XDefiant oyununun kapalı alfa sürecini oynayıp, hakkında daha önce konuşmuştum. Şimdi ise sırada kapalı beta var. Ubisoft, çıkış tarihi artık çok yaklaşmış olan bu yapıt için günümüzde uzun sayılabilecek bir kapalı beta süreci gerçekleştirdi ve ben de elimden geldiğince kendisini oynayıp, kapalı alfa döneminden beri nelerin değiştiğini ve iyileştirildiğini anlamaya çalıştım ama aslında ortada çok da büyük bir değişiklik yoktu, en azından oynanış kategorisinde. Kapalı beta; yeni oyun modları, savaş bileti sistemi, meydan okuma görevleri ve birkaç küçük yenilik ile daha güncellenmişti. Yani, oyunun artık piyasaya sürülmeye hazır olduğunu hissedebiliyordunuz.

XDefiant, kapalı beta versiyonunda öncelikle 10 seviyelik, tabii ki ücretsiz bir savaş bileti ile karşımıza çıkıyor. Tahmin edebileceğiniz üzere bu savaş bileti, tam sürümde daha uzun olacak ve ücretli bir versiyona da sahip olacak. Malum, bu oyun Call of Duty için ücretsiz bir rakip olarak geliyor ve Ubisoft da mikro ödemeler üzerinden para kazanmayı hedefliyor. Savaş bileti hakkında şimdilik söyleyebileceğim daha detaylı bir şey yok; kapalı beta içerisindeki ödüller öyle çok da ilgi çekici değildi. Zaten ödülleri alabilmek için oyunu öncelikle oynayabilmeniz gerekiyordu ama sunucu problemlerinden ötürü bu da pek mümkün sayılmazdı.

XDefiant oyununun kapalı alfa versiyonunda sunucu problemi hiç yaşamamıştım ama kapalı beta içerisinde her ne olduysa oyun, çoğunlukla bağlantı hatası verdi ve kendisini doğru düzgün oynayamadım. Hataya göre problem bende. Çok yüksek gecikme değerleri kayıt ediliyor ama ben kendi internetimde problem görmüyorum ve bu yüksek gecikmeler de sadece bu oyunda oluyor. Daha sonra internet üzerinden araştırdım ki çoğu oyuncu aynı hatayı alıyor ve oyun oynanmıyor. Bu sunucu problemlerinin bütün kapalı beta dönemi boyunca devam ettiğini belirtmek istiyorum. Eğer oyunu oynayabildiyseniz, şanslısınız demektir.

XDefiant içerisinde olumsuz anlamda dikkatimi çeken bir diğer şey ise çapraz platform özelliğinin tamamen aktif olmasıydı. Tabii ki bu özellik güzel ama platformlar ve kontrolcü tiplerine göre ayrım yapılmadığı zaman hoş bir deneyim elde edilmiyor. Oyunu oynadığım lobilerin çoğunluğu klavye ve fare kullanan bilgisayar oyuncuları ile doluydu; sadece birkaç kontrolcü kullanan konsol oyuncusu mevcuttu. Eğer günlük bir oyun olsa, bunu çok problem etmezdim ama Ubisoft, oyunculara ciddi ve rekabetçi bir Call of Duty rakibi sunmaya çalışıyor. Böyle bir çalışma dahilinde oyuncuların biraz daha eşit olması, en azından kendisi gibi oyuncular ile eşleştirilmesi gerekiyor bence.

XDefiant

XDefiant, sıkıntıların arkasında parlayamayan bir oyun

XDefiant oyununun kapalı alfa sürecinden memnun kalmadığım gibi kapalı beta sürecinden de pek eğlence elde edemedim. Sunucu problemlerini bir köşeye bırakacak olsanız bile temel oynanış hala çok ucuz bir hisse sahip. Yani, Ubisoft şirketinin bundan önce denediği ücretsiz oyun olan Hyper Scape bile bence çok daha eğlenceli bir oynanışa sahipti. Bu oyunda ateş etme hissi, karakter sınıfları, farklı silahlar ve benzeri şeyler hiçbir şekilde öne çıkamıyor. Oyun modlarının farklı olması ve haritaların kareden ziyade dikdörtgen bir şekilde tasarlanması ayrı bir hoşluk ama oyun bunların ötesine geçemiyor ve pek de ilgimi çekemiyor.

XDefiant içerisinde bolca farklı denge problemi de bulunuyor. Bazı karakter sınıfları ve onların yetenekleri, diğerlerine kıyasla açık ara çok daha etkili. Silahlar için de aynı şey geçerli; belirli silah arketipleri, diğerlerinden çok daha güçlü. Oyunun temel oynanışı zayıf olunca da tüm bu dengesizliklerle uğraşmak pek istemiyorsunuz. Yani, piyasada sayısız arena ve birinci şahıs nişancı oyunu var ve Ubisoft, Call of Duty gibi markalarla donatılmış olan bu alana sadece kendi seri geçmişini kullanarak giriyor. Bu oyunun en ilgi çekici özelliği, şirketin eski oyunlarından karakterler ve mekanlar sunması. Oyun, bundan daha fazlasını veremiyor. Bu da hiçbir şeye yetmiyor.

