkâr bir his verirken, savaş temaları oldukça çeşitli ve duruma uygun.
Oyun müziğinin çeşitliliği etkileyici ve deneyiminiz boyunca çok çeşitli şarkılarla, her birinin nefes almak ve iz bırakmak için bir anı var. Tabii ki oyundaki her ses efektinin çok tatmin edici bir hissi de var. Her menü ses efektinin dokusu, ateş patlaması, şimşek çakması veya tarlalardaki koşuşturmalar şahane… WitchSpring R ile geçirdiğim 25 saat boyunca hep bir şeylerin ters gitmesini bekledim. Temponun düşmesini, hikayenin dağılmasını ya da karakterlerin çekilmez hale gelmesini bekledim. Sonunda, bu unsurların her biri kaya gibi sağlam kaldı. Ortaya konan her mekanik işleri taze ve heyecanlı tuttu, tempo hızlı ve akıcıydı, karakterler sevimli kaldı ve oyun asla fazla uzatılmadı.
Yine de birkaç küçük sorun var, en dikkat çekici olanı diyaloglardaki yazım ve dilbilgisi hatalarının sayısı. Birkaç kelimenin yanlış yazılması (örneğin through yerine though) ve “It must have been hard made to.” gibi birkaç dağınık cümle oyunun en göze çarpan kusurları. Ek olarak oyun, deneyimin her zaman çok pürüzsüz olmasını sağlayan sayısız yaşam kalitesi seçeneğine sahip olsa da Kiwiwalks ekibinin ne kadar doğru yaptığı nedeniyle göze çarpan birkaç gözden kaçan unsurlar da var.
Evcil hayvanları beslerken, ne tür bir yiyecek istediklerini bilmek imkansız, bu da envanterimdeki her bir öğeyi beslemeye çalışmama rağmen maksimum yakınlık kuramadığım bir evcil hayvanım olmasına neden oldu. Birkaç yan alan, sudan geçmek için bir evcil hayvan gerektiriyor ama bu alanları geçebilecek bir evcil hayvan bulmayı asla başaramadım. Ayrıca, söz konusu yollar için gerekli evcil hayvan olduğunu varsaydığım dev bir kaplumbağayı nasıl uyandıracağımı da hiç bulamadım. Evcil hayvan yönetim ekranındaki birkaç seçenek harikalar yaratabilirdi.
Küçük kusurlar bir yana WitchSpring R her anından gerçekten keyif aldığım harika bir mücevher. Sevimli ve büyüleyici ve kendimi son hafızamdaki diğer oyunlardan daha fazla gülerken buldum. Atelier serisine çok benzeyen ama kendi yolunu ve kimliğini oluşturan küçük şirin bir oyun kendisi. WitchSpring serisi mobil cihazlarda güçlü bir şekilde devam ederken, WitchSpring R oyununun bir devam ürünü gerektirecek kadar başarılı olmasını umuyorum. Birinci parti bir Nintendo oyunundan beklenecek cila seviyesine sahip bir yapıt gibi hissettiriyor. Bunu nasıl başardılar bilmiyorum ama Kiwiwalks ekibinden çok etkilendim ve bir sonraki çalışmalarını merakla bekliyorum.
