Son on sene içerisinde oyun kültürüm ciddi anlamda değişti. Çok değil, 2010 senesi civarında sadece Call of Duty ve FIFA gibi çok bilindik markaların oyunlarını severek oynarken, The Last of Us ile tanıştığım gün her şey değişmişti. Bu oyun, bana sektörde çok kaliteli bir şekilde macera deneyiminin sunulabileceğini; zengin hikayelerin, derin karakterler ile anlatılabileceğini göstermişti. Yani, her şey benim tabirim ile R2 tuşuna bakmaktan ibaret değildi video oyunu dünyasında.
The Last of Us, bana 2013 senesinde adeta yepyeni bir evrenin kapılarını açmıştı ve birkaç oyun markası hariç, sadece PlayStation markasına ait birinci parti oyunlardan zevk alan bir insana dönüşmüştüm. Bunun sebebi ise aradığım şeyi bulmuş olmamdı. Ben, video oyunlarından zengin hikayeler, karakterler, mekanlar görmek istiyordum ve hikaye anlatımının ön planda olup, bana macera hissinin verilmesini istiyordum. Bu yüzden de PlayStation tarafının oyunları bana hep yakın gelmişti.
Tabii ki oyun kültürümü etkileyen başka oyunlar da oldu. Mesela, The Last of Us sayesinde benim sevdiğim oyunların macera türünde olduğunu anladıktan sonra Life is Strange ve Telltale Games ekibinin oyunları gibi görsel ve interaktif maceraların tam benim türüm olduğunu anlamıştım. Bu iki markanın altındaki tüm oyunlar sayesinde özellikle son 1-2 sene içerisinde görsel roman türüne de yakınlaştım. Günümüzde, hikaye anlatımı başarılı olan tüm oyunlardan zevk alabiliyorum.
Oyun kültürümü son on sene içerisinde etkileyen son marka ise Forza idi. Bunu çok uzatmayacağım: Forza, o kadar kaliteli bir yarış oyunu serisi ki bu seriden herhangi bir oyun oynadığınız zaman piyasadaki diğer tüm yarış oyunları size çöp gibi görünüyor. İşte benim oyun kültürüm son on sene içerisinde zengin hikayeli ve karakterli macera oyunlarına doğru yönelmişken ve 2020 senesini de selamlamaya hazırlanıyorken, sizlere 2010-2019 arasında oynadığım en iyi oyunları sıralamak istedim.
İşte son on senede oynadığım en iyi oyunlar
1 – The Last of Us
The Last of Us, benim için son on senenin en iyi video oyunudur. Bunun öncelikli sebebi tabii ki anlatılan hikaye ve karakterler. Yine de günümüzde bu hikaye ve karakterler ile yarışabilecek seviyede farklı oyunlar yer alıyor. Fakat o diğer oyunlar, benim hayatımı The Last of Us kadar etkilemeyi başaramadı. Ben bu oyun sayesinde, bırakmış olduğum müzik besteleme hobime tekrardan giriş yaptım ve seneler sonra hala bu hobime devam ediyorum ve hatta bu oyuna adadığım 6 adet beste bile bulunuyor.
2 – Red Dead Redemption 2
Red Dead Redemption 2 oyununun bu listede ikinci sırada yer alıyor olmasının en önemli sebebi ise kalitesi. Ben eminim ki hayatımda Red Dead Redemption 2 kadar kaliteli bir oyun oynamadım. Rockstar Games ekibinin bu oyunun her noktasına inanılmaz seviyede özen gösterdiği o kadar açık ki bu oyunu oynadıktan sonra, piyasadaki diğer ürünlere olan bakış açınız değişiyor. Kalitenin yanında, oyundaki karakterlerin tabii ki çok başarılı olması ve anlatılan hikayenin de etkili olması benim hoşuma gitmişti.