Öncelikle tamamen yeni bir stüdyo olan Embark Studios tarafından geliştirilen The Finals oyununa bakıyorsunuz, daha sonra da Avrupa bölgesinin en büyük ve en tanınan şirketlerinden biri olan Ubisoft ekibinin geliştirdiği XDefiant oyuna bakıyorsunuz… Yani, şirketin yeni bir şeyler denemesi tabii ki güzel ve oyun, oynaması ücretsiz olacağı için çok da fazla eleştiri kabul edemeyecektir muhtemelen ama The Finals de ücretsiz olacak. O oyun, her yandan kaliteli ve ilgi çekici bir deneyim sunarken, kendi markalarının gücünü kullanan Ubisoft nasıl aynı seviyeye çıkamıyor? Şirket için bu oyun tamamen B, hatta C seviyesinde bir oyun ve bunu kolaylıkla hissedebiliyorsunuz.

XDefiant oyununda olumlu olarak ilgimi çeken şeyler de oldu tabii ki. Bunlardan bir tanesi de harita oylama sisteminin mevcut olması. Call of Duty serisinde senelerdir istenilen bu özellik, öyle görünüyor ki Ubisoft tarafından göz önünde tutulmuş; daha önceki test süreçlerinde olmayan bu özelliği kapalı beta versiyonunda görmeyi başardık. Oyuncular, iki farklı harita için oylama yapabiliyor ve en çok oyu alan haritada oyun oynanıyor. Gelecekte eğer çok modlu bir listede oyun oynanıyorsa, harita ile birlikte muhtemelen mod için oylama yapabilmek de mümkün olacaktır. Yani, ayrı ayrı değil de haritayı oylamak, aynı zamanda modu da oylamak anlamına gelecek.

XDefiant

Hala ilgimi çekmeyi başaramayan bir video oyunu

XDefiant oyununun kapalı beta versiyonuna PlayStation 5 üzerinden katıldım ve en azından oyunun sunum tarafında pek de problemli olmadığını söyleyebilirim. Kapalı alfa da zaten sıkıntılı değildi; kapalı beta da aynı durumu devam ettiriyor. Oyunun görselliğinde, performansında, seslerinde veya müziklerinde herhangi bir ilerleme veya gerileme fark etmedim. Sadece, oyunun yükleme ekranlarında filan oyun içi görüntülerin değil de bit oranı çok düşük olan videoların gösterilmesiydi. Bunlar zaten kalitesi ile sıkıntı yaşayan bir oyunun o kalitesini gereksiz yere aşağıya düşürüyor bence. Tabii bu çok küçük bir detay; çoğu kişinin umurunda bile olmayacaktır muhtemelen.

XDefiant bu sırada hem benim tarafımdan, hem de topluluk tarafından Call of Duty ile çok karşılaştırılıyor. Daha doğrusu bu iki oyun genellikle birlikte bahsediliyor ama Ubisoft, aynı zamanda Overwatch ile de bir bağ kurmak istiyor. Bu oyunda özellikle Team Deathmatch gibi klasik modların olmaması, daha çok görev temelli modlara ve karakterlerin özel yeteneklerine önem verilmesi, Call of Duty yerine Overwatch benzeri bir deneyime çok daha yaklaştırıyor Ubisoft şirketinin bu yapıtını. Ayrıca, yine modern Call of Duty oyunları ile karşılaştırıldığı zaman bu oyunda TTK (Time to Kill) çok daha uygun, hızlı seviyelerde.

XDefiant oyununun tam versiyonunda tabii ki Team Deathmatch gibi modlar görebiliriz ama oyun pek bunlar için yapılmış gibi hissettirmiyor. Team Deathmatch ve Free for All gibi modlar tamamen silah kullanımına odaklanacaktır ama bu oyun, silah kullanımı kadar karakter yeteneklerine de yükleniyor ve bu yetenekleri tamamen hedef bazlı oyun modlarında görebiliyoruz. Zaten muhtemelen bu sebepten ötürü oyunun alfa ve beta sürümlerinde sadece bu tip modlar vardı. Bence tam sürümde Team Deathmatch gibi klasik modlar da eklenecektir ve Ubisoft, daha fazla karakterin tercih edilmesi için bu modlarda yetenekleri iptal edebilir.

XDefiant oyununun en büyük problemi yine de arkasındaki şirket olan Ubisoft olacaktır. Bu şirket, son zamanlarda bolca oyunu iptal etti ve bu oyunlar arasından piyasaya sürülen yapıtların çoğu kapalı beta sürecini denediğim oyun ile aynı seviyedeydi bence. Tabii ki bu oyunun başarılı olma şansı var. Kendisi, Call of Duty için bir rakip olarak geliyor olmasa bile bazı oyuncular için ilgi çekici bir alternatif olabilir. İşte bu, Ubisoft için yetecek mi, oyun ne kadar hayatta tutulacak, bilinmesi gereken bilgi bu. Oyun ücretsiz olacağı için mikro ödemelere nasıl ağırlık verilecek? Bu ve bunun gibi soruların cevaplarını oyun çıktığı zaman öğrenebileceğiz.

Etiketler: