Geçen gün Xbox One için incelememi yayımlamıştım. Tahmin edebileceğiniz gibi şimdi de sırada Xbox One S bulunuyor. Geçen günkü inceleme yazımda Microsoft şirketinin orijinal konsol ile birçok farklı hata yaptığını çok açık bir şekilde belirtmiştim. Benim gözümde bu yeni konsol, doğru tarafa atılan ilk adımdı. Yalnız, iki konsol birbirine temelde çok benzediği için bu sefer karşılaştırma temelli bir inceleme hazırlamak istedim sizlere. Eğer, bu konsol ailesi hakkındaki yorumlarımı merak ediyorsanız, Xbox One için hazırlamış olduğum ve olacağım incelemelere bakmanızı öneririm.
Xbox One S için bahsedeceğim ilk şey, tabii ki tasarım olacak. Orijinal konsolun görünüşünden gerçekten hoşlanmamıştım ama bu konsol bence gayet iyi bir dış görünüşe sahip. Zaten, Microsoft tarafından olumlu yönde atılan ilk adım da bence buydu. Orijinal tasarımdan uzaklaşıp; daha temiz, daha modern ve daha ince görünen farklı bir tasarıma yakınlaşmak, bence doğru bir karardı. Tabii bir de çok sonradan piyasaya sürülen, bu konsolun disk sürücüsü bulunmayan bir sürümü bulunuyordu ki bence o da oldukça güzeldi. Yalnız, ben o konsola hiç sahip olmadım, gerek duymadım.
Tasarım deyince tabii ki konsolun arkasındaki kablo girişlerinden ve çıkışlarından da bahsetmek gerekiyor. Aslında, dışarıdan baktığınız zaman Xbox One ile Xbox One S konsolları arasında pek bir giriş ve çıkış farkı bulunmuyor. Detaylara baktığınız zaman ise HDMI girişinin 1.4a sürümünden 2.0 sürümüne çıkartıldığını görebiliyoruz ki bu sayede konsola HDR, 4K ve 60 Hz desteği gelebiliyor. Bu da bence orijinal konsola göre inanılmaz büyük bir yenileme. Tabii ki konsolun kendisi 4K değerinde oyun oynatamıyor ama yine de film ve dizi izlerken kendisi işimize yarayabiliyor.
Bu sırada, Xbox One S konsolunda ortadan kaybolan bir de kablo girişi bulunuyor ki kendisi Kinect ürüne ait. Bu girişin veya çıkışın ortadan kaybolduğunu kim fark etmiş olabilir diye düşünecek olursanız, kimsenin fark etmediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bu arada, yine tasarım ile alakalı olarak oyuncular bu konsolu, 500 GB, 1 TB ve 2 TB boyutlarından birinde seçebiliyordu. Birçok oyuncu için aslında 500 GB gibi bir boyut oldukça küçük geliyor ama ben hiçbir zaman orijinal Xbox One konsolunda boyut hakkında problem yaşamadım. 500 GB bile bana yetiyor.
Xbox One S, ilk konsola göre nasıl bir donanıma sahip?
Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki Xbox One S, HDMI 2.0 sağ olsun, 4K/60 Hz değerlerine destek veriyordu. Konsoldaki oyunlar tabii ki orijinal olarak 1080p değerinden üstüne çıkmıyor ama konsolun kendisi, 4K desteği veren televizyonlarda çözünürlüğü yapay bir şekilde yükseltebiliyordu. Aynı şekilde, orijinal konsolda HDR desteği yokken, bu konsolda o destek bulunuyordu. HDR sayesinde de çok daha derin, canlı ve gerçekçi renkleri görebiliyordunuz. Blu-ray ise yine HDMI ile alakalı olarak 4K/HDR desteği verebiliyordu. Bunlar bile ilk konsolun üzerine gelen kritik iyileştirmelerdi.
Tüm bunların haricinde Xbox One S, Bluetooth temelli kontrolcülere de destek verebiliyor ki Xbox One konsolunda bu destek de yoktu. Donanımın kendisine baktığımız zaman ise orijinal konsol ile bu konsol arasında işlemci tarafında herhangi bir fark yoktu. Buna karşılık, grafik işlemci biriminin çalışma hızı yükseltilmişti, 914 MHz olarak ayarlanmıştı. İşlemcide olduğu gibi RAM ve HDD tarafında da herhangi bir fark bulunmuyor. Aslında bu kadar az farkın olması sizi rahatsız edebilir ama HDMI ve grafik işlemci birimi üzerinde yapılan iyileştirmeler bile bu konsolu normal bir seviyeye çıkartmayı başardı.