3 – Horizon: Zero Dawn
Horizon: Zero Dawn ve The Frozen Wilds, benim bugüne kadar oynadığım en iyi birinci parti oyunlardan bir tanesiydi. Oyunun tam ayarında bir oynanış süresi sunuyor olması, açık dünyanın çok güzel olması ve tabii ki Aloy karakterinin değerliliği, beni bu oyuna bağladı. Bu oyun çıktığı zaman PlayStation markasının yeni yüzünün Aloy olması hedeflendiği belirtilmişti. Bence Aloy, bu iş için inanılmaz uygun bir karakter. Bu oyunu gerçekten sevdiğim için kendisini üçüncü sıraya uygun gördüm.
4 – Grand Theft Auto V
Yine Rockstar Games ekibinin bir oyunu ile karşı karşıya kaldık. Grand Theft Auto V, öyle bir video oyunu ki günümüzde bile satış listelerinin en tepesine çıkmayı başarıyor. Ayrıca Rockstar Games, bu oyunun çevrim içi tarafını günümüzde bile güncellemeye devam ediyor. Bunun sebebi tabii ki daha fazla para kazanmak ama çıkısından bu kadar sene sonra bu oyun hala para kazandırıyorsa, ortada özel bir şeyler vardır demektir efendim. Bu noktada da Grand Theft Auto V oyununa saygı duyuyorum.
5 – God of War
Ben, video oyunlarında hikayeye, hikaye anlatımına ve karakterlere çok önem veririm. God of War serisinin eski oyunları da bu yönlerde zaman zaman başarılı olabiliyordu ama seriyi farklı bir şekilde oyuncuların karşısına tekrar sunan God of War isimli yapıt bir başka başarıya sahipti. Serinin üçüncü şahıs bakış açısına, aksiyon-macera türüne ve tek çekim isimli kamera tekniğine sadece tek bir oyunda böylesine başarılı bir şekilde geçmiş olması gerçekten akıl almaz bir durum; çok büyük bir başarı.
6 – Marvel’s Spider-Man
Süper kahramanlara karşı ilgi duymayan, süper kahraman oyunlarını sevmeyen bir kişi olarak Marvel’s Spider-Man oyununa bayıldım. Tabii bu oyunu oynadıktan sonra süper kahramanlara olan ilgim yine artmadı; hala eski süper kahraman oyunlarını oynamıyorum, filmlerini ve serilerini izlemiyorum ama kesinlikle bir devam oyunu için hazırım ve inanılmaz eğlenceliyim. Hatta Marvel’s Spider-Man sayesinde Marvel’s Avengers gibi yeni oyunlar için bile içimde ufak bir heyecan oluştu. Daha ne diyeyim?
7 – The Elder Scrolls V: Skyrim
PlayStation 3 ve PC platformlarında yüzlerce saatimi ayırmış olduğum The Elder Scrolls V: Skyrim, kesinlikle bu listede olmalıydı. Zamanında rol yapma oyunlarına yeni bir standart belirlemiş olan bu yapıt, bence Bethesda ekibinin en iyi işlerinden bir tanesi idi. Birçok oyuncu, The Elder Scrolls serisinin daha eski oyunlarının bu yapıttan daha başarılı olduğunu düşünüyor ama hayır; söz konusu özellikle de modern oyunlar olduğu zaman bence The Elder Scrolls V: Skyrim, tüm övgüyü hak eden bir oyun.
8 – Detroit: Become Human
Daha önce hikaye, hikaye anlatımı ve karakter ögelerini çok sevdiğimi söylemiştim, değil mi? Quantic Dream, bu konuda zaten çok başarılı olan bir oyun geliştirme stüdyosu ve Detroit: Become Human isimli video oyunu da bu konuda kesinlikle ekibin en iyi işi idi. Ayrıca sunulan görsel detaylılık ve tabii ki sanat tasarımı da bir harika idi. Quantic Dream genelde devam oyunları yapmaktan pek hoşlanmıyor sanırım ama umuyorum ki Detroit: Become Human için bir devam düşünülüyordur efendim.
9 – The Walking Dead
Telltale Games ekibin tüm oyunlarını seviyorum. Kendilerinin The Walking Dead serisini en çok seviyorum; en uzun ilerleyen ve hikayesi en detaylandırılan seri bu idi. Birçok oyuncu, The Walking Dead serisinin ilk sezonundan itibaren sürekli olarak düşüş yaşadığını söylüyor. Bu duruma kısmen katılabilirim ama bugüne kadar bu marka için piyasaya sürülmüş olan dört ana sezon, bir ek paket ve bir yan oyun bence gayet başarılı ve final sezon da markaya çok güzel bir nokta koydu.
10 – Minecraft
Eğer Minecraft, bu listede olmasaydı sanırım ayıp etmiş olacaktım. İlk ana sürümünün çıkışıyla birlikte oynamaya başladığım Minecraft o seneden beri hayatta. Tabii ki bu oyunu neredeyse on senedir aralıksız oynamıyorum ama her sene içerisinde en az 1 ay boyunca bu oyuna bir bağımlılığım olmuştur. Mesela bu sene de çok severek takip ettiğim PewDiePie kişisinin oyuna olan sevgisi kabarınca, ben de geri dönmek istedim ve o günden beri de olabildiğince oynamaya çalışıyorum kendisini.
11 – Life is Strange
Telltale Games tarafından üretilen oyunların türleri daha ilgimi çekmez iken Life is Strange ile tanışmıştım ve tamamen merakımdan ötürü bu oyunu oynamak istemiştim. Sonuç mu? Life is Strange oyununun birinci sezonuna ve Life is Strange: Before the Storm oyununa aşık olmam sanırım gayet net bir sonuç. Life is Strange 2 oyununu da sevdim ama tabii ki ilk iki oyun kadar ilgimi çekmedi ne yazık ki yeni sezon. Benim hayatıma yeni bir oyun türü katan bu ürünü listeme almasaydım, olmazdı.
12 – Forza Horizon 4
Aslında bu listeye Forza serisinden alabileceğim çok oyun var. Mesela, Forza Horizon 3 ve Forza Motorsport 7 de bu listede olmayı hak ediyor ama ben serinin en güncel oyununa yer vermek istiyorum. Bu oyun listemde; Forza Horizon 4 o kadar kaliteli bir oyun da bu oyunu oynadığınız zaman diğer tüm yarış oyunları size birer çöp parçası gibi geliyor. Kalitesini ve detaylılığını bu kadar ön plana çıkartan ve benim yarış oyunlarındaki asıl kaliteyi görmemi sağlayan bu oyun da listede olmayı hak ediyor.
13 – Uncharted 4: A Thief’s End
PlayStation dendiği zaman akla gelen ilk serilerinden bir tanesi olan Uncharted, bu oyun ile şimdilik finalini yaptı. Sony tarafının yeni bir Uncharted oyunu geliştirmemek için bence herhangi bir sebebi yok ama bu oyun, her açıdan çok başarılıydı ve böylesine ilgi çekici, macera dolu ve eğlenceli bir hikayeye de daha iyi bir nokta konulamazdı. Tabii ki ben yeni bir Uncharted oyununun geliştirilmesini isterim ama bu oyun o kadar güzel bir final verdi ki yeni bir oyun gelmezse de çok dert etmeyeceğim.
14 – Control
Control, bugüne kadar oynadığım en etkileyici ve benzersiz video oyunlarından bir tanesi idi. Oyunun atmosferi ve evreni o kadar güzel ki sizi içine çekiyor. Ayrıca, son zamanların en kaliteli ve etkileyici bölüm tasarımlarından bir tanesi olan Astral Maze de bu oyun içerisinde bulunuyor ve sadece o bölümü oynamanız için bile Control oyununu önerebilirim size. Hatta, Astral Maze gibi birkaç bölüm daha olsa oyunda, kendisini ilk 10’a bile alabilirdim. Potansiyeli yüksek olan bir video oyunu bence Control.
15 – Death Stranding
Death Stranding oyununa 60 saat civarında bir emek harcadım ve bu saatlerimin tümünden inanılmaz memnun kaldım. Bence bu oyun kusursuza yakın bir deneyim sunuyordu ve Hideo Kojima, hedefine de ulaşabilmişti. Yalnız, oyunun hikayesi bittikten sonra tüm kargo alınabilen bölgelerde en yüksek yıldız seviyesine ulaşmak istediğim zaman birçok farklı problem ile karşılaştım. Yani, 60 saat boyunca oyunu başarılı bir şekilde oynayıp, oyun biter bitmez bir duvara çarpmış olmam moralimi çok bozdu.
16 – Final Fantasy XV
Final Fantasy serisine bakacak olursanız, o seride bolca başarılı video oyunu bulunuyor. Final Fantasy XV, bence o başarılı oyunların en başarılı olanlarından bir tanesi. Bu oyunu listeme koymamın sebebi, serinin diğer oyunlarına göre daha modern olması ve seriye yeni oyuncuları kabul edebilecek seviyede olması. Bence her serinin Final Fantasy XV gibi herkesi kabul eden yapıtlara ihtiyacı var. Bu sayede serinin geneline rahatlıkla ilgi çekilebiliyor.
17 – Days Gone
Days Gone aslında ilginç bir oyun. Birçok oyuncuya göre bu yapıt pek başarılı değildi. Bunun sebebi de bence oyuncuların beklentileri idi. Sony, o kadar yüksek kaliteli birinci parti oyunları piyasaya sürüyor ki Days Gone, aslında o oyunların birkaçının çok altında kalıyor. Fakat ben bu oyuna sıfır beklenti ile başladım. Hatta karşıma çok klişe bir oyunun çıkacağını da düşündüm. Belki bu yüzdendir, belki de oyun güzel olduğundandır; gerçekten çok iyi bir açık dünya-zombi-kıyamet sonrası deneyimi yaşadım.
18 – inFamous: Second Son
inFamous: Second Son ve tabii ki inFamous: First Light, benim PlayStation 4 konsolumda ilk oynadığım oyunlardan biriydi ve bu oyunlar, konsolun gücünü gerçekten çok güzel göstermişti zamanında. Aslında bu oyunu listemde daha yükseğe taşımak isterdim ama üzerinden çok zaman geçtiğinden midir, benim hafızam yavaş yavaş bu oyunu silmeye başladığından mıdır, kendisini 18. sıraya layık gördüm. Yine de bu, oyunun başarısız olduğu anlamına gelmez. Sonuçta, son on senenin en iyilerini yazıyoruz.
19 – Sea of Thieves
Sea of Thieves, Forza markasının da hafif desteği ile bana Xbox One X konsolunu satın aldıran bir video oyunu idi. Oyun, kısmen başarısız diyebileceğimiz bir seviyede çıktı ve zamanla gelen güncellemeler ile çok daha iyi bir hal aldı ama ben ilk günden beri bu oyundan çok zevk aldım. Bu oyunu listemde daha yukarılara da taşımak isterdim ama tek başınıza oynayınca çok sıkıcı olan ve çok fazla zaman isteyen bir oyun olduğu için 19. sıranın daha uygun olacağını düşündüm efendim.
20 – Assassin’s Creed IV: Black Flag
Bu en iyi oyunlar listemin son oyunu ise Assassin’s Creed IV: Black Flag. Yine birçok oyuncuya göre Assassin’s Creed serisinin ilgi çekmeyen oyunlarından biri olan Assassin’s Creed IV: Black Flag, benim bugüne kadar oynadığım en iyi ve en eğlenceli Assassin’s Creed oyunuydu. Hatta bu oyun, benim ilk oynadığım Assassin’s Creed oyunuydu. Bundan sonra bir de Assassin’s Creed Origins oyununu oynadım ve ondan da çok zevk aldım ama listeme 2 farklı Assassin’s Creed oyunu da eklemek istemedim.
