Dynasty Warriors: Origins, hiç şüphesiz, serinin son yıllardaki en ilginç oyunu diyebilirim. Sadece onu ünlü yapan köklerine dönüşü için değil, aynı zamanda musou özünü terk etmeden, ona yeni bir dokunuş katmayı başarması için de söylediğim şey geçerli. Benim gibi destansı bir hikayeyi çözerken muhteşem hareketlerle düşman ordularını katletmekten hoşlanan biriyseniz, bu oyunun size sunacağı çok şey var. Bu inceleme yazımda daha fazlasını kesinlikle keşfedeceğiz efendim.
Oyun sizi Çin’in tarihini belirleyen yolsuzluk, kıtlık ve isyan dönemi olan Doğu Han Hanedanlığı’nın kaosuna sürüklüyor. Burada, savaş alanları ve gizli sırların ortasında, amansız düşmanlarla yüzleşirken geçmişini yeniden inşa etmeye çalışacak bir dövüş sanatları ustası olan ve aynı zamanda hafıza kaybı olan bir kahramanın kontrolünü ele alıyoruz. Temel oynanış bildiğimiz klasik musou dövüşü olarak kalsa da Dynasty Warriors: Origins yapıtının kesinlikle taze ve yeniden canlandırılmış hissettiren bir yanı var ki ben buna hayran kaldım.
Dynasty Warriors: Origins oyununun hikayesi tekerleği yeniden icat etmeye çalışmıyor, ancak kesinlikle daha ilginç bir yaklaşıma sahip. Uzun zamandır ilk kez, hikaye sadece orduları katletmek için bir zemin değil. Burada deneyimin önemli bir parçası gibi hissettiriyor. Hafızasını kaybetmiş bir dövüş sanatları ustası olan başkahraman, Üç Krallık’ın değerlerini, ideallerini ve çatışmalarını tamamen yeni bir perspektiften keşfetmek için mükemmel bir dayanak noktası görevi görüyor.
En çok göze çarpan şey, bu hafıza kaybının bize her bir diyar hakkında daha derin bir fikir vermek için nasıl kullanıldığı. İlerledikçe ve anılarınızı hatırladıkça, sadece düşman gruplarla yüzleşmediğinizi fark ediyorsunuz; onların motivasyonlarını, stratejilerini ve iç mücadelelerini anlıyorsunuz. Benim gibi birkaç Dynasty Warriors serisi oyunu oynamış ama hikayeye hiç dikkat etmemiş biri için bu yaklaşım her şeyi çok daha sürükleyici hale getiriyor. İlk kez kendinizi haritaya bakmak, taktikleri incelemek ve ne için savaştığınızı anlamakla ilgilenirken buluyorsunuz.
Dynasty Warriors: Origins, muhteşem bir hikaye mi mi sunuyor? Ne yazık ki hayır, ancak vaat ettiklerini yerine getiren basit, iyi işlenmiş bir olay örgüsü sunuluyor. Görevinize net bir amaç vermek ve sizi kendine bağlamak, oyunun başarılı bir şekilde yaptığı bir şey. Ayrıca, sonlara doğru aklınızı başınızdan almasa da anlatıyı oldukça tatmin edici bir şekilde tamamlayan beklenmedik bir sürpriz var. Bu arada, dikkat edin; sinematikler de kalite açısından büyük bir sıçrama yapmış. Karakterlerin yüzleri etkileyici, onlara çok daha fazla kişilik ve hayat veren bir detay seviyesi var.
Yukarıda bahsettiğim bu kalite, hikayedeki önemli anlarla birleştiğinde, kahramanla ve etrafınızdaki dünyayla daha fazla bağlantı kurmanızı sağlıyor. Dynasty Warriors: Origins, büyük hikayeler anlatan rol yapma oyunlarına rakip olacak bir olay örgüsüne sahip olmasa da daha önce hiçbir Dynasty Warriors oyununun yapmayı başaramadığı bir şeyi yapmayı başarıyor: Savaş alanında neler olduğunu önemsemenizi sağlıyor. Bu oyun, serinin klasik yapısının tersine gidiyor.
Dynasty Warriors: Origins yapıtının oynanışı ise ışıl ışıl parlıyor ve musou serisinin standartlarını yükseltiyor. Önceki oyunlardan bazıları biraz tekrara düşmüş olsa da bu oyun sadece kitlesel savaşın özünü korumakla kalmayan, aynı zamanda interaktif bir harita ve deneyimi çok daha ilginç kılan daha stratejik bir yaklaşım ekleyen yenilenmiş bir formül getiriyor. Yeni interaktif harita şüphesiz en dikkat çekici yeni özelliklerden biri.
Şehirleri özgürce keşfedemeseniz de mini harita kasabalar arasında seyahat etmenize, kaynak toplamanıza ve deneyimi zenginleştiren yan görevleri tamamlamanıza olanak tanıyor. Kasabalar; ekipmanlarınızı yönetebileceğiniz, mücevherler üretebileceğiniz, hikayeyle ilgili mektupları okuyabileceğiniz ve hatta silahlarınızı geliştirmek için eğitim alabileceğiniz merkezler olarak işlev görüyor. Devrimsel bir sistem değil ama anlatıya mükemmel bir şekilde uyuyor ve olaylara daha net bir bağlam kazandırmaya yardımcı oluyor, bu da birçok yeni oyuncunun takdir edeceği bir şey.
Dynasty Warriors: Origins, her biri kendi amacına sahip üç ana savaş türü sunuyor. Bunların ilki olan hızlı karşılaşmalar, silahlarınızın seviyesini yükseltmek için ideal. Burada kısa ama yoğun savaşlarda düşman dalgaları veya subaylarla karşılaşırsınız. İkincil görevler ise hızlı karşılaşmalardan daha kapsamlı görevler sunuyor. Karakterinizi geliştirmek için ekipman, deneyim ve kaynak kazanmanızı sağlar. Ana savaşlar da seriyi her zaman tanımlayan klasik kitle savaşı. Bunlar, birliklere liderlik ettiğiniz ve efsanevi düşmanlarla yüzleştiğiniz destansı anlardır.
Tüm bunlara, savaşa ekstra bir yoğunluk seviyesi ekleyen düşman subaylarına karşı düellolar da ekleniyor. Bu bireysel dövüşler sadece çılgınca ve aksiyon dolu olmakla kalmıyor, aynı zamanda ekibinizin moralini de etkiliyor. Düelloyu kazanırsanız, birliklerinizin morali önemli ölçüde artar ve bu da savaşın gidişatında büyük fark yaratabilir. Öte yandan, savaş taktikleri çok iyi uygulanmış bir stratejik unsur. Askerleriniz farklı beceriler öğrenebilir ve size avantaj sağlamak için bunları savaşta uygulayabilir. Ayrıca, Düşman birlikleri de en kritik anlarda sizi şaşırtabilecek taktikler kullanıyor.
Grup taktikleri söz konusu olduğunda, Grand Tactics pastayı kapıyor: Savaş alanında yıkıcı olduğu kadar etkileyici olan birkaç general arasındaki koordineli hareketler bunlar. İlk başta, tek bir ana karakter almakta tereddüt ettim. Dynasty Warriors serisinin eğlencesi her zaman farklı taraflardan düzinelerce karakter arasında seçim yapmak olmuştur ama Dynasty Warriors: Origins içerisindeki ana karakter tasarımı o kadar iyi ki bu şüpheler çabucak ortadan kalkıyor.
Başlangıçtan itibaren, akıcı hareketleri ve ilerledikçe daha da güçlenen etkileyici yetenekleriyle gerçekten güçlü bir savaşçıyı kontrol ettiğinizi hissediyorsunuz. Buna ek olarak, oyun sizi her zaman tetikte tutan stratejik bir sistem ekliyor. Ekranın üst orta kısmında, her bir müfrezenin savaş durumu gerçek zamanlı olarak görüntüleniyor ve birliklerinizin yanında mı yoksa karşısında mı olduklarını gösteriyor. Bu, başı dertte olan bir müfrezeyi desteklemeniz veya haritanın başka bir bölümüne odaklanmanız gerekip gerekmediğine karar vermek için çok kullanışlıdır.