Xbox One için hazırladığım inceleme yazısında da bahsetmiştim; konsolun kendisi, 900p gibi bir çözünürlükte bile oyunları 30 FPS olarak çalıştırmakta zorlanabiliyordu. Microsoft, o zamanlarda video oyunlarına pek de değer vermemeye başlamıştı ama konsolun çıkışından sadece 1-2 sene sonra bunun yanlış olduğu anlaşılmıştı. Xbox One S, bence bu yanlıştan dönebilmek için atılmış olan başarılı adımlardan bir tanesi, diğer başarılı adım ise tabii ki Xbox One X ve şirketin final adımı da yeni nesil konsollar olacak. Yine de 2013 senesinde keşke böyle bir hata yapılmasaydı.
Donanımdan sonra bir de kontrolcüye değinmek istiyorum. Microsoft, Xbox One S sayesinde kontrolcü ile bir kere daha oynamıştı ama iki cihaz arasındaki fark, yok denecek kadar az. Orijinal kontrolcüden de ben çok memnun kalmıştım, tek problem cihazın pille çalışmasaydı. Pil ile kontrolcü çalıştırma geleneği hala devam ediyor, bu yüzden kendisi hakkında olumlu bir şey söylemeyeceğim ama genel anlamda kontrolcünün verdiği oyun hissi gayet güzeldi; bu his nesil boyunca bozulmadı, muhtemelen yeni nesilde de devam edecek. Bu yüzden, kontrolcü hakkında diyecek olumsuz bir şeyim yok.
Bu konsol, hangi oyunlarla karşımıza çıkmıştı?
Xbox One S için çıkış oyunu diye bir terim bulunmuyor ne yazık ki. Birinci parti oyunlara olan destek ise Microsoft tarafından daha da güçlendirilerek devam etmişti. İkinci parti ve üçüncü parti oyunlarda ise herhangi bir değişiklik yaşanmamıştı. Bu yüzden, oyunlar hakkında diyebileceğimiz herhangi bir şey bulunmuyor. Ayrıca, orijinal konsolda olduğu gibi bu konsolda da cihazın kendi performansı, kurulumu, yükleme hızı ve güncelleme alma hızı gayet iyiydi. Zaten, HDD tarafında herhangi bir değişiklik yapılmadığı için bu değerlerin değişme imkanı yoktu.
Değişmeyen şeyler konusunda Xbox Live, Xbox Live Gold ve diğer çevrim içi servisleri de sizlere sunabiliriz. Xbox Live, halihazırda başarılı bir sistemdi ve minimum sorun ile hayatına devam etti. Xbox Live Gold ise çevrim içi oyunlar için ücret duvarı oluşturmaya devam etti, her ay da bazen iyi, bazen kötü oyunlar vermeye devam etti. Xbox Game Pass gibi diğer servisler ise bu konsolun çıkış yaptığı sene içerisinde daha hazırlanmamıştı bile. Xbox Game Pass, hayatımıza Xbox One X konsolu ile girmişti. Yine de sistemin Xbox ve Microsoft için muhteşem bir şey olduğunu söyleyebilirim.
Microsoft Store, konsolun işletim sistemi ve kullanıcı arayüzü ise aslında Xbox One konsolunun çıktığı dönemden beri pek de bir sevgi görmemişti. Ben de zaten kendilerinin tasarımından pek hoşlanmıyordum. Yalnız, zamanında bu konu aslında olumsuz noktalar oluşturmuş olsa bile Microsoft, 2017 senesinden itibaren bu noktalara önem vermeye başladı ve günümüzde gayet güzel tasarlanmış kullanıcı arayüzlerine ve yenilenecek olan bir Microsoft Store platformuna sahibiz. Bu yüzden, kendileri hakkında da olumsuz bir yorum yapmam imkansız olacak.
Her şeyi özetlemek gerekirse, Xbox One gibi bir konsoldan sonra Xbox One S, gerçekten ilaç gibi gelmişti. Microsoft, orijinal konsol ile attığı tüm yanlış adımları, bu yeni konsol ile düzeltmeye başlamıştı. Microsoft, eğer bugün oyuncular tarafından tekrardan sevilmeye başladıysa, bence bunun kaynağında Xbox One S yatıyor. Tabii ki Xbox Game Pass ve Xbox One X gibi ürünlerin çok daha büyük bir etkisi var ama bana soracak olursanız, bu konsol olmasaydı, Microsoft şu anda neslin en kötü dönemlerinden bir tanesini yaşıyor olabilirdi kendisi adına.