Dynasty Warriors: Origins oyununun bir diğer güçlü noktası ise silah sistemi. Her biri kendi yetenek ağacına sahip toplam dokuz farklı silah var. Onları ne kadar çok kullanırsanız, o kadar çok yükseltirsiniz ve savaşı daha da eğlenceli hale getiren yeni hareketlerin kilidini açarsınız. Buna ek olarak, interaktif haritada belirli bir silahın seviyesini yükseltmenize yardımcı olacak eğitmenlerle karşılaşabilirsiniz, bu da oyunun ilerleyişine stratejik bir dokunuş katan bir şeydir.
Bununla birlikte, karakter özelleştirmesinin daha derinlemesine olabileceğini itiraf etmeliyim. İstatistiklerinizi geliştirmek için kolyeler ve mücevherler takabilmenize rağmen, bunlar kahramanın modelinde görünmüyor. Zırhını değiştirebilmek veya görünüşünü etkileyen aksesuarlar ekleyebilmek harika olurdu. Dynasty Warriors: Origins oyununun çok oyunculu modunun olmadığı da doğrudur. Bu da bazı oyuncuları uzaklaştırabilir ama oyunun anlatıya çok daha fazla odaklandığı düşünüldüğünde, bu karar tamamen anlaşılabilir.
Buna rağmen, oynanış oyunun en güçlü noktası olmaya devam ediyor ve hiç tereddüt etmeden şu anki en iyi musou olduğunu söyleyebilirim. Cilalı bir dövüş sistemi, iyi tasarlanmış bir kahraman, bağlam ekleyen etkileşimli bir dünya, bireysel düellolar, dövüş taktikleri ve ekrandaki ezici düşman miktarının birleşimi Dynasty Warriors: Origins oyununu aslında serinin hayranları için sahip olunması gereken bir başlık haline getiriyor. Eğlenceli, bağımlılık yapıcı ve en önemlisi, gelişmesi gereken bir formüle yeni bir soluk sunuyor oyuncular için.
Dynasty Warriors: Origins oyununun grafikleri ise inişli çıkışlı. Bir yandan, karakterlerin yüz animasyonları her zamankinden daha gösterişli ve bu özellikle sinematiklerde ve hikayenin önemli anlarında fark ediliyor. Görsel olarak karakterler, günümüz standartlarına göre onlara daha modern bir görünüm ve his veren yenilenmiş bir estetiğe sahip ama her şey aynı seviyede değil. Manzara ve binaların dokuları göze çarpmıyor ve bazı becerilerin özel efektleri, son teknoloji ürünü bir gişe filmiyle karşı karşıya olmadığımızı açıkça ortaya koyuyor.
Dynasty Warriors: Origins oyununun önemli kısmı grafik alanında devreye giriyor: Bu oyunda ekranda bugüne kadarki diğer tüm musou oyunlarından daha fazla asker var ve bunlar sadece sahne değil. Her askerin kendi bağımsız yapay zekası var, bu da her birinin savaş alanında farklı davranacağı anlamına geliyor. Bu teknik yenilik, inanılmaz performans optimizasyonu ile birlikte, en kaotik anlarda bile her şeyin kusursuz bir şekilde akmasını sağlıyor.
Günün sonunda, musou hayranları grafikler için değil, oynanış için oynuyorlar ve burada gerçekten önemli olana öncelik vermişler. Dynasty Warriors: Origins, haritanın her köşesini sıkıştırmaktan hoşlanan oyuncular için de bir oyun. Ana senaryo beş bölüme ayrılmış ve 3. bölümde vermeniz gereken önemli bir karar olacak: Hangi krallığı destekleyeceğiniz… İşte bu noktada oyun gerçek tekrar oynanabilirlik potansiyelini göstermeye başlıyor.
Her ne kadar 1. ve 2. bölümler hep aynı olsa da oyunu bitirdikten sonra diğer yolları keşfetmek ve diğer krallıkların hikayelerini keşfetmek için 3. bölümden bir New Game Plus modu başlatabilmeniz mümkün efendim. Buna ek olarak, menüden kilidi açılmış herhangi bir savaşı tekrar oynayabilir, böylece sıfırdan başlamak zorunda kalmadan yan görevleri tamamlamayı veya ekipmanınızı yükseltmeyi kolaylaştırabilirsiniz. Uzunluk açısından ise tüm oyun tarzları için seçenekler var.
Sadece ilk sona ulaşmak ve kolay modda oynamak istiyorsanız, özellikle sinematikleri atlar ve birkaç yan görev yaparsanız, 15 ila 20 saat sürebilir. Hikayeyi keşfeden ve daha yüksek zorluk seviyesindeki zorlukların üstesinden gelen daha adanmış oyuncuların oyunu ilk kez tamamlaması 20-30 saat sürebilir. Tamamlayıcılar için oyun, yan görevler, üç ana son ve gıpta edilen gerçek son dahil olmak üzere 100 saatten fazla içerik sunuyor. Bu da etkileyici.
Tekrar oynanabilirlik Dynasty Warriors: Origins oyununun en güçlü noktalarından biri. Bu video oyununun büyük bir kısmı serinin klasik formülünü takip ederken, 3. bölümden itibaren farklı tarafları seçebilme özelliği daha önce görmediğimiz bir derinlik seviyesi katıyor. Kahramanın bağımsız olması, sunulan her bir krallığın dinamiklerini başlangıçtan itibaren ödün vermeden benzersiz bir perspektiften keşfetmenize olanak tanıyor. Bunun da ötesinde, gerçek son sizi oyunun sunduğu her şeyi keşfetmeye iten gerçek bir teşvik.
Bu ve her savaşın silahları yükseltmek, seviye atlamak veya sadece aksiyonun tadını çıkarmak için tekrar oynanabileceği gerçeği arasında, zaman ayırmaya karar verirseniz sunacak çok şeyi olan bir başlık. Dynasty Warriors: Origins sadece musou serisinin özünü canlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda daha stratejik ve anlatısal bir yaklaşımla yeniden keşfediyor. Mükemmel olmasa da ve grafikler veya kişiselleştirme bir adım daha ileri götürülebilse de oyun, önemli olduğu yerlerde parlıyor: Oynanışta, savaş çeşitliliğinde ve saf güç duygusunda.
Eşsiz kahramanı ve Üç Krallıkla olan bağlantısı daha önce görmediğimiz bir derinlik katarken, interaktif harita, savaş taktikleri ve çılgın düellolar her şeyi taze ve heyecanlı tutuyor. Musou tarzı oyunları seviyorsanız, bu kaçırılmaması gereken bir oyun. Ve seriye yeniyseniz, Origins başlamak için mükemmel bir yer. Görsel olarak en etkileyici musou olmayacaktır ama optimizasyonu, ekrandaki ezici düşman sayısı ve sizi kendine bağlama yeteneği onu son yılların en iyi serinin oyunu yapıyor. Türde bir devrim yaratmayabilir, ancak marka için büyük bir şeyin başlangıcı.
Dynasty Warriors: Origins, musou türünün dizginlenemez aksiyonunu ona tazelik ve derinlik kazandıran yeni fikirlerle birleştiren efsanevi bir serinin yeniden doğuşu. Bu oyunda, ekrandaki etkileyici düşman sayısı ve sizi her hareketinizi düşünmeye zorlayan stratejik taktikler sayesinde kitlesel savaş başka bir seviyeye yükseliyor. Daha gösterişli bir anlatım, karizmatik bir kahraman ve Üç Krallığı birbirine bağlayan interaktif bir harita, bu oyunu serinin öncesi ve sonrasına işaret eden bir deneyim haline getiriyor. Eğer destanın hayranıysanız ya da destansı aksiyonları seviyorsanız, bu oyunu kesinlikle kaçırmamalısınız ve bir şans vermelisiniz kendisine.